Erdal Direğin
Köşe Yazarı
Erdal Direğin
 

İYİ ! PARTİ

Meral hanım ne yapmak istiyor? Bu sorunun cevabını arayalım. Neredeyse 180 derece dönüşü neye bağlamak gerekiyor. CHP’nin 15 milletvekili vererek başlattığı ittifaktan bu günlere nasıl gelindi? Meral hanım “biz bunun diyetini ödedik” dedikten sonra daha da ileri giderek “büyük pişmanlığım” da diyebildi. O zaman öyle demiyordunuz Meral hanım ! Böyle zikzak olur mu? Demek sanırım yanlış olmaz. Gelelim Altılı Masaya ; onlarca toplantı, yüzlerce görüşmeyi neden yaptınız? Hatta mutabakat metnini hep beraber imzaladınız. 1921 Anayasasına hep beraber atıf yaptınız, 1924 ve 1961 Anayasa’larına dar diyecek kadar gerçeklikten uzaklaştınız. Tekrar hatırlayalım, 1921 Anayasa’sındane var, Özerklik var, Hilafet var, Cumhuriyet yok… Siz buna dönelim mi diyorsunuz? Diğer din eksenli sağ partileri eleştirmiyorum fakat Kılıçdaroğlu’nu ve Merkez Partisi olacağız diye yola çıkan Meral Akşener’i eleştiriyorum. Tekrar hatırlayalım güzel güzel yemekler yendi. Gülümseyerek fotoğraflar verildi. Nezaketle karşılamalar ve nezaketle uğurlamalar. Bu süre zarfında hiç konuşulmayan bir şey vardı. Cumhurbaşkanı adayı kim olacaktı? Böyle saçmalık olabilir miydi? Ama oldu, hatta bunun ne kadardoğru bir davranış olduğu da her seferinde ballandıra ballandıra marifetmiş gibi anlattılar. Hertoplantıdan sonra sorular üzerine “bu konu konuşulmadı” diyebildiler. İzahı olmayan durumların mizahı olur. Komedi programlarına konu oldular, Espriler yapıldı. Fakat yine anlamadılar. Aday her toplantıdan sonra açıklanacak diye beklendi, fakat açıklanmadı. Herkesin bildiği gibi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu uzak ara seçimi kazanıyorlardı. Erdoğan karşısında bir tek isim kaybediyordu, bu isim de Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Bu araştırmalar Altılı masanın önüne gelmiyor muydu, elbette geliyordu. Bu dönemde Meral hanım neden tepki vermedi?   Hatta Erdoğan, Bay Kemal’in karşısına gelmesi için günlerce çağrı yaptı. CHP içindeki bir grupta Genel başkanlarının aday olması için kazanamayacağını bile bile aday olmasını istiyordu. Onların önünde de bir çok araştırma vardı. Hatta bu araştırmaların bir çoğu kamuoyu ile paylaşılmıştı. Gelelim Meral hanımın seçime çok kısa süre masadan kalkmasına ! Haftalarca yapılan toplantılarda konuşulmayan adaylık konusu, masanın 5 lideri tarafından bir anda Kemal bey’in adaylığı onaylanınca kıyamet koptu. Meral hanım masadan kalktı. Sonrasında kameraların karşısına geçip zehir zemberek konuştu. Masaya “Kumar masası” dedi. Peki burada herkesin sorduğu soruya Akşener cevap vermedi. Bunları söyledikten sonra masaya tekrar neden geri döndü? Hangi güç Meral hanımı masaya döndürdü? Seçmen aptal değil ki tepkisini seçimlerde verdi. Kamuoyu araştırmalarında 15-17 bandında görünen İyi Parti bir anda 9 civarına düştü. Bu ayrışmayı gören seçmen Cumhurbaşkanlığı seçiminde de tepkisini gösterdi. Şimdi gelelim masaya döndüğünde olmazsa olmam dediği bir konuya. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalarını şart koştu. Masanın başka seçeneği de yoktu. Halkın da isteği bu yöndeydi. Bu istek kabul edildi. Seçim kaybedildi. Akşener kendine yakışanı yaptı ve Altılı Masa’da oldukları için pişmanlıklarını söyledi. Bu siyasi bir tutarsızlık. Madem pişman olacaksınız, zamanında önlem alacaksınız. Böyle olunca size olan güven azalıyor, hatta bir kesim için hiç kalmıyor. Bu tutarsızlığına bir yenisini ekledi Sayın Akşener. Yerel Seçimlere kendileri gireceklerini açıkladı ve bunu da GİK kararına bağladı. Hepimiz sağ partileri biliriz. Lidere rağmen bağımsız kararlar çok zor alınır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka kazanırlar dediği İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın karşısına aday çıkarma planları olduğunu söylüyorlar. Özü başlarına, hür ve müstakil gireceklerini açıkladı. Bu kendi partisinde bile büyük tepki ile karşılandı. Peş peşe istifalar geldi. Aslında bu çıkışın halkta karşılığı olmadığını bilecek kadar tecrübeli bir siyasetçi olan Akşener niçin böyle davranıyor?   Bu durum kime yarar, bunun kime ya da kimlere yaradığı çok açık değil mi? İstanbul ve Ankara seçmeni bu durumdan çok rahatsız. Ankara İl Teşkilatı Mansur Yavaş’a seçim kaybettirmeyiz deyip, istifa etti. İstanbul’da ilçe yönetimleri çok rahatsız. Hiçbir Büyükşehir ve Anakent Belediye Başkanlığı’nın kazanılamayacağı açık ve kesindir. O halde bu neden yapılır? Akp ile dirsek teması olabilir mi? Fakat İyi Partinin seçmeni AKP’ye karşıtlığı ile biliniyor. İstanbul ve Ankara Belediyeleri, hükümet için çok önemli. Bunun sadece bir yerel seçim olduğunu söylemek abesle iştigal olur. Hatırlayın Erdoğan seçimi kazandıktan hemen sonra evinin önünde toplanan seçmenlerine “hem Üsküdar’ı, hem de İstanbul’u kazanmalıyız” dediğini unutmayalım. Bu tutumu devam ederse İyi Parti çok ciddi kan kaybedecek. İstifalar peş peşe geliyor. İmamoğlu ve Mansur Yavaş kaybederse Türk siyasi tarihine Akşener, kaybettiren olarak geçecektir. Ben yazımı yazarken Meclis Kürsüsünde kalp krizi geçiren Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez vefat etti. Allah’tan rahmet diliyorum. Sevenlerinin başı sağ olsun. O yoğun bakımda yaşam mücadelesi verirken Meclis bahçesinde şarkılarla mangal yapan Akp’li vekiller utanacak mısınız?
Ekleme Tarihi: 15 Aralık 2023 - Cuma
Erdal Direğin

