YER YAMAN, GÖK DUMAN

Sedat Kaya   "Olacak şey değil ya Oluyor hayatta. Gün geçiyor, gece doğuyor Her yer toz duman." Çetin Tekindor'un bu mısralarındaki gibi Mesudiyeli'nin yaşadığı. Tepemizde bir taş ocağı. Her gün tozunu dumanını soluyoruz. Pisliği bir yana, asıl soru; Zehirleniyor muyuz acaba? Bu taş ocağını Datça Belediyesi meclis üyesi Serdar Ören'in şirketi işletiyor. Ören geçen meclis toplantısında yat limamına karşı çıkanlara tepki göstererek, "çevreye bir zararı yok" demişti. Elinde bilimsel bir rapor olmadan böyle bir söz edeceğini sanmıyorum. Bizimle de paylaşırsa memnun olurum. Serdar Ören'den bir ricam var. Elinizde işlettiğiniz bu taş ocağının çevreye zarar verip vermediğine ilişkin de bilimsel bir rapor var mı? Özellikle bu toz duman havaya olumsuz bir etki yapıyor mu? Ben şahsen Mesudiye'de yaşayan bir vatandaş olarak ne soluduğumu bilmek istiyorum. Şimdi hemen "bunlar herşeye karşı" diyecekler. Değil. Şahsen ne yat limanına, ne taş ocağına toptan bir karşı duruşum yok. Limanın kapasitesi, taş ocağındaki üretim şekli beni rahatsız ediyor. Bu çağda koskoca turistlik bir beldeyi toza dumana boğmadan çıkarılamaz mı bu taş? Bu soruyu sadece Serdar Ören'e değil, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, Datça Belediyesi'ne ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'ne de sormak gerekiyor. Gerçekten biz Mesudiye'de ne soluyoruz?