Alçı: İdeolojisi olmayan bir oportünist olsaydım Erdoğan’ın yanında hizalanırdım
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, önceki günkü yazısındaki "Zulümleri alkışlayan bir AK Parti’den yana olmam, olamam" sözlerine gelen eleştirilere bugünkü yazısında yanıt verdi.
"Ben güçlünün yanında tavır koyan, ideolojisi olmayan bir oportünist olsaydım tamamen Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında hizalanırdım" diyen Alçı, "ulusalcıların" ve "Fetullahçıların" söylediklerini kasten çarpıttığını ve manipülasyon yaptıklarını öne sürdü.
'NE SULTAN HAMİD NE DE KEMAL ATATÜRK'ÜN ERDOĞAN KADAR DEVLET GÜCÜ OLMADI'Alçı'nın "Muhalefet daha güçlü diye taraf mı değiştiriyorum?" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Hangi ittifaka mensup olursa olsun bir kişi otoriter-nasyonalist düşünceyi ya da daha beteri totaliter bir faşizmi destekliyorsa ben orada karşısına dikilirim.
Dün baktım şunu iddia ediyorlar: Kemal Kılıçdaroğlu çok daha güçlü olduğu için, kazanacağı için ben böyle tavır koyuyormuşum!!
Arkadaşlar eğer ben güçlünün yanında tavır koyan, ideolojisi olmayan bir oportünist olsaydım tamamen Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında hizalanırdım. Koşulsuz şartsız Erdoğan’ın her dediğini savunurdum.
Çünkü son 150 sene içinde ne Sultan Hamid’in ne de Kemal Atatürk’ün Erdoğan kadar devlet gücü olmadı.
Hiç abartmıyorum Putin’in Rus devlet yapılanması içindeki gücünden bile fazla gücü var Erdoğan’ın. Bunu bir siyaset bilimci olarak söylüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Bey’den daha güçlü olduğu için benim onun tarafına geçtiğim ancak kimi akılsız muhaliflerin cehaleti olabilir. Komedi bu.
Bilakis ben bugün çok güçlü olan bir Tayyip Erdoğan’a dünkü tenkitlerimi sıraladım.
'KAVALA HAPİSTEN BANA MEKTUP YOLLADI'Üstelik şimdi değil Osman Kavala’ya yapılan zulmü 1 Kasım 2017’den beri yazıyorum. Tam 5.5 senedir bu tenkitlerimi Habertürk’teki köşemde ve ekranlarda yapıyorum. Haziran 2017’de Enis Berberoğlu tutuklanınca da aynı tavrı koymuştum.
Medyada Osman Kavala mevzusunu en çok yazan benim. Artık mütevazi olmayacağım.
1 Kasım 2017 tarihinden beri Türkiye’deki burjuvaziyi korkutup kontrol altına almak için Kavala’nın içeride tutulduğunu defalarca söyledim, yazdım.
Osman Kavala da bunu biliyor, nitekim hapisten bana bir mektup da gönderdi. Osman Bey’in eşi değerli iktisatçı Ayşe Buğra da, avukatı İlkan Koyuncu da biliyor.
Bana bu konuda saldıranlar ise uzun süre Kavala “Yetmez ama evetçi” diyerek Osman Bey’e yapılan zulmü haklı bulanlardı. Üstelik Kavala “yetmez ama evetçi” hiçbir zaman olmadı. 12 Eylül 2010 referandumunda boykot çizgisindeydi.
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması garanti olduğu için Kemal Bey’in tarafına geçtiğim de ağır bir safsata. Bunlar gerçekten bugünkü Türkiye’yi tanımıyorlar."
Ne demişti?
Alçı dünkü yazısında, "Ben Osman Kavala ve Hakan Altınay gibi pırıl pırıl insanlara zulmeden, festivalleri ve konserleri yasaklayan, rakiplerine siyasi yasak getiren ve sözü aldı mı militarist ve yayılmacı söylemlerde bulunan bir siyasi tarafta bulunamam. Türkiye’yi AB mensubu bir ülke yapma kararlılığında bir AK Parti’den yanayım ben. Bu zulümleri alkışlayan bir AK Parti’den yana olmam, olamam" ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ)