A.Baybars Göğez
Köşe Yazarı
A.Baybars Göğez
 

PARAN YOKSA HAKKINI ARAYAMAZSIN ÜLKESİ

SOSYAL DEVLET vatandaşın haklarını korur, mağdur ve mazlumları kucaklar, gelir adaleti sağlar, ilan ettiği açlık ve yoksulluk sınırları altında emekçi ve emeklileri geçinmeye zorlamaz. Ülkeyi kalkındırır. Tutarlı ve dengeli kalkınma politikaları (büyüme değil) oluşturup insanların (emekliler- çiftçiler dahil) kalkınmadan doğan paylarını verir. Adaleti sağlar. Doğru ve çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi sistemi kurar. Anarşiyi, mafya örgütlerini, sokak çatışmalarını önler. Güvenliği sağlar. Milyon dolarlık dolandırıcılık yapanlar ile milyarlarca VERGİ- SGK borcu olanları affetmez. Hak arama her vatandaşın en doğal hakkıdır. Gelişmiş ülkeler gibi bizde de her olayda mahkemelere koşmayalım diye, kamu, özel sektör ve bireysel bazda arabuluculuk ile uzlaşma (takdir) komisyonları vardır veya olması gerekir. Böylelikle dava dosyalarının sayısının azalması ve karşılıklı rıza ile ödeme/ tahsilat kolaylığı getirilerek, alacakların zamanında tahsil edilmesi amaçlanır. İncelediğim çoğu belediyede bu komisyonların kurulmadığını ve/ veya yeterli performansı göstermediklerini görüyorum. O yüzden her açılan davaya avukat tahsis etmek için kadrolular yetmez, sözleşmeli avukatlar tutulur. Her akçeli dava için teminat- harç- dava masrafları yatırılır. Vergi daireleri de alacağı anapara hariç, faiz ve temerrütleri yıllardır uzlaşma komisyonları aracılığıyla çözmeye çalışır. Vergide adalet sağlanmadığı zamanlarda, dolaylı vergilerin payı artar. “Kümesteki kazlar” dışındakiler bir yolunu bulup daha az vergi vermeye çalışırlar. Sorumluk sahibi birçok vatandaş ödediği vergilerin yerinde kullanılmadığı düşüncesiyle istemeyerek de olsa vergiden kaçınmanın yollarını arar ve bulur. Bir kısmı da nasıl olsa sistematik olarak ilan edilen vergi afları nedeniyle, ödemediği vergi ve SGK borçlarının faizlerinin büyük oranda silineceğini düşünerek bekler. Haklı çıkar..! Konu başlığına dönecek olursak. Bir vesileyle incelemeye takılır veya hakkınızda ihbar varsa defterleriniz ve hesaplarınız araştırılır. KVKK- Kişisel Verileri Koruma Kanunu gereği sizi ihbar edeni söylemezler. Ancak çok yaygın hata yapmıyorsanız, emarelerden kimin ihbar ettiğini anlarsınız. Haydi kişiyi bildirmesinler ama inceleme/ takdir komisyonu size bir ceza ihbarı tebliğ ederse, belirlediği matrah konusunda bilgi istemeye kalksanız, karşınıza yine KVKK çıkar. Anayasanın tanımladığı en temel haklardan birisi “savunma hakkıdır.” Takdir komisyonları hakkınızda yapılan ihbar için sizin savunmanızı almak zorundadır. Belki de asılsız veya yanlış anlaşılmaya müsait kasıtlı bir amaçla ihbar edilmişsinizdir. Öyle olmaz. Resen takdir haklarını kullanırlar. (Roma’da bile M.Ö. daha iyi uygulanırdı.) Tebliğ yapıldıktan sonra 30 gün içinde öder veya mahkemeye gitmek zorundasınız. Ödemeye gittiğinizde, bilgi edinme hakkınız kapsamında bu matrahı nasıl buldunuz vb. sorular sorduğunuzda yine karşınıza KVKK çıkar. Bir de yüksek perdeden, “ödeyeceksen öde, mahkemeye vereceksen zaten bizden gerekli belgeleri isterler” diye hömkürürler.! Acayip bir sistemimiz vardır. Vekalet verdiğiniz avukatınız her şeyi görür veya ilgili muhataptan sizin adınıza talep edebilir ama asıl muhatap olan size bilgi verilmez bazı konularda. Aynen TBMM’e seçip gönderdiğimiz vekillerin hukukunun, asıllardan daha güçlü olması gibi. Buna da biz sade vatandaşların demokratik hakkımızı kullanıyoruz diye inanmamızı beklerler. Baktınız olmuyor biçare gider konuyla ilgili bir avukat tutarsınız. Efendim avukat tutma, kendin takip et dense de, esas olarak haklı olduğunuz konularda, usul yönünden yapacağınız bir eksiklik/ takipsizlik vs. nedeniyle dava kaybedebilirsiniz. Yani riske atamazsınız. Ben de öyle yaptım. Bir vergi dairesi takdir komisyonunun, vergi dairesi çalışanlarının dahi anlam veremeyip, açıklama yapamadıkları bir konuda hakkımda belirledikleri, elime geçmeyen, kira tahsilatı tebliğine yukarıda anlattığım gibi yeterli açıklama yapılmadığı için dava açmak zorunda kaldım. Avukatım bilgi verdi. Ayrıca kısa mesaj olarak 4060 no.lu bilgi hattından açılan dava ve yapılan ödemeler hakkında bilgilendirme mesajları geldi. 60,8 TL                 Başvuru harcı 1.415,6 TL           Gider avansı       60,8 TL                 Vekâlet harcı 1.750 TL               Posta masrafları 3.287,2 TL           Toplam mahkeme masrafları Avukatım çok eski bir ağabeyim olduğu için başlangıçta para istemez. Dava bitiminde hesaplaşırız. 3.000 TL              Avukat avansı verilebileceğini düşünelim. 2.000 TL              Avukat vekâleti (Yeni bir avukat tuttuysanız.) 4.000 TL               Kiradaki işyerim Muğla’da olduğu için acaba kaynakta çözebilir miyim diye yol- konaklama. 12.287,2 TL        Genel toplam. Eğer cebinizde bu kadar para yoksa cebren ve hileyle (Asli gerekçe saklandığı için) dava açıp hakkınızı arama şansınız yok. Bu ağır şartlara rağmen hala dava dosyalarının artması manidar. Hani diyorlar ya! BİZ HUKUK DEVLETİYİZ. DEĞİLİZ! Bilgi paylaşınca güzel
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2024 - Perşembe
A.Baybars Göğez

