DEVA Partili Karal: Zamanında ürettiğimiz domatesle fabrikalar, barajlar yapılırken şimdi menemen bile yapılamaz hale geldi

ÖZEL HABER 22.08.2024 - 15:21, Güncelleme: 22.08.2024 - 15:21 17244 kez okundu.
 

DEVA Partili Karal: Zamanında ürettiğimiz domatesle fabrikalar, barajlar yapılırken şimdi menemen bile yapılamaz hale geldi

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, çiftçinin ürettiği ürünün, alın terinin, emeğinin değersizleştirildiğini belirterek, “Çiftçilerimiz her gün ‘üretemiyoruz, ürettiğimizi satamıyoruz’ diye haykırıyor. Ektiklerine, ekeceklerine bin pişman edildi. Zamanında ürettiğimiz domatesle fabrikalar, barajlar, hidroelektrik santralleri yapılırken şimdi menemen bile yapılamaz hale geldi.” dedi.

DEVA Partili Hasan Karal, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı, 2 yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin tarımsal amaçlı kiraya verilmesini düzenleyen ve bugün Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Hükümet sayesinde bu gidişle ülkedeki tüm tarım arazileri işlenemez hale gelecek” Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, yönetmeliğin tarımsal üretimin etkinliğini artıracağı ve işlenmeyen arazilerin ülke ekonomisine kazandırılacağı şeklinde açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Karal, yönetmeliğe göre üst üste 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerinin Bakanlığın kiraya verebileceğini belirterek, “Bırakın yeni tarım arazilerini ekonomiye kazandırmayı, hükümet sayesinde bu gidişle ülkedeki tüm tarım arazileri işlenemez hale gelecek. Çünkü üreticiyi toprağa küstürdüler. Hükümet önce hali hazırdaki tarım arazilerinde emek verip üreten çiftçinin mahsulünü hak ettiği fiyatta satmasını sağlayın. Çiftçi, plansız programsız üretim politikası yüzünden ürettiği ürünü maliyetine bile satamıyor. Alın teri döken, üretim için didinen, çırpınan çiftçinin hali ortada. Hükümet, bakanlık görmezden, duymazdan geliyor ama ülkenin her yerinde çiftçiler günlerdir ayakta, isyanda. Tarihte görülmemiş çiftçi eylemleri yaşanıyor. Milli servet ziyan edildi. Bu nedenle öncelikle çiftçinin hakkı verilmeli, desteklenmeli; mevcut tarım arazilerinin verimli kullanılması, planlı üretim yapılması sağlanmalı. Ülke ekonomisi gerçekten düşünülüyorsa tarım politikası değiştirilmeli. Aksi halde bu anlayışla devam edilirse tarımda yeni sorunlardan başka hiçbir şey elde edilemez.” şeklinde konuştu. “Hükümet toprağın üstünü ekmesi gereken çiftçiyi toprak altında bırakıyor” Milletvekili Karal, binbir emekle, alınteriyle, nasırlı elleriyle ürettikleri ürünleri, hükümetin yanlış tarım politikaları nedeniyle maliyetinin altında satmak zorunda bırakılan çiftçilerin isyanının her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekti. Üreticilerin bile isteye toprağa küstürüldüğünü kaydeden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçilerimiz üretemiyoruz, ürettiğimizi satamıyoruz diye haykırıyor. Ülkede görülmemiş çiftçi eylemleri baş gösteriyor. Çiftçi isyanda; ya ekemiyor ya ektiğini biçemiyor ya da biçtiğini satamıyor. Onca haykırışa rağmen, sesini eylemlerle duyurmaya çalışan çiftçinin bu sorununa kulak tıkayan hükümet ise toprağın üstünü ekmesi gereken çiftçiyi toprak altında bırakıyor. Türkiye’de bir dönem tarımsal üretim karşılığında fabrika, baraj, rafineri, hidroelektrik santralleri kuruldu. Ülkemizde yapılan fabrikaların paraları ürettiğimiz domatesle, salatalıkla, portakalla, mandalinayla, üzümle, fındıkla ödendi. Bugün tarımsal üretim o kadar değersizleştirildi ki zamanında ürettiğimiz domatesle fabrikalar, barajlar yapılırken şimdi menemen bile yapılamaz hale geldi. Nereden, nereye…”  
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, çiftçinin ürettiği ürünün, alın terinin, emeğinin değersizleştirildiğini belirterek, “Çiftçilerimiz her gün ‘üretemiyoruz, ürettiğimizi satamıyoruz’ diye haykırıyor. Ektiklerine, ekeceklerine bin pişman edildi. Zamanında ürettiğimiz domatesle fabrikalar, barajlar, hidroelektrik santralleri yapılırken şimdi menemen bile yapılamaz hale geldi.” dedi.

