Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, adayları olacak olan Cumhurbaşkanı’nın 6’lı masayı oluşturan bütün genel başkanların onayını almadan hareket edemeyeceğini, ederse de kriz çıkacağını söylemişti.

Süper Haber yazarı Ceyhun Bozkurt bugünkü köşesinde Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarının ardından 6’lı Masadaki parti liderlerine Cumhurbaşkanı Yardımcılığı önerisine İYİ Parti’nin karşı çıktığı ve masanın ikinci büyük partisinin Genel Başkanı, yani Meral Akşener’in tek Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması önerisinin masaya getirildiğini yazdı.

“Davutoğlu’na, 6’lı muhalefet kesimlerinden bile itiraz gelmişti. İyi Parti (İP) Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, bir televizyon programında Davutoğlu'nu eleştirerek, “Davutoğlu gönlünden geçenleri diline dökmüş. İP olarak gönlümüzden geçen çok şeyleri dillendiremediğimiz ortak masada bizi çok rahatsız eden söylemler karşısında suskun kaldığımız çok şeyler var” demişti.

Oysa Davutoğlu haklıymış. Böyle bir çalışma varmış. Hem de bu çalışma İP tarafından yapılmış. Ancak Davutoğlu’nun aktardığından biraz farklı bir çalışmaymış.

Anlatacağım.

Önce hatırlayalım.

Sırasıyla Hürriyet yazarları Hande Fırat’ın 20 Ocak’ta, Abdülkadir Selvi 23 Ocak’ta, Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Sertaç Eş de gazetesinin sitesine 27 Ocak’ta yazdı. Son olarak Abdülkadir Selvi yine dünkü yazısını aynı konuya ayırdı. Yazılanlara göre İP’in çalışması;

- Bu Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın masanın ikinci büyük partinin Genel Başkanı, yani İP Genel Başkanı Meral Akşener olması,

- Akşener’in yürüteceği Cumhurbaşkanı yardımcılığının, geçmiş sistemin Başbakan’ı yetkilerine sahip olması gibi maddeleri içeriyormuş.

Hatta bu çalışmayı anlatmak için de İsmail Tatlıoğlu, Şenol Sunat, Ümit Özlale, Bahadır Erdem’den oluşan İP heyeti masadaki partilere ziyaret gerçekleştirmiş. Sertaç Eş, çalışmaya Meral Akşener’in danışmanı Güven Sak’ın da katkıda bulunduğunu yazmış.

Bu bilgiler üzerinden Ankara kulislerini yokladığımda, en az bu yazılanlar kadar etkili bir başka çalışmaya denk geldim. Sertaç Eş’in yazdığı Güven Sak ismini o yüzden hatırlattım.

Madde madde o çalışmanın detaylarını yazayım:

- Bu çalışma öyle sanıldığı gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş değilmiş.

- Bu çalışmanın temelinde “Eğer mevcut sistem devam ederse, bu sistem içinde 6’lı Masa Türkiye’yi nasıl yönetebilir” sorusuna yanıt aramak varmış. Çalışmaya (seçimi kazanmaları durumunda) “6’lı masayı Anayasa’ya uygun bir şekilde sisteme entegre etme çalışması” da diyebiliriz.

- Kulislerdeki iddiaya göre, bu çalışma kapsamında 6’lı masaya formül şöyle bulunmuş: Bir danışma kurulu gibi Cumhurbaşkanlığı Divanı adıyla bir divan oluşturulacakmış. Masadaki Genel Başkanlar bu divanın üyesi olacakmış. Bu divan, bakanların atanması, uygulanacak politikalar gibi konularda oy çokluğuyla karar verecekmiş. Böylece 6’lı masa Türkiye’yi yönetebilecekmiş.

İddiaların doğruluğunu varsayarsak, tartışılan açıklamaları sonrası olayı Davutoğlu’nun ihtirası olarak yorumlayanlar çok olmuştu. Ama Ahmet Davutoğlu haklıymış. Eğer (belirlenebilirse) ola ki 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı, seçimi kazanması durumunda bu Divan tarafından yönetilecek.

Ahmet Davutoğlu’nun söylediklerinden biri doğru çıktı.

İkinci dediği, yani “kriz çıkar” ifadesi de doğru çıkar mı acaba?"

Yazı yayınlandıktan sonra TOBB'dan arandım. 

Yapılan bilgilendirmede güven SAK'ın TOBB ETÜ ve TEPAV ile hiçbir ilişkisinin kalmadığı, yakın zamanda kendisinin buralardan ayrıldığı söylendi. 

Okurlarımızın bilgisine. 
//Oda Tv