PARAN YOKSA HAKKINI ARAYAMAZSIN ÜLKESİ

SOSYAL DEVLET vatandaşın haklarını korur, mağdur ve mazlumları kucaklar, gelir adaleti sağlar, ilan ettiği açlık ve yoksulluk sınırları altında emekçi ve emeklileri geçinmeye zorlamaz. Ülkeyi kalkındırır. Tutarlı ve dengeli kalkınma politikaları (büyüme değil) oluşturup insanların (emekliler- çiftçiler dahil) kalkınmadan doğan paylarını verir. Adaleti sağlar. Doğru ve çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi sistemi kurar. Anarşiyi, mafya örgütlerini, sokak çatışmalarını önler. Güvenliği sağlar. Milyon dolarlık dolandırıcılık yapanlar ile milyarlarca VERGİ- SGK borcu olanları affetmez.

Hak arama her vatandaşın en doğal hakkıdır. Gelişmiş ülkeler gibi bizde de her olayda mahkemelere koşmayalım diye, kamu, özel sektör ve bireysel bazda arabuluculuk ile uzlaşma (takdir) komisyonları vardır veya olması gerekir. Böylelikle dava dosyalarının sayısının azalması ve karşılıklı rıza ile ödeme/ tahsilat kolaylığı getirilerek, alacakların zamanında tahsil edilmesi amaçlanır.

İncelediğim çoğu belediyede bu komisyonların kurulmadığını ve/ veya yeterli performansı göstermediklerini görüyorum. O yüzden her açılan davaya avukat tahsis etmek için kadrolular yetmez, sözleşmeli avukatlar tutulur. Her akçeli dava için teminat- harç- dava masrafları yatırılır.

Vergi daireleri de alacağı anapara hariç, faiz ve temerrütleri yıllardır uzlaşma komisyonları aracılığıyla çözmeye çalışır.

