BEYKOZ’DA İSMAİL GÜRKAN AKP’DEN İSTİFA EDİP NEDEN CHP’YE GEÇTİ.

ÖZGÜR İFADE  ;  Sayın Gürkan öncelikle sosyal demokrat kişiliğe sahip olduğunuz biliniyor. 2019 Yerel Seçimlerinde niçin AKP’den aday adayı oldunuz?

İSMAİL GÜRKAN  ;  Benim için önemli olan doğduğum, büyüdüğüm topraklardır. Ben Beykoz’luyum. Ofisim de Beykoz’da, evim de Beykoz’da. Bu güzel ilçemi  Beykoz’lu bir belediye başkanı yönetsin diye AKP’den aday oldum. Yani yerel seçimlerde  benim için nereden aday olduğum önemli değil, Beykoz’a nasıl hizmet edeceğim önemliydi. 

ÖZGÜR İFADE ;  O günlerde bir pankartla mesajınız olduğu biliniyor. Medya’da  büyük yankı uyandıran bu pankartta “ Herkes evini Yapacak, Kimse Rüşvet Vermeyecek” yazıyordu. Bu çok iddialı Pankarta neden gerek duydunuz ?

İSMAİL GÜRKAN  ;  Beykoz’un sorunlarının neredeyse  tamamını biliyorum. O dönemde de mülkiyet sorununa dikkat çekmek istemiştim. Anlıyorum ki yaptırdığım pankart birilerini çok rahatsız etmiş.  Beykoz’un diğer ilçelere göre büyük bir sorunu var. Kamu mülkiyeti %80 lerin üzerinde , yani özel mülkiyet çok az. İstanbul’un Çatalca’dan sonra ikinci büyük ilçesinden söz ediyoruz. Kaçak yapılara izin verildiğini sağır sultan bile duyuyor. Haydi bakalım, Belediye’den izin almadan herhangi bir yere bir yapı yapsanıza, yapamazsınız. Yaparsanız başka yollara tenezzül edeceksiniz. Ya yukarıdan birileri müdahale edecek, ya da hatırı sayılır dayınız, amcanız olacak, ya da başka şeyler… Başka şeyler dediğimiz iddialar,  fazlasıyla duyulduğu için ben de sorumlu bir siyasetçi ve sorumlu bir vatandaş olarak böyle bir pankart hazırladım ve mesajımı vermeye çalıştım.
ÖZGÜR İFADE ;  Bu Pankartı hazırladıktan sonra Adalet ve Kalkınma Partisinden size tepkiler oldu mu?

İSMAİL GÜRKAN ;  Şöyle başlayayım; Ben aday adaylığı başvurumu dönemin Ak Parti İlçe başkanı Hanefi Dilmaç  ile görüşerek yaptım.  Hanefi bey benim adaylığımı sevinçle karşıladı ve Beykoz Kamuoyuna ilan etti.  Ben aday adayı olduğumda,  bahse konu 400 adet pankart yaptırdım. İlk gün Beykoz’un çeşitli yerlerine 30 adet pankartı astırdım. İşte ne olduysa bu pankartları gördüklerinde oldu. Bana ilçeden hemen telefon geldi. “İsmail bey böyle pankart mı olur, pankartları acile toplatın” dediler. Ben de toplatmayacağımı pankartta yazdıklarımın bizzat yaşandığını” söyledim. O gece ilçe marifeti ile benim pankartlarım toplatıldı.  Bir anda kendimi Sözcü Gazetesi ve bazı televizyonlarda haber olarak gördüm. Kamuoyu konuya dikkat kesilmişti. Sanırım böylelikle  benim de adaylığım suya düşmüş oldu.

ÖZGÜR İFADE  ;  Sizin  aday adayı olduğunuz dönemde, sizinle birlikte kaç aday adayı vardı?

