A.Baybars Göğez
Köşe Yazarı
A.Baybars Göğez
 

SPİRULİNA’YI NASIL ALIRDINIZ?

Yeni ve teknik detayları olan, kamuoyunda çok bilinmeyen bir besini anlatabilmek için hikaye formatını seçtim. Okunabilecek uzunlukta ve farkındalık yaratması, sıkıcı olmaması ve ilgi çekmesi önemliydi. Sanırım şu konularda gerekli mesajlar verilmiştir. 1. Gençler bilinçli besin tercihi yapabiliyor. 2. Spirulina üretildiği yerde de tüketilebilir. 3. Evde yetiştirileceği vurgusu. 4. Sınırda karbon vergisini goğuslemek için iddialı ve sürdürülebilir çözüm önerisi var. 5. Alg muhendisliği ile verimli hasat icin destek alınmasının önemi. 6. Sporcu beslenmesinde önemli. 7. Besin değeri ve Spirulina lı yemek- içeceklerden örnekler. 8. Yatırım önerisi olmasa da fütirist bir iş modeli olarak ALG KAFE. Yazıyı bittikten sonra örneği olduğunu öğrendim. Túrkiye'de görecek miyiz! 3 liseli genç okuldan eve dönerken yeni açılan ALG KAFE sokağına saptı. Murat bir anlam veremediyse de sesini çıkarmadı. Kafe her zamanki gibi doluydu. Hazal daha önce de geldiği için garson kendisini tanıyordu. Müşteri kalkıyor bekleyin diye işaret etti. Az sonra oturdular. “Spirulina’nızı nasıl alırdınız” diye sordu garson. Öğle servisinde Spirulina’lı dolma, karnıyarık ve pilav vardı bitti. Çorba ile Rus salatası verebilirim. Spirulinalı ayran, elma ve portakal suyu ile kahve içeceklerimiz var dedi ve siparişler verildi. Atıştırmalık Spirulinalı mısır patlağı önerebilirim. Hiç denemedim olur dedi Serpil. Murat temkinliydi. Bana çay lütfen dedi. Yanına Sprulinalı kek vereyim mi? İşletmemizin ikramı olsun dedi. Olur anlamında başını salladı Murat.! ALG KAFE altı ay önce açılmıştı. Okula, çarşıya, iş merkezleri, su ürünleri fakültesi ve hastaneye yakındı. Daha çok protein ve probiyotik ağırlıklı beslenenler tercih ediyordu. Paket servis henüz başlamamıştı. Sistem ve ürünlerin biraz oturması gerekiyordu. İş merkezlerinden çok paket servis talebi geliyordu. Hastane doktorları, yararlarını bildiği için sıkça geliyordu. Hastalara da öneriyorlar ki özellikle öğle saatlerinde semt dışından hasta ve hasta yakınları geliyordu. İçlerinden bazıları sürekli müşteri olmaya bile başlamıştı. Su ürünleri fakültesi akademisyen ve öğrencileri ise heyecanla “bugün yeni çeşidiniz var mı” diye menüye bile bakmadan sipariş veriyorlardı. Bir gün Betül hocalarıyla gelmişler. İlker bey kendisini tanıyordu.! Saygılı bir şekilde, “hocam not vermeye mi geldiniz” diye sordu.! Gülüştüler.! Neredeyse her hafta yeni bir içecek ve yemek çeşidi çıkarılıyordu. İlker beyin eşi de aşçı ile mutfakta harikalar yaratıyordu. Araçla 30 dakikalık uzaklıktaki kırsal yerleşim yerinde bir dekar serada Spirulina üretimi yapılıyordu. Üretim yerinin fotoğrafları, ruhsat ve izinleri kafenin duvarında çerçeveli olarak ve fiyat listesi arka sayfasında var. Daha sonra öğrendiğimize göre Betül hoca sera kuruluşunda gönüllü teknik destek vermiş. Yan masada oturan görmüş geçirmiş tavırlarıyla yazar olduğu anlaşılan sakallı Ahmet amca ile Serpil, önceki gelişinde tanışmış. Otururken göz ucuyla selamlaştılar. Kafenin sahibi İlker bey genç girişimci. Ahmet amcanın sohbetleri ve blog yazılarından etkilenip bu kafeyi açtığını söylemişti geçen gelişinde. Yatırım yaparken daha önce örneği olmayan yeni (Füturist) bir düşünce diye biraz endişeli olsa da, şimdilik hayatından memnun.! Ahmet amca korkma, kendini ve ürün çeşitlerini sürekli geliştir diye her fırsatta cesaret veriyormuş. Murat ilk defa geldiği kafede içip yediklerinden memnun kaldı. “Benden habersiz neler çevirmişsiniz” diye gülerek sataştı kızlara.. Gülüşmeler oldu. Serpil, Betül hocanın kızı olduğunu ve kafenin açılacağını annesinin haber verdiğini anlatarak girdi söze. Biz küçükken her evde balık akvaryumu varken, bizim evde içi yosun/ spirulinalı akvaryum vardı. Bir sabah uyandık ALG PATLAMASI olmuş.! Akvaryumun dışına beyaz köpükler taşmıştı. Marmara denizinde de olmuş geçmişte. Annem hemen halletti tabii. Sonra da ekledi.. Profesyonel destek almadan, sürekli yosun üretip hasat alma hayali kuranlar dikkatli olmalı. Birçok nedenle sistem çökebilir. Anavatanından uzakta her canlı adaptasyon sorunu yaşadığında kabına sığmayıp taşmaz mı! Sohbet Murat’ın ilgisini çekmiş olacak ki, neden yosun yetiştiriyordunuz diye sordu. Annem bu taze yosunları meyve suları ve ayranla karıştırıp bize içiriyordu. Önceleri tepki verdik. “Astronot olmak ve sporda madalya kazanmak istemiyor musunuz yoksa” diye ikna etti. (Halk arasında astronot yiyeceği olarak biliniyormuş.) Sonra spirulinalı kek, krep, çorba ve yemekler yemeye başladık. Ekmeğini bile yaptı annem. Artık kendimiz akvaryumdan hasat edip yıkayarak yoğurt veya içeceğimize katıp tüketiyoruz. Her eve böyle bir akvaryum lazım bence. Yaşlı, çocuk, hasta, bebek her kes için yararlı. Bazen bakıma alıyor, buzdolabındaki kurutulmuşları kullanıyoruz. Balık gibi düşünün. Taze balık dolapta kaç gün saklanabilir? Serpil’in babası OSB- Organize Sanayi Bölgesi işletmeci şirketinde gıda ve çevre mühendisi olarak çalışıyordu. 2026 yılı başında sanayi ürünlerine AB Yeşil mutabakatı nedeniyle sınırda karbon vergisi konulacağı kararı alınınca, sorunun çözümü için yapılan toplantıda sunduğu CO2’nin yerinde azaltılarak gıda ve/ veya enerji yakıtına dönüştürülme proje önerisi kabul edilmişti. Yurt dışına araştırma için gönderilmiş, üniversiteler, belediyeler ve STK’lar ile görüşmüş ve projeyi hayata geçirmişti. İhracat yapan diğer OSB’lerdeki bacalı sanayi şirketleri sorun yaşarken, onların şirketleri karbon vergisi engeline takılmadan ihracatı gerçekleştirmişlerdi. (Bu hikayenin detaylarını not ettim. Erhan beyin başardıklarını başka yazımızda anlatacağım.) Serpil anlattıkça Ahmet amca da ilgiyle kulak misafiri oluyor ve gençlerle gurur duyuyordu. Neredeyse kalkıp hepsine sarılacaktı. Murat tamamıyla şaşkın, anlatılanları dinliyor ve neden bugüne kadar ilgisiz kaldığına hayıflanıyordu. Üstelik okul atletizm takımındaydı. Güçlü fiziğine rağmen istediği performansı yakalayıp madalya kazanamıyordu. Spirulinanın sporculara yararları konusu çok ilgisini çekmişti. Serpil bir ara sporcu kas onarımı ve DNA koruyuculuğu üzerine makaleler