Kızılay’ın çadır satışı yargıya taşındı

GÜNDEM (Sözcü) - Sözcü Gazetesi | 27.02.2023 - 15:37, Güncelleme: 27.02.2023 - 15:37 8076+ kez okundu.
 

Kızılay’ın çadır satışı yargıya taşındı

Kızılay'ın Ahbap'a çadır satmasına tepkiler artıyor. Eskişehir'de, Cumhuriyet Güç Birliği üyeleri, Kızılay'ın bu eyleminin, Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde düzenlenen 'görevi kötüye kullanma' suçunun tipik örneğini oluşturduğu belirtti ve Kızılay yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Eskişehir’de 22 farklı STK’dan oluşan Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği, yaşanan afet sonrası Kızılay’ın elindeki çadırların bir kısmını parayla satmasını yargıya taşıdı. “ÇADIR SATIŞI SKANDALI İLE BİR KEZ DAHA SARSILDIK”   Yaşanan 6 Şubat depremleri sonrası Ahbap Derneği ve deprem bölgesinde sahra eczaneler kurmak isteyen ancak büyük çadır bulmakta zorlanan Türk Eczacıları Birliği’ne, Kızılay’ın para ile çadır satmasına tepkiler artıyor. Eskişehir’de aralarında sendika ve derneklerin bulunduğu 22 sivil toplum kuruluşu Adalet sarayı önünde yaptığı basın açıklaması ile Kızılay’ın para ile çadır satmasına tepki gösterdi. Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği adına açıklama yapan Avukat Selin Özdemir Altuğ, deprem bölgesinde sahra eczaneler kurmak isteyen ancak büyük çadır bulmakta zorlanan Türk Eczacıları Birliği’ne (TEB), Türk Kızılay’ın çadırları tanesi 140 bin TL'den sattığının ortaya çıktığını söyledi. Altuğ, “Bizler, vatandaşlarımızın yaşadığı acının yalnızca onların olmadığını, Türk milletine hatta dünyaya sirayet ettiğini görürken, ülkemizin 10 ilini, 100'den fazla İlçesini, 13,5 milyon insanı etkileyen, resmi kayıtlara göre 45 bin kişinin ölümüne, yüzbinlerce insanın yaralanmasına, barınmasız kalmasına, göç etmesine neden olan felaketin acılarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde, Türk Kızılayı Derneği’nin neden olduğu ‘çadır satışı’ skandalıyla bir kez daha sarsıldık” dedi. “VATANDAŞLARIMIZ MAĞDUR OLDU, KAMU ZARARA UĞRATILDI” Kızılay’ın yaşanılan afetin hemen sonrasında, elindeki tüm imkanlarla, zaman geçirmeksizin afet bölgesinde yer alması, her türlü imkanını etkilenen vatandaşların hizmetine sunması gerektiğini ifade eden Avukat Selin Özdemir Altuğ, “Ancak ne yazık ki, kamuoyuna yansıyan bilgilerden Kızılay'ın iştiraki olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.'nin elindeki çadırların bir bölümünü çadır bekleyen insanlarımıza ulaştırmak yerine Ahbap ve Türk Eczacılar Birliği’ne para ile sattığı, bu satışın Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık'ın bilgisi ve onayıyla yapıldığı ortaya çıkmış durumdadır. Bölgeden gelen bilgiler, televizyonların, gazetelerin, haber sitelerinin verdiği haberler, deprem sonrası çadırların geç ulaştığını ve hatta halen çadıra erişememiş insanlarımızın olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çadırların geç ulaşmasından ya da hiç ulaşmamasından vatandaşlarımız mağdur olmuş, kamu zarara uğratılmıştır” şeklinde konuştu. “GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞLARDIR” Türk Kızılayı Derneği’nin, afet hallerinde hiçbir kurumdan emir ve talimat beklemeksizin, kabul ettiği bağışlar ve iştirakleri vasıtasıyla ürettiği yardım malzemelerini afet bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakla görevli ve sorumlu olduğunu vurgulayan Avukat Selin Özdemir Altuğ, Kızılay ve iştiraki yöneticilerinin, hukuki görev ve sorumluluklarına uygun hareket etmediklerini söyledi. Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş. aracılığıyla Kızılay'ın çadır satması olayında sorunun Ahbap’a, Türk Eczacılar Birliği’ne ya da başkasına parayla çadır satılması olmadığını ifade eden Altuğ şunları söyledi: “RANTÇI, FIRSATÇI YÖNETİM YAKLAŞIMININ, HER KURUMU NASIL ZEHİRLEDİĞİNİN BİR ÖRNEĞİ” “Kızılay'ın deprem anında, elindeki tüm olanakları seferber ederek depremden etkilenen herkese en kısa zamanda sığınacak bir yer, sıcak bir aş, acil tıbbi malzeme sağlaması, bu kapsamda tüm çadırlarını bölgeye göndermesi gerekirken, elindeki çadırların bir bölümünü parayla satacak kadar gözünü parayla açıp parayla kapatan  yöneticilerle yönetilmesidir. Bu zihniyet rantçı, fırsatçı yönetim yaklaşımının ülkemizin her kurumunu nasıl zehirlediğinin bir göstergesi ve görevini kötüye kullanan sorumsuz bir yönetim anlayışının dışa vurumudur. Bu kapsamda, Kızılay yöneticileri, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesince yargılanmalıdır. Deprem sonrasında parayla çadır satışı ve neden olduğu zararlar birlikte değerlendirildiğinde Kızılay'ın bu eylemi, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesinde düzenlenen ‘Görevi kötüye kullanma’ suçunun tipik örneğini oluşturmaktadır. Bu suçun temel cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olduğu gibi işlenen suçun soruşturulması şikayete bağlı olmayıp Cumhuriyet Savcıları’nca resen soruşturulması da gerekmektedir.” SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUP, GÖREVDEN ALMAYA DAVET ETTİLER Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliğini oluşturan bileşenler, Cumhuriyet Savcıları’nı göreve davet ederek, millet adına konunun takipçisi olmak amacıyla sorumlular hakkında suç duyurunda bulundu. Cumhuriyet Güç Birliği ayrıca Cumhuriyet Savcıları’nı, sorumlu olan Kızılay Genel Müdürü Kerem Kınık ile Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.'nin yöneticileri hakkında derhal soruşturma başlatmaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu da Kızılay Genel Müdürü Kerem Kınık ile Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.'nin yöneticilerini ivedi olarak görevden almaya davet etti. CUMHURİYET GÜÇ BİRLİĞİ BİLEŞENLERİ 1- Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi, 2- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eskişehir Şubesi, 3- Eğitim-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 4- Memleket Sevdalıları Derneği Eskişehir Şubesi, 5- Eskişehir Cumhuriyet Gazetesi Okurları, 6- Eskişehir Kültür ve Sanat Derneği, 7- Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Eskişehir Şubesi, 8-  Eskişehir Sanat Derneği, 9- Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, 10- Emekli Öğretmenler Derneği, 11- 29 Ekim Kadın Derneği Eskişehir Şubesi, 12- Üniversiteli Türk Kadınlar Derneği, 13- Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Platformu, 14- Eskişehir Sivil ve Sosyal Yaşam Derneği, 15- ODTÜ Eskişehir ve Çevresi Mezunları Derneği, 16- EYT Eskişehir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği, 17- Tüm Yerel-Sen, 18- Hacı Bektaşi Veli Eskişehir Şubesi, 19- Birleşik Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi, 20- Eğitimciler Derneği Eskişehir Şubesi, 21- Eskişehir Çevre Derneği, 22- Türkiye Emekli Subaylar Derneği Eskişehir Şubesi.//Kemal Atlan
Kızılay'ın Ahbap'a çadır satmasına tepkiler artıyor. Eskişehir'de, Cumhuriyet Güç Birliği üyeleri, Kızılay'ın bu eyleminin, Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde düzenlenen 'görevi kötüye kullanma' suçunun tipik örneğini oluşturduğu belirtti ve Kızılay yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Eskişehir’de 22 farklı STK’dan oluşan Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği, yaşanan afet sonrası Kızılay’ın elindeki çadırların bir kısmını parayla satmasını yargıya taşıdı.