İSMAİL GÜRKAN  ;  Benimle birlikte  15 aday adayı yarışacaktık. O dönemde dosya almak için her birimiz ödemelerimizi de yaptık ilçeye. Hatta ikili görüşmemizde sayın İlçe Başkanı Hanefi Dilmaç’a “siz neden aday adayı olmadınız” diye sordum? Hanefi bey sadece susmayı tercih ediyor. Neden sustuğunu aday açıklandığında daha iyi anladım. Aslında adaylar arasında yarışma falan yoktu.  Biz birer piyonduk. Aday önceden belliymiş. Bize figüran rolü biçmişler.  Yukarıdan aday adayı bile olmayan bir isim atanı verdi. Geçen dönem Zeytinburnu Belediye Başkanı olan Murat Aydın tepeden indi. Seçimi kazandı. Kazandı ama şunu açık seçik ifade edeyim. Ana muhalefet partisi aday konusunda çok kötü bir tercih yaptı. Kazanma ihtimali olmayan, toplumda karşılığı olmayan bir adayla seçime girdi ve sonucu herkes gördü.


ÖZGÜR İFADE  ;  AKP’li Belediye Başkanı Murat Aydın’ın bu dönem ki performansını nasıl buldunuz?  Bildiğiniz gibi yeniden AKP’nin yeniden başkan adayı.

İSMAİL GÜRKAN ;  Geçen dönem seçildi ve ne olduğunu anlamadan bir 5 yıl geçti. Benim Beykoz’da yaptığım çalışmalarda memnuniyet çok az. Çünkü ısmarlama geldi. Beykoz’u halen bilmiyor. Kadroları ile  Zeytinburnu’ndan geldi. Yapmış olduğu ihaleleri kimse bilmiyor. Beykoz Belediyesi’ne  iki  kez dilekçe ile başvurdum. Elektrik direkleri ve çöp konteynırlarının üzerinde yapım adresleri ve menşeileri yazmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Künye plakalarında yazan telefonlar Beykoz Belediyesi’nin telefonları.  Bana dilekçe hakkımı kullandığım için cevap veriyorlar fakat içi boş, bilgi yok.  Ben de cevabı alıyorum. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum. Savcı soruşturma açabilmesi için Kaymakamdan  izin alması gerekiyor.  Kaymakam izin vermiyor. Bende üst mahkemeye başvuruyorum. “Burada usulsüzlük var” diyorum.  Mahkeme haklı olarak bu talebimi reddediyor.  Delil yok diyor. Delil olması için dilekçe  ile istemiş olduğum sorularıma cevap verilmesi gerekiyor. Sonuç alamıyorum. Fakat kamu kurumlarında devamlılık esastır ve hiçbir şey gizli kalmaz. Kamu adına bir usulsüzlük var ise bugün değilse yarın ortaya çıkacaktır, takipçisi olacağım.

ÖZGÜR İFADE  ; Beykoz’un en önemli sorunu mülkiyet sorunu diyorsunuz. Bu Belediye Başkanı mülkiyet sorununu çözmüyor mu? Bu yönde çabaları yok mu?

İSMAİL GÜRKAN  ;  Bu güne kadar yapmadı, bundan sonra halleder demek kolay olur mu? Tokatköy olaylarını herkes biliyor. Kentsel dönüşüm diye insanlar evlerinden oldu. Günlerce insanlar direndi, polis zoruyla evlerinden çıkarılmak zorunda kaldılar. Bir araştırın bakalım, bu insanlara kira yardımı ne kadar yapılıyor. Huzur kalmadı Beykoz’da. Bugün Tokatköy’de olanlar yarın başka mahallelerde de olacak.” Olmaz,  bu kadar da olmaz” diyecek var mı? Ayrıca size mahalle olan köylerden de söz edeyim. Diken üstünde oturuyorlar. Maalesef bir kat çıkma izni bile verilmiyor. Köyde yaşamış, şehir hayatını bilmeyen evlatlar, evlenmeye karar veriyor. Karar veriyor fakat nerede oturacak? On yıllarca  yaşadıkları evlerinde büyükleri oturuyor. “Bir  kat çıkalım, çocuklar otursun” deniyor, “olmaz” diyorlar. Bu şimdi zulüm değil mi? Şehir merkezlerinde kiralar almış başını gidiyor. Nasıl geçinecek bu evlatlar. “Evlenmeyin, yaşamayın bize ne” diyorlar.  Mahalle olduklarına bakmayın halen köy oralar, bağ bahçe, tarla var, hayvancılık var. Adam tarlasının yanına bir kulübe yapıyor hemen gelip yıkıyorlar. Temel yok yahu, ağaçtan betonsuz kulübe. Siz neyi kimden koruyorsunuz? Halen bu toprakların gerçek sahipleri köylüler, siz mahalle olarak görseniz bile o insanların köyleri, o  topraklar.

