Şenal Sarıhan: Narin ve sayısız Narinlerin, Geleceğimizin aydınlığı için “KADINLAR VARDIR. VAR OLMAYA DEVAM EDECEK!

ÖZEL HABER 09.09.2024 - 15:40, Güncelleme: 09.09.2024 - 15:40 19675+ kez okundu.
 

Şenal Sarıhan: Narin ve sayısız Narinlerin, Geleceğimizin aydınlığı için “KADINLAR VARDIR. VAR OLMAYA DEVAM EDECEK!

29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan tüm ülkeyi derinden yaralayan küçük Narin’in katledilmesi ile ilgili bir açıklama yaptı.

Sarıhan açıklamasında ‘’  bir ülkede kadınlar ve çocuklar öldürülüyorsa o ülkenin geleceği de katledilmiş demektir.  Susmak,  her yitimden sorumlu olmaktır’’dedi. 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı  Şenal Sarıhan’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: Narin katledildi. Onu yaşamdan koparan nedeni henüz ayrıntıları ile bilmiyoruz. Ama bildiğimiz pek çok şey var. Bir çocuk, 19 gün önce kendi mahallesinde, kendi ailesi ya da komşuları arasında güvenle yürümesi gereken bir mekanda, belki de kendi evinde katledildi. Onu bilen, tanıyan, başına gelenler hakkında bilgisi ya da tahmini olan herkes sustu. Konuşanlar da vardı: Her gün aralıksız, bir kadının ya da kız çocuğunun acısı ile yüreği yanık kadınlar, kadın ve çocuk hakları örgütleri, artık susma zamanı olmadığının bilinci ile “Narin Nerede?” diye haykırdılar. Alışılagelmiş, sıradan bir ölüm olarak unutturulacak bir küçük kız ölümü böylece karanlığa bırakılamadı. Narin’in küçücük bedeni, çuval içinde ve üstü taşlar ve ağaç dalları ile örtülmüş şekilde, bulanık bir dere içinde bulundu. Su,  bulanık da olsa katillerin ellerini yıkamayı reddetti. Biz kadınlar da susmayı ve boyun eğmeyi reddediyoruz. Biliyoruz ki,  bir ülkede kadınlar ve çocuklar öldürülüyorsa o ülkenin geleceği de katledilmiş demektir.  Susmak,  her yitimden sorumlu olmaktır. Neden biz öldürülüyoruz? Kendi emeğimizle kazandığımız yasalar neden bizi korumuyor ya da kazanımlarımız,  geriye çekilmeye çalışılıyor. Çünkü, yirmi yılı aşkın süredir  eğitimden adalete her alanda cinsiyetçi tahakkümü kutsayan, kadının ikincilliğini besleyen  bir kültür, yaşamımıza egemen kılınıyor. Aile, demokratik bir yapı olmaktan çıkarılıp, kadının adı olmayan bir yapıya dönüştürülüyor. Bilimin ve aklın yerini antilaik uygulamalar alıyor. Okullarımızdan evlerimize, iş yerlerimize yayılan bu anlayış, erkek egemen kültürü besliyor. Bugün Narin’in tabutuna örtülen gelinlik de tam bu anlayışı yansıtıyor. “Seni ödürdük. Öldürmeseydik gelin olacaktın!!!”   Mezar yerine ev! Oysa bugün Narin’in arkadaşları okula başlıyor. Üzerine örtülecek siyah ya da farklı renkteki önlük  ve bir gazete, nasıl da bu ölüme bir başkaldırı olurdu… Kadın Arkadaşlar, başlarımızı kaldıralım. İleriye bakalım. Narin ve sayısız Narinlerin, kendimizin ve geleceğimizin aydınlığı için “KADINLAR VARDIR. VAR OLMAYA DEVAM EDECEK.” diyelim. Ülkenin geleceği ve kendi geleceğimiz için bu “DAVA” hepimizindir. 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan  
29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan tüm ülkeyi derinden yaralayan küçük Narin’in katledilmesi ile ilgili bir açıklama yaptı.

Sarıhan açıklamasında ‘’  bir ülkede kadınlar ve çocuklar öldürülüyorsa o ülkenin geleceği de katledilmiş demektir.  Susmak,  her yitimden sorumlu olmaktır’’dedi.

29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı  Şenal Sarıhan’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Narin katledildi. Onu yaşamdan koparan nedeni henüz ayrıntıları ile bilmiyoruz. Ama bildiğimiz pek çok şey var. Bir çocuk, 19 gün önce kendi mahallesinde, kendi ailesi ya da komşuları arasında güvenle yürümesi gereken bir mekanda, belki de kendi evinde katledildi. Onu bilen, tanıyan, başına gelenler hakkında bilgisi ya da tahmini olan herkes sustu.

Konuşanlar da vardı: Her gün aralıksız, bir kadının ya da kız çocuğunun acısı ile yüreği yanık kadınlar, kadın ve çocuk hakları örgütleri, artık susma zamanı olmadığının bilinci ile “Narin Nerede?” diye haykırdılar. Alışılagelmiş, sıradan bir ölüm olarak unutturulacak bir küçük kız ölümü böylece karanlığa bırakılamadı. Narin’in küçücük bedeni, çuval içinde ve üstü taşlar ve ağaç dalları ile örtülmüş şekilde, bulanık bir dere içinde bulundu. Su,  bulanık da olsa katillerin ellerini yıkamayı reddetti. Biz kadınlar da susmayı ve boyun eğmeyi reddediyoruz. Biliyoruz ki,  bir ülkede kadınlar ve çocuklar öldürülüyorsa o ülkenin geleceği de katledilmiş demektir.  Susmak,  her yitimden sorumlu olmaktır.

Neden biz öldürülüyoruz? Kendi emeğimizle kazandığımız yasalar neden bizi korumuyor ya da kazanımlarımız,  geriye çekilmeye çalışılıyor.

Çünkü, yirmi yılı aşkın süredir  eğitimden adalete her alanda cinsiyetçi tahakkümü kutsayan, kadının ikincilliğini besleyen  bir kültür, yaşamımıza egemen kılınıyor.

Aile, demokratik bir yapı olmaktan çıkarılıp, kadının adı olmayan bir yapıya dönüştürülüyor. Bilimin ve aklın yerini antilaik uygulamalar alıyor. Okullarımızdan evlerimize, iş yerlerimize yayılan bu anlayış, erkek egemen kültürü besliyor. Bugün Narin’in tabutuna örtülen gelinlik de tam bu anlayışı yansıtıyor. “Seni ödürdük. Öldürmeseydik gelin olacaktın!!!”   Mezar yerine ev! Oysa bugün Narin’in arkadaşları okula başlıyor. Üzerine örtülecek siyah ya da farklı renkteki önlük  ve bir gazete, nasıl da bu ölüme bir başkaldırı olurdu…

Kadın Arkadaşlar, başlarımızı kaldıralım. İleriye bakalım. Narin ve sayısız Narinlerin, kendimizin ve geleceğimizin aydınlığı için “KADINLAR VARDIR. VAR OLMAYA DEVAM EDECEK.” diyelim. Ülkenin geleceği ve kendi geleceğimiz için bu “DAVA” hepimizindir.

29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı

Şenal Sarıhan

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.