Bir kriz nasıl yönetilemez…

ÖZEL HABER 28.09.2023 - 11:36, Güncelleme: 28.09.2023 - 11:43 12634+ kez okundu.
 

Bir kriz nasıl yönetilemez…

Altın Portakal Film Festivali’nde yaşanan sansür krizinin ardından dün de festivale katılan filmlerin yönetmenleri topluca çekilme kararı aldı ve bunu kamuoyuna duyurmuştu.

Yusuf Yavuz Günlerdir hiç bir sorun yokmuş gibi ülke gündemini işgal eden bu skandalla ilgili doğru dürüst bir açıklama yapmayan festival yönetimi ve Büyükşehir Belediyesi yönetimi dün filmlerin festivalden çekilmesi sonrası da sessizliğini korudu. Dün gece kurumsal iletişimi hep ıskalayan ve kamuoyu karşısındaki sorumluluğunu yerine getirmeyen Büyükşehir Belediyesi ve CHP yönetimini eleştiren bir yazı paylaşmıştım… Bunun ardından gece yarısında Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten bir açıklama geldi. Başkan Böcek, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yine “önceki yönetim döneminde” ifadesini kullandı ve festivalde hiç bir sorun yokmuş gibi davranmayı sürdürdü. Yaşanan krizlere değinmek, durumu açıklamak yerine festivalin önemine değindi, Cumhuriyetin 100’ncü yılında 60. Yılını dolduran festivali daha da ileriye götüreceklerini savundu…   Durumu düzeltmeye yetmeyen bu açıklama da Başkan Böcek ve ekibinin kurumsal iletişim ve kamu idarecisi sorumluluğu konusundaki yetersizliğini gözler önüne seriyor. Onca danışman, milyonlar harcanarak kurulan ABBTV, sosyal medyasından haber bülteni içeriği üreten ekibe, basın ve halkla ilişkiler birimine rağmen bir kurum nasıl bu kadar kendi kendine gol atar anlamak zor.     Başkan Böcek’in gece yarısı yaptığı “hiçbir şey söylemeyen” açıklamasından sonra sabahın erken saatlerinde festival yönetimi de bir açıklama yaparak yasaklanan Kanun Hükmü belgeselinin festival seçkisine geri alındığını duyurdu. Gerekçesi ise belgeselde hikayesine yer verilen kişinin yargılama sürecinin devam etmediğinin festival yönetimine belgelenmiş olması.   Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu imzasıyla yapılan açıklama, bir tür “pardon, belgeselde hikayesi anlatılan kişi masummuş, biz suçlu sanmıştık” bakışını yansıtıyor.   Sahi siz kimsiniz? Adı üstünde bir belgesel bu. Hikayesi anlatılan insanların suçlu ya da masum olduğuna karar verecek merci siz misiniz? “Tarafımıza belgelendi” derken bile üstenin dille içine düştüğünüz kibir ve cehalet bataklığından kurtulamadığınızı, hala o bulamadın içinde debelendiğinizi kamuoyunun önünde belgeliyorsunuz.   Kendini yargı merci yerine koyan bu anlayış ve dil daha büyük bir utanç kaynağıdır… Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi, beceriksiz, basiretsiz ve liyakatsiz kadrolar eliyle yaratılan bu krizler ve gerilimler yüzünden kent ve ülke kamuoyundan özür dilemeli, sorunun kaynağını oluşturan niteliksizliğe son vermelidir. Bu saatten sonra festivalin de tadı tuzu kalmadığı gibi beceriksizce 60 yıllık festivali krize sokan, Cumhuriyetin 100’ncü yılında kente ve ülkeye bu utancı yaşatan sorumlular istifa etmeli, etmiyorsa da görevlerine son verilmeli. Antalya bu utancı hak etmiyor, Türkiye bu krizi hak etmiyor, her türlü baskı ve zorluklara karşın bin bir emekle işini yapmaya çalışan sanat camiası, sinema emekçileri ve belgeselciler bu skandallara maruz kalmayı hak etmiyor.
Altın Portakal Film Festivali’nde yaşanan sansür krizinin ardından dün de festivale katılan filmlerin yönetmenleri topluca çekilme kararı aldı ve bunu kamuoyuna duyurmuştu.
Yusuf Yavuz
Günlerdir hiç bir sorun yokmuş gibi ülke gündemini işgal eden bu skandalla ilgili doğru dürüst bir açıklama yapmayan festival yönetimi ve Büyükşehir Belediyesi yönetimi dün filmlerin festivalden çekilmesi sonrası da sessizliğini korudu.
Dün gece kurumsal iletişimi hep ıskalayan ve kamuoyu karşısındaki sorumluluğunu yerine getirmeyen Büyükşehir Belediyesi ve CHP yönetimini eleştiren bir yazı paylaşmıştım…

