Cezmi Orkun: CEZAEVİ çok, FABRİKA yok!

ÖZEL HABER 28.10.2022 - 00:00, Güncelleme: 28.10.2022 - 00:00 4061+ kez okundu.
 

Cezmi Orkun: CEZAEVİ çok, FABRİKA yok!

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun AKP iktidarında “Fuhuş, cinayet, uyuşturucu , kadına..

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun AKP iktidarında “Fuhuş, cinayet, uyuşturucu , kadına karşı şiddet, hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi” asayiş olaylarında önemli oranlarda artışa dikkat çekti. Üretime dayalı tesisler ile suçlulara dayalı tesisler arasındaki ilişki ve anlayışın sonuçlarına değinen Cezmi Orkun konuyla ilgili şunları söyledi: Değerli vatandaşlar, bu yazımda üretime dayalı tesisler ile suçlularadayalı tesisler arasındaki ilişki ve anlayışı ele alacağım. Günümüzde,gelişmiş ülkelere nispeten ülkemizin de içinde olduğu gelişmekteolan ülkelerde suç oranları giderek artmaktadır. Artan suçluluğunnedenleri arasında işsizlik, yoksulluk ve eşitsizlik gibi faktörler öne çıkmaktadır. Bufaktörlerin en aza indirilmesi ise hükümetlerin temel görevidir. Peki öyle mi;2022 yılı ikinci yarısı brüt dış borç stoku 444.4 milyar dolar, hazine garantili borç tutarı 15.8milyar dolar olmasına rağmen üretim ve istihdama yönelik yeni bir yatırım veya fabrikayapılmamış, yani üretim tesislerine değil tefecilere yatırım yapılmış. Karşılıksız artan buborç, döviz ve enflasyon değerlerinin artışına sebep olacak ve ekonomik sorunlarıtetikleyecektir. Sonuçta, borç veren sermaye için bu durum, olası bir olumsuzluk halindeülkemize karşı ekonomik bir silah olarak kullanılacak ve toplumumuzu geçmişte olduğu gibi esiralacaklardır.Açıklanan 2023 bütçe açığı 565 milyarı faiz ödemeleri olmak üzere toplam 657 milyardır.Üretime dayalı gelir olmadığına göre anlaşılan o ki AKP yönetimi, KKM ve faizödemelerinin karşılamak için ya yeniden borçlanacak ya da trafik cezaları, vergiler, gıda,giyim, imalat ve enerji giderlerine yapacakları zamlarla sorumluluğu vatandaşlarayükleyecek, vatandaşları sömürmeye devam edecektir.Değerli vatandaşlar, AKP yönetimi; iktidarları boyunca borç faizlerini ödemek için milletisömürmek konusunda sarf ettiği enerjiyi, üretime dayalı tesisleri kurmaya harcamış olsaydıbugün bu sıkıntılar katlanarak devam etmiyor olacaktı. Borç yükünü her yıl arttırarakdevam ettiren AKP iktidarında “Fuhuş, cinayet, uyuşturucu , kadına karşı şiddet, hırsızlık,gasp, dolandırıcılık gibi” asayiş olaylarında önemli oranlarda artış olmuştur. İktidar ise,önlem olarak yeni cezaevleri yapıyor. Bu çalışmaların sonucunda, ülkemiz hem Avrupa’dahem de dünyada tutuklu ve mahkum sayısı açısından dünyada 2. sırada yer alıyor. Yani;ülkemizde her 100 bin kişiden 325’i cezaevinde. Ne acı değil mi?Ekonominin şu andaki durumu nedeniyle