ÖZGÜR İFADE  ;  Siz bir Beykoz’lu olarak Beykoz’un geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İSMAİL GÜRKAN  ;  Bildiğiniz gibi Beykoz son yirmi beş yıldır kaderine terk edildi. Beykoz’u ayakta tutan Paşabahçe Şişecam, Beykoz Deri Kundura Fabrikası ve Tekel Fabrikaları gizli bir el tarafından peş peşe kapatıldı. İlçe bir anda çıkmaza girdi, yoksullaştı. Şişe cam fabrikasından söz edersek, sadece çalışanlar işsiz kalmadı ki, yüzlerce fason cam atölyesi de  beraberinde kapandı. Buralarda çalışan işçiler de bir anda işsiz kaldı. Bunun yanında bakkalı, manavı, marketi, lokantası da etkilendi. Yeni yetişen çocuklarda aileler zora girdiği için bocaladılar. Bunun sonucu kötü alışkanlıklar başladı. İş sahası yok, eğitim sıkıntıda, sosyal faaliyet yok. Ne olacak bu Beykoz’un hali. Hatırlıyorum, Fabrikalar yeni kapanmıştı. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’di. İşsizlik tavan yapmış, aileler geçinemiyor. Belediye’yi baba olarak gören iş için Belediyeye koşuyordu. Bugün  İBB Başkanı İmamoğlu’nun yaptığı gibi İstihdam Ofisleri ayarında bir projeyi ilk olarak Alaattin Köseler gerçekleştirmişti. Bu dönemde 1500 kişiye iş sağlamıştı. Hatta NTV  Televizyonu projeyi çok beğenmiş ve 5 dakikalık özel bir program yapmıştı. İzlediğimde çok gururlanmıştım. Sosyal belediyecilik anlamında büyük iş başarılmıştı. Bugün benzerini İmamoğlu yapıyor. Çok teşekkür ediyorum. Önemli bir iş yapıyorlar. İnsanların ekmek kazanmalarına yardım etmek, çok kutsal bir görev ve hizmet.

ÖZGÜR İFADE  ; Bu dönemde yine Alaattin Köseler Belediye Başkan adayı, sizde aday adayıydınız. Size kısmet olmadı . Seçilen adayı destekliyor musunuz?

İSMAİL GÜRKAN  ;  Alaattin Köseler bu aşamada çıkabilecek en iyi adaydı. Kazanabilecek güçte ve donanımda. Bir kere çok tecrübeli. Şuan da tam bir usta. Kendisinin mimar olması da ayrı bir avantaj. Ne diyoruz Beykoz’un en önemli sorunu mülkiyet sorunu, Beykoz’lu diken üstünde. Evlerinde rahat uyuyamıyorlar. Merkezi hükümetin kentsel dönüşüme bakışı ortada. Tamamen rantçı anlayışla  bakıyorlar. AKP’li İlçe belediyesi de buna çanak tutuyor. Hep söylüyoruz Beykoz’un ve Beykoz’lunun derdini, en iyi Beykoz’lu birisi bilebilir. Beykoz’a Murat Aydın gibi ithal başkan iyi gelmedi. Halden anlamıyor. İmar sorunlarını çözemiyor.  İmamoğlu’nun da Büyükşehiri kazanacağını düşünüyorum. Bu iki başkan uyumlu çalışmaları ile Beykoz’u hak ettiği yere  taşıyabilir.  Her ikisinden de çok umutluyum. Sonuna kadar destekliyorum. İhtiyaç duyulduğunda her zaman yanlarında olacağım.

ÖZGÜR İFADE  ;  İsmail bey Beykoz için  son sözünüzü almak istersek, ne söylemek istersiniz?

İSMAİL GÜRKAN  ; İlk sözüm TAM YOL İLERİ, Son sözüm,  BEYKOZ’U, BEYKOZ’LU BAŞKAN YÖNETSİN… Tüm Beykoz halkına sesleniyorum. Lütfen  vicdanınızın sesini dinleyin…