olduğunu söylemiş ancak üzerinde fazla durmamıştı. Ahmet amca izniniz var mı çocuklar diye geldi masaya. Kulak misafiri olduğunu, konuşulanları duymaktan çok mutlu olduğunu söyleyip herkesi tebrik etti. İki konuda katkıda bulunmak isterim dedi; *Küçükken çok zayıf ve çelimsiz bir çocuktum. Annem- babam bana ve ablama balık yağı içirdi. Portakal ve mandalina ile 1 kg tükettik. İştahımız açılmıştı. Yararlı oldu. Artık Spirulina ve ALG CAFE var, kıymetini bilin.! *2024 olimpiyatlarında madalyaları Uzakdoğulu ve Afrikalı sporcular paylaştı. Ülkemiz ilk kez altın alamayıp 63’ncü sırada tamamladı. Önceki olimpiyatlarda bu kadar kötü olmasak da, yine başarılı değildik. Bir ara Afrikalı atletlerle katılsak da istediğimiz başarıyı yine elde edemedik. Spirulina Afrika’da nehir ve göl kenarlarında yetişiyor. Ortalama 40 C derecede doğal ortamda kurutulmuş toz ve plakalar halinde pazarda satılıyor. Yerel halk sürekli tükettiği için hastalıklara karşı dirençli, uzun boylu ve atletikler. Uzakdoğulu zaten deniz ürünleri ve yosun olmadan sofraya oturmuyor.   Gençler ve yanlarına gelen işletme sahibi İlker bey konuşulanları başlarıyla onayladılar. Ahmet amca sporda başarı için disiplin şart ama beslenme de çok önemli diyerek izin isteyip masasına geçti.   Diğer besinlerle karşılaştırınca sadece protein olarak değil, vitamin ve mineral takviyesi olarak da önemli. 30 yıldır araştırılıyor. Birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Önleyici sağlık hizmetleri, bağışıklık sistemi ve vücudun direncini artırması çok kıymetli. İnternette makaleler var. Araştırıp karşılaştırılmalı. İnsanlar gibi hayvanlar ve bitkiler için de önemli besin kaynağı. Bitkilerde erkencil ürün alma, bitki kök ve hücrelerini destekleyerek zararlılara karşı dayanıklılığı artırıcı. Gereksiz ilaç kullanımını engellemiş oluyor. Hayvanlar için süt verimi, hayvan sağlığı ve direncinin artmasına katkısı biliniyor. Midyeler macroalg (ulva) formatındaki yosunu süzerek besleniyor. Başka hiçbir besinde bulunmayan Fikosiyanin, Spirulinada var. Güçlü bir antioksidan. Böbrek, karaciğer, anti tümör, kalp- damar, radyoaktivite etkisini azaltıp Alzheimer tedavisindeki önemi defalarca raporlanmış. Spirulina ve mikroalgler, sindirim kolonundaki yararlı bakterilerin faaliyetlerini desteklediği için Prebiyotiktir. Spirunalı bazı yemek ve atıştırmalıklarla iştahla yiyenler.!! Taze ve kurutulmuş Spirunalı portakal suyu. NOT: *Hikaye formatında yazılmış bu yazıdaki isimler ve mekan hayalidir. Kimse adresini sormasın!! *Fiyat kaç, nereden bulabiliriz gibi arayanlar oldu. Sahte çıkabilir diye endişelenenler de var!! *Laboratuvar ortamında yetiştirilip bozulmasın diye insanlar ter döküyor. Lüferin sahtesi var mı! *Farkındalık yaratmak ve konuyla ilgili mesajlar verilmek istenmiştir. Yatırım tavsiyesi değildir.! *Profesyonel olarak ilgilenenler, bilinen iletişim kanallarından ayrıca yazarla temasa geçebilir. *Teknik ve akademik detaylarla okuyucu sıkmadan bazı detaylara girilmemiştir. Bilgi paylaşınca güzel  
Ekleme Tarihi: 15 Ağustos 2024 - Perşembe
A.Baybars Göğez

