A.Baybars Göğez
Köşe Yazarı
A.Baybars Göğez
 

Deniz Üstü Rüzgar Santrallerinin Önemini Anlamaya Başlıyoruz!

Sayıştay raporlarındaki bu bilgi çok önemli. Harcanan para yaklaşık 2 milyar $. Elde edilen gaz miktarı hedefin çok gerisinde. FAZ 1-2-3 tamamlandığında Türkiye ihtiyacının dörtte birini karşılayacak. Tabii ki 2053 karbon nötr hedefimiz varken hala neden fosil yakıtlı enerji kaynaklarına yatırım yaptığımızı da sorgulayarak.. Aşağıda linkteki yazımı Ocak 2022'de yazdım. Hem deniz dalgalarından kıyı şeridini koruyup, hem de kıyı yerleşim yerlerinin elektrik ihtiyacını karşılamak mümkün. https://abaybarsgogez.net/dalgalardan-enerji-elde-etmek-ve-karadeniz-sahil-yolunu-kurtarmak/ Bu linkteki habere göre 2024'de deniz üstü (off-shore) çalışmalarına başlanacağı yazıyor. İlk etapta nerelerde kurulacağı da belirtilmiş. Şu an doğalgaz çıkarmaya çalışılan Karadeniz sahili potansiyelimiz 12 GW dense de önerdiğim gibi sahilleri korumak için yapılacak dalgakıranlar üzerine kurulacak RES santrallerle tüm kıyı yerleşim yerlerine elektrik vermek mümkün. Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle çevrili olduğu için, sahilden 50- 100 km içerilere kadar bu enerji taşınabilir. Böyle hesapla ülkenin yaklaşık ücte biri deniz üstü rüzgar santralleri kapsam alanına giriyor. Rüzgar olmadığı zamanlarda depolama sistemleri yaygınlaştırılıp mevcut doğalgaz- kömür santrallerinden elde edilecek elektrik ile açıklar kapatılır. Dışa bağlı doğalgaz ve kömür maliyeti en az yarıya, hatta üçte birine düşer. Toplam kapasitenin 30 GW olduğuna işaret edilmiş. Eski raporlarda 15 GW yazıyordu. https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/turkiyenin-ilk-deniz-ustu-ruzgar-santrali-icin-teknik-calismalar-2024te-baslayacak/3085523 Bence kapasite çok daha fazla. Çünkü rüzgarıyla meşhur Alaçatı, Foça, Datça, Bodrum ve Akdeniz kıyıları şimdilik planlarda yok. Yine de devletle aynı noktada buluşabilmekten ve dünya ülkelerinin yıllar önce başlattığı deniz üstü rüzgar santrali (off-shore) önemini anlamaya başlandığı için önemli. Türkiye'nin toplam elektrik üretimi 110 GW olup, yarısı yüksek gerilim hatlarındaki kayıplar ve kaçak kullanım nedeniyle fatura edilemiyor. Yerinde üretip tüketebilsek daha verimli üretim ve kullanım mümkün. Başlıktaki bilgiye tekrar dönersek, fosil yakıt olan doğalgaz çıkarabilmek için yapılan 2 milyar $ harcama ile her biri 4 MW olan ve yaklaşık maliyeti 5 milyon $ olan off-shore santralinden kaç tane satın alacağımız de ortaya çıkıyor. Ben söyleyeyim 400 tane. Her bir santral yaklaşık 1.500 evin elektriğini karşıladığına göre hiçbir derdimiz kalmaz. Haydi depolama sistemleri maliyetini de ekleyelim, en az 200 santral kurulabilirdi. Eğer uzak köylere yüksek gerilim hatlarıyla elektrik taşıma sevdasından vazgeçip, hibrit santraller kurarak (RES+ GES+ HES+ Biyokütle) kayıp- kaçak miktarını da %20 seviyesine indirmek mümkün. Bazı yazılarımda belirttiğim gibi, yakında çok daha detaylı yazacağım (belki yeni kitap konusu olabilir) MAVİ EKONOMİ kapsamında ülkemizin jeostratejik konumu kaynaklı fırsatlardan birini daha karar alıcıların değerlendirmesine sunmaya çalışıyorum.
Ekleme Tarihi: 04 Ocak 2025 - Cumartesi
A.Baybars Göğez

Deniz Üstü Rüzgar Santrallerinin Önemini Anlamaya Başlıyoruz!

