TC Moskova Büyükelçiliği Ticaret ateşesinin 2021 tarihli raporu.Rusya’nın 2010’da aldığı kararlarla, 10 senede nasıl ithalatçı konumdan, kendine yeterli ve ihracatçı konuma geçtiğini anlatıyor.Hazırlayan ve yayınlayan TC ticaret bakanlığı ama okumayan da TC devlet yöneticileri… Dün ilk bölümünü paylaşmıştım sizlerle. Bu gün ikinci bölümünü inceleyelim. İlk bölümün linkini yazının sonunda bulabilirsiniz.
5.Tarımda Sektörel Gelişim – Rusya Örneği2011 yılında Japonya ve Birleşik Krallığın ardından 27,9 milyar dolarla tarım sektöründe en fazla dış ticaret açığı veren 3’üncü ülke konumunda bulunan Rusya, bitkisel ve hayvansal üretimde tesis ettiği istikrarlı artış eğilimi marifetiyle son 10 yıllık dönemde neredeyse dış ticaret fazlası veren önemli bir tarım ülkesi olmuştur.Rusya, kesilen hayvan (tavuk dahil) miktarında (canlı ağırlık) son 10 yılda neredeyse yarıya yakın bir artış sağlamıştır. Ayrıca, sadece tarım sektörü değil aynı zamanda ülke ekonomisi açısından da stratejik bir önem arz eden tahıl ürünlerinde son 10 yılda %118 oranında bir rekolte artışı yaşanmıştır. Anılan dönemde ülke, tahıl ürünlerinde elde ettiği döviz girdisini 4 katına çıkarmış, net ithalatçı olunan et ve sebze ürünleri dış ticaretinde ise yaklaşık 4 milyar dolarlık bir tasarruf sağlamıştır.
Rusya, 2020 yılında özellikle “gıda varlığı”, “kalite ve güvenlik” ile “doğal kaynaklar ve sürdürülebilirlik” konularındaki yüksek performansıyla Küresel Gıda Güvenliği Endeksinde 42’ncilikten 24’üncülüğe yükselmiştir. Anılan endekste 2016 yılında 48’inci sırada yer alan Rusya’nın özellikle son 10 yıllık dönemde elde ettiği tarımsal performansta etkili olan politikalar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:5.1. İthal İkameci PolitikalarRusya’da 2014-2016 yılları arasında ciddi şekilde hissedilen ekonomik kriz, ülkede bir takım sistemsel değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, hâlihazırda doğal kaynaklara bağımlılık sebebiyle ülkede “ithal ikameci sanayileşme” eğilimi öncelik kazanmıştır. Rusya’da yerel üretimin acilen artırılması gereken temel alanlar olarak; muhtelif sanayi ürünleri ile tarım makineleri gösterilse de, ülkenin son dönemde agresif bir politika ve ithal ikameci bir anlayış izlediği izlenimi veren bir diğer alan da tarım sektörü olmuştur. Nitekim, batılı ülkeler tarafından Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlara cevaben Rusya tarafından 2014 yılının Ağustos ayından itibaren aralarında yaş meyve ürünlerinin de olduğu muhtelif tarım ürünlerinde (et, balık, tuz, muhtelif işlenmiş ürünler) ithalat yasağı getirilmiştir. Ayrıca, 2024 yılı tarım ürünleri ihracatında 45 milyar dolarlık bir hedef belirlenerek ülkede sektörün uluslararası rekabetçiliğinin artırılmasına yönelik aşağıda detayları sunulan destek paketleri ve ulusal projeler ihdas edilmiştir. İlgili kamu programlarında ithal ikameciliğin tesisine yönelik düzenlemelere yer verilmek suretiyle söz konusu uygulamalar resmi bir devlet politikası özelliği kazanmıştır. Rus ekonomisinde ithal ikameci politikaların COVID-19 pandemi sonrası süreçte daha da revaçta olacağı beklenilmektedir. Nitekim, 2020 ve 2021 yıllarında yaklaşık 1 trilyon ruble tutarında bir kaynağın aktarılacağı ithal ikameci politikaları destekleyici bir uygulama planı oluşturulmuş bulunmaktadır. Bu kapsamda; entegre ve yüksek teknolojili ithal ikameci projelerin desteklenmesi ve sektörde yeni korumacı önlemlerin alınması öngörülmektedir. Yerli ürünlerin menşeini dijital ortamda doğrulayan bir mekanizma oluşturularak, yerli ürünlerin kamu alımlarında önceliklendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca; genişletilmesi öngörülen tercihli rejim kapsamında kamu desteklerinde satın alınan ürünlerin yerlilik oranının esas alınması ve ithalat imkanlarının tedarikçi firmaların Rus ekonomisindeki yatırım seviyesine bağlanması planlanmaktadır. İthal ikameci politikalar kapsamında tesis edilmesi öngörülen söz konusu tercihli rejimin, özellikle anılan ülkeye yönelik tarım sektöründeki doğrudan yatırımların önemini artırması beklenmektedir.5.2. Tarım Sektöründe Ulusal Projeler ve Devlet Destekleri
5.2.1. Tarımsal Kalkınma Kamu ProgramıRusya’da tarım politikaları ve sektörel stratejiler uzun dönemli bir kamu programı dahilinde yürütülmektedir. 2013 – 2025 dönemini kapsayan, kısa adıyla “Tarımsal Kalkınma” Kamu Programı 14/07/2012 tarihli Hükümet Kararnamesi marifetiyle ihdas edilmiş olup, halihazırda ülkenin tarım politikaları ile destekleme uygulamalarına esas teşkil etmektedir. Anılan programın ilk aşaması kapsamında sektörde genel hedefler belirlenmiş, ikinci aşama olarak ise ayrıca nicel hedefler de ortaya konmuştur.Ana hedefler: Gıda güvenliğinin sağlanması, ithal ikameciliğin tesisi, tarım ürünlerinde rekabetgücünün artırılması.Nicel hedefler: Tarımsal üretimin, ihracatın ve sektörde sabit yatırımların belirlenen oranlarda artırılması; tarımsal hasılanın 5.774,3 milyar rubleye çıkarılması.Dönemsel ihtiyaçlara ve mali imkanlara göre yıllar itibarıyla revize edilen ve uygulamada 2 alt programa bölünen “Tarımsal Kalkınma” Kamu Programı kapsamında; tarımsal kalkınmada ana odak noktası olarak belirlenen “agro-endüstri tesisleri” (tarımsal işletmeler) 2 aşamalı şekilde desteklenmektedir.A)Agro-endüstri Tesislerinin Geliştirilmesi Alt ProgramıBu alt program kapsamında 5 ana eksen belirlenerek, destekleme uygulamalarına işlerlikkazandırılmıştır. Bu çerçevede; İthal ikameciliğin sağlanması: 2025 yılına kadar bitkisel (%14,8) ve hayvansal (%15,8) ürünlerile gıda ürünlerinde (%29,7) sağlanacak üretim artışı marifetiyle ithalatın azaltılmasıhedeflenmektedir. Yatırımların Artırılması: 2018-2025 döneminde toplamda 3,6 trilyon ruble (yıllık asgari 400milyar ruble) tutarında kredi kullanımını sağlayacak uygun şartların tesis edilmek suretiyleagro-endüstri tesislerine yönelik yatırımların artırılması hedeflenmektedir. Agro-endüstri Tesislerinin Teknik Modernizasyonu: Traktör ve hasat makinesi kullanımının vemodernizasyonunun desteklenmesi suretiyle agro-endüstri tesislerinde teknik dönüşümünsağlanması hedeflenmektedir. İhracatın Artırılması: “Tarım Ürünleri İhracatı” Federal Projesi kapsamında 2024 yılına yönelik 45 milyar dolarlık bir ihracat hedefi belirlenmiş, ancak COVID-19 pandemisi nedeniyle söz konusu hedef 2030 yılına ötelenerek, 2024 yılı için 34 milyar dolarlık bir ihracat performansı esas alınmıştır. Bu kapsamda; yeni pazara giriş stratejileri belirlenmek, ihracat odaklı bir dağıtım altyapısı oluşturmak ve katma değerli ürün zinciri yaratmak suretiyle belirlenen ihracat hedefine ulaşmak amaçlanmaktadır. Destekleme Sisteminin Oluşturulması ve Kırsal İşbirliğinin Geliştirilmesi: Uygulanan federal proje kapsamında 2024 yılına kadar asgari 126 bin kişinin KOBİ girişimcisi olarak tarım sektörüne girmesi ve çiftçi kuruluşları ile tüketici kooperatifleri de dahil olmak üzere KOBİ’lerin tarımsal gelişiminin sağlanması amaçlanmaktadır. Belirlenen bahse konu 5 ana eksen çerçevesinde Agro-endüstri Tesislerinin Geliştirilmesi Alt Programı kapsamında 2019 yılında toplam 230,4 milyar ruble ($3,1 milyar) tutarında bir destek sağlanmıştır.
