ÇORLU, KİMYASAL KOKU KISKACINDA
ÇORLU, KİMYASAL KOKU KISKACINDA
Türkiye’nin önemli sanayi merkezleri arasında yer alan Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi, endüstriyel kimyasal koku kıskacında.
Türkiye’nin önemli sanayi merkezleri arasında yer alan Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi, endüstriyel kimyasal koku kıskacında.
Çorlu’nun endüstriyel kimyasal koku kıskacından bir an önce çıkarılması gerektiğini söyleyen Murat Sevgi bir an önce Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından denetim noktaları kurulması gerektiğinin altını çizdi.
Belli aralıklarla açığa çıkan kokular nedeniyle, bölgede temiz hava almakta zorluk yaşanıyor. Bir hafta içerisinde endüstriyel kimyasal koku ve baca kaynaklı yanık kokusu duyulduğunu aktaran Trakya Platformu Yönetim Kurulu Üyesi ve ÇKK Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Murat Sevgi, farklı koku tiplerinin olduğunu ve hava şartlarına göre değişkenlik gösterdiğini belirtti.
DENETİMLER YETERSİZ Bazen genzi yakan keskin bir kokunun şehri etkisi altına aldığını dile getiren Sevgi, denetimler yapılsa dahi yetersiz olduğunu vurguladı. GAZ ÖLÇÜMÜ ŞART Birkaç gündür açığa çıkan endüstriyel kimyasal koku ve baca kaynaklı yanık kokusunun ise gece 02.00 gibi başladığını ve hissedilme döneminin sabah 08.00-09.30’a kadar sürdüğünü aktaran Sevgi; “Bacalarla ilgili partikül boyutu üzerine bir standart var. Ama fabrika prosesleri kaynaklı solvent, baca karbonmonoksit ya da teneke kutu eritenlerden gelen yanık kokusunda bir partikül boyutu yok. Burada partikül ölçümü ile birlikte havaya salınan gazların da ölçümü şart” dedi.
Ağustos ayında açığa çıkan ağır koku nedeniyle de vatandaşların Alo 181, 112, 155’i arayarak şikayetlerde bulunduğunu dile getiren Sevgi, söz konusu dönemde yapılan denetimlerin de yetersiz olduğuna değindi. Ölçüm işini yapan ekibin teknik donanımının kapsamlı ve yeterli olması gerektiğinin altını çizen Sevgi; “Türkiye'nin en büyük sanayi işletmelerinin olduğu bir yere 50-60 km öteden değil, yerinde yerleşik ekipler ile müdahale edilmeli. İhbar anından itibaren ekibin toparlanıp 50 km yol gitmesi büyük zaman kaybı” şeklinde konuştu. Kokunun tiplerine göre değişkenlik gösterdiğini ve dereden gelen kokunun genellikle yaz aylarında, bacalardan gelen kokunun ise kış aylarında olduğunu aktardı.
Sabah güneşin ısıttığı yüzeylerde kokunun dağıldığını, yüksek binaların arasında, gölgede kalan yerlerde ise kokunun sürdüğünü söyleyen Sevgi, farklılık gösteren kokuları şöyle sıralıyor: Alüminyum geri dönüşümcülerinin, topladığı metal içecek kutularının eritme işleminde yanan boya ve izolasyon plastiklerinden yayılan yanık plastik kokusu. Yüksek sıcaklıktaki eritme sistemlerinde incecik metal kapların alüminyumları da buharlaşarak havaya karışıyor. Ergene'ye Çorlu Deresi’ne salınan kimyasal maddeler deredeki kirli posa ile reaksiyona girerek çürük kokusunu resmen köpürterek salıyor. Çürük kokusu ise kısmen hayvan çiftlikleri kaynaklı gübre kokusu gibi.
Polyester kumaş yapan firmaların şardon ve sanfor gibi işlemleri sırasında yakılarak kırpılan tüylerin yanması ile oluşan yanık plastik kokusu. Kumaş çekmezliği ve formunu düzenlemekte kullanılan RAM makinelerinde pişirilen kumaştan yayılan koku. Doğrudan araziye ya da kanala dökülmüş tekstil proseslerinde yardımcı kimyasal madde olarak kullanılan solvent. Her OSB’nin içinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı ekiplere yer verilmesi gerektiğini söyleyen Sevgi, Çorlu-Ergene-Çerkezköy-Kapaklı hattında Bakanlık bünyesinde mutlaka en az bir denetleme merkezi olması gerektiğini kaydetti.
Fotoğraf: Bianet