Dünya Türklüğü Stratejik Akıl Merkezi faaliyetlerine başladı.
Kurucu başkanlığını E.Komd.Kur.Yb. M.Sabri Sipahioğlu'nun yürüttüğü oluşumun Genel Sekreteri Kemal Uysal. Dünyanın Asya, Avrupa, Balkanlar, Kuzey Amerika, Güney Amerika,Ortadoğu, Uzakdoğu gibi stratejik bölgelerinde de faaliyet gösterecek olan Dünya Türklüğü Stratejik Akıl Merkezi, Ziraat ve Biyoteknoloji alanlarında da çalışmalar yürütecek.
Genel Sekreter Kemal Uysal Dünya Türklüğü Stratejik Akıl Merkezi'nin Web sitesinde istihbaratın önemine değinen bir analiz yayımladı.:
Etimolojik olarak, istihbarat Arapça kökenli bir kelimedir. İstihbarat denilince aklımıza bilgi toplama, elde edilen bilgileri anlama, analiz etme elde edilen bilgileri saklama süreci gelmektedir. Arapça kökenli olan istihbarat kelimesinin Türkçe karşılığı ise, “BİLGİ ALMA” dır.
Bilgi alma sisteminin en özel tarafı ise elde edilen verilerin analizi yapıldıktan sonra, geleceği inşa hususunda kritik önemidir.
Etimolojik olarak açıklamaya çalıştığımız istihbarat kelimesi konuşulmaya başladığı zaman şüphesiz akıllara devlet denilen mekanizma ya da devlet dışı aktörler gelmektedir. Devlet ve istihbarat kelimeleri yan yana geldiği zaman bireyler ve toplumlar istihbarat denilen sisteme hep çekinerek veya korkarak bakmışlardır. Hatta yapılmaması gereken tehlikeli bir iş alanı olarak da görmüşlerdir.
Bireylerin ya da toplumların çekinerek baktıkları sistem insanlığın yeryüzüne ayak basması ile ortaya çıkan bir süreçtir. Bilgi alma süreci devlet denilen mekanizma ortaya çıktığı zaman ortaya çıkmış bir süreç değildir. Her ne kadar istihbarat kelimesinden insanoğlu çekinse de avcılık ve toplayıcılık sürecinden günümüz insanlığına kadar süreçte insanlık hep bilgi alma süreci yaşamıştır.
Kısacası bilgi alma süreci salt devlet denilen mekanizmanın yaptığı bir şey değildir.
Örnek vermek gerekirse, avcılık ve toplayıcılık çağında yaşamış olan insanlar hayatta kalabilmek için, ava çıktıkları zaman hayvanı saatlerce gözlemleyip hayvanın en aciz anında ona saldırıda bulunup, o’nu etkisiz hale getirmişlerdir. Çünkü varlıklarını sürdürebilmek için besin değerlerini o hayvandan almak zorunda idiler. Yine bitkileri koklayarak, gözlemleyerek renklerine bakarak deneyimleyerek tüketmeye başlamışlardır. İçlerinden bir tanesinin yediği bitkinin zehirli olmasından dolayı öldüğünü gördükten sonra ise edindikleri bilgi ile o bitkinin varlıklarının sonu olabileceği hususunu dikkate almışlardır. Yani yaptıkları işlemler istihbarat faaliyeti idi.
Gelişmemiş insanlığın geçirdiği süre içerisinde yaptıkları istihbarat faaliyetlerini örneklerini açıkladıktan sonra yine günümüz modern insanın, yaptığı istihbarat faaliyetlerinde örneklendirecek olursak teknolojik bir ürün almak isteyen insan nelere dikkat eder? Hemen açık kaynaklardan alacağı ürün hakkında bilgi edinir. Uzman kişilere sorar ve almak istediği ürünün kalite oranı yüksek ve en ekonomik değeri ile almaya çalışır.
Yine genç bir erkeğin tanışmak istediği genç kız hakkında bilgi edinmek için gelişen teknolojiye paralel olarak sosyal medya hesaplarından, bilgi edinmeye çalışması, kişi hakkında tanıdık kişiler aracılığı ile bilgi edinmeye çalışması da güncel bir istihbarat çalışmasıdır. Okula giden çocuklarının ders notları düştüğü zaman, anne ve babanın çocuklarını gözlemlemeye çalışması, istihbarat faaliyetlerinin herhalde en masum olanıdır. Yine yeme içmeye düşkün bir insanın yaşadığı çevrede iyi bir işletmeyi bulmak için harcadığı zaman ve nakit de bir istihbarat çalışmasına örnektir.