SPİRULİNA’YI NASIL ALIRDINIZ?

Yeni ve teknik detayları olan, kamuoyunda çok bilinmeyen bir besini anlatabilmek için hikaye formatını seçtim.

Okunabilecek uzunlukta ve farkındalık yaratması, sıkıcı olmaması ve ilgi çekmesi önemliydi.

Sanırım şu konularda gerekli mesajlar verilmiştir.

1. Gençler bilinçli besin tercihi yapabiliyor.

2. Spirulina üretildiği yerde de tüketilebilir.

3. Evde yetiştirileceği vurgusu.

4. Sınırda karbon vergisini goğuslemek için iddialı ve sürdürülebilir çözüm önerisi var.

5. Alg muhendisliği ile verimli hasat icin destek alınmasının önemi.

6. Sporcu beslenmesinde önemli.

7. Besin değeri ve Spirulina lı yemek- içeceklerden örnekler.

8. Yatırım önerisi olmasa da fütirist bir iş modeli olarak ALG KAFE.

Yazıyı bittikten sonra örneği olduğunu öğrendim. Túrkiye'de görecek miyiz!

3 liseli genç okuldan eve dönerken yeni açılan ALG KAFE sokağına saptı. Murat bir anlam veremediyse de sesini çıkarmadı.

Kafe her zamanki gibi doluydu. Hazal daha önce de geldiği için garson kendisini tanıyordu. Müşteri kalkıyor bekleyin diye işaret etti. Az sonra oturdular.

“Spirulina’nızı nasıl alırdınız” diye sordu garson. Öğle servisinde Spirulina’lı dolma, karnıyarık ve pilav vardı bitti. Çorba ile Rus salatası verebilirim. Spirulinalı ayran, elma ve portakal suyu ile kahve içeceklerimiz var dedi ve siparişler verildi. Atıştırmalık Spirulinalı mısır patlağı önerebilirim. Hiç denemedim olur dedi Serpil.

Murat temkinliydi. Bana çay lütfen dedi. Yanına Sprulinalı kek vereyim mi? İşletmemizin ikramı olsun dedi. Olur anlamında başını salladı Murat.!


ALG KAFE altı ay önce açılmıştı. Okula, çarşıya, iş merkezleri, su ürünleri fakültesi ve hastaneye yakındı. Daha çok protein ve probiyotik ağırlıklı beslenenler tercih ediyordu. Paket servis henüz başlamamıştı. Sistem ve ürünlerin biraz oturması gerekiyordu. İş merkezlerinden çok paket servis talebi geliyordu. Hastane doktorları, yararlarını bildiği için sıkça geliyordu. Hastalara da öneriyorlar ki özellikle öğle saatlerinde semt dışından hasta ve hasta yakınları geliyordu. İçlerinden bazıları sürekli müşteri olmaya bile başlamıştı.

Su ürünleri fakültesi akademisyen ve öğrencileri ise heyecanla “bugün yeni çeşidiniz var mı” diye menüye bile bakmadan sipariş veriyorlardı. Bir gün Betül hocalarıyla gelmişler. İlker bey kendisini tanıyordu.! Saygılı bir şekilde, “hocam not vermeye mi geldiniz” diye sordu.! Gülüştüler.!

Neredeyse her hafta yeni bir içecek ve yemek çeşidi çıkarılıyordu. İlker beyin eşi de aşçı ile mutfakta harikalar yaratıyordu.

Araçla 30 dakikalık uzaklıktaki kırsal yerleşim yerinde bir dekar serada Spirulina üretimi yapılıyordu. Üretim yerinin fotoğrafları, ruhsat ve izinleri kafenin duvarında çerçeveli olarak ve fiyat listesi arka sayfasında var. Daha sonra öğrendiğimize göre Betül hoca sera kuruluşunda gönüllü teknik destek vermiş.

