Oturduk uzaylı istilasını bekliyoruz. Herkesin ağzında birtakım iddialar… Kimi sahte, organize bir istiladan bahseder, kimi galaksileri aşıp gelmeleri an meselesi der, kimi ise zaten onlar dünyada, yerin ve okyanusların altında bir yerlerde takılıyorlar tarzı bir tezi savunur.
Gelecekseniz gelin! Gelmeyecekseniz de gelin, gelmeye çalışın, zorlayın şartlarınızı biraz! Abi niye anlamıyorsunuz, gelmek zorundasınız. Biz beceremedik. Gezegenin içine ettik ve son sürat etmeye devam ediyoruz. Akla mantığa bilime uygun bir insanlık toplumu inşa edemedik ve etmeye de en ufak bir niyetimiz yok. Olanı kabulleniyor, olmayanı oldurmaya çalışmaya tenezzül dahi etmiyor, ezbere kopyala yaşamlar sürerek mal mal takılıyoruz yeryüzünde. Bazı ülkeler bir tık yaklaşmış olsa da çoğumuz uzağız olması gerekene…
Bir el atın şu gezegene gözünüzü seveyim. Medeniyetinizi kabul ettirin, eğitin, öğretin, biz de artık uzaylı olalım.
Orda bir yerlerde varsınız, biliyorum. İsterseniz iki dakikada gelir, beşinci dakika dolmadan uçan daireleriniz ile semayı topyekûn kuşatırsınız. Bu kadar basit bir şeyi dahi yapmıyorsanız ben sizin iyi niyetinizden, insanlığınızdan şüphe duyarım. Evet zaten insan değilsiniz belki, ama insan bile olmayı beceremeyen bir uzaylı yeşil olsa nolur gri olsa nolur!
En gelinebilecek zaman dilimindeyiz diyorum ya, görün artık şu gerçeği! Herhangi bir mukavemet olmadan rahat rahat işgal edebilirsiniz gezegeni. Kimsede dünya milliyetçiliği yapacak, gezegenimizi dış mihraklara karşı savunmalıyız tarzı bir söylemle size karşı koyacak bir mod yok şu an. Lakin sezinlediğim şu ki siz de bize pek bulaşmak, bizimle ve dertlerimizle uğraşmak istemiyorsunuz, haklısınız, bir şey diyemem, doğduğun gezegen kaderindir sonuçta… (#ErsoyARSLAN)