Öz cümle, istihbarat salt devlet ya da devlet dışı aktörlerin yaptığı faaliyet değildir. Ve hatta hayvanların bile istihbarat çalışması yaptığını bilmemiz gerekir. Örneğin çakal sürüsünün düşürmek istediği kurdu, tek başına düşene kadar sinsi sinsi takip etmesi ve tek başına kalan kurdu parçalamaya çalışması hem sırtlanların istihbarat çalışması hem de doğuştan getirdiği özelliktir.
Görüldüğü üzere, istihbarat çalışması sadece devlet ya da devlet dışı aktörlere has bir şey değildir. İnsanın ve hayvanların olduğu her yerde bilgi alma süreci vardır. Var olmalıdır. Bilgi alma sürecinin olma sebeplerin en başında gerçek ya da tüzel kişilerinin varlıklarını devam ettirme güdüsü vardır. Var olma noktasında varlıkların devamlılığını bir yapıya dönüştürmek isteyen toplumlar, bu nokta da devlet denilen mekanizmanın kurulmasını sağlamışlardır. Dolayısı ile toplumlar ortak otorite olarak devlet mekanizmasını ortaya çıkarmışlardır.
“Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır” (Türk Dil Kurumu). İnsanlık tarafından oluşturulan adına devlet denilen ve otoriteyi elinde bulunduran yapı, yönettiği toplumların var olması için gerekli olan her çalışmayı yapmakla görevlidir.
Devlet denilen sistem, hem kendi var olan tüzel kişiliğini korumak hem de yönettiği toplumların varlığını barış ve huzur içerisinde devam ettirebilmek için çalışmalar yapmaktadır. Nasıl ki bireylerin ya da toplumların hasımlıkları ya da hısımlıkları mevcutsa devletlerin de hasım ya da hısımları bulunmaktadır. Burada ki kritik nokta ise, devletlerin bireyler gibi duygusal değil, ortaya çıkan ya da çıkabilecek sorunlara “Devlet Aklı” ile karar vermesi ile ilintilidir. Devletlerin varlığını devam ettirebilmesi ve devlet için sorun oluşturacak devlet ya da devlet dışı aktörler hakkında bilgi edinme faaliyetleri göstermesi çok elzem bir konudur.
İşte bu noktada istihbarat kurumları (Stratejik Bilgi Merkezleri) devletler için en kritik kurumların başında gelmektedir. İstihbarat kurumlarının hızla gelişen ve küreselleşen dünyada etkili ve doğru adımlar atması, rakiplerinden bir adım önde olması çok önemlidir. Elde edilen verilerin, devleti yöneten siyasi, askeri, bürokrat elitler için hayati önem taşıması masaya konan veriler ile alınacak kararlar ve yapılacak aksiyon planların devlet denilen mekanizma için adeta can damarı olması hususundan hareketle, istihbarat kurumlarının ne kadar zor bir görevi üstlendiklerini ifade etmek gerekir. “Devlet Aklı” denilen sistemin rahatlıkla işleyebilmesi için, istihbarat faaliyetleri çok önemlidir.
Sonuç olarak, “Devlet Aklı”nın işleyebilmesi, nasıl insanın bedeninin çalışması ve hareket etmesi için kalbin kanı pompalayıp beyne göndermesi elzem ise, devletlerin varlıklarının devamı için istihbarat kurumları da o denli önemlidir. Bireylerin yaptıkları hatalar sadece kendilerini ve ailelerini bağlarken, devletin kurumları olan istihbarat organlarının yapacakları çalışmaların doğruluğu, temsil ettikleri devletin ve toplumların varlığının devamı için kritik önem taşımaktadır. Yine yapılacak hataların devlet mekanizmasında büyük sorunlara yol açacağı hususu asla akıllardan çıkarılmamalıdır.
Yazıma son verirken, “Adem” ile “Havva” şeytan’ın getirdiği elmayı yemeden önce iyi bir istihbarat çalışması yapsa idi insanoğlu cennetten kovulur muydu?