B) Agro-endüstri Tesislerinin Geliştirilmesine Yönelik Koşulların Sağlanması Alt Programı Dijital Tarım: Dijital teknolojilerin ve platform çözümlerinin, “Dijital Tarım” ulusal platformunda oluşturulan “Tek Pencere” endüstriyel veri sistemiyle birlikte kullanıma açılmak suretiyle agro-endüstri tesislerinin dijital dönüşümünün sağlanması amaçlanmaktadır. Toprak Islahı: Ar-Ge faaliyetlerinde de yararlanarak su erozyonu, taşkın ve diğer nedenlerle oluşan toprak kayıplarının önlenmesi ve ıslah edilen arazilerde tarımsal üretimin artırılması amaçlanmaktadır. Agro-endüstri Tesislerinin Faaliyetlerini Temin Eden Genel Koşulların Sağlanması: Hayvan hastalıklarına karşı gerekli önlem uygulamalarının tesisi, Tarım Bakanlığı hizmetlerinin planlı üretime katkı verecek şekilde sunulması ve sektörde asgari %10’luk karlılık oranının tesis edilmesi amaçlanmaktadır. Agro-endüstri Tesislerine Bilimsel ve Teknik Destek Sağlanması: Özellikle bitki genetik kaynaklarının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik gerekli altyapı imkanlarının sağlanması amaçlanmaktadır. Veterinerlik ve Bitki Karantina Denetimleri: Rosselkhoznadzor tarafından yerine getirilen kontrol ve denetim faaliyetlerinin etkin ve yeterli bir seviyede sağlanması amaçlanmaktadır. Belirlenen bahse konu 5 ana eksen çerçevesinde Agro-endüstri Tesislerinin Geliştirilmesine Yönelik Koşulların Sağlanması Alt Programı kapsamında 2019 yılında toplam 81,1 milyar ruble ($1,1 milyar) tutarında bir destek sağlanmıştır.5.2.2. Uygulama ÖrnekleriYukarıda sunulan alt program ve projeler kapsamındaki muhtelif uygulama örneklerine dair güncel bilgiler ise şu şekildedir.“Tarım Ürünleri İhracatı” Federal Projesi kapsamında yağlı tohumlardan soya fasulyesi/tohumu ve kolza tohumu ürünlerinin üretimi muhtelif miktarlarda desteklenmektedir. Ton başına olarak sağlanan destek miktarı belirli katsayılar esas alınarak hesaplanmakta, söz konusu katsayılar tohum ve gübre kullanımından üretimin gerçekleştirildiği federal bölgelere göre değişmektedir. Örnek olarak, üretim aşamasında gübre kullanımının yetkili otorite tarafından belirlenen miktarda olması ve kullanılan tohumların ise kayıtlı ve Gost standardı kapsamında olması durumunda katsayılar artırılmaktadır. 2020 yılında bu kapsamda sektöre yaklaşık 3,3 milyar rublelik ($44 milyon) bir destek sağlanmış bulunmaktadır. Bu vesileyle 2020 yılında anılan ürünlerde toplam ihracat %60 oranında artarak yaklaşık 729 milyon dolara ulaşmıştır. Ayçiçeği tohumu üretiminin de destekleme kapsamına alınması beklenen 2021 yılında ise toplam 8,4 milyar rublelik ($113 milyon) kaynak aktarılması öngörülmektedir.Öte yandan, Rus menşeli tahıl ürünlerinin demiryolu ağı marifetiyle yapılan taşımacılık faaliyetinde oluşan navlun maliyetleri desteklenmektedir. COVID-19 pandemisinin menfi etkilerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar doğrultusunda söz konusu destek mekanizmasının kapsamında soya fasulyesi, mineral gübreler ve muhtelif sebze ürünleri içerilecek şekilde genişletilmeye gidilmiştir. Domates, salatalık, patates, havuç, soğan, pancar ve lahana destek kapsamına alınan sebze ürünleri arasında yer almaktadır.
Söz konusu destekleme sisteminde; "Rus Demiryolları" şirketinin destek kapsamı ürünlerin taşıma ücretlerinde düşük tarife uygulaması nedeniyle oluşan zarar doğrudan federal bütçeden karşılanmaktadır. Ayrıca; ham ayçiçeği yağı, yumurta, soya küspesi ve benzeri ürünlerin de yurt içi navlun giderleri desteklenmektedir. Bu kapsamda 2020 yılında yaklaşık 4,1 milyar rublelik ($55 milyon) kaynak tahsisigerçekleştirilmiştir.Böylelikle, “Tarım Ürünleri İhracatı” Federal Projesi kapsamındaki diğer teşvik uygulamaları da dahil olmak üzere, 2020 yılında tarım sektörüne toplam 29,7 milyar rublelik ($400 milyon) destek sağlanmış olup, 2021 yılında söz konusu destek miktarının 47,3 milyar rubleye ($640 milyon) çıkarılması öngörülmektedir.Destekleme Sisteminin Oluşturulması ve Kırsal İşbirliğinin Geliştirilmesi Federal Projesi kapsamında 2020 yılında tarım sektöründe faaliyet gösteren 4.500’den fazla yeni KOBİ kurulmuş bulunmaktadır. Bu kapsamda; 2 bin kişiye yeni iş imkanı sağlanarak, tarımsal kooperatiflere toplam 15 bin yeni üye kazandırılmıştır. Ayrıca, sağlanan toplam 3,8 milyar rublelik kaynak marifetiyle 1.277 üretici ve 277 tarımsal tüketici kooperatifi de desteklenmiş bulunmaktadır. Öte yandan, KOBİ’lere yönelik olarak tercihli kredi programı kapsamında sağlanan yatırım kredilerinde 2020 yılında %55 oranında artışa gidilerek yaklaşık 40 milyar rublelik finansman kaynağı yaratılmıştır. Ayrıca, 58 milyar rublelik kısa vadeli kredi kaynağı da yine KOBİ’lere tahsis edilmiş bulunmaktadır.Diğer taraftan, 2019 yılı itibarıyla Rusya’da toplam 4,3 milyon hektarlık tarım arazisi tarım sigortası kapsamında bulunmakta olup, sigorta giderlerinin %50’si devlet tarafından ayrıca desteklenmektedir. Bu kapsamda, 2020 yılında toplam 2 milyar ruble ($27 milyon) tutarında destek sağlanmış bulunmaktadır. 2021 yılında öngörülen düzenlemeler marifetiyle sigorta kapsamının yangın, deprem, sel ve pandemi gibi doğal afetleri içerecek şekilde genişletilmesi ve tazminat ödemelerinin ve devlet desteğinin ürün değerine oranının yükseltilmesi öngörülmektedir.
