Gördes Katliamı: Hayvanların Canına Kıyılırken Adalet Nerede?

Yeşim Tütün Gördes'te, 2024 yılının Ocak-Mart döneminde yaşananlar, hayvan hakları ve adalet sistemine dair ciddi bir soru işareti bırakmıştır. Yaşam hakkı savunucusu İbrahim Kaya 'nın açıklaması ve suç duyurusunda bulunması sonucu ortaya çıkan olayda Gördes Belediyesi'nin katliama göz yumması, veteriner hekimlerin keyfi öldürmeleri ve buna karşı duyarsızlık, hepimizi derinden sarsacak boyutlardadır. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun geçerli olduğu bir dönemde, hayvanların keyfi şekilde öldürülmesi ve gerekçesiz raporlar tutulması, sadece yasaların ihlali değil, aynı zamanda tüm canlıların yaşam hakkının hiçe sayılmasıdır. Gördes ilçesinde, barınakta hastalık şüphesiyle öldürülen 10 kedi ve 30 köpek, hiçbir bilimsel gerekçe ve rapor olmaksızın iğne ile öldürülmüştür. Olayın sorumlusu olarak gösterilen veteriner, hayvanları kendi yatağında öldürüp, bu süreci keyif alarak anlatırken, bir başka veteriner bilirkişi de bu katliamı raporlara gerekçe göstermeden kayda almıştır. Bornova araştırma enstitüsü müdürü bilirkişi olarak atandı kanatlı hayvanlarda uzman olan müdür veteriner öldürdüğü hayvanları kayıt altına almış şeklinde rapor beyan etti.  Üstelik, bu şiddet olayına dair hazırlanan raporlar, hiçbir hastalık durumu veya öldürme gerekçesi içermemektedir. Ayrıca bu veteriner katliam yasasını güncel tutan Güvenli Sokaklar Derneği 'nin twitlerine destek vererek, kendi twitleri ile de katliama destek vermektedir. Gördes Tarım İlçe Müdürlüğü, savcılığa yapılan suç duyurularına ve üç kez gönderilen ihtarlara rağmen hiçbir adım atmamış, bu vahşetin üstünü örtmüştür. Oysa ki, barınakta hastalık tespiti yapacak tıbbi altyapı ve gereçler mevcut değildir. Bu hayvanların öldürülmesinin ardında herhangi bir bilimsel dayanak, herhangi bir insanî açıklama yoktur. Gördes Belediye Başkanı, katliamı "kanunla uygun" bulmuş, ancak bu yasal düzenleme, hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan bir uygulama haline gelmiştir. Yasaların uygulanması gerekirken, sadece bir kağıt parçası gibi davranılmıştır. Bir veteriner hekimin, hastalıkla mücadele etmek ve yaşamı korumak için görevli olduğu gerçeği, burada göz ardı edilmiştir. Hayvanlar, yaşama hakkına sahip canlılardır. Onların canlarını almak, keyfi bir şekilde öldürmek kabul edilemez. Bu olayın örtbas edilmesi, adalet sistemine olan güveni derinden sarsmakta ve toplumsal vicdanı yaralamaktadır. Bu yüzden, bu dosyanın yeniden açılması ve sorumluların cezalandırılması gerekmektedir. Veteriner hekimler, hayvanları öldürmek için değil, yaşatmak için vardır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için adaletin bir an önce tecelli etmesi gerektiği ortadadır. Bir daha asla unutulmaması gereken bir gerçek vardır: Adalet, sadece insana değil, tüm canlılara uygulanmalıdır.