İYİ ! PARTİ

Meral hanım ne yapmak istiyor? Bu sorunun cevabını arayalım. Neredeyse 180 derece dönüşü neye bağlamak gerekiyor.

CHP’nin 15 milletvekili vererek başlattığı ittifaktan bu günlere nasıl gelindi? Meral hanım “biz bunun diyetini ödedik” dedikten sonra daha da ileri giderek “büyük pişmanlığım” da diyebildi. O zaman öyle demiyordunuz Meral hanım ! Böyle zikzak olur mu? Demek sanırım yanlış olmaz.

Gelelim Altılı Masaya ; onlarca toplantı, yüzlerce görüşmeyi neden yaptınız? Hatta mutabakat metnini hep beraber imzaladınız. 1921 Anayasasına hep beraber atıf yaptınız, 1924 ve 1961 Anayasa’larına dar diyecek kadar gerçeklikten uzaklaştınız. Tekrar hatırlayalım, 1921 Anayasa’sındane var, Özerklik var, Hilafet var, Cumhuriyet yok… Siz buna dönelim mi diyorsunuz? Diğer din eksenli sağ partileri eleştirmiyorum fakat Kılıçdaroğlu’nu ve Merkez Partisi olacağız diye yola çıkan Meral Akşener’i eleştiriyorum.

Tekrar hatırlayalım güzel güzel yemekler yendi. Gülümseyerek fotoğraflar verildi. Nezaketle karşılamalar ve nezaketle uğurlamalar. Bu süre zarfında hiç konuşulmayan bir şey vardı.

Cumhurbaşkanı adayı kim olacaktı? Böyle saçmalık olabilir miydi? Ama oldu, hatta bunun ne kadardoğru bir davranış olduğu da her seferinde ballandıra ballandıra marifetmiş gibi anlattılar. Hertoplantıdan sonra sorular üzerine “bu konu konuşulmadı” diyebildiler.

İzahı olmayan durumların mizahı olur. Komedi programlarına konu oldular, Espriler yapıldı. Fakat yine anlamadılar. Aday her toplantıdan sonra açıklanacak diye beklendi, fakat açıklanmadı.

