Çanakkale'yi Yok Eden Madencilik Projesi: Tarım ve Hayvancılığı Tehdit Ediyor!
Çanakkale'yi Yok Eden Madencilik Projesi: Tarım ve Hayvancılığı Tehdit Ediyor!
Balıkesir’de 16 köyü mera ve tarlalarıyla beraber altüst eden CVK Madencilik, şimdi de gözünü Çanakkale’ye dikti.
Balıkesir’de 16 köyü mera ve tarlalarıyla beraber altüst eden CVK Madencilik, şimdi de gözünü Çanakkale’ye dikti.
Yeşim Tütün
Şirket, içerisinde altın, gümüş ve bakır madenlerini barındıran 8,626 hektarlık geniş bir maden sahasının sahibi Orta Truva Madencilik'in yüzde 100 hissesini satın aldığını duyurdu. Bu gelişme, bölgedeki ekosistem ve tarım arazileri açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
CVK Madencilik'in gerçekleştirdiği bu satın alma ile birlikte, şirketin Çanakkale’deki TV Towers Projesi devreye girecek. Proje, dört büyük tepeyi ve aralarındaki vadiyi kapsıyor. Uzmanlar, bu projenin bölgedeki el değmemiş toprakları ve ormanları yok edeceğini belirtiyor. Çanakkale'nin doğal güzellikleri ile zengin biyolojik çeşitliliği, madencilik faaliyetleri nedeniyle büyük bir tehlike altında kalacak.
Şirket mahkemeye açılan dava sonuçlanmadan mera ve tarlaları talan ediyor.
Ayrıca, CVK Madencilik, atık depolama tesisini devletin resmi fay haritasında bulunan, uzmanların 7 şiddetinde deprem üretme potansiyeli olduğu konusunda uyardığı Gökçeyazı fayının tam üzerine inşa ediliyor.
Bölge halkı, geçmişte Balıkesir’de yaşanan çevresel tahribatın benzerinin Çanakkale’de de yaşanmasından endişe ediyor. Mera ve tarım arazilerinin yok olmasının yanı sıra, su kaynaklarının kirlenmesi, toprak erozyonu ve habitat kaybı gibi sorunlar da gündeme geliyor. Bu durum, tarım ve hayvancılık üzerinde derin etkiler yaratacak.
Tarım sektörü, özellikle yerel çiftçiler için hayati önem taşıyor. Madencilik faaliyetleri sonucunda tarım arazilerinin kaybı, bölgedeki gıda üretimini olumsuz yönde etkileyecek. Çiftçiler, verimli arazilerin yok olmasıyla birlikte üretim kapasitelerinin düşmesi ve gelir kaybı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacak. Ayrıca, madencilik işlemleri sırasında kullanılan kimyasalların su kaynaklarına karışması, sulama için kullanılan suyun kalitesini düşürecek ve bu da doğrudan tarımsal üretkenliği etkileyecektir.
Hayvancılık açısından da benzer tehditler söz konusu. Mera alanlarının daralması, hayvanların beslenmesi için gerekli olan doğal otlakların kaybına yol açacak. Bu durum, hayvancılıkla geçinen ailelerin geçim kaynaklarını tehdit edecek ve hayvanların sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Hayvancılıkta kullanılan su kaynaklarının kirlenmesi, hayvanların sağlığını riske atacak ve dolayısıyla süt ve et üretiminde düşüşe neden olacaktır.
Dolayısıyla, CVK Madencilik’in bu hamlesi, sadece doğal varlıklar açısından değil, aynı zamanda bölgenin sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde de derin etkiler yaratabilir. Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüler, madencilik faaliyetlerinin getirdiği olumsuz sonuçlarla yüzleşmek zorunda kalabilir. Bölgenin geleceği, hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir belirsizlik içinde kalmaktadır. Yerel çiftçiler ve çevre aktivistleri, bu durumu protesto ederek, bölgenin korunması için çeşitli kampanyalar yürütmeye hazırlanıyor.