Caroline LAURENT Turunc
Köşe Yazarı
Caroline LAURENT Turunc
 

Hiçlik !

Yokluk veya hiçlik genellikle bir yokluk durumu olarak adlandırılır. Felsefi bir kategoriye koysak bile, hiçlik ya da yokluk olarak da kullanılmaktadır. biraz farklı bir bakış açısından var olmayan varlık; varoluşsal değeri, anlamı veya kurtuluşu olmayan; ait olduğu varlık-bilgi çerçevesinin gerçeklik tasarımına uymaz veya gerçek olmayanı bu çerçeveye göre tanımlar; Bireysel varoluşun aksine, genel olarak varoluş ve daha özel olarak yokluk için felsefi terimler olarak muafiyetler. Bu, insandaki hiçlik ile aynıdır. Hiçlik diye bir şey varsa o da bizdeki yerini nasıl bulduğumuza göre kendini ayarlar. Ruhsal olarak, hiçlik aslında her şey demektir. Hiçliğin büyük bir bilgeliği vardır, bilginin getirdiği alçakgönüllülük. Kendini ve Allah'ın hikmeti karşısındaki yerini bilme durumu; Evrenin büyüklüğünün bilinciyle, onun bir toz zerresi olduğunun bilinciyle... Örneğin, Sınırı aşan herhangi bir şey, onun karşıtına karşılık gelir." Hiçliğin sonu olarak kabul edeceğimiz nihilizmin başlangıcı septizm ile ilişkilidir. Hiçlik, uzamsal ve zamansal varlığı olmayan şeydir. Yani hiçliğin ifade bile edilebilecek bir niteliği yoktur. Bu yüzden hiçliği bildiğimiz varlığın karşıtı olarak ifade eder ve ona sadece bir isim veririz. Var olmayan, hatta niteliği olmayan bir şeyi ifade etme gücüne sahiptir. Ve bunun bilincinde olmamıza rağmen, Hiçlik bize sürekli olarak Evrenin yoktan var olup olmadığı sorusunu hatırlatır. Ve biliyoruz ki Evren ne bizden önce ne de bizden sonra boş değildir. Uzay boşluğunda madde ve enerjiyi ortadan kaldırsanız bile, hiçliğin enerjisi vardır ve evrenin yoktan var olmasının tek yolu, enerjinin korunumundan dolayı hiçliğin enerjisidir. Bugün evrene baktığımızda kuantum alanları, madde, karanlık madde, enerji ve karanlık enerji ile dolu olduğunu görüyoruz. Ve buna göre Varlık yoktan mı yaratıldı? Mutlak hiçliğin, hiçlik tarafından ima edilmediği veya gerektiği gibi anlaşılmadığı sürece var olduğu söylenemez. Bu nedenle, varlık mutlaka bir "bileşen" veya varlık gerektirdiğini belirtir. Kısaca varlığı ve yıkımı hatırlatan bu şiiri sizlere sunmak istiyorum. Yavaş sür hiç acelem yok Batan güneşi geçtik nasıl olsa Yoksa o'mu bizi geçti bilemedim Başka bir gök var az ilerde Onuda geçtik mi ? Suskun kırlar tarlasına az kalır Yavaş sür hiç acelem yok Nasılsa ölü değil miyiz ? En çabuk susturulanladan Uyuyan kuşlar mı bizden biz mi kuş beyinliğiz bilemedim Tanrı çizmeye karar alacakken bizi Her şeyi bir soluk aldı Yavaş sür hiç acelem yok Geçmişimi zaten hatırlamıyorum Çölde ölümün çanlarını yerleştirdiklerinden beri Sahildeki çıplak ayak izlerini sahi kimindi onlar ? Bir ozanın mızrap vuruşları gibi Rap rap rap ne hoş ezgiler Yavaş sür hiç acelem yok Geceler çok kısa uykum bölünmesin Günün günahları sırtımda zaten ağırlı Üzüm bağını geçmeden evvel uyandır beni bir kaç fıçı şarap alalım cennete zamanımız çok nasılsa  Yavaş sür hiç acelem yok Çöküşün ızdırabını yaşıyorum Karanlığın esintisini .. Ay mor halka yas tutmuş bulutlar çöküyor damların üstüne Ha yutu ha yutacak Sonra rüzgar bizi alıp götürecek Ve aniden hiçliğin hiçliği içinde sanki hiç var olmamış gibi bir hiç olacağız. Yavaş sür hiç acelem yok Caroline Laurent Turunc #caroline_laurent_turunc 24/10/2022-Paris ]]>
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2022 - Pazartesi
Caroline LAURENT Turunc

Hiçlik !

