Prof.Dr. Türkan Saylan'ı Saygıyla Anıyoruz

ÖZEL HABER 18.05.2024 - 22:41, Güncelleme: 18.05.2024 - 22:47 15508+ kez okundu.
 

Prof.Dr. Türkan Saylan'ı Saygıyla Anıyoruz

Yüreği insan sevgisiyle dolu, cesur bir eğitim ve sağlık neferi; Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi sevdalısı örnek bilim insanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ı ölümünün 15. Yıl dönümünde şükran ve saygıyla anıyoruz.

Türkan Saylan (13 Aralık 1935 - 18 Mayıs 2009), Türk tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin eski genel başkanı olarak hayatını sürdüren önemli bir figürdü. Cumhuriyet döneminin ilk müteahhitlerinden Fasih Galip Bey ve İsviçreli Lili Mina Raiman çiftinin beş çocuğunun en büyüğü olarak 13 Aralık 1935'te İstanbul'da doğdu.    Eğitimi  Kandilli İlkokulu ve Kandilli Kız Lisesi'ndeki eğitimini tamamladıktan sonra, Türkan Saylan, İstanbul Tıp Fakültesi'nde eğitim aldı ve 1963 yılında mezun oldu. Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanlığı için SSK Nişantaşı Hastanesi'nde eğitim gördü ve ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı'nda Başasistan olarak göreve başladı. Saylan, İngiltere ve Fransa'da aldığı eğitimlerle uzmanlık alanında kendisini geliştirdi. 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı'nda Başasistan olarak atanmasının ardından akademik kariyerine devam etti. 1972 yılında doçent, 1977 yılında ise profesör unvanını elde etti. Kariyeri  Özellikle cüzzam konusundaki çalışmalarıyla tanınan Türkan Saylan, lepra (cüzzam) konusunda ulusal ve uluslararası alanda önemli görevler üstlendi. 1976 yılında lepra çalışmalarına başlamış ve Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurmuştur. Bu alandaki başarıları, 1986'da Hindistan'da kendisine "Uluslararası Gandhi Ödülü"nü getirmiştir. Aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü'nün lepra konusundaki danışmanlığını yapmış ve Uluslararası Lepra Birliği'nin kurucu üyesi ve başkan yardımcısı olmuştur. Türkan Saylan, akademik kariyerinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı ve Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü gibi önemli görevleri üstlenmiştir. Ayrıca, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni (ÇYDD) 1989 yılında kurarak Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek ve çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insanlara ulaşmak amacıyla faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunu hayata geçirmiştir.  Türkan Saylan, birçok sivil toplum kuruluşunda görev almış ve ÇYDD'nin yanı sıra Öğretim Üyeleri Derneği, Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı (KANKEV) ve Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı'nın kurucu ve başkanı olmuştur. Ayrıca, 2000 yılında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu üyeliğine, 2001 yılında Üniversitelerarası Kurul kontenjanından YÖK üyeliğine atanmış ve 2003-2004 yılları arasında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeliği yapmıştır. Türkan Saylan, hem akademik başarıları hem de sivil toplum kuruluşlarındaki etkin rolleriyle Türkiye'nin önemli kadın figürlerinden biri olarak hafızalarda yer etmiştir. 18 Mayıs 2009 tarihinde, uzun süre mücadele ettiği meme ve akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Ancak, bıraktığı miras ve kazandığı saygınlık, onun anısını daima canlı tutmaktadır.      
Yüreği insan sevgisiyle dolu, cesur bir eğitim ve sağlık neferi; Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi sevdalısı örnek bilim insanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ı ölümünün 15. Yıl dönümünde şükran ve saygıyla anıyoruz.

Türkan Saylan (13 Aralık 1935 - 18 Mayıs 2009), Türk tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin eski genel başkanı olarak hayatını sürdüren önemli bir figürdü. Cumhuriyet döneminin ilk müteahhitlerinden Fasih Galip Bey ve İsviçreli Lili Mina Raiman çiftinin beş çocuğunun en büyüğü olarak 13 Aralık 1935'te İstanbul'da doğdu. 


 

Eğitimi 

Kandilli İlkokulu ve Kandilli Kız Lisesi'ndeki eğitimini tamamladıktan sonra, Türkan Saylan, İstanbul Tıp Fakültesi'nde eğitim aldı ve 1963 yılında mezun oldu. Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanlığı için SSK Nişantaşı Hastanesi'nde eğitim gördü ve ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı'nda Başasistan olarak göreve başladı.

Saylan, İngiltere ve Fransa'da aldığı eğitimlerle uzmanlık alanında kendisini geliştirdi. 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı'nda Başasistan olarak atanmasının ardından akademik kariyerine devam etti. 1972 yılında doçent, 1977 yılında ise profesör unvanını elde etti.



Kariyeri 

Özellikle cüzzam konusundaki çalışmalarıyla tanınan Türkan Saylan, lepra (cüzzam) konusunda ulusal ve uluslararası alanda önemli görevler üstlendi. 1976 yılında lepra çalışmalarına başlamış ve Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurmuştur. Bu alandaki başarıları, 1986'da Hindistan'da kendisine "Uluslararası Gandhi Ödülü"nü getirmiştir. Aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü'nün lepra konusundaki danışmanlığını yapmış ve Uluslararası Lepra Birliği'nin kurucu üyesi ve başkan yardımcısı olmuştur.

Türkan Saylan, akademik kariyerinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı ve Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü gibi önemli görevleri üstlenmiştir. Ayrıca, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni (ÇYDD) 1989 yılında kurarak Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek ve çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insanlara ulaşmak amacıyla faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunu hayata geçirmiştir. 

Türkan Saylan, birçok sivil toplum kuruluşunda görev almış ve ÇYDD'nin yanı sıra Öğretim Üyeleri Derneği, Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı (KANKEV) ve Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı'nın kurucu ve başkanı olmuştur. Ayrıca, 2000 yılında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu üyeliğine, 2001 yılında Üniversitelerarası Kurul kontenjanından YÖK üyeliğine atanmış ve 2003-2004 yılları arasında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeliği yapmıştır.

Türkan Saylan, hem akademik başarıları hem de sivil toplum kuruluşlarındaki etkin rolleriyle Türkiye'nin önemli kadın figürlerinden biri olarak hafızalarda yer etmiştir. 18 Mayıs 2009 tarihinde, uzun süre mücadele ettiği meme ve akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Ancak, bıraktığı miras ve kazandığı saygınlık, onun anısını daima canlı tutmaktadır.


 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.