“ÇADIR SATIŞI SKANDALI İLE BİR KEZ DAHA SARSILDIK”
 

Yaşanan 6 Şubat depremleri sonrası Ahbap Derneği ve deprem bölgesinde sahra eczaneler kurmak isteyen ancak büyük çadır bulmakta zorlanan Türk Eczacıları Birliği’ne, Kızılay’ın para ile çadır satmasına tepkiler artıyor. Eskişehir’de aralarında sendika ve derneklerin bulunduğu 22 sivil toplum kuruluşu Adalet sarayı önünde yaptığı basın açıklaması ile Kızılay’ın para ile çadır satmasına tepki gösterdi. Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği adına açıklama yapan Avukat Selin Özdemir Altuğ, deprem bölgesinde sahra eczaneler kurmak isteyen ancak büyük çadır bulmakta zorlanan Türk Eczacıları Birliği’ne (TEB), Türk Kızılay’ın çadırları tanesi 140 bin TL'den sattığının ortaya çıktığını söyledi. Altuğ, “Bizler, vatandaşlarımızın yaşadığı acının yalnızca onların olmadığını, Türk milletine hatta dünyaya sirayet ettiğini görürken, ülkemizin 10 ilini, 100'den fazla İlçesini, 13,5 milyon insanı etkileyen, resmi kayıtlara göre 45 bin kişinin ölümüne, yüzbinlerce insanın yaralanmasına, barınmasız kalmasına, göç etmesine neden olan felaketin acılarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde, Türk Kızılayı Derneği’nin neden olduğu ‘çadır satışı’ skandalıyla bir kez daha sarsıldık” dedi.