Bu kapsamda, ilk olarak %50’lik destekleme oranının ilk yıl için %80’e çıkarılması, sonraki yıllar %10 azaltılarak tekrar %50’ye düşürülmesi (küçük üreticiler için 2025, büyük üreticiler için ise 2024 yılında) planlanmaktadır. Bu vesileyle 2024 yılında toplam sigortalı tarım arazisi büyüklüğünün 30 milyon hektara ulaştırılması hedeflenmektedir. Toplam destek tutarının 4,2 milyar rubleye ($57 milyon) çıkarılacağı 2021 yılında ise kışlık ekim yapılan yerlerden 35 bölgede sigortalı arazi büyüklüğü %15’ten fazla artarak 2,2 milyon hektara ulaşmıştır. Rusya’da üretilen tarım makinalarının alımında Rus üreticiler indirimli fiyatlardanyararlandırılmaktadır (1432 sayılı Karar). COVID-19 pandemisinin menfi etkilerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar doğrultusunda 2020 yılında yerli tarım makinası alımına yönelik sağlanacak desteklerde 4,5 milyar rublelik bir artırıma gidilmiştir. Böylelikle 2020 yılında Rus menşeli tarım makine ve ekipmanı alımında 14 milyar rublelik ($189 milyon) destek sağlanmış bulunmaktadır.2021 yılında ise söz konusu program kapsamında 10 milyar rublelik ($135 milyon) bir kaynak aktarılması öngörülmektedir.Balıkçılık sektöründe uygulanan “Yatırım Kotası Programı” kapsamında ise balıkçı filolarının yenilenmesinde ve işleme tesislerinin inşasında oluşan giderlere yönelik 166 milyar rublelik (2,2 milyar dolar) finansman desteği sağlanmıştır. 43 gemi ve 26 tesis inşaatının tamamlanması karşılığında anılan program kapsamında sağlanacak yaklaşık 400 bin tonluk avlanma kotasının %20’si 2016 yılında peşinen tahsis edilmiştir. COVID-19 pandemisi nedeniyle, önden tahsis edilen kota miktarının %50’ye çıkarılması ve böylelikle sektöre 3,3 milyar rublelik (45 milyon dolar) gelir sağlanması hedeflenmektedir. Rusya’da ayrıca yürütülmekte olan “Emek Verimliliği ve İstihdam Desteği Ulusal Projesi” kapsamında yer alan toplam 1.550 firmadan 123’ü tarım sektöründe iştigal etmektedir. Yabancı sermaye oranı %25’in altında olan tarım, imalat, ulaştırma, inşaat ve altyapı sektörlerindeki firmaların 2024 yılına kadar yıllık %5 oranında verimlilik artışı sağlamaları hedeflenmektedir.Anılan projeye katılım sağlayan tarım firmalarına ise yatırım kredilerinde öncelik sağlanmaktadır. 2019 yılında tercihli borç verme mekanizması kapsamında toplamda 19 binden fazla tarımsal işletmeye 735 milyar ruble (yaklaşık $10 milyar) tutarında kredi kullandırılmıştır. 2020 yılının ilk 8 ayı itibarıyla ise söz konusu kredi tutarı 486,5 milyar ruble (yaklaşık $6,5 milyar) seviyesinde gerçekleşmiştir. Tarım Bakanlığı verilerine göre tercihli borç verme mekanizması kapsamında 1 rublelik desteğin kısa vadeli kredilerde 31 ruble, yatırım kredilerinde ise 20 rublelik kredi hacmi yarattığı görülmektedir.Diğer taraftan, 2020 yılında telafi edici ve uyarıcı desteklerde sektöre toplam 61,4 milyar rublelik ($830 milyon) kaynak aktarılmıştır. Proje bedelinin %25’inin hibe olarak verildiği “agrogelişim” yardımlarına yönelik olarak ise 30 milyon rublelik kaynak ayrılmıştır. Ayrıca, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin desteklenmesini teminen canlı hayvan ağırlığı esas alınmak suretiyle kg başına kesim desteği de sağlanmaktadır. Öte yandan, sera yatırımlarında 2017 yılında %20, 2018 yılında ise %10 seviyesinde uygulanan sermaye desteğinin 2019 yılında kaldırılmış bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Rusya’da tarım sektöründeki mevcut projeler kapsamında 2019 yılında toplam 311,5 milyar rublelik ($4,2 milyar) destek sağlanmış bulunmaktadır. Projeler kapsamında, 2019 yılında tarımsal üretim endeksinde hedef %2,8, kırsal kesimdeki kişi başı harcanabilir gelir düzeyinde (20 bin ruble) ise hedef %6,5 oranında aşılmış bulunmaktadır. COVID-19 pandemisi nedeniyle ulusal programda öngörülen hedeflerde revizeye gidilerek, tarımsal üretimde 2020 yılı artış hedefi %3,8’den %2,8’e; 2025’e kadar tarımsal üretim endeksinde hedeflenen artış oranı ise %15,1’den %13,9’e çekilmiştir. 