DEVA Partili Hasan Karal, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı, 2 yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin tarımsal amaçlı kiraya verilmesini düzenleyen ve bugün Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Hükümet sayesinde bu gidişle ülkedeki tüm tarım arazileri işlenemez hale gelecek”

Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, yönetmeliğin tarımsal üretimin etkinliğini artıracağı ve işlenmeyen arazilerin ülke ekonomisine kazandırılacağı şeklinde açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Karal, yönetmeliğe göre üst üste 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerinin Bakanlığın kiraya verebileceğini belirterek, “Bırakın yeni tarım arazilerini ekonomiye kazandırmayı, hükümet sayesinde bu gidişle ülkedeki tüm tarım arazileri işlenemez hale gelecek. Çünkü üreticiyi toprağa küstürdüler. Hükümet önce hali hazırdaki tarım arazilerinde emek verip üreten çiftçinin mahsulünü hak ettiği fiyatta satmasını sağlayın. Çiftçi, plansız programsız üretim politikası yüzünden ürettiği ürünü maliyetine bile satamıyor. Alın teri döken, üretim için didinen, çırpınan çiftçinin hali ortada. Hükümet, bakanlık görmezden, duymazdan geliyor ama ülkenin her yerinde çiftçiler günlerdir ayakta, isyanda. Tarihte görülmemiş çiftçi eylemleri yaşanıyor. Milli servet ziyan edildi. Bu nedenle öncelikle çiftçinin hakkı verilmeli, desteklenmeli; mevcut tarım arazilerinin verimli kullanılması, planlı üretim yapılması sağlanmalı. Ülke ekonomisi gerçekten düşünülüyorsa tarım politikası değiştirilmeli. Aksi halde bu anlayışla devam edilirse tarımda yeni sorunlardan başka hiçbir şey elde edilemez.” şeklinde konuştu.

“Hükümet toprağın üstünü ekmesi gereken çiftçiyi toprak altında bırakıyor”

Milletvekili Karal, binbir emekle, alınteriyle, nasırlı elleriyle ürettikleri ürünleri, hükümetin yanlış tarım politikaları nedeniyle maliyetinin altında satmak zorunda bırakılan çiftçilerin isyanının her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekti.

Üreticilerin bile isteye toprağa küstürüldüğünü kaydeden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çiftçilerimiz üretemiyoruz, ürettiğimizi satamıyoruz diye haykırıyor. Ülkede görülmemiş çiftçi eylemleri baş gösteriyor. Çiftçi isyanda; ya ekemiyor ya ektiğini biçemiyor ya da biçtiğini satamıyor. Onca haykırışa rağmen, sesini eylemlerle duyurmaya çalışan çiftçinin bu sorununa kulak tıkayan hükümet ise toprağın üstünü ekmesi gereken çiftçiyi toprak altında bırakıyor. Türkiye’de bir dönem tarımsal üretim karşılığında fabrika, baraj, rafineri, hidroelektrik santralleri kuruldu. Ülkemizde yapılan fabrikaların paraları ürettiğimiz domatesle, salatalıkla, portakalla, mandalinayla, üzümle, fındıkla ödendi. Bugün tarımsal üretim o kadar değersizleştirildi ki zamanında ürettiğimiz domatesle fabrikalar, barajlar yapılırken şimdi menemen bile yapılamaz hale geldi. Nereden, nereye…”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.