Vergide adalet sağlanmadığı zamanlarda, dolaylı vergilerin payı artar. “Kümesteki kazlar” dışındakiler bir yolunu bulup daha az vergi vermeye çalışırlar. Sorumluk sahibi birçok vatandaş ödediği vergilerin yerinde kullanılmadığı düşüncesiyle istemeyerek de olsa vergiden kaçınmanın yollarını arar ve bulur. Bir kısmı da nasıl olsa sistematik olarak ilan edilen vergi afları nedeniyle, ödemediği vergi ve SGK borçlarının faizlerinin büyük oranda silineceğini düşünerek bekler. Haklı çıkar..!

Konu başlığına dönecek olursak. Bir vesileyle incelemeye takılır veya hakkınızda ihbar varsa defterleriniz ve hesaplarınız araştırılır. KVKK- Kişisel Verileri Koruma Kanunu gereği sizi ihbar edeni söylemezler. Ancak çok yaygın hata yapmıyorsanız, emarelerden kimin ihbar ettiğini anlarsınız. Haydi kişiyi bildirmesinler ama inceleme/ takdir komisyonu size bir ceza ihbarı tebliğ ederse, belirlediği matrah konusunda bilgi istemeye kalksanız, karşınıza yine KVKK çıkar.

Anayasanın tanımladığı en temel haklardan birisi “savunma hakkıdır.” Takdir komisyonları hakkınızda yapılan ihbar için sizin savunmanızı almak zorundadır. Belki de asılsız veya yanlış anlaşılmaya müsait kasıtlı bir amaçla ihbar edilmişsinizdir. Öyle olmaz. Resen takdir haklarını kullanırlar. (Roma’da bile M.Ö. daha iyi uygulanırdı.)

Tebliğ yapıldıktan sonra 30 gün içinde öder veya mahkemeye gitmek zorundasınız. Ödemeye gittiğinizde, bilgi edinme hakkınız kapsamında bu matrahı nasıl buldunuz vb. sorular sorduğunuzda yine karşınıza KVKK çıkar. Bir de yüksek perdeden, “ödeyeceksen öde, mahkemeye vereceksen zaten bizden gerekli belgeleri isterler” diye hömkürürler.!

Acayip bir sistemimiz vardır. Vekalet verdiğiniz avukatınız her şeyi görür veya ilgili muhataptan sizin adınıza talep edebilir ama asıl muhatap olan size bilgi verilmez bazı konularda. Aynen TBMM’e seçip gönderdiğimiz vekillerin hukukunun, asıllardan daha güçlü olması gibi. Buna da biz sade vatandaşların demokratik hakkımızı kullanıyoruz diye inanmamızı beklerler.

Baktınız olmuyor biçare gider konuyla ilgili bir avukat tutarsınız. Efendim avukat tutma, kendin takip et dense de, esas olarak haklı olduğunuz konularda, usul yönünden yapacağınız bir eksiklik/ takipsizlik vs. nedeniyle dava kaybedebilirsiniz. Yani riske atamazsınız.

Ben de öyle yaptım. Bir vergi dairesi takdir komisyonunun, vergi dairesi çalışanlarının dahi anlam veremeyip, açıklama yapamadıkları bir konuda hakkımda belirledikleri, elime geçmeyen, kira tahsilatı tebliğine yukarıda anlattığım gibi yeterli açıklama yapılmadığı için dava açmak zorunda kaldım.

Avukatım bilgi verdi. Ayrıca kısa mesaj olarak 4060 no.lu bilgi hattından açılan dava ve yapılan ödemeler hakkında bilgilendirme mesajları geldi.

60,8 TL                 Başvuru harcı

1.415,6 TL           Gider avansı      

60,8 TL                 Vekâlet harcı

1.750 TL               Posta masrafları

3.287,2 TL           Toplam mahkeme masrafları

Avukatım çok eski bir ağabeyim olduğu için başlangıçta para istemez. Dava bitiminde hesaplaşırız.

3.000 TL              Avukat avansı verilebileceğini düşünelim.

2.000 TL              Avukat vekâleti (Yeni bir avukat tuttuysanız.)

4.000 TL               Kiradaki işyerim Muğla’da olduğu için acaba kaynakta çözebilir miyim diye yol- konaklama.

12.287,2 TL        Genel toplam.

Eğer cebinizde bu kadar para yoksa cebren ve hileyle (Asli gerekçe saklandığı için) dava açıp hakkınızı arama şansınız yok.

Bu ağır şartlara rağmen hala dava dosyalarının artması manidar.

Hani diyorlar ya! BİZ HUKUK DEVLETİYİZ.

DEĞİLİZ!

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

14
Ağustos
26
Nisan