Önce sorunun ne olduğunu ortaya koymaya çalışalım.
İncelediğim birçok belediyenin mali tabloları ve gelir kalemleri içinde, İller Bankasınca Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden payları hesaplandıktan sonra, Belediyelerin elektrik, doğalgaz, Üyesi olduğu birlikler, Kalkınma ajansları gibi kurum ve şirketlere olan gecikmiş borçlarının mahsup edilerek/ kaynakta kesilerek, ilgili kurum ve şirketlere ödenmesinin yasal dayanağı var mı diye araştırdım.
Mevzuat araştırması yapmanın yanında, bilgisi ve deneyimine güvendiğim emekli Sayıştay denetçisi sayın Levent KARABEYLİ’ye düşüncelerini sordum. Geldiğim nokta beni haklı çıkardı ve yapılan bu kesintilerin hukuki dayanağının olmadığı anlaşıldı.
Asıl sorun, yıllardır onca avukat, danışman ve müfettişe ödenen çok sıfırlı ücretlere rağmen, hiçbir sorgulama yapmayıp itiraz etmeden niye bu hatalı ödemeye devam edildi ve iş bana kaldı?!
Aşağıda bu konuya ilişkin 5779 sayılı kanunun ilgili maddelerini yazdım. Sayın KARABEYLİ üstadın yorumunu da aşağıya aynen kopyalıyorum. Lütfen ince noktaya dikkat ediniz. Vergi hükmünde olduğu için zaten haczedilemez!;
“5779 ilk fıkrasında bu payların vergi hükmünde olduğu belirtiliyor ki bu zaten hacze konu olamayacağını gösterir. Maddenin ikinci fıkrasında da kesinti yapılabilecek haller belirtiliyor. Bunların dışında bir gerekçeyle “vergi geliri” mahiyetindeki bu paylardan kesinti yapılmasının hukuki dayanağı bulunmuyor.”
Yani dayanağını yasalardan almayan bir kesintiyi, İller bankası da yapsa kabul edilemez.!
İller bankası özelleştirilmiş olan Elektrik ve Doğalgaz dağıtım şirketlerinin “tahsilatçısı” gibi anlaşılabilecek böyle bir uygulamanın aracısı nasıl olur?
Ayrıca incelendiğinde ve Sayıştay’a sorulduğunda görülecektir. Birçok Elektrik dağıtım şirketi faturayla konut, işyeri ve özel tüketicilerden tahsil ederek ilgili İl- İlçe- Belde belediyesine ödemekle yükümlü olduğu Havagazı ve Elektrik Tüketim Vergisini, zamanında ve/ veya hiç yatırmayıp, bazen de hatalı olarak Büyükşehir’e yatırdığı Sayıştay raporlarında konu edilmektedir.
Mesela kimsenin aklına gelmeyeni soralım; Belediyenin borcunu kaynakta keserken, İller bankasının yetkili memurları, belediyeye dönüp bu şirketin size ödemesi gerekip de geciken Elektrik ve Havagazı Tüketim borcu var mı diye neden sormamış?
Hazine ve Maliye Bakanlığının değerli bürokratları ve üstatlarından konuya acilen çözüm getireceklerine dair inancım vardır. Esasen bugüne kadar neden gerekenin yapılmadığına da şaşırdım.
Diğer yandan özel şirketlerin veya birliklerin, belediyelerden gecikmiş alacakları varsa, hukuki yollardan nasıl tahsil edecekleri 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Kanununda bellidir.
İL ÖZEL İDARELERİ VE BELEDİYELERE GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası: 5779
Kabul Tarihi: 02.07.2008
Kesinti yapılması
“MADDE 7 – (1) Bu Kanunda, il özel idareleri ve belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda bu idarelere verilmesi öngörülen paylar vergi hükmündedir.
(2) İl özel idareleri ve belediyeler ile bu idarelere bağlı kuruluşların ve bunlara ait tüzel kişilerin, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen Devlete olan borçları, 28.03.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında tanımlanan Hazine alacağı niteliğindeki borçları, İller Bankasına olan borçları ile sosyal güvenlik kuruluşlarına olan borçlarına ve 10.07.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü, 03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddeleri kapsamında uzlaşma sağlanmış borçları ile bu maddeler kapsamındaki kuruluşlara olan ve 31.12.2006 tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş ve uzlaşma sağlanmamış olan borçlarına karşılık, bu idareler adına her ay genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden ayrılacak tutardan, alacaklı idarelerin talebi üzerine, ilgisine göre Maliye Bakanlığı veya İller Bankası tarafından kesinti yapılarak alacaklı idarelere ödenir.
(4) Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamındaki borçlardan 01.03.2010 tarihinden önce doğmuş olanlar ile bu tarihten önce Hazinece verilen garantilerden veya ikrazen kullandırılan kredilerden kaynaklanan 4749 sayılı Kanun kapsamındaki Hazine alacakları için yapılacak kesintilerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden, il özel idareleri ve belediyeler adına aylık olarak ayrılacak tutara oranı, yüzde 40’ı aşamaz.”