İntihar etti denilen 3 çocuk annesi Ceylan Kılıç'ın ölümünde eşine müebbet hapis cezası

Doğan Haber Ajansının haberi üzerine ulaştığımız Kadın Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Av. Hilal Gültepe Öztürk açıklamasında; “Dernek olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Katledilen kadınların katillerinin kabusu olmak için elimizden gelen gayreti sarfetmeye devam edeceğiz. Bu bizim için topluma karşı bir görev ama aynı zamanda kusursuz cinayetin mümkün olmadığını bir kez daha ortaya çıkaran gelişmiş teknolojinin tüm imkanlarını seferber eden balistik uzmanlarına adli tıp uzmanlarına teşekkür ediyoruz. Mahkeme heyeti olayı tüm hatları ile en ince ayrıntısına kadar ele aldı. Her ayrıntıyı göz önünde bulundurdu. Olayın intihar süsü verilmeye çalışılan cinayet olduğu ortaya çıkarıldı. Karardaki indirim gerekçesine katılmadığımız için bu yönden istinaf ettik.”
 


Av. Hilal Gültepe Öztürk 
 

Ne olmuştu;

Esenyurt'ta 2022 yılından evinde başında vurulmuş halde bulunan ve intihar süsü verilen 3 çocuk annesi Ceylan Kılıç'ın eşi Abdulkerim Kılıç ilk olarak 'Eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Soruşturma aşamasından itibaren Kadın Haklarını Koruma Derneği Başkanı Av. Hilal Gültepe Öztürk, Ceylan Kılıç’ın anne ve babasının vekili olarak tüm süreçte müdahil vekili olarak davayı takip etti

Ancak sanığa verilecek cezanın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne alarak bu cezayı müebbet hapis cezasına indirdi. Ceylan Kılıç’ın ailesi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmesi için kararı istinaf etti. Ceylan Kılıç'ın babası Cevdet Allahverdi, "Damadım olaydan önce tavanı kırıp kızıma,' 'Kendini as, sen kendini asmazsan ben seni öldürürüm' demiş. Kızım uyurken kafasından aşağıya kaynar su dökmüş. Bize kanlı peçete içinde kanlı saç ve deri parçaları yollamışlar. Abdulkerim, kızımın satırla bacağına ve kafasına vurmuş" bunları sanığın kardeşiyle evli olan diğer kızım Gülşen eşime anlatmış" dedi.

Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi'nde 8 Nisan 2022 yılında evinde başından vurulmuş halde bulunan Ceylan Kılıç'ın intihar ettiği öne sürülmüştü. Ancak Ceylan Kılıç'ın ailesi olayın intihar değil cinayet olduğunu, Ceylan Kılıç'ın eşi tarafından öldürüldüğünü ifade etmişti.Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Abdulkerim Kılıç bulunduğu cezaevinden getirilirken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

"SİLAHI ALIP İNTİHAR ETMİŞTİR"

Başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Abdulkerim Kılıç, ilk duruşmadaki savunmasında, "Ceylan Kılıç'la 16 yıl önce evlendik. Olay yaşandığında Ramazan ayı içerisindeydik. Eşim de benim gibi oruç tutuyordu. Olay gecesi eşim 'Sahur yemeği hazırladığımda sizi çağırırım' dedi.

Sahur vaktine kadar uyuyup sahur saatinde kalkardık. O gün eşim 'Bugün uyumayalım, sahura kadar işlerimi yapayım' dedi. Saat 23.30 sıralarıydı ben yatak odasına geçtim. Kulaklığımı takıp sosyal medyaya girdim. Oğlum Efe de yanımda telefonuna bakıyordu. Yatak odasında 1 saati geçkin zaman oyalanmış olabilirim. Dışarıdan geldiğini düşündüğüm bir ses duydum. Oğlum Efe de duydu. Balkon tarafına baktım, birşey yoktu. Eşimin bulunduğu salonun kapısı kapalıydı. Oğlum Efe benden önce salon kapısını açtı. Ben de hemen arkasındaydım. Salon kapısının sağ tarafında bulunan kanepe üzerinde eşimi vurulmuş halde gördüm. Benim evde bulundurduğum ruhsatsız tabancam vardı. Gaspa uğradığım için tedbir amaçlı bulunduruyordum. Benim bilgim olmadan silahı alıp intihar etmiştir. Ben kendisine hiçbir zaman şiddet uygulamadım. Cildi hassastı, en küçük bir yere dokunduğunda çürük oluşurdu" dedi.

" 'KENDİNİ AS, ASMAZSAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM' DEMİŞ "

Ceylan Kılıç'ın babası Cevdet Allahverdi ise ifadesinde, kızının üzerine kuma getirilmek istendiğini ancak bunu kabul etmemesi üzerine şiddet gördüğünü anlatarak,  "Ben Muş'un Malazgirt köyünde yaşıyorum. Diğer kızım Gülşen de sanığın kardeşiyle evlidir. Gülşen beni Eylül ayında arayıp 'Ceylan'ı öldürüyorlar' dedi. Abdulkerim tavanı kırmış, 'Kendini as, sen kendini asmazsan ben seni öldürürüm' demiş. Kızım Gülşen, Abdulkerim'in kaynattığı sıcak suyu Ceylan uyurken kafasına döktüğünü bana anlattı. Ben de Kıraç Polis Karakolu'nu arayıp şikayetimi dile getirdim. Polisler olay yerine gitmişler. Polisin telefonundan Ceylan beni aradı, 'Baba niye şikayetçi oldun, kocamdır, birşey olmaz, üç çocuğum var' deyince; ben de kızımın üzerinden elimi çektim. Daha sonra İstanbul'a geldim. Oğlum Volkan'ın evine yerleştik. Daha sonra eşim Gülşenle görüşüp geri döndüğünde ağlamaya başladı. Ne olduğunu sorduğumda elinde kanlı peçete vardı. İçinde de kanlı saç olan deri parçaları vardı. Bunlar nedir dediğimde de, 'Abdulkerim, Ceylan'ın satırla bacağına vurmuş, kafasına vurmuş' diye anlattı. Bu konuları Gülşen eşime anlatmış. Yalnız eşim bu kanlı peçete ve içindekileri kızım öldükten sonra bana gösterdi. Ceylan öldürülmeden önce Gülşen'in eşi Adem ile konuştuğumda da beni telefonda, 'Seni de kızını da öldürürüz' şeklinde tehdit etmişti" cümlelerini kullandı. 
 

"BERAATİMİ VE TAHLİYEMİ İSTİYORUM"

Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Abdulkerim Kılıç bulunduğu cezaevinden getirilirken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Müşteki avukatı Hilal Gültepe Öztürk sanığın 'Tasarlayarak eşe karşı kasten öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep etti.Söz hakkı verilmesi üzerine Abdulkerim Kılıç, "Tutuklandığımdan beri, eşimi kaybettiğim ve ailemin mağduriyetinden dolayı psikolojim bozuldu. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Yemin ederim ki bu suçu ben işlemedim" dedi.Mahkeme heyeti, Abdulkerim Kılıç'a ilk olarak 'Eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ancak sanığa verilecek cezanın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini gözönüne alarak bu cezayı müebbet hapis cezasına indirdi. Müşteki tarafı karara itirazda bulunarak istinafa başvurdu.