Sarıkeçili Yörükleri Zor Durumda!
Sarıkeçili Yörükleri Zor Durumda!
Sarıkeçili Yörükleri Kış aylarını Mersin sahillerinde, yaz aylarını ise Konya ve Karaman’ın yaylalarında geçiriyor. Her yıl Torosları aşarak yaklaşık 500 kilometrelik bir güzergâhta iklime bağlı konar-göçer keçi yetiştiriciliğini sürdüren Sarıkeçili Yörükleri, Selçuklu döneminden günümüze kadar süregelen bir geleneğin ve kültürün son temsilcileri.
Sarıkeçili Yörükleri Kış aylarını Mersin sahillerinde, yaz aylarını ise Konya ve Karaman’ın yaylalarında geçiriyor. Her yıl Torosları aşarak yaklaşık 500 kilometrelik bir güzergâhta iklime bağlı konar-göçer keçi yetiştiriciliğini sürdüren Sarıkeçili Yörükleri, Selçuklu döneminden günümüze kadar süregelen bir geleneğin ve kültürün son temsilcileri.
Sarıkeçili Yörükleri Kış ayların Mersin sahillerinde, yaz aylarını ise Konya ve Karaman’ın yaylalarında geçiriyor. Her yıl Torosları aşarak yaklaşık 500 kilometrelik bir güzergâhta iklime bağlı konar-göçer keçi yetiştiriciliğini sürdüren Sarıkeçili Yörükleri, Selçuklu döneminden günümüze kadar süregelen bir geleneğin ve kültürün son temsilcileri.
Mayıs ayında göçleri jandarma tarafından engellenmiş, bölgeden şikayet geldiği öne sürülmüştü. Aldığımız son haberler de yine Sarıkeçili Yörüklerin uğradıkları haksızlığa karşı eylem yaptıkları yönünde. Diğer Yörük Dernekleri de bölgeye destek için gelerek Pervin Savran çoban ve Bacak ailesi yalnız değildir mesajını veriyorlar.
Konu ile ilgili bilgi almak için Pervin Savran ile dün görüştük. Yaşadıklarını ve verdikleri haklı mücadeleyi bize anlattı. Bu gün için bir anlaşma sağlamak adına bir toplantıya katılacaklarını söyleyen Pervin Savran toplantı sonucunu da bize aktardı.
Pervin Hanım yaşadıklarınızı bize anlatır mısınız?
-Biz yıllardır konar-göçer bir hayat yaşıyoruz. Hayvanlarımızla (onlar bizim evlatlarımızdan farksızdır) birlikte gerekli yasal izinlerimizi alarak vakti geldiğinde göçü başlatıyoruz. Kimseye zarar vermeyiz. Genç sahaya girmeyiz. Hayvanlarımızı saldığımız alanlara gözümüz gibi bakarız. Yakın zamana kadar da bu kadar büyük sorun yaşamıyorduk. 2022 yılının Eylül ayından itibaren Konya ve Anamur arasında gidip geliyoruz.
Bakın Aydıncık’da ormanların neredeyse %70’i yandı. Bizim olmadığımız alanlar yandı. Biz doğaya saygı duyar gözümüz gibi koruruz.
Biz Kaymakam’dan Bozyazı ilçesi için otlatma izni aldık. Fakat Aydıncık’a bağlı Pembecik köyü muhtarı Ahmet Doğan Kaymakam Beye baskı uyguluyor ve sözlü talimatla Orman İşletme Müdürü bizi engelliyor. Elimizde gerekli otlatma iznimiz var.
Yaşadıklarımızın asıl nedeni ise muhtar Ahmet Doğan 2yıl önce bizden köye katkı adı altında para istedi. Biz de gönlümüzden kopanı ihtiyaç halinde vereceğimizi söyledik. Bağış böyle olur. Fakat Pembecik Köyü Muhtarı Ahmet Doğan bizden 10.000 TL istedi. Her yıl bu miktar 10.000 TL artar dedi. Biz haraç alana da verene de karşıyız. Vermedik! Kendisi bölgede balık tesisi işletiyor ve Balık Restoranı sahibi. Biz zaten hayvan başı paramızı ödemeyi kabul ediyoruz. Biz otlatma bedeli ödeyelim, ödediğimiz paralar fidan olarak geri dönsün diyoruz. Ve bu gün bu sorunları yaşıyoruz. Bu söylediklerime eski Pembecik İşletme Şefi ve köy İhtiyar Heyeti şahittir. Orman Teşkilatı ile hiçbir sorunumuz yok. Bize sorun çıkartan Kaymakam ve Muhtar!
Görüşmeler 3 gündür devam ediyordu. Bu günkü muhtar ve Orman İşletme Müdürleri ile yaptığımız toplantıda da bir sonuç alamadık. . Bizim iznimiz olan alanda hayvanlarımıza su içirmemizi istemiyorlar. Dinamo kurun ve suyu yukarı çekin diyorlar. İznimizi almışız. Orman İşletme Müdürü, şefi kovmuyor, muhtar hangi hakla engelliyor? Bizim yavrulu hayvanlarımız var. Hayvanlarımızın suyu içmesinde ne gibi bir sakınca olabilir? Amaç bizi zora sokup yıldırmak! Yasal hakkımız olan hayvanlarımızı sulama muhtarın keyfi talebiyle engelleniyor.
Biz gerçekten çok baskıya maruz kalıyoruz. Gençlerimiz çok zor durumda. Bize Deve var, 30.000 davar var gibi iftiralar atıldı. Bizim hayvan sayımız kayıtlı. Bilinçli üretilen bu iftiraları asla kabul etmiyoruz. Bizler yasalara her zaman saygılı olduk. Doğayı koruduk. Kimseye zarar vermeyiz. Biz üretiyoruz. Hayvancılığın nerdeyse bitmekte olduğu bir süreçte bizim gibi üretenlere destek olunması gerekiyor. Adeta hayvanlarımız ve Yörük Kültürü yok edilmek isteniyor. Ama biz direniyoruz ve direneceğiz. Biz bu topraklarda geçmişte vardık, yarın da olacağız.
https://ozgurifade.com.tr/haber/pembecik-koyu-muhtari-ahmet-dogan-dan-iddialara-yanit-659