Ekonomistler TÜİK verilerini değerlendirdi: Enflasyonu düşürüyoruz yaygarası ilk ayda çöktü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) verilerini değerlendiren ekonomistler Doç. Dr. Atilla Çifter ve Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, iktidarın mevcut ekonomi politikalarının enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığına dikkat çekti.

TÜİK, ocak ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre yıllık enflasyon yüzde 57,68 oldu. Aylık enflasyon ise yüzde 6,65 olarak açıklandı. Verilere dikkat çeken Prof. Dr. Kozanoğlu, "Enflasyonu düşürüyoruz yaygarası ilk ayda çöktü" dedi.

"YILLIK YÜZDE 22,3 ENFLASYON HEDEFİ İMKANSIZLAŞTI"

Ocak ayı tüketici enflasyonunun yüzde 6,65 olarak açıklanması ile birlikte yıllık yüzde 22,3 hedefini tutturmanın imkânsızlaştığını söyleyen Kozanoğlu, "Merkez Bankası’nın bu tahmininin gerçekleşmesi için kalan 11 ayda ortalama yüzde 1,2 artış gerekiyor ki bu sırf enflasyon beklentileri kanalıyla bile olanaksız. Çünkü işletmeler daha ilk aydan sıçrayan enflasyonu fırsat bilerek yeni fiyat artışlarına gidecekler. Yurttaşlar da ellerindeki nakitle, kredi kartlarıyla mal ve hizmet alımlarını öne çekecek, talep kanalından enflasyona yukarı yönlü basınç yapacaklar" diye konuştu.

Yıllık enflasyonun yüzde 57,68’e düşmesini 2022 Ocak ayındaki yüzde 11,1’lik enflasyonun aradan çekilmesinin sonucu olduğunu söyleyen Kozanoğlu, "Yüzde 6,65 aylık anlamda 2022 Nisan’dan bu yana açıklanan en yüksek oran. Dahası çekirdek enflasyon denilen işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkol ve tütünün yer almadığı çekirdek enflasyon aylık yüzde 7,07 ile manşet enflasyonun üzerinde" dedi.

"ENFLASYON MAAŞ ARTIŞLARININ ÇOK ÜZERİNDE"

Verilerin enflasyonda artış ivmesine işaret ettiğini belirten Kozanoğlu, on iki aylık ortalamalara göre enflasyonun yüzde 72,45 olmasının da yurttaşların muhatap olduğu enflasyonun, maaş artışlarının çok üzerinde olduğunu kaydetti.

Kozanoğlu, şunları söyledi: "Bu enflasyonda artış ivmesine işaret ediyor. Üstelik tüm dünyada gıda ve enerji fiyatlarının düştüğü, döviz kurlarının neredeyse sabitlendiği bir konjonktürde yaşanan bu enflasyon suçu dış faktörlere bağlama mazeretini de ortadan kaldırıyor. On iki aylık ortalamalara göre enflasyonun yüzde 72,45 olması da yurttaşların muhatap olduğu enflasyonun, maaş artışlarının çok üzerinde olduğunu gösteriyor. Bir bakıma milli gelir içinde emeğin payının neden düştüğünü açıklıyor. Gıda enflasyonunun yüzde 71 ile sepet enflasyondan daha yüksel seyretmesi de dar gelirli yurttaşlarımızın enflasyondan daha da fazla mağdur olduğunun kanıtı kabul edilebilir."

EKONOMİST ÇİFTER BAZ ETKİSİNE DİKKAT ÇEKTİ

Verileri değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atilla Çifter de aylık fiyatlarda yüksek artışa rağmen hem tüketici hem de üretici enflasyonunda yıllık olarak gerilemesinin baz etkisi nedeniyle gerçekleştiğini belirtti. Ancak yüzde 45’in altına inmesinin düşük ihtimal olduğuna değindi.

Çifter, ocak ayı verilerini değerlendirirken, İTO’nun da Ocak ayında İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksini aylık yüzde 5,94, Toptan Eşya Fiyat Endeksi’ni ise aylık 5,53 olarak açıkladığını hatırlattı. TÜFE’de fiyat gerilemesinin yaşandığı tek grup eksinin yüzde 1,53 ile giyim ve ayakkabıda gerçekleşirken, sağlık yüzde 18,35 ile rekor düzeyde arttığına dikkat çekti.

Aylık fiyatlarda yüksek artışa rağmen hem tüketici hem de üretici enflasyonunda yıllık bazda gerileme baz etkisi nedeniyle gerçekleştiğine vurgulayan Atilla Çifter, "Aralık 2022’de başlayan baz etkisi ile yıllık gerileme azalarak devam etse de bu etkinin yıllık enflasyonu yüzde 45 altına çekebilme olasılığı düşük" diye konuştu.

"OLASI BİR DÖVİZ KURU ŞOKU, TÜFE’Yİ ARALIK 2021’DEKİ GİBİ ARTIRABİLİR"

Çifter’e göre, bu veriler ışığında aylık TÜFE’nin de uzun süredir sürdürülen uluslararası rezervleri eritme politikası bazlı sabit döviz kuruna rağmen yüzde 6,65 olarak gerçekleşmesi enflasyon ile mücadele açısından endişe verici. Sabit döviz kuru politikasının mevcut ödemeler dengesi yapısı ile mümkün olamayacağını söyleyen Çifter, döviz kurundaki olası bir şokun ise TÜFE’yi Aralık 2021’dekine benzer bir şekilde artırabileceği uyarısında bulundu.

Çifter, son olarak enflasyonun baz etkisi ile gerilemesinin sürdürülebilir olmadığı görüşünü dile getirerek, "Enflasyon ile mücadelede para ve maliye politikalarına dönüş gerekiyor. Merkez Bankası’nın düşük politika faizi ısrarı enflasyonun en önemli silahını etkisiz kılarken, parasal genişleme uygulamaları enflasyon ile mücadelede maliye politikasını etkisizleştiriyor" diye konuştu.

TÜİK VE ENAG VERİLERİ ARASINDA UÇURUM

TÜİK, verilerine göre, ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 57,68 oldu. Aylık enflasyon ise yüzde 6,65 olarak açıklandı. Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre, enflasyon ocak ayında yüzde 9,26 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 121,62 olarak gerçekleşti.//BirGün