Yan masada oturan görmüş geçirmiş tavırlarıyla yazar olduğu anlaşılan sakallı Ahmet amca ile Serpil, önceki gelişinde tanışmış. Otururken göz ucuyla selamlaştılar. Kafenin sahibi İlker bey genç girişimci. Ahmet amcanın sohbetleri ve blog yazılarından etkilenip bu kafeyi açtığını söylemişti geçen gelişinde. Yatırım yaparken daha önce örneği olmayan yeni (Füturist) bir düşünce diye biraz endişeli olsa da, şimdilik hayatından memnun.! Ahmet amca korkma, kendini ve ürün çeşitlerini sürekli geliştir diye her fırsatta cesaret veriyormuş.


Murat ilk defa geldiği kafede içip yediklerinden memnun kaldı. “Benden habersiz neler çevirmişsiniz” diye gülerek sataştı kızlara.. Gülüşmeler oldu.

Serpil, Betül hocanın kızı olduğunu ve kafenin açılacağını annesinin haber verdiğini anlatarak girdi söze. Biz küçükken her evde balık akvaryumu varken, bizim evde içi yosun/ spirulinalı akvaryum vardı. Bir sabah uyandık ALG PATLAMASI olmuş.! Akvaryumun dışına beyaz köpükler taşmıştı. Marmara denizinde de olmuş geçmişte. Annem hemen halletti tabii. Sonra da ekledi.. Profesyonel destek almadan, sürekli yosun üretip hasat alma hayali kuranlar dikkatli olmalı. Birçok nedenle sistem çökebilir. Anavatanından uzakta her canlı adaptasyon sorunu yaşadığında kabına sığmayıp taşmaz mı!


Sohbet Murat’ın ilgisini çekmiş olacak ki, neden yosun yetiştiriyordunuz diye sordu.

Annem bu taze yosunları meyve suları ve ayranla karıştırıp bize içiriyordu. Önceleri tepki verdik. “Astronot olmak ve sporda madalya kazanmak istemiyor musunuz yoksa” diye ikna etti. (Halk arasında astronot yiyeceği olarak biliniyormuş.) Sonra spirulinalı kek, krep, çorba ve yemekler yemeye başladık. Ekmeğini bile yaptı annem. Artık kendimiz akvaryumdan hasat edip yıkayarak yoğurt veya içeceğimize katıp tüketiyoruz. Her eve böyle bir akvaryum lazım bence. Yaşlı, çocuk, hasta, bebek her kes için yararlı. Bazen bakıma alıyor, buzdolabındaki kurutulmuşları kullanıyoruz. Balık gibi düşünün. Taze balık dolapta kaç gün saklanabilir?


Serpil’in babası OSB- Organize Sanayi Bölgesi işletmeci şirketinde gıda ve çevre mühendisi olarak çalışıyordu. 2026 yılı başında sanayi ürünlerine AB Yeşil mutabakatı nedeniyle sınırda karbon vergisi konulacağı kararı alınınca, sorunun çözümü için yapılan toplantıda sunduğu CO2’nin yerinde azaltılarak gıda ve/ veya enerji yakıtına dönüştürülme proje önerisi kabul edilmişti. Yurt dışına araştırma için gönderilmiş, üniversiteler, belediyeler ve STK’lar ile görüşmüş ve projeyi hayata geçirmişti. İhracat yapan diğer OSB’lerdeki bacalı sanayi şirketleri sorun yaşarken, onların şirketleri karbon vergisi engeline takılmadan ihracatı gerçekleştirmişlerdi. (Bu hikayenin detaylarını not ettim. Erhan beyin başardıklarını başka yazımızda anlatacağım.)


Serpil anlattıkça Ahmet amca da ilgiyle kulak misafiri oluyor ve gençlerle gurur duyuyordu. Neredeyse kalkıp hepsine sarılacaktı. Murat tamamıyla şaşkın, anlatılanları dinliyor ve neden bugüne kadar ilgisiz kaldığına hayıflanıyordu. Üstelik okul atletizm takımındaydı. Güçlü fiziğine rağmen istediği performansı yakalayıp madalya kazanamıyordu. Spirulinanın sporculara yararları konusu çok ilgisini çekmişti. Serpil bir ara sporcu kas onarımı ve DNA koruyuculuğu üzerine makaleler olduğunu söylemiş ancak üzerinde fazla durmamıştı.