işini kaybeden ya da iş bulamayan bir kişiailesinin huzur ve refahını sadece insanca yaşama arzusunu yerine getiremiyor. İşsizliğin%15 olduğu, alım gücünün enflasyon nedeniyle tükendiği ülkemizde, öfke duygusu-streslibirey-hayattan keyif almayan ve gülümsemeyi dahi unutan insanlarımızın sayısı ve bunaparalel olarak asayiş olaylarının artış göstermesi oldukça anlamlıdır.Ayrıca, birçok insanın cezaevinden çıktıktan sonra tekrar cezaevine girdiğini görüyoruz.Yaşamak için bu insanların çalışması gerek ama hükümlü insanları çalıştırmaktan birçokfirma imtina ediyor. Bu insanların ekmek parası kazanması lazım. Aksi durumda yenidensuça bulaşmaları kaçınılmaz olmaktadır.AKP iktidarı ise, hapishanelerdeki mevcudu azaltmak için iş alanı yaratmak yerine var olan384 cezaevine yeni cezaevleri ilave etmeyi tercih ediyor ve bunu bir başarı olarak görüyor.Diğer taraftan Erdoğan, geçmişte insanlık dışı davranışlara sahne olan Diyarbakır cezaevinikapatarak burayı müze yapacakları ile övünüyor. Anlamak mümkün değil. Açıkçası cezaeviyapmak ve kapatmak ile sevinen bir anlayış. Çarpık değil mi? Bu anlayış, karşılıksızborçlanma nedeniyle ülkemiz geleceğini riske sokmaktadır.Çünkü; Mevcut AKP yönetimi için varsa yoksa rant ve adil olmayan paylaşım. Bu anlayışınhakim olduğu ülkemizde; cari açık artmış, borçlar artmış bunlar için önemli değil. Nasılolsa bugüne kadar sömürdükleri milletimizin boğazına sarılacak, sırtlarınataşıyamayacakları yükleri bindirecekler. Suça yönelimi azaltıcı gerekli önlemlerialamadıkları için üzülmeleri gerekirken, insanları çaresizliğin ittiği suçları nedeniyleyapmakla övündükleri cezaevlerine atma sevinci içindeler!Geçmişte alınan borçlar nedeniyle, Duyun-i umumiye teşkilatı tarafından esir alınanülkemizi, bu esaretten çekip çıkaran kurucu irade bizlere tam bağımsız bir ülke teslimetmesine rağmen günümüz iktidarı borçlanma politikasıyla ülke bağımsızlığını tartışılırduruma getirmiştir. Biz DOĞRU PARTİ yöneticileri olarak, bu anlayışa hatırlatmak isterizki “Borç yiğidin kamçısı değil esaretin bedelidir.”Değerli vatandaşlar, cezaevi yapılan yerlere üretim ve istihdama dayalı fabrikalar inşa etmeanlayışından yoksun iktidarlar yönetimde oldukça! Borç ve suç azalmaz artışına devameder. Geleceğimizi karartan bu eylemleri tersine çevirmek için Kuvayı milliye ruhuylaDOĞRU PARTİ olarak sürdürmekte olduğumuz bu mücadelede yer alarak ülkemizgeleceğini teminat altına almalısınız. Aksi durumda yarın çok geç olacak ve inanınbugünleri dahi aramak zorunda kalacaksınız. DOĞRU PARTİ, kurucu ilkeler doğrultusundaalacağı önlemlerle tam bağımsız Türkiye mücadelesinde milletimizle birlikte olacaktır. ]]>
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun AKP iktidarında “Fuhuş, cinayet, uyuşturucu , kadına..

