Çok Yakında Bir Damla Suya Hasret Kalcağız

ÖZEL HABER 25.03.2024 - 18:01, Güncelleme: 25.03.2024 - 18:32 14540+ kez okundu.
 

Çok Yakında Bir Damla Suya Hasret Kalcağız

Peynir kalıbı gibi kesilip kesilip satılan bu dağın ve ormanın tonu sadece 750 TL!

Yusuf Yavuz Su üretiminde vazgeçilmez olan orman örtüsü ve karstik coğrafya son 20 yıldır geri dönüşümsüz şekilde yok ediliyor. Bu kare Antalya Finike'den. Dağın arka yüzü de aynı şekilde yağmalanıyor. Kaş'a bağlı Karadağ Köyünde 980 bin metrekarelik orman arazisinde mermer ocağı ruhsatı verildi. İlk etapta kızılçam ve meşeyle kaplı arazinin 220 bin m2'lik kısmında mermer ocağı işletmesi açılması için 22 Şubat'ta ÇED süreci başlatıldı.Bu bölge Demre Çayı Vadisinin kuzeyi. Bölgede çok sayıda mermer ocağı faaliyette.Yeni açılması planlanan ocağın konumu daire içindeki bölge. Karadağ-Dirgenler-Kasaba havzası özel bir iklime sahip ve halk tarımsal üretimle geçiniyor. Vadiyi çevreleyen dağlar ise delik deşik. Vahşi madencilik sınır tanımıyor.   Denizli merkezli bir firma tarafından Kaş-Karadağ'da açılmak istenen mermer ocağıyla ilgili proje dosyasında, çıkarılacak mermerin tonunun 750 TL (yaklaşık 25 dolar) olduğu belirtiliyor. Hayvancılığın can çekiştiği ülkede bir kilo et parasına bir ton coğrafya satıyoruz.   Dağı taşı kesip satmanın adı madencilik oldu. Bu yağmadan "Devlet hakkı" diye savunulan da yüzde 5,2. Herkes gibi ödenen vergiyi de "ülke ekonomisine lütuf" olarak sunan bir anlayış bu. Yıkımın ülkeye katkı olarak görüldüğü ve halka böyle yutturulmaya çalışıldığı bir sektör bu. Burası dağın doğu yamacı. Bu yamaçlarda tonu 750 liralık mermercilik uğruna yok olan ormanı, suyu, kayaçları, tüm çeşitliliğiyle canlı yaşamını geri getirmek mümkün mü? Milyonlar da harcansa, yıllar da geçse yıkımın yarattığı tahribatı iyileştirmek mümkün mü?   Kaş-Karadağ'da açılmak istenen mermer ocağı için günde 28 metreküp (28 ton) su kullanılacağı belirtiliyor. Ayda 840, bir yılda 306.600 ton su eder. Hem su üretim alanlarını kesip yok edeceksiniz, hem de bu yıkımı taşıma suyla yapacaksınız. Üstelik bu yıkımı 'uyduruk' ÇED raporlarıyla önce bakanlıklara, ardından da kamuoyuna yutturacaksınız. Kaş'ın böyle bir köyü yok. En yakın Taşkesiği Korkuteli'de, diğeri Manavgat'ta. Taşkesiği'ndeki bir mermer ocağı projesinden kopyala yapıştır, bakanlık nasıl olsa okumuyor!   Türkiye 2004 yılında değiştirilen maden yasası ile kendi coğrafyasının bütün avantajlarını yok ediyor. Suyu, ormanı, coğrafyayı yok eden ve bunu da tonu sadece 750 TL'lik taşı çıkarıp satmak uğruna yapan bir ülkede tarım ve hayvancılık biter. Halk bir damla suya muhtaç kalır.    
Peynir kalıbı gibi kesilip kesilip satılan bu dağın ve ormanın tonu sadece 750 TL!
Su üretiminde vazgeçilmez olan orman örtüsü ve karstik coğrafya son 20 yıldır geri dönüşümsüz şekilde yok ediliyor. Bu kare Antalya Finike'den. Dağın arka yüzü de aynı şekilde yağmalanıyor.

Kaş'a bağlı Karadağ Köyünde 980 bin metrekarelik orman arazisinde mermer ocağı ruhsatı verildi. İlk etapta kızılçam ve meşeyle kaplı arazinin 220 bin m2'lik kısmında mermer ocağı işletmesi açılması için 22 Şubat'ta ÇED süreci başlatıldı.Bu bölge Demre Çayı Vadisinin kuzeyi.
Bölgede çok sayıda mermer ocağı faaliyette.Yeni açılması planlanan ocağın konumu daire içindeki bölge. Karadağ-Dirgenler-Kasaba havzası özel bir iklime sahip ve halk tarımsal üretimle geçiniyor. Vadiyi çevreleyen dağlar ise delik deşik. Vahşi madencilik sınır tanımıyor.
 
Denizli merkezli bir firma tarafından Kaş-Karadağ'da açılmak istenen mermer ocağıyla ilgili proje dosyasında, çıkarılacak mermerin tonunun 750 TL (yaklaşık 25 dolar) olduğu belirtiliyor. Hayvancılığın can çekiştiği ülkede bir kilo et parasına bir ton coğrafya satıyoruz.
 

Dağı taşı kesip satmanın adı madencilik oldu. Bu yağmadan "Devlet hakkı" diye savunulan da yüzde 5,2. Herkes gibi ödenen vergiyi de "ülke ekonomisine lütuf" olarak sunan bir anlayış bu. Yıkımın ülkeye katkı olarak görüldüğü ve halka böyle yutturulmaya çalışıldığı bir sektör bu.
Burası dağın doğu yamacı. Bu yamaçlarda tonu 750 liralık mermercilik uğruna yok olan ormanı, suyu, kayaçları, tüm çeşitliliğiyle canlı yaşamını geri getirmek mümkün mü? Milyonlar da harcansa, yıllar da geçse yıkımın yarattığı tahribatı iyileştirmek mümkün mü?

 
Kaş-Karadağ'da açılmak istenen mermer ocağı için günde 28 metreküp (28 ton) su kullanılacağı belirtiliyor. Ayda 840, bir yılda 306.600 ton su eder. Hem su üretim alanlarını kesip yok edeceksiniz, hem de bu yıkımı taşıma suyla yapacaksınız.

Üstelik bu yıkımı 'uyduruk' ÇED raporlarıyla önce bakanlıklara, ardından da kamuoyuna yutturacaksınız. Kaş'ın böyle bir köyü yok. En yakın Taşkesiği Korkuteli'de, diğeri Manavgat'ta. Taşkesiği'ndeki bir mermer ocağı projesinden kopyala yapıştır, bakanlık nasıl olsa okumuyor!



 
Türkiye 2004 yılında değiştirilen maden yasası ile kendi coğrafyasının bütün avantajlarını yok ediyor. Suyu, ormanı, coğrafyayı yok eden ve bunu da tonu sadece 750 TL'lik taşı çıkarıp satmak uğruna yapan bir ülkede tarım ve hayvancılık biter. Halk bir damla suya muhtaç kalır.
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.