2020 yılında ise sektörde sağlanan destek miktarı yaklaşık 305 milyar ruble ($4,12 milyar – tarımsal hasılanın yaklaşık %7’si) seviyesinde gerçekleşmiştir. 2021 yılında sağlanacak tarımsal destekler de ise yaklaşık 17 milyar rublelik kesintiye gidilmesi öngörülmektedir.5.3. Tarımsal Üretim Artışı5.3.1. Üretim AlanlarıDünyanın en büyük yüzölçümüne ve toprak alanına sahip ülkesi Rusya’dır. Ancak, toplam toprak varlığı içerisinde tarım alanı oranının dünya ortalamasının oldukça altında olması hasebiyle ülke tarım alanı büyüklüğü açısından dünyada 6’ncı sırada yer almaktadır. Yaklaşık 200 milyon hektarlık tarım arazi varlığının %60,5’i ekilebilir nitelikte olup, dünya ortalamasının 2 katı seviyesindeki bu oran vesilesiyle Rusya ekilebilir arazi büyüklüğü açısından dünyada Çin’in önünde 3’üncü sırada bulunmaktadır (FAO & Rosstat, 2020).Rusya’da ekilen arazi büyüklüğünde 2007 yılına kadar uzun dönemli bir azalış eğilimi gözlemlenmiştir. 2010 sonrası uygulamaya geçirilen ulusal tarım programı vesilesiyle ise ekilen arazi büyüklüğü 2010 yılına göre %6,8, 2014 yılına göre ise %2,6’lık artışla 80 milyon hektara ulaşmıştır (Rosstat, 2020). Son 10 yıllık dönemde soya ve mısır üretim alanlarında sırasıyla %136 ve %100’lük artışlar dikkat çekmektedir. Tahıl üretiminin gerçekleştirildiği alanlar da ise söz konusu dönemde %10,9’luk bir artış vuku bulmuştur.2030 yılı için belirlenen 45 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılabilmesini teminen ise yaklaşık 12 milyon hektarlık yeni arazinin tarımsal faaliyete açılması öngörülmektedir. Yıllık 1,2 milyon hektarlık konulan hedef doğrultusunda ise 2031 yılı sonu itibarıyla tarıma açılması hedeflenen toplam 13,2 milyon hektarlık arazi için 754 milyar rublelik bir kaynak aktarılmış bulunmaktadır. Tarım Bakanlığının araştırmalarına göre ise, ülkede 44 milyon hektarlıkkullanılmayan tarım arazisinin yaklaşık 20 milyon hektarlık kısmının ekilebilir nitelikte olduğu değerlendirilmektedir. Halihazırda organik üretime yönelik sertifikalandırılan toplam arazibüyüklüğünün 300 bin hektar olduğu ülkede, organik üretime uygun arazi varlığının 10 milyon hektardan fazla olduğu tahmin edilmektedir.5.3.2. VerimlilikRusya’da ekonomik değer ve ihracat geliri açısından en önemli ürün grubu olan tahıllarda elde edilen verimlilik artışları dikkat çekmektedir. Son 20 yıllık dönemde buğdayda %100’lük bir verimlilik artışı yakalayan Rusya, bu yönüyle dünya ortalamasını 3’e katlamış bulunmaktadır. Diğer önemli bir tahıl ürünü olan arpada ise %58’lik verimlilik artışı dünya ortalamasının 2 katına tekabül etmektedir. Rusya’nın anılan ürünlerde verimlilik açısından dünya ortalamalarına ancak yaklaşabilmiş olmasına rağmen söz konusu performansa özellikle tohum kullanımı ve tarımsal mekanizasyon açısından ayrı bir parantez açılmasında fayda görülmektedir.Tarihi geçmişe bakıldığında, Rusya’da milli tohumculuk faaliyetleri resmi olarak Sovyet döneminde başlamıştır. Gerek anılan dönemde gerekse günümüzde yürütülen çalışmalarda tohumculuk ve tohum ıslah çalışmaları her zaman milli gıda güvenliğinin en temel unsurlarından birisi olarak görülmüştür. Ancak, özellikle 1990’lı yıllarda ülkeye önemli miktarda giriş yapan ithal tohumların, Rus milli tarımının gelişimini ciddi biçimde sekteye uğrattığı yönünde sektörde bir kanaat hasıl olmuştur. Rusya’da yerli tohum kullanımının özellikle buğday (%90,4), karabuğday (%96,4) ve pirinçte (%95,7) yüksek; mısır (%30,1), ayçiçeği (%35,7) ve patates (%53) ürünlerinde ise görece daha az yaygın olduğu görülmektedir.