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun AKP iktidarında “Fuhuş, cinayet, uyuşturucu , kadına karşı şiddet, hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi” asayiş olaylarında önemli oranlarda artışa dikkat çekti. Üretime dayalı tesisler ile suçlulara dayalı tesisler arasındaki ilişki ve anlayışın sonuçlarına değinen Cezmi Orkun konuyla ilgili şunları söyledi:

Değerli vatandaşlar, bu yazımda üretime dayalı tesisler ile suçlularadayalı tesisler arasındaki ilişki ve anlayışı ele alacağım. Günümüzde,gelişmiş ülkelere nispeten ülkemizin de içinde olduğu gelişmekteolan ülkelerde suç oranları giderek artmaktadır. Artan suçluluğunnedenleri arasında işsizlik, yoksulluk ve eşitsizlik gibi faktörler öne çıkmaktadır. Bufaktörlerin en aza indirilmesi ise hükümetlerin temel görevidir. Peki öyle mi;2022 yılı ikinci yarısı brüt dış borç stoku 444.4 milyar dolar, hazine garantili borç tutarı 15.8milyar dolar olmasına rağmen üretim ve istihdama yönelik yeni bir yatırım veya fabrikayapılmamış, yani üretim tesislerine değil tefecilere yatırım yapılmış. Karşılıksız artan buborç, döviz ve enflasyon değerlerinin artışına sebep olacak ve ekonomik sorunlarıtetikleyecektir. Sonuçta, borç veren sermaye için bu durum, olası bir olumsuzluk halindeülkemize karşı ekonomik bir silah olarak kullanılacak ve toplumumuzu geçmişte olduğu gibi esiralacaklardır.Açıklanan 2023 bütçe açığı 565 milyarı faiz ödemeleri olmak üzere toplam 657 milyardır.Üretime dayalı gelir olmadığına göre anlaşılan o ki AKP yönetimi, KKM ve faizödemelerinin karşılamak için ya yeniden borçlanacak ya da trafik cezaları, vergiler, gıda,giyim, imalat ve enerji giderlerine yapacakları zamlarla sorumluluğu vatandaşlarayükleyecek, vatandaşları sömürmeye devam edecektir.Değerli vatandaşlar, AKP yönetimi; iktidarları boyunca borç faizlerini ödemek için milletisömürmek konusunda sarf ettiği enerjiyi, üretime dayalı tesisleri kurmaya harcamış olsaydıbugün bu sıkıntılar katlanarak devam etmiyor olacaktı. Borç yükünü her yıl arttırarakdevam ettiren AKP iktidarında “Fuhuş, cinayet, uyuşturucu , kadına karşı şiddet, hırsızlık,gasp, dolandırıcılık gibi” asayiş olaylarında önemli oranlarda artış olmuştur. İktidar ise,önlem olarak yeni cezaevleri yapıyor. Bu çalışmaların sonucunda, ülkemiz hem Avrupa’dahem de dünyada tutuklu ve mahkum sayısı açısından dünyada 2. sırada yer alıyor. Yani;ülkemizde her 100 bin kişiden 325’i cezaevinde. Ne acı değil mi?Ekonominin şu andaki durumu nedeniyle işini kaybeden ya da iş bulamayan bir kişiailesinin huzur ve refahını sadece insanca yaşama arzusunu yerine getiremiyor. İşsizliğin%15 olduğu, alım gücünün enflasyon nedeniyle tükendiği ülkemizde, öfke duygusu-streslibirey-hayattan keyif almayan ve gülümsemeyi dahi unutan insanlarımızın sayısı ve bunaparalel olarak asayiş olaylarının artış göstermesi oldukça anlamlıdır.Ayrıca, birçok insanın cezaevinden çıktıktan sonra tekrar cezaevine girdiğini görüyoruz.Yaşamak için bu insanların çalışması gerek ama hükümlü insanları çalıştırmaktan birçokfirma imtina ediyor. Bu insanların ekmek parası kazanması lazım. Aksi durumda yenidensuça bulaşmaları kaçınılmaz olmaktadır.AKP iktidarı ise, hapishanelerdeki mevcudu azaltmak için iş alanı yaratmak yerine var olan384 cezaevine yeni cezaevleri ilave etmeyi tercih ediyor ve bunu bir başarı olarak görüyor.Diğer taraftan Erdoğan, geçmişte insanlık dışı davranışlara sahne olan Diyarbakır cezaevinikapatarak burayı müze yapacakları ile övünüyor. Anlamak mümkün değil. Açıkçası cezaeviyapmak ve kapatmak ile sevinen bir anlayış. Çarpık değil mi? Bu anlayış, karşılıksızborçlanma nedeniyle ülkemiz geleceğini riske sokmaktadır.Çünkü; Mevcut AKP yönetimi için varsa yoksa rant ve adil olmayan paylaşım. Bu anlayışınhakim olduğu ülkemizde; cari açık artmış, borçlar artmış bunlar için önemli değil. Nasılolsa bugüne kadar sömürdükleri milletimizin boğazına sarılacak, sırtlarınataşıyamayacakları yükleri bindirecekler. Suça yönelimi azaltıcı gerekli önlemlerialamadıkları için üzülmeleri gerekirken, insanları çaresizliğin ittiği suçları nedeniyleyapmakla övündükleri cezaevlerine atma sevinci içindeler!Geçmişte alınan borçlar nedeniyle, Duyun-i umumiye teşkilatı tarafından esir alınanülkemizi, bu esaretten çekip çıkaran kurucu irade bizlere tam bağımsız bir ülke teslimetmesine rağmen günümüz iktidarı borçlanma politikasıyla ülke bağımsızlığını tartışılırduruma getirmiştir. Biz DOĞRU PARTİ yöneticileri olarak, bu anlayışa hatırlatmak isterizki “Borç yiğidin kamçısı değil esaretin bedelidir.”Değerli vatandaşlar, cezaevi yapılan yerlere üretim ve istihdama dayalı fabrikalar inşa etmeanlayışından yoksun iktidarlar yönetimde oldukça! Borç ve suç azalmaz artışına devameder. Geleceğimizi karartan bu eylemleri tersine çevirmek için Kuvayı milliye ruhuylaDOĞRU PARTİ olarak sürdürmekte olduğumuz bu mücadelede yer alarak ülkemizgeleceğini teminat altına almalısınız. Aksi durumda yarın çok geç olacak ve inanınbugünleri dahi aramak zorunda kalacaksınız. DOĞRU PARTİ, kurucu ilkeler doğrultusundaalacağı önlemlerle tam bağımsız Türkiye mücadelesinde milletimizle birlikte olacaktır.

]]>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.