Yokluk veya hiçlik genellikle bir yokluk durumu olarak adlandırılır. Felsefi bir kategoriye koysak bile, hiçlik ya da yokluk olarak da kullanılmaktadır.

biraz farklı bir bakış açısından

var olmayan varlık; varoluşsal değeri, anlamı veya kurtuluşu olmayan; ait olduğu varlık-bilgi çerçevesinin gerçeklik tasarımına uymaz veya gerçek olmayanı bu çerçeveye göre tanımlar; Bireysel varoluşun aksine, genel olarak varoluş ve daha özel olarak yokluk için felsefi terimler olarak muafiyetler.

Bu, insandaki hiçlik ile aynıdır.

Hiçlik diye bir şey varsa o da bizdeki yerini nasıl bulduğumuza göre kendini ayarlar.

Ruhsal olarak, hiçlik aslında her şey demektir. Hiçliğin büyük bir bilgeliği vardır, bilginin getirdiği alçakgönüllülük.

Kendini ve Allah'ın hikmeti karşısındaki yerini bilme durumu; Evrenin büyüklüğünün bilinciyle, onun bir toz zerresi olduğunun bilinciyle...

Örneğin, Sınırı aşan herhangi bir şey, onun karşıtına karşılık gelir."

Hiçliğin sonu olarak kabul edeceğimiz nihilizmin başlangıcı septizm ile ilişkilidir.

Hiçlik, uzamsal ve zamansal varlığı olmayan şeydir. Yani hiçliğin ifade bile edilebilecek bir niteliği yoktur. Bu yüzden hiçliği bildiğimiz varlığın karşıtı olarak ifade eder ve ona sadece bir isim veririz. Var olmayan, hatta niteliği olmayan bir şeyi ifade etme gücüne sahiptir.

Ve bunun bilincinde olmamıza rağmen, Hiçlik bize sürekli olarak Evrenin yoktan var olup olmadığı sorusunu hatırlatır.

Ve biliyoruz ki Evren ne bizden önce ne de bizden sonra boş değildir.

Uzay boşluğunda madde ve enerjiyi ortadan kaldırsanız bile, hiçliğin enerjisi vardır ve evrenin yoktan var olmasının tek yolu, enerjinin korunumundan dolayı hiçliğin enerjisidir. Bugün evrene baktığımızda kuantum alanları, madde, karanlık madde, enerji ve karanlık enerji ile dolu olduğunu görüyoruz.

Ve buna göre Varlık yoktan mı yaratıldı?

Mutlak hiçliğin, hiçlik tarafından ima edilmediği veya gerektiği gibi anlaşılmadığı sürece var olduğu söylenemez. Bu nedenle, varlık mutlaka bir "bileşen" veya varlık gerektirdiğini belirtir.

Kısaca varlığı ve yıkımı hatırlatan bu şiiri sizlere sunmak istiyorum.

Yavaş sür hiç acelem yok

Batan güneşi geçtik nasıl olsa

Yoksa o'mu bizi geçti bilemedim

Başka bir gök var az ilerde

Onuda geçtik mi ?

Suskun kırlar tarlasına az kalır

Yavaş sür hiç acelem yok

Nasılsa ölü değil miyiz ?

En çabuk susturulanladan

Uyuyan kuşlar mı bizden

biz mi kuş beyinliğiz bilemedim

Tanrı çizmeye karar alacakken bizi

Her şeyi bir soluk aldı

Yavaş sür hiç acelem yok

Geçmişimi zaten hatırlamıyorum

Çölde ölümün çanlarını yerleştirdiklerinden beri

Sahildeki çıplak ayak izlerini

sahi kimindi onlar ?

Bir ozanın mızrap vuruşları gibi

Rap rap rap ne hoş ezgiler

Yavaş sür hiç acelem yok

Geceler çok kısa uykum bölünmesin

Günün günahları sırtımda zaten ağırlı

Üzüm bağını geçmeden evvel uyandır beni

bir kaç fıçı şarap alalım cennete zamanımız çok nasılsa



Yavaş sür hiç acelem yok

Çöküşün ızdırabını yaşıyorum

Karanlığın esintisini ..

Ay mor halka yas tutmuş bulutlar

çöküyor damların üstüne

Ha yutu ha yutacak

Sonra rüzgar bizi alıp götürecek

Ve aniden hiçliğin hiçliği içinde sanki hiç var olmamış gibi bir hiç olacağız.

Yavaş sür hiç acelem yok

Caroline Laurent Turunc

#caroline_laurent_turunc

24/10/2022-Paris

]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

15
Haziran
02
Mayıs
26
Nisan
07
Kasım
01
Kasım
24
Ekim
12
Ekim
19
Eylül
08
Ağustos
07
Temmuz
22
Haziran
30
Mayıs
15
Mayıs
28
Şubat