GENÇLİĞE HİTABE (2)

ÖZEL HABER 31.01.2024 - 20:55, Güncelleme: 31.01.2024 - 20:55 14658+ kez okundu.
 

GENÇLİĞE HİTABE (2)

Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Yener BOZKURT “GENÇLİĞE HİTABE (2)” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı. Şubat 1933 başlarında Bursa’da gerçekleşen gerici bir ayaklanma girişiminin ardından, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından dile getirilen ve günümüzde “Bursa Nutku” olarak bilinen konuşmayı 2 Nolu Gençliğe Hitabe olarak nitelendiren BOZKURT, açıklamasının devamında şu hususlara yer verdi.

GENÇLİĞE HİTABE (2)   Konu başlığımız Gençliğe Hitabe (2). Bu da nereden çıktı diyenlere hemen söyleyelim; Bir yerden çıkmadı valla, 90 yıldır yerinde duruyordu. Yıllar boyu varlığı inkâr edilse de, başkasına ait olduğu öne sürülse de, üzeri örtülüp unutturulmaya çalışılsa da, ATATÜRK’ün 1933 tarihli BURSA NUTKU, bize göre (2) nolu Gençliğe Hitabe’dir ve 20 Ekim 1927 tarihli ilk hitabenin devamı niteliğindedir. Bugün olduğu gibi o dönemde de dur durak bilmeyen Cumhuriyet düşmanı gerici faaliyetler üzerine söylenmiştir. Kısaca anlatalım. Şubat 1933 başlarında, Bursa Ulucami’de toplanan 100 kadar kişi, camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunuyor. Ayaklanma kısa sürede bastırılıyor ve ATATÜRK olayın hemen ardından Bursa’ya gidiyor. Konuyla ilgili görüşmeler yapılırken bir kişinin; “Bursa Gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü…” dediği anda ATATÜRK konuşmacının sözünü kesiyor ve günümüzde “Bursa Nutku” diye anılan şu muhteşem konuşmayı yapıyor. “Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.  Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, Jandarması vardır, Ordusu vardır, Adalet Örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek; ‘Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, Başbakana ve Meclis’e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir. İşte benim anladığım Türk genci ve Türk Gençliği!” Nasıl? Tam da bugünler için söylenmiş değil mi? Bizler gençlik sınırını bayağı geçtik sayılır, bu nedenle Bursa Nutku, kendini Gazi Mustafa Kemal’in gözünün nuru, Asil Türk Gençliğinin bir mensubu olarak gören Türk Gençlerine ithaf olunur. YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ, VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ… İzlemek için
Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Yener BOZKURT “GENÇLİĞE HİTABE (2)” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı. Şubat 1933 başlarında Bursa’da gerçekleşen gerici bir ayaklanma girişiminin ardından, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından dile getirilen ve günümüzde “Bursa Nutku” olarak bilinen konuşmayı 2 Nolu Gençliğe Hitabe olarak nitelendiren BOZKURT, açıklamasının devamında şu hususlara yer verdi.

GENÇLİĞE HİTABE (2)

 

Konu başlığımız Gençliğe Hitabe (2). Bu da nereden çıktı diyenlere hemen söyleyelim; Bir yerden çıkmadı valla, 90 yıldır yerinde duruyordu.

Yıllar boyu varlığı inkâr edilse de, başkasına ait olduğu öne sürülse de, üzeri örtülüp unutturulmaya çalışılsa da, ATATÜRK’ün 1933 tarihli BURSA NUTKU, bize göre (2) nolu Gençliğe Hitabe’dir ve 20 Ekim 1927 tarihli ilk hitabenin devamı niteliğindedir.

Bugün olduğu gibi o dönemde de dur durak bilmeyen Cumhuriyet düşmanı gerici faaliyetler üzerine söylenmiştir.

Kısaca anlatalım.

Şubat 1933 başlarında, Bursa Ulucami’de toplanan 100 kadar kişi, camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunuyor.

Ayaklanma kısa sürede bastırılıyor ve ATATÜRK olayın hemen ardından Bursa’ya gidiyor.

Konuyla ilgili görüşmeler yapılırken bir kişinin; “Bursa Gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü…” dediği anda ATATÜRK konuşmacının sözünü kesiyor ve günümüzde “Bursa Nutku” diye anılan şu muhteşem konuşmayı yapıyor.

“Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.  Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, Jandarması vardır, Ordusu vardır, Adalet Örgütü vardır” demeyecektir.

Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.

Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.

Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek; ‘Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek.

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, Başbakana ve Meclis’e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki, “Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk Gençliği!”

Nasıl? Tam da bugünler için söylenmiş değil mi?

Bizler gençlik sınırını bayağı geçtik sayılır, bu nedenle Bursa Nutku, kendini Gazi Mustafa Kemal’in gözünün nuru, Asil Türk Gençliğinin bir mensubu olarak gören Türk Gençlerine ithaf olunur.

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,

VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ…
İzlemek için

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.