Rusya’da tohum ıslah çalışmaları devlet tarafından yakın olarak takip edilmekte ve düzenleyici mevzuatlar yürürlüğe konulmaktadır. “Tarımsal Kalkınma” Kamu Programının bu alanda da önemli sonuçları olduğunu söylemek mümkündür. Anılan program çerçevesinde yürütülen faaliyetlerde “elit kategori ıslah edilmiş tohum” kullanımının artırılmasına odaklanılmıştır. Bu kapsamda, 2014 yılında “elit kategori ıslah edilmiş tohum” kullanılarak ekilecek alan hedefi %7,2 olarak belirlenmiş, bununla birlikte 2018 yılında bu oran %9,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu alanın geliştirilmesine yönelik teşvik sistemi uygulanmış ve bu teşvikler “tekbirleştirilmiş teşvik” kapsamında yürütülmüştür. Anılan teşvik sisteminde; uzun süreli ekimler için ekimlerin ve ekim sonrası bakım bedellerinin bir bölümünün karşılanması ve özellikle elit kategori tohumculuk kapsamında değerlendirilen; buğday, mısır, şeker pancarı, soya, çavdar, patates, ayçiçeği gibi ürünlerde tohumculuk faaliyetlerinin desteklenmesi gibi unsurlar yer almaktadır (Polukhin, 2020). Ayrıca, doğrudan üretim desteklerinde ton başına sağlanan birim destek tutarları “elit kategori ıslah edilmiş tohum” kullanımında artırımlı olarak uygulanmaktadır. Rusya’da son dönemlerde tarım sektöründe tesis edilen yüksek verimlilik oranı artışlarında önemli bir rol oynayan diğer bir faktör ise tarımsal mekanizasyonun sektör genelindeki artan işlevi olarak değerlendirilebilmektedir. Rusya’da üretilen tarım makinalarının satışında Rus üreticilerin indirimli fiyatlardan yararlandırıldığı 1432 sayılı Karar kapsamı sağlanan destekler sonucu sektörel üretim önemli seviyede gelişme göstermiş; 2020 yılında traktör ve hasat makinası üretiminde %30’a yaklaşan artışlar tesis edilmiştir. Böylelikle sektör büyüklüğü yaklaşık 4 milyar dolar olan ülkede yerli üretimin payı %58’e ulaşmıştır. 2020 yılında sektör ihracatında ise %30’luk bir artışıyla 215 milyon dolarlık döviz girdisi de elde edilmiştir.Sektör kullanımına sunulan tarım makinalarında miktar bazında elde edilen artışların yanı sıra, makine test istasyonları da modern, yüksek verimlilikte tarımsal ekipmanın üreticilerin hizmetine sunulması açısından oldukça önemli bir rol oynamıştır. Halihazırda kamuya ait 10 bölgesel test istasyonu ile 1 adet test merkezi yeni model ekipmanların hizmete sunulmasına ve düşük kaliteli ekipmanların kullanımdan kaldırılmasına yönelik aktif olarak faaliyet göstermektedir. Test aşamalarını geçen makine ve ekipmanlara kiralamaya yönelik devlet tescil işlemlerinde ise öncelik sağlanmaktadır. 1432 sayılı Karar kapsamındaki destekler ise münhasıran test aşamalarını geçen, yerli üretime yönelik olarak sağlanmaktadır.
Rusya Pazarında Potansiyel Arz Eden Tarım Ürünleri - FırsatlarYaş meyve ürünlerinde son dönemlerde 5 milyon tona yaklaşan bir üretim performansı elde edilmesine ve ithalat marifetiyle üçüncü ülke menşeli 5 milyon tondan fazla bir arz imkanı yaratılmasına rağmen Rusya, uzun dönemdir meyve tüketimi bakımından birçok ülkenin gerisinde kalmıştır. Yıllık kişi başı toplam yaş meyve sebze arzında da dünya ortalamalarında bir performans sergileyen Rusya’nın, giderek hassaslaşan tüketici tercihleri doğrultusunda ve uygulamaya geçirilen yeni vergi ve destekleme politikaları marifetiyle yaş meyve sebze tüketimindeki potansiyelinin artacağı beklenmektedir. Nitekim, 2019 yılında Rusya’da kişi başı sebze tüketimi 1 kilogram artarak 108 kilograma, kişi başı meyve tüketimi de yine 1 kilogram artarak 62 kilograma yükselmiştir (Rosstat, 2020). Rusya Sağlık Bakanlığınca, ortalama kişi başı sebze tüketiminin 140 kg, meyve tüketiminin ise 100 kg olması gerektiği değerlendirilmektedir. Rusya tarafından geniş ölçekte ithalatı gerçekleştirilen narenciye ve sofralık üzüm ürünlerinin yanı sıra, özellikle elma, armut, şeftali-nektarin, kiraz, çilek, kayısı, nar, biber ve domates gibi ürünlerde de anılan ülkeye yönelik önemli bir ihracat potansiyeli olduğu değerlendirilmektedir.
Öte yandan, COVID-19 pandemisi nedeniyle özellikle pandemi sürecinde hanehalkı gıda harcamaları hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Gıda harcamalarında vuku bulan söz konusu artış eğiliminin; pandemi dönemini müteakip, artan tüketici hassasiyeti nedeniyle orta vadede de devam edeceği değerlendirilmektedir. Özellikle Çin menşeli gıda ürünlerine yönelik talepte beklenen düşüş de dikkate alındığında orta ve uzun vadede aralarında dondurulmuş meyve-sebze mamullerinin de bulunduğu tüm konserve ürünlerinde ihracat fırsatlarının artması beklenmektedir. Önemli bir su ürünleri pazarlama ve tüketim coğrafyası olan Rusya’da, özellikle somon tüketimine alternatif olarak başta alabalık olmak üzere, (orta ve uzun vadede fileto olarak tüketimi artması beklenen) çipura ve levrek ürünlerinde pazar potansiyeli giderek artmaktadır. Ayrıca, özellikle üst ve orta/üst gelir düzeyindeki tüketici tercihlerinde yerini alan zeytin ve zeytinyağı ile Rus günlük yaşamında özel bir yeri olan kesme çiçek ve süs bitkileri ürünleri de tedarikçi ülkeler açısından toplamda 700 milyon doları aşan bir ihracat potansiyeli taşımaktadır.
