Günaydın kainatın eski dostları, günaydın dostlar ve geleceğin gençleri serin bir sonbahar gününden hepinize fesleğen tadında gül kokulu bir gün diliyorum.
Sonbahar Güneşinin soğuk yansımaları altında titreyen bir ağacın altında bir bankta otururken, bir an için kıskançlığın yarattığı tahribatlar aklıma geldi.
Mütevazi görüşümle bu konuya kısaca değinmek istiyorum!
Kıskançlık, herkesin belirli zamanlarda deneyimlediği ve kullanmaya çalıştığı kelimelerden biridir.
Kıskanç insan başkasının giyimini ve güzel hayatını hazmedemez. Başka bir deyişle, onun boyunu, güzelliğini, çalışkanlığını ve başarısını kıskanmaktadır. Daha da kötüsü, başına gelen talihsizliklere sevinir.
Kıskançlık, bazı istisnai durumlarda doğal bir duygudur.
Ancak toplum tarafından hoş görülmediği için görmezden gelinir veya bastırılır. Ancak bastırılmış duyguların yoğunluğu artar. yoğun bir şekilde deneyimlenir ve Buda zararlıdır.
Rekabet Kıskançlığı ;
Günümüzde iş hayatı en zorlu rekabet alanlarından biridir. Rekabet duygusu ile gelen kıskançlık, insanları harekete geçmeye, çalışmaya ve üretken olmaya motive eden bir ortam yaratabilir ya da tamamen yıkıcı bir duruma yol açabilir.
Aynı meslekte olanlar birbirlerinin başarılarını ve yeni gelenleri en çok kıskanırlar. Hırslı, kariyer hedefleri yüksek ve daha yoğun bir rekabet duygusu hisseden kişiler, işyerinde kıskançlık duygusuyla karşı karşıya kalmaktadır.
bizzat yaşadığım bir örneği vereceğim;
Kadınların başını çektiği edebî toplumların kendilerinden daha yetenekli kadınlardan hoşlanmadığına, yani başarılarından memnun olmadıklarına ve başarılarına göz yummadıklarına bizzat şahit oldum.
Erkek grup liderlerine gelince, önce güzel görünen kadınları seçiyorlar ve onlarla yazışmak istiyorlar ve kadın cevap vermezse kadını görmezden geliyorlar. Ve bu tür erkeklikleri reddeden kadınlar, ne kadar iyi şair olurlarsa olsunlar, onları bu gruplara dahil etmezler ve başarılarını takdir etmezler.
Bu iki örneği yaşadığım ve hala kıskançlığın pençesinde olduğum için verdim.
İnsanlığın çok değerli insanları, lütfen kıskançlığınızı giderin, hastalık olmasına izin vermeyin.
Kıskanç bir insan tüm hayatı boyunca rahatsız bir insandır.
Böyle bir kimse, kendisinden aşağı olan kimseyi görmez.
Elbette kıskanmakta haklı olduğumuz durumlar da vardır. Ancak bu alışkanlık haline gelme alışkanlığı bir felaketten başka bir şey değildir.
Kıskanç, Allahü teâlânın kendisine verdiğine razı olmayan kimsedir. Allahü teâlânın verdiğine razı olmayandan Allahü teâlâ razı olmaz.
18/09/2022-PARİS
Caroline Laurent Turunc
]]>