İSTANBUL’DA NELER OLUYOR?

Erdal Direğin

Geçen yıl yapılan 31 Mart Mahalli İdareler seçimleri itibariyle sıra CHP’li belediyelere geldi. Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden alınıp, yerine Kayyım atandı. Sonra Esenyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.Ahmet ÖZER  görevden el çektirilip, tutuklandı. Gerekçe 10 yıl önce terör örgütü yöneticisi ile telefonda konuşması. Sonra bir baktık ki, AKP Hatay Milletvekili Akademisyen Hüseyin Yayman adı geçen terör örgütü yöneticisi ile yemek yediği ortaya çıktı. Hüseyin Yayman Kamuoyu tepkisi karşısında ben Milletvekili kimliğimle değil bir akademisyen olarak görüştüm dedi.  Peki kabul ettik de, Prof Dr.Ahmet Özer Mahalle Bakkalı olarak mı telefon ile görüşme yaptı? O da bir akademisyen değil mi? Hüseyin Yayman ile bir fezleke hazırlandığını duymadık.  2 ayı aşkın süredir cezaevinde olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile ilgili henüz bir iddianame bile hazırlanamadı. Hem de tek sanık, başka tutuklu yok. Bu olay kamuoyunun içine sinmedi. Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Esenyurt’da yaşayan her iki seçmenin birinin oyunu alan başkan içeride tutuluyor.

Gelelim Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza  Akpolat’a. Tutuklanma  gerekçesi, Rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak ve haksız kazanç. Suçlamalar bunlar. Yine büyük farkla seçimi kazanan CHP’li başkan için düğmeye basıldı. Burada durum farklı. Görevden alınma gerekçesi terör eylemine sokulmadığı için Beşiktaş’a kayyım atanamıyor. Çok büyük farkla seçim kazanıldığı için ( % 64) Meclis Üyeliklerinin tamamı CHP li meclis üyeleri…

Rıza başkan gece saatlerinde tutuklandı. Bugün yarın Beşiktaş’ta Meclis Üyeleri arasından başkan vekili seçilecek. Üst mahkemeye gerekli itiraz yapıldı. Bakalım sonuç ne olacak. Bir itibarsızlaşmadır gidiyor. Başkan emniyete çağrılsa gitmeyecek mi? Ancak bir şafak vakti Balıkesir’de babasının evinde gözaltı yapılıp İştanbul’a emniyete getiriliyor. Dört gün ifade alınmadan emniyette tutuluyor. Sonra öğreniyoruz ki bir baş savcı vekili, Rıza Akpolat’ı sorguluyor. İfade tutanağını okudum. Başkan sorulara net olarak cevap veriyor. Haksız bir zenginleşmesi olmadığını söylüyor. “2.5 milyon kişiye hizmet ettiğini, adı geçen firmaların bazılarının isimlerini bildiğini ancak birçok firmanın isimlerini bilmiyorum” diyor. Ben de eski bir belediyeci olarak sorumluların ihale komisyonu üyeleri olduğunu biliyorum. Savcılık kendisini mahkemeye sevk ediyor ve hakimlik 15 dakikada tutuklama kararı veriyor. Şu ana kadar suç örgütünün başı denilen İhsan Aktaş’ın AKP ve MHP belediyelerinde aldığı ihaleler sorgulanmıyor bile. Neden CHP Belediyeleri ?

Gün içinde CHP’nin çağrısı ile binlerce kişi yollara düşüyor. Beşiktaş Belediye Başkanına destek olmak için Belediyenin önüne gelmeye çalışıyor. Biz de orada yerimizi alıyoruz. Binlerce kişi yolları doldurmuş, belediye önüne yaklaşmak mümkün değil. Kalabalıktan adım atacak yer yok. Gördüğüm kadarıyla kadınlar ağırlıkta. Beşiktaş örgütü başta olmak üzere, İstanbul’lular akın akın geliyorlar. Günlerden perşembe, bir iş günü. Hava sıcaklığı 6 derece. İstanbul için dondurucu bir soğuk. İmamoğlu ve Özgür Özel’in konuşmalarında  birlik olma yönünde çağrılar var ve “asla pes etmeyeceğiz” deniyor. Devamında da o müthiş slogan binlerce kişi tarafından söyleniyor. ”Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”. Otobüsün üzerine çıkan 16 Büyükşehir başkanları tek tek anons ediliyor. Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başkanlara Tek tek sarılıyor. Halk bu dayanışmayı coşkuyla karşılıyor.  

Şu var ki Cumhurbaşkanın Belediyeleri silkeleyin mesajından sonra Çalışma Bakanı Prof. Vedat Işıkhan tarafından başlatılan Belediye gelirlerinin kısılma çalışması bile tutmuyor. Halk yapılanları görüyor. Özellikle Denizli, Bursa, Balıkesir, Manisa Büyükşehir Belediyeleri 9 ay önce Cumhuriyet Halk Partisine geçti. Bir çok Anakent Belediyesi de var aynı şekilde. Kütahya, Kastamonu, Afyon, Kilis, Kırıkkale gibi iller var. Ayrıca sadece 2 dönem önce AKP’den alınan Ankara, İstanbul, Adana, Mersin Antalya gibi Büyükşehir belediyeleri var. 25 yıldır yönet,  borçları yap, sonra devlette devamlılık esastır deyip, gelirlere kaynağında el koy. Demezler mi “daha önce aklınız neredeydi” diye? Asıl amacın ne olduğu çok belli. Sosyal belediyecilik anlamında müthiş başarılara imza atan CHP’li belediyelerin kaynaklarını kesmek olabilir mi acaba?  Burada cezalandırılan belediyeler mi, halk mı? Üstüne üstlük bütün belediye borçları SGK açığının sadece yüzde dördü. 2019 seçimlerinde topal ördek yapacaklarını ilan edenler, baktılar CHP’li belediyeler çalışmaktan geri durmuyor. Bu ekonomik kriz döneminde sosyal yardımlarla yine halkın yanındalar. Asgari Ücret tespitinde “işverenler çok memnun” diyen, emekli maaşları içinde  “halkımızı enflasyona ezdirmedik” diyen Çalışma Bakanı Vedat IŞIKHAN bakalım CHP’li belediyeleri silkeleyebilecek mi?

Bir parantez de Ekrem İmamoğlu’na açalım. Halkla gerçekten bütünleşmiş. Gerçek bir lider, hatta lider doğmuş. Yenilmez denilen AKP’yi üç kez yenmiş. Halkın umudu olmuş. Zaten “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” tezahüratları da bunu gösteriyor. Halk haksızlık karşısında kenetleniyor. Hem de hangi partiden olursa olsun.  Yakında  iki CHP’li belediye’ye operasyon yapılacak söylentileri ortada dolaşıyor. Şimdilik bunları yazmayacağım. Hedef göstermek istemem. Sonrasında  İBB’ye uzanma gayreti ters teper, halk bunu affetmez. 

Ne diyelim, güzel günlere diyelim.