Rusya Pazarına Girişe İlişkin Genel Değerlendirme
Rus tarım sektöründe, Rusya’da yerleşerek ülkede dağıtım kanallarına hakim bir şekilde pazarlama stratejisi yürüten firmalarımızın daha başarılı oldukları müşahede edilmektedir. Zira; Rus perakende zincirleri ve ithalatçıları, ihracatçının Rusya’da olması durumunda, özellikle termin, ulaşılabilirlik ve olası sorunların çözümü noktasında bu şirketleri daha fazla tercih edebilmektedir.
Rusya’da şirket açma imkanı olmayan firmalarımızın ise, Rus pazarını bilen ve Rusça’ya hakim yetkili temsilci/danışman ya da distribütör kullanımını esas alan bir pazara giriş stratejisi benimsemesi ve istihdam politikalarını buna göre düzenleyerek Rus coğrafyasını ve Rusça bilen personel istihdam etmesi önem arz etmektedir.
Rusya’da ticareti geliştirici en geçerli faaliyet fuar katılımıdır. Rus firmaların ülkelerinde gerçekleşen fuarlara büyük bir ilgi duyması ve burada iş bağlantıları yapması, ülkemiz firmaları açısından büyük fırsatlar yaratmaktadır. Dolayısıyla, Rus pazarını hedefleyen firmalarımızın fuarlara aktif olarak katılmalarının, gerek Rus pazarına ilişkin güncel durumun yerinde incelenmesi, gerekse müşteri bulma noktasında önem arz ettiği düşünülmektedir. Bu itibarla, her yıl Moskova’da düzenlenen “Prodexpo” ve “WorldFood” fuarlarına katılım sağlanmasında fayda görülmektedir. Ayrıca, Kazan - “Russia Halal Expo” ve St. Petersburg - “Seafood Expo Russia” ve “Agrorus” Rusya’da düzenlenen diğer önemli fuarlar arasında yer almaktadır. Rusya’da düzenlenen milli ve bireysel katılımlı fuarlar ile Ticaret Bakanlığımızca sağlanan fuar desteklerine ilişkin bilgiler https://www.ticaret.gov.tr/ihracat/fuarlar adresinde yer almaktadır. Ayrıca, Rusya’da düzenlenen tüm fuarlara ilişkin bilgilere
https://www.exponet.ru/, https://expomap.ru/, https://worldexpo.pro/ ve https://www.auma.de sitelerinden ulaşılabilmektedir.
Rusya’da en büyük 10 perakende zinciri toplam piyasanın dörtte birine yakın bir bölümüne hakim durumdadır. Söz konusu ilk 10 firmanın 6’sı [X5 Perakende Grup (Perekrestok, Karucel ve Pyaterochka), Magnit, Lenta, Auchan Perakende, Dixy ve Metro] Rus coğrafyasında gıda pazarına girişte en önemli kilit işlevini gören perakende zincirlerdir. Rekabetçi fiyatlardan sürdürülebilir ürün tedariği, orta/alt gelir grubuna hitap eden zincir marketlerde önceliklendirilmektedir. Orta/üst gelir grubuna yönelik zincir marketlerde ise ekseriyetle kalite odaklı bir satış stratejisi benimsenmekte, muhtelif dönemlerde farklı gelir gruplarındaki tüketicileri cezbedecek seviyelerde indirimler de mutat olarak uygulamaya geçirilmektedir.
Zira, fiyat yönlü promosyon faaliyetleri Rusya’da tüketici tercihlerinde oldukça belirleyici olabilmektedir. Nitekim, Ipsos Comcom tarafından yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göre, halihazırda Rus halkının yarısından fazlasının, market alışverişlerinde sadece indirimli ürünleri tercih ettiği, indirimde olmayan ürünleri satın almaya yönelmediği, diğer bir ifadeyle indirimde ürün yoksa, ilgili marketten alışveriş yapmadığı görülmektedir. Son 3 yıllık veriler ise ülkede düşük gelir grubuna hitap eden ve tamamen indirimli ürün satışı yapan mağaza sayısının %24,7 oranında arttığına işaret etmektedir. 2020 yılında %2,7 olan indirimli ürün satışı yapan perakende zincirlerinin gıda sektöründeki toplam perakende cirosu içerisindeki payının 2025 yılında %4,5’e yükselmesi beklenmektedir.
Yukarıda belirtilen zincir marketlere ilaveten Azbuka Vkusa da muhtelif ölçeklerde Rus coğrafyasında tüketicilere yaygın olarak ulaşmaktadır. Ayrıca, yetiştiricilik ve et işlemede lider konumda bulunan Miratorg firması da benimsediği doğrudan pazarlama stratejisi kapsamında kendi imalatı ürünlerin yanı sıra, meyve sebze, kuru ve işlenmiş gıda ürünlerinin satışa sunulduğu orta ve küçük ölçekli zincir marketlerini yaygınlaştırmaktadır.