Ahmet amca izniniz var mı çocuklar diye geldi masaya. Kulak misafiri olduğunu, konuşulanları duymaktan çok mutlu olduğunu söyleyip herkesi tebrik etti. İki konuda katkıda bulunmak isterim dedi;

*Küçükken çok zayıf ve çelimsiz bir çocuktum. Annem- babam bana ve ablama balık yağı içirdi. Portakal ve mandalina ile 1 kg tükettik. İştahımız açılmıştı. Yararlı oldu. Artık Spirulina ve ALG CAFE var, kıymetini bilin.!


*2024 olimpiyatlarında madalyaları Uzakdoğulu ve Afrikalı sporcular paylaştı. Ülkemiz ilk kez altın alamayıp 63’ncü sırada tamamladı. Önceki olimpiyatlarda bu kadar kötü olmasak da, yine başarılı değildik. Bir ara Afrikalı atletlerle katılsak da istediğimiz başarıyı yine elde edemedik.


Spirulina Afrika’da nehir ve göl kenarlarında yetişiyor. Ortalama 40 C derecede doğal ortamda kurutulmuş toz ve plakalar halinde pazarda satılıyor. Yerel halk sürekli tükettiği için hastalıklara karşı dirençli, uzun boylu ve atletikler. Uzakdoğulu zaten deniz ürünleri ve yosun olmadan sofraya oturmuyor.  


Gençler ve yanlarına gelen işletme sahibi İlker bey konuşulanları başlarıyla onayladılar.

Ahmet amca sporda başarı için disiplin şart ama beslenme de çok önemli diyerek izin isteyip masasına geçti.


 

Diğer besinlerle karşılaştırınca sadece protein olarak değil, vitamin ve mineral takviyesi olarak da önemli. 30 yıldır araştırılıyor. Birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Önleyici sağlık hizmetleri, bağışıklık sistemi ve vücudun direncini artırması çok kıymetli. İnternette makaleler var. Araştırıp karşılaştırılmalı.

İnsanlar gibi hayvanlar ve bitkiler için de önemli besin kaynağı. Bitkilerde erkencil ürün alma, bitki kök ve hücrelerini destekleyerek zararlılara karşı dayanıklılığı artırıcı. Gereksiz ilaç kullanımını engellemiş oluyor. Hayvanlar için süt verimi, hayvan sağlığı ve direncinin artmasına katkısı biliniyor. Midyeler macroalg (ulva) formatındaki yosunu süzerek besleniyor.


Başka hiçbir besinde bulunmayan Fikosiyanin, Spirulinada var. Güçlü bir antioksidan. Böbrek, karaciğer, anti tümör, kalp- damar, radyoaktivite etkisini azaltıp Alzheimer tedavisindeki önemi defalarca raporlanmış.

Spirulina ve mikroalgler, sindirim kolonundaki yararlı bakterilerin faaliyetlerini desteklediği için Prebiyotiktir.


Spirunalı bazı yemek ve atıştırmalıklarla iştahla yiyenler.!!

Taze ve kurutulmuş Spirunalı portakal suyu.

NOT:

*Hikaye formatında yazılmış bu yazıdaki isimler ve mekan hayalidir. Kimse adresini sormasın!!

*Fiyat kaç, nereden bulabiliriz gibi arayanlar oldu. Sahte çıkabilir diye endişelenenler de var!!

*Laboratuvar ortamında yetiştirilip bozulmasın diye insanlar ter döküyor. Lüferin sahtesi var mı!

*Farkındalık yaratmak ve konuyla ilgili mesajlar verilmek istenmiştir. Yatırım tavsiyesi değildir.!

*Profesyonel olarak ilgilenenler, bilinen iletişim kanallarından ayrıca yazarla temasa geçebilir.

*Teknik ve akademik detaylarla okuyucu sıkmadan bazı detaylara girilmemiştir.


Bilgi paylaşınca güzel

 

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

14
Ağustos
26
Nisan