YERLİ ÜRETİMDE VE ÖZEL YAŞANTIDA KÜRESEL BASKI

Yeşim Tütün Dünya Ekonomik Forumu (WEF), sürdürülebilirlik ve çevresel koruma amacıyla küresel gıda üretiminde radikal değişiklikler öneriyor. Bu öneriler arasında, yerli gıda üretiminin kısıtlanması ve daha geniş çapta küresel yasakların getirilmesi de yer alıyor. WEF, bu adımların 'net sıfır' karbon emisyonu hedefine ulaşmak için kritik önemde olduğuna inanıyor. Ancak bu öneriler, hem gıda güvenliği hem de tarım sektörü üzerinde ciddi endişelere yol açıyor. Slay News'in  haberine göre , 14 büyük Amerikan şehri, 2030 yılına kadar et ve süt ürünlerini yasaklayarak Dünya Ekonomik Forumu'nun yeşil gündem hedeflerine uymak için bir "hedef" belirledi. Emisyonları düşürmek amacıyla, küresel hükümetlerin halkın evde gıda  kökenli meyve, sebze ve  süs bitkisi yetiştirmesine yasak getirmesini talep ediyor. Ayrıca,Anlaşma ayrıca, WEF'in " Net Sıfır " hedeflerine ulaşmak için özel araç sahipliğini yasaklamayı ve kamusal özgürlüklere başka kısıtlamalar getirmeyi amaçlıyor. “0 kg et tüketimi” “0 kg süt tüketimi” “Kişi başına yılda 3 yeni giyim eşyası” "0 özel araç" sahibi “Kişi başına her 3 yılda bir kısa mesafeli gidiş-dönüş uçuşu (1500 km'den az)” Bu haber, Dünya Ekonomik Forumu'nun hükümetlerden vatandaşlarının özgürlüklerini kısıtlamalarını talep etme çabalarını artırmasının ardından geldi. WEF üyeleri genel halkın "her altı ayda bir" kalıcı olarak toplu aşılanmasına yönelik planlarını açıkladılar. Küreselci örgüt, yerli gıdaların “iklim değişikliğine” katkıda bulunduğunu iddia ediyor. Karbon emisyonları, hükümetler tarafından 2030'a kadar azaltılması,2050 yılına kadar tamamen ortadan kaldırılması hedefleniyor. Böylece kendi evinizin bahçesinde bile gıda amaçlı herhangi bir ürün ekemeyeceksiniz WEF, küresel ısınmayı sınırlamak ve karbon salınımını azaltmak amacıyla dünya çapında çeşitli sektörel dönüşüm önerileri sunuyor. Bu öneriler arasında özellikle gıda üretim süreçlerinin karbon ayak izini minimize etmeye yönelik çalışmalar dikkat çekiyor. ‘Net sıfır’ hedefi, atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazlarının, doğrudan ya da dolaylı olarak, sıfırlanması anlamına geliyor. Bu hedef, 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını dengelemek isteyen ülkeler ve kuruluşlar için kritik bir yol haritası. WEF tarafından finanse edilen Michigan Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından yürütülen bu araştırma Nature Cities dergisinde yayımlandı. Gıda üretimi, küresel emisyonların büyük bir kısmını oluşturuyor. Tarım, hayvancılık ve gıda işleme sektörleri, dünya çapında sera gazı salınımının önemli bir kaynağını teşkil ediyor. Bununla birlikte, WEF, bu sektörde köklü değişiklikler yaparak, daha az karbon salınımı gerçekleştiren alternatif üretim yöntemlerine geçilmesini savunuyor. WEF’in önerisi, özellikle yerli gıda üretiminin kısıtlanması yönünde. Bu adım, tarımsal üretimin daha sürdürülebilir yöntemlere yönlendirilmesi gerektiği fikrine dayanıyor. Yerli gıda üretiminin genellikle karbon salınımını artırdığı, daha fazla su ve enerji tükettiği ve çevreye olumsuz etkiler yarattığı öne sürülüyor. Bu sebeple, yerli tarım yöntemlerinin yasaklanması, WEF'in küresel emisyon hedeflerine ulaşmak adına kritik bir önlem olarak görülüyor. Ancak, bu öneri oldukça tartışmalı. Yerli gıda üretiminin yasaklanması, gıda güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturabilir. Yerel üreticilerin, kendi bölgelerinde ürettikleri gıdalara erişimi sınırlanabilir, bu da birçok yerel ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, küresel gıda arzı zincirlerinde kesintiler meydana gelebilir, bu da dünya genelinde gıda fiyatlarının artmasına ve açlık gibi daha ciddi sorunlara yol açabilir. WEF'in önerilerine karşı çıkanlar, bu tür yasakların sürdürülebilirlik için gereken yenilikçi çözümlerle çeliştiğini savunuyor. Tarım sektörü, son yıllarda daha çevre dostu ve verimli üretim yöntemleri geliştirmekte. Organik tarım, permakültür ve yerel gıda pazarları, çevresel etkiyi azaltırken, ekonomik sürdürülebilirlik sağlamak adına önemli alternatifler sunuyor. Bu tür yöntemler, yerli üretimi ve yerel pazarı destekleyerek, ekosistemleri koruyabilir ve aynı zamanda daha sağlıklı gıda üretimini teşvik edebilir. WEF'in yerli gıda üretiminin yasaklanmasına yönelik önerileri, küresel iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Ancak bu tür önlemler, yerel ekonomi, gıda güvenliği ve sosyal yapılar üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Küresel gıda politikalarının, çevresel sürdürülebilirlik ile birlikte ekonomik ve sosyal faktörleri de göz önünde bulundurması gerekecek. Tarımın geleceği, yenilikçi teknolojiler, sürdürülebilir üretim yöntemleri ve yerel üreticileri destekleyen politikalarla şekillenecek gibi görünüyor.  Davos'taki Ocak 2025 toplantısında düzenlenen panel tartışmalarında WEF üyeleri, teknoloji odaklı hassas tıp, "uzun etkili enjekte edilebilir ilaçlar", " iklime duyarlı " aşılar ve bulaşıcı olmayan hastalıklar için mRNA tedavilerine yönelik planları ortaya koydu