“Food City”, 11 milyonu aşan bir nüfusa sahip olan Moskova’nın en büyük ve en çok rağbet gören toptan gıda dağıtım merkezidir. Başta meyve sebze ürünleri olmak üzere et ve süt mamulleri ile tüm kuru gıda ürünlerinin toptan ve perakende satışı bu merkezde yapılmaktadır. Gıda sektöründe gerek toptan gerekse perakende satışlarda genel pazarlama dinamikleri ile tüketici eğilimlerinin yerinde görülebilmesi ve gerekli pazarlama ve dağıtım bağlantılarının kurulabilmesi açısından “Food City” oldukça önemli bir işlev görmektedir. Diğer taraftan, özellikle Moskova’nın değişik bölgelerinde yer alan ve ülkemizdeki pazar yerlerine benzer bir nitelikte olan Yarmarka’ların da önemli birer yaş meyve sebze satış noktaları olduğunu da belirtmekte fayda görülmektedir.
Son dönemlerde “fast food” ürünleri tüketim tercihlerinde hızla yerini sağlamlaştırmaktadır. Türk döneri “shavurma” tanımıyla özellikle büyük şehirlerde giderek bilinilirliğini artırmakta, bu yönüyle ülkemiz yatırımcılarına önemli bir pazara giriş fırsatı ve avantajı kazandırmaktadır.
COVID-19 pandemisi sürecinde pazara giriş uygulamalarında görülen en önemli gelişme e-ticarete yönelimin hızlı bir şekilde artmasıdır. Özellikle pandeminin karantina önlemleri ve böylelikle ekonomik etkilerinin en çok hissedildiği Nisan-Mayıs döneminde birçok zincir marketin e-ticaret platformu kapsamındaki gıda ürünleri satışında önemli seviyelerde artışlar görülmüştür. Söz konusu yapıda özellikle e-ticaret uygulamalarını gıda ürünlerine yönelik olarak ilk defa kullananların sayısındaki artış ile gıda ürünlerinde kısa raf ömrüne sahip süt ve süt mamulleri ile et ürünlerine yönelik harcamalarda görülen artış, gıda ürünlerinde tüketici seviyesinde tecrübe edilen yapısal önyargıların aşıldığı izlenimini vermektedir. Nitekim, 2020 yılında gıda ürünlerinde e-ticaret hacmi %214 artarak 135 milyar rubleye ($1,8 milyar) ulaşmış olup, Moskova ve St. Petersburg şehirleri gıda ürünlerine yönelik e-ticaret işlemlerinde ön plana çıkmaktadır.
Rusya’ya yönelik bitkisel ve hayvansal ürün ihracatında kontrol işlemleri ve bitki/veteriner sağlık sertifikası düzenlenmesinde öncelikli olarak alıcı kriterleri dikkate alınmaktadır. Bu çerçevede, bitkisel ürün ihracatı öncesinde firmalarımızca Tarım ve Orman Bakanlığımızın il ve ilçe müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir. Rusya Federal Veterinerlik ve Bitki Karantina Servisi (FVBKS) tarafından, hayvansal ürün ithalatında ihracatçı ülkelerdeki firmaların, akredite edilerek ürün bazında onaylanmış firma listesine dahil edilmeleri gerekmektedir. Firmalarımızın FVBKS’nin onaylanmış firma listesine dahil olabilmelerini teminen, öncelikle Tarım ve Orman Bakanlığımıza başvuruda bulunması gerekmektedir.
Ürün bazında oluşturulan, akredite edilmiş firma listelerine https://fsvps.gov.ru/fsvps/importExport/turkey/enterprises.html product=11&productType=1 bağlantı adresinden ulaşılabilmektedir.
Diğer taraftan, karantina etmenlerinden ari ürünlerin Rusya’ya yönelik yaş meyve sebze ihracatına konu edilmesi büyük önem arz etmektedir. Zira, Rus gümrüklerinde FVBKS tarafından karantina kontrolleri büyük bir titizlikle tekemmül ettirilmekte, karantina etmeniyle bulaşık ürünlerin ülkeye girişine izin verilmemekte ve/veya firmalarımızın müteakip sevkiyatlarında kontrol sıklığı artırılmaktadır. Bu itibarla, Rusya’ya yönelik yaş meyve sebze ihracatıyla iştigal eden firmalarımızın Tarım ve Orman Bakanlığımızın mevcut direktiflerini yakinen takip ederek titizlikle uygulamaya geçirmesinde fayda görülmektedir.
Ülkemiz ile Rusya arasında Basitleştirilmiş Gümrük Hattı kurulmuş olup, söz konusu yeşil koridor sayesinde yaş meyve sebze ürünlerinin ihracatında, belgelerin elektronik olarak önceden gönderilmesi sonucu gümrük işlemleri daha hızlı gerçekleştirilebilmektedir. Söz konusu hattın kullanımı için ülkemizde Türkiye İhracatçılar Meclisine başvurulması gerekmektedir.
Rusya tarafından ülkemiz menşeli tarım ürünlerinin ithalatında uygulanmakta olan gümrük ve katma değer vergisi oranlarına ise https://www.alta.ru/tnved/ ve https://www.alta.ru/taksa-onlinebağlantı adreslerinden ulaşabilmektedir
]]>