Sayıştay raporlarındaki bu bilgi çok önemli.

Harcanan para yaklaşık 2 milyar $. Elde edilen gaz miktarı hedefin çok gerisinde. FAZ 1-2-3 tamamlandığında Türkiye ihtiyacının dörtte birini karşılayacak. Tabii ki 2053 karbon nötr hedefimiz varken hala neden fosil yakıtlı enerji kaynaklarına yatırım yaptığımızı da sorgulayarak..

Aşağıda linkteki yazımı Ocak 2022'de yazdım. Hem deniz dalgalarından kıyı şeridini koruyup, hem de kıyı yerleşim yerlerinin elektrik ihtiyacını karşılamak mümkün.

https://abaybarsgogez.net/dalgalardan-enerji-elde-etmek-ve-karadeniz-sahil-yolunu-kurtarmak/

Bu linkteki habere göre 2024'de deniz üstü (off-shore) çalışmalarına başlanacağı yazıyor. İlk etapta nerelerde kurulacağı da belirtilmiş. Şu an doğalgaz çıkarmaya çalışılan Karadeniz sahili potansiyelimiz 12 GW dense de önerdiğim gibi sahilleri korumak için yapılacak dalgakıranlar üzerine kurulacak RES santrallerle tüm kıyı yerleşim yerlerine elektrik vermek mümkün.

Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle çevrili olduğu için, sahilden 50- 100 km içerilere kadar bu enerji taşınabilir. Böyle hesapla ülkenin yaklaşık ücte biri deniz üstü rüzgar santralleri kapsam alanına giriyor. Rüzgar olmadığı zamanlarda depolama sistemleri yaygınlaştırılıp mevcut doğalgaz- kömür santrallerinden elde edilecek elektrik ile açıklar kapatılır. Dışa bağlı doğalgaz ve kömür maliyeti en az yarıya, hatta üçte birine düşer.

Toplam kapasitenin 30 GW olduğuna işaret edilmiş. Eski raporlarda 15 GW yazıyordu.

https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/turkiyenin-ilk-deniz-ustu-ruzgar-santrali-icin-teknik-calismalar-2024te-baslayacak/3085523

Bence kapasite çok daha fazla. Çünkü rüzgarıyla meşhur Alaçatı, Foça, Datça, Bodrum ve Akdeniz kıyıları şimdilik planlarda yok. Yine de devletle aynı noktada buluşabilmekten ve dünya ülkelerinin yıllar önce başlattığı deniz üstü rüzgar santrali (off-shore) önemini anlamaya başlandığı için önemli.

Türkiye'nin toplam elektrik üretimi 110 GW olup, yarısı yüksek gerilim hatlarındaki kayıplar ve kaçak kullanım nedeniyle fatura edilemiyor. Yerinde üretip tüketebilsek daha verimli üretim ve kullanım mümkün.

Başlıktaki bilgiye tekrar dönersek, fosil yakıt olan doğalgaz çıkarabilmek için yapılan 2 milyar $ harcama ile her biri 4 MW olan ve yaklaşık maliyeti 5 milyon $ olan off-shore santralinden kaç tane satın alacağımız de ortaya çıkıyor. Ben söyleyeyim 400 tane. Her bir santral yaklaşık 1.500 evin elektriğini karşıladığına göre hiçbir derdimiz kalmaz. Haydi depolama sistemleri maliyetini de ekleyelim, en az 200 santral kurulabilirdi.

Eğer uzak köylere yüksek gerilim hatlarıyla elektrik taşıma sevdasından vazgeçip, hibrit santraller kurarak (RES+ GES+ HES+ Biyokütle) kayıp- kaçak miktarını da %20 seviyesine indirmek mümkün.

Bazı yazılarımda belirttiğim gibi, yakında çok daha detaylı yazacağım (belki yeni kitap konusu olabilir) MAVİ EKONOMİ kapsamında ülkemizin jeostratejik konumu kaynaklı fırsatlardan birini daha karar alıcıların değerlendirmesine sunmaya çalışıyorum.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

14
Ağustos
26
Nisan