Herkesin bildiği gibi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu uzak ara seçimi kazanıyorlardı. Erdoğan karşısında bir tek isim kaybediyordu, bu isim de Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Bu araştırmalar Altılı masanın önüne gelmiyor muydu, elbette geliyordu. Bu dönemde Meral hanım neden tepki vermedi?
 

Hatta Erdoğan, Bay Kemal’in karşısına gelmesi için günlerce çağrı yaptı. CHP içindeki bir grupta Genel başkanlarının aday olması için kazanamayacağını bile bile aday olmasını istiyordu. Onların önünde de bir çok araştırma vardı. Hatta bu araştırmaların bir çoğu kamuoyu ile paylaşılmıştı.

Gelelim Meral hanımın seçime çok kısa süre masadan kalkmasına ! Haftalarca yapılan toplantılarda konuşulmayan adaylık konusu, masanın 5 lideri tarafından bir anda Kemal bey’in adaylığı onaylanınca kıyamet koptu. Meral hanım masadan kalktı. Sonrasında kameraların karşısına geçip zehir zemberek konuştu. Masaya “Kumar masası” dedi. Peki burada herkesin sorduğu soruya Akşener cevap vermedi. Bunları söyledikten sonra masaya tekrar neden geri döndü?

Hangi güç Meral hanımı masaya döndürdü? Seçmen aptal değil ki tepkisini seçimlerde verdi. Kamuoyu araştırmalarında 15-17 bandında görünen İyi Parti bir anda 9 civarına düştü. Bu ayrışmayı gören seçmen Cumhurbaşkanlığı seçiminde de tepkisini gösterdi.

Şimdi gelelim masaya döndüğünde olmazsa olmam dediği bir konuya. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalarını şart koştu. Masanın başka seçeneği de yoktu. Halkın da isteği bu yöndeydi. Bu istek kabul edildi. Seçim kaybedildi. Akşener kendine yakışanı yaptı ve Altılı Masa’da oldukları için pişmanlıklarını söyledi. Bu siyasi bir tutarsızlık. Madem pişman olacaksınız, zamanında önlem alacaksınız. Böyle olunca size olan güven azalıyor, hatta bir kesim için hiç kalmıyor.

Bu tutarsızlığına bir yenisini ekledi Sayın Akşener. Yerel Seçimlere kendileri gireceklerini açıkladı ve bunu da GİK kararına bağladı. Hepimiz sağ partileri biliriz. Lidere rağmen bağımsız kararlar çok zor alınır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka kazanırlar dediği İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın karşısına aday çıkarma planları olduğunu söylüyorlar. Özü başlarına, hür ve müstakil gireceklerini açıkladı. Bu kendi partisinde bile büyük tepki ile karşılandı. Peş peşe istifalar geldi. Aslında bu çıkışın halkta karşılığı olmadığını bilecek kadar tecrübeli bir siyasetçi olan Akşener niçin böyle davranıyor?
 

Bu durum kime yarar, bunun kime ya da kimlere yaradığı çok açık değil mi? İstanbul ve Ankara seçmeni bu durumdan çok rahatsız. Ankara İl Teşkilatı Mansur Yavaş’a seçim kaybettirmeyiz deyip, istifa etti. İstanbul’da ilçe yönetimleri çok rahatsız. Hiçbir Büyükşehir ve Anakent Belediye Başkanlığı’nın kazanılamayacağı açık ve kesindir.

O halde bu neden yapılır? Akp ile dirsek teması olabilir mi? Fakat İyi Partinin seçmeni AKP’ye karşıtlığı ile biliniyor. İstanbul ve Ankara Belediyeleri, hükümet için çok önemli. Bunun sadece bir yerel seçim olduğunu söylemek abesle iştigal olur. Hatırlayın Erdoğan seçimi kazandıktan hemen sonra evinin önünde toplanan seçmenlerine “hem Üsküdar’ı, hem de İstanbul’u kazanmalıyız” dediğini unutmayalım.

Bu tutumu devam ederse İyi Parti çok ciddi kan kaybedecek. İstifalar peş peşe geliyor. İmamoğlu ve Mansur Yavaş kaybederse Türk siyasi tarihine Akşener, kaybettiren olarak geçecektir.

Ben yazımı yazarken Meclis Kürsüsünde kalp krizi geçiren Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez vefat etti. Allah’tan rahmet diliyorum. Sevenlerinin başı sağ olsun. O yoğun bakımda yaşam mücadelesi verirken Meclis bahçesinde şarkılarla mangal yapan Akp’li vekiller utanacak mısınız?

Yazıya ifade bırak !