“VATANDAŞLARIMIZ MAĞDUR OLDU, KAMU ZARARA UĞRATILDI”

Kızılay’ın yaşanılan afetin hemen sonrasında, elindeki tüm imkanlarla, zaman geçirmeksizin afet bölgesinde yer alması, her türlü imkanını etkilenen vatandaşların hizmetine sunması gerektiğini ifade eden Avukat Selin Özdemir Altuğ, “Ancak ne yazık ki, kamuoyuna yansıyan bilgilerden Kızılay'ın iştiraki olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.'nin elindeki çadırların bir bölümünü çadır bekleyen insanlarımıza ulaştırmak yerine Ahbap ve Türk Eczacılar Birliği’ne para ile sattığı, bu satışın Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık'ın bilgisi ve onayıyla yapıldığı ortaya çıkmış durumdadır. Bölgeden gelen bilgiler, televizyonların, gazetelerin, haber sitelerinin verdiği haberler, deprem sonrası çadırların geç ulaştığını ve hatta halen çadıra erişememiş insanlarımızın olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çadırların geç ulaşmasından ya da hiç ulaşmamasından vatandaşlarımız mağdur olmuş, kamu zarara uğratılmıştır” şeklinde konuştu.

“GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞLARDIR”

Türk Kızılayı Derneği’nin, afet hallerinde hiçbir kurumdan emir ve talimat beklemeksizin, kabul ettiği bağışlar ve iştirakleri vasıtasıyla ürettiği yardım malzemelerini afet bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakla görevli ve sorumlu olduğunu vurgulayan Avukat Selin Özdemir Altuğ, Kızılay ve iştiraki yöneticilerinin, hukuki görev ve sorumluluklarına uygun hareket etmediklerini söyledi. Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş. aracılığıyla Kızılay'ın çadır satması olayında sorunun Ahbap’a, Türk Eczacılar Birliği’ne ya da başkasına parayla çadır satılması olmadığını ifade eden Altuğ şunları söyledi:

“RANTÇI, FIRSATÇI YÖNETİM YAKLAŞIMININ, HER KURUMU NASIL ZEHİRLEDİĞİNİN BİR ÖRNEĞİ”
“Kızılay'ın deprem anında, elindeki tüm olanakları seferber ederek depremden etkilenen herkese en kısa zamanda sığınacak bir yer, sıcak bir aş, acil tıbbi malzeme sağlaması, bu kapsamda tüm çadırlarını bölgeye göndermesi gerekirken, elindeki çadırların bir bölümünü parayla satacak kadar gözünü parayla açıp parayla kapatan  yöneticilerle yönetilmesidir. Bu zihniyet rantçı, fırsatçı yönetim yaklaşımının ülkemizin her kurumunu nasıl zehirlediğinin bir göstergesi ve görevini kötüye kullanan sorumsuz bir yönetim anlayışının dışa vurumudur. Bu kapsamda, Kızılay yöneticileri, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesince yargılanmalıdır. Deprem sonrasında parayla çadır satışı ve neden olduğu zararlar birlikte değerlendirildiğinde Kızılay'ın bu eylemi, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesinde düzenlenen ‘Görevi kötüye kullanma’ suçunun tipik örneğini oluşturmaktadır. Bu suçun temel cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olduğu gibi işlenen suçun soruşturulması şikayete bağlı olmayıp Cumhuriyet Savcıları’nca resen soruşturulması da gerekmektedir.”

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUP, GÖREVDEN ALMAYA DAVET ETTİLER

Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliğini oluşturan bileşenler, Cumhuriyet Savcıları’nı göreve davet ederek, millet adına konunun takipçisi olmak amacıyla sorumlular hakkında suç duyurunda bulundu. Cumhuriyet Güç Birliği ayrıca Cumhuriyet Savcıları’nı, sorumlu olan Kızılay Genel Müdürü Kerem Kınık ile Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.'nin yöneticileri hakkında derhal soruşturma başlatmaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu da Kızılay Genel Müdürü Kerem Kınık ile Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.'nin yöneticilerini ivedi olarak görevden almaya davet etti.

CUMHURİYET GÜÇ BİRLİĞİ BİLEŞENLERİ

1- Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi, 2- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eskişehir Şubesi, 3- Eğitim-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 4- Memleket Sevdalıları Derneği Eskişehir Şubesi, 5- Eskişehir Cumhuriyet Gazetesi Okurları, 6- Eskişehir Kültür ve Sanat Derneği, 7- Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Eskişehir Şubesi, 8-  Eskişehir Sanat Derneği, 9- Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, 10- Emekli Öğretmenler Derneği, 11- 29 Ekim Kadın Derneği Eskişehir Şubesi, 12- Üniversiteli Türk Kadınlar Derneği, 13- Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Platformu, 14- Eskişehir Sivil ve Sosyal Yaşam Derneği, 15- ODTÜ Eskişehir ve Çevresi Mezunları Derneği, 16- EYT Eskişehir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği, 17- Tüm Yerel-Sen, 18- Hacı Bektaşi Veli Eskişehir Şubesi, 19- Birleşik Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi, 20- Eğitimciler Derneği Eskişehir Şubesi, 21- Eskişehir Çevre Derneği, 22- Türkiye Emekli Subaylar Derneği Eskişehir Şubesi.//Kemal Atlan

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.