Ersoy Arslan
Bilmek kötüydü, öyle söylüyordu herkes. Fakat benim durum biraz farklı… Olayların sebebini tahmin edebilme becerimin azizliğine uğramakdan başka bir şey değildi, içimdeki acı… İnsanlar huzuru, sorgulamamakta buldu. Düşünmeden atmak adımları, bilinçsizce yaşamak şu hayatı...
Görüyorum… Duyuyorum… İçimdeki hissiyatın yoğunluğu gösteriyor ha bire, karşımdakinin kaç yüzlü olduğunu… Bu dünyaya hassas insanların kalplerini kırmaya gelmişçesine zalim, bazıları… Adeta zevk alıyorlar, can yaktıkça… Döktürdükleri tonlarca gözyaşının ağırlığı karşısında, batmaz mı şu yaşlı gezegen, kararmaz mı sözüm ona o mavilik?
Sevgi ile beslediklerimiz, nankörlük imparatorluğunun kalbinden fırlatıyor oklarını… Ve acı, büyüyor haliyle… Ben ona veriyorum bir güzellik, o ise veriyor hak etmeyene bin güzellik... İşte evrendeki en büyük adaletsizlik...
Baksana şu koskoca kainata, her yer karanlık, her yer zift siyahı… Güneş, yıldızlar boşuna mı uğraşıyor bir zerre ışık yaratabilmek adına? İyi insanlar var her daim. Bu acılar, bu gözyaşları beyhude mi, doğmayacak mı en nihayetinde yeni bir gün, gelecekte tüm karanlığı yok edebilmek uğruna parlamayacak mı o sonsuz ışık? Hep sevilmeyecek, hor görülecek değiliz ya, bizim de günümüz gelecek, ve bir gün herkes ektiğini biçecek...
Ersoy ARSLAN