Bunun ardından gece yarısında Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten bir açıklama geldi. Başkan Böcek, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yine “önceki yönetim döneminde” ifadesini kullandı ve festivalde hiç bir sorun yokmuş gibi davranmayı sürdürdü. Yaşanan krizlere değinmek, durumu açıklamak yerine festivalin önemine değindi, Cumhuriyetin 100’ncü yılında 60. Yılını dolduran festivali daha da ileriye götüreceklerini savundu…
 
Durumu düzeltmeye yetmeyen bu açıklama da Başkan Böcek ve ekibinin kurumsal iletişim ve kamu idarecisi sorumluluğu konusundaki yetersizliğini gözler önüne seriyor. Onca danışman, milyonlar harcanarak kurulan ABBTV, sosyal medyasından haber bülteni içeriği üreten ekibe, basın ve halkla ilişkiler birimine rağmen bir kurum nasıl bu kadar kendi kendine gol atar anlamak zor.
 
 
Başkan Böcek’in gece yarısı yaptığı “hiçbir şey söylemeyen” açıklamasından sonra sabahın erken saatlerinde festival yönetimi de bir açıklama yaparak yasaklanan Kanun Hükmü belgeselinin festival seçkisine geri alındığını duyurdu. Gerekçesi ise belgeselde hikayesine yer verilen kişinin yargılama sürecinin devam etmediğinin festival yönetimine belgelenmiş olması.
 
Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu imzasıyla yapılan açıklama, bir tür “pardon, belgeselde hikayesi anlatılan kişi masummuş, biz suçlu sanmıştık” bakışını yansıtıyor.
 
Sahi siz kimsiniz? Adı üstünde bir belgesel bu. Hikayesi anlatılan insanların suçlu ya da masum olduğuna karar verecek merci siz misiniz? “Tarafımıza belgelendi” derken bile üstenin dille içine düştüğünüz kibir ve cehalet bataklığından kurtulamadığınızı, hala o bulamadın içinde debelendiğinizi kamuoyunun önünde belgeliyorsunuz.
 
Kendini yargı merci yerine koyan bu anlayış ve dil daha büyük bir utanç kaynağıdır…
Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi, beceriksiz, basiretsiz ve liyakatsiz kadrolar eliyle yaratılan bu krizler ve gerilimler yüzünden kent ve ülke kamuoyundan özür dilemeli, sorunun kaynağını oluşturan niteliksizliğe son vermelidir. Bu saatten sonra festivalin de tadı tuzu kalmadığı gibi beceriksizce 60 yıllık festivali krize sokan, Cumhuriyetin 100’ncü yılında kente ve ülkeye bu utancı yaşatan sorumlular istifa etmeli, etmiyorsa da görevlerine son verilmeli. Antalya bu utancı hak etmiyor, Türkiye bu krizi hak etmiyor, her türlü baskı ve zorluklara karşın bin bir emekle işini yapmaya çalışan sanat camiası, sinema emekçileri ve belgeselciler bu skandallara maruz kalmayı hak etmiyor.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.