Ersoy Arslan
Köşe Yazarı
Ersoy Arslan
 

O ÖYLE BİRİ DEĞİL

Kimdir bu “O” dediğimiz zat? Sıradan bir 3.tekil şahıs kişisini neden bu denli dert edinelim ki kendimize? Ama yapıyoruz işte, O aşağı O yukarı, tutturmuşuz bir O’dur gidiyor. Hayatın çeşitli alanlarında karşımıza çıkan insanlar, bazen sadece yüzeysel bir bakışla değerlendirilir, bazen de iç dünyaları, davranışları ve yaşadıklarıyla daha derin bir anlayışla incelenir. İşte bu noktada, "O öyle biri değil" gibi bir ifade, bir kişiyi tanımaya ve anlamaya dair önemli bir çağrıdır. Bu söz, bir kişiyi tanıyan, ona yakın olan veya gözlemleyen birinin, ilk bakışta yanlış anlaşılabilecek veya yüzeysel bir izlenim oluşturabilecek bir durumu açıklamak için kullanılır. Fakat gerçek şu ki, kimse kimseyi tam manasıyla tanıyamaz. Yüzeysel Değerlendirmelerin Ötesine Geçmek İlk izlenimler, insanları tanımadığımızda oluşan ilk fikirlerdir. Bu izlenimler bazen yanıltıcı olabilir. Bir kişi dışarıdan sert, soğuk, içine kapanık ya da zor bir insan gibi görünebilir. (Mesela ben) Ancak, derinlemesine incelendiğinde, bu kişilerin başka bir yönü ortaya çıkabilir. "O öyle biri değil" sözü, işte bu tür bir yanlış anlamanın ya da önyargının düzeltilmesi için söylenir. İnsanlar, dışarıdan bir şekilde değerlendirilse de, gerçek karakterleri çoğu zaman karmaşıktır ve her zaman anlaşılması kolay değildir. Bu ifade, bazen başka birinin, o kişiyi sadece dış görünüşüyle değil, tüm hikâyesiyle görmek gerektiğini hatırlatır. Empati ve Anlayışın Gücü Bir kişiyi "öyle biri" olarak tanımlamak, genellikle empati eksikliğinden kaynaklanır. Bir kişiyi “öyle biri değil” diye tanımlamak da empati eksikliğinden kaynaklanır. Bu empati denen şey, başkalarının ne hissettiğini anlamaya çalışma yetisidir. İnsanlar çoğu zaman, başka birinin yaşadığı zorlukları, acıları, korkuları veya mutlulukları bilmeden onları yargılarlar. Ancak "O öyle biri değil" demek, aslında bu durumu sorgulama, derinlere inme ve empatik bir bakış açısına sahip olma çağrısıdır. Bu söz, insanların sadece davranışlarını değil, geçmişlerini ve yaşadıkları koşulları göz önünde bulundurarak daha kapsamlı bir değerlendirme yapmamız gerektiğini anlatır. Gerçi empatinin fazlası da zarar (kendimden biliyorum), lakin empati yoksunu odunlardan çektiğimiz de yeter gari..! Yanıltıcı Etiketlerin Zararları Bir kişiyi "öyle biri" olarak etiketlemek, genellikle kalıcı ve yanıltıcı izlenimlerin ortaya çıkmasına neden olur. İnsanlar bir kez bir etikete takıldıklarında, o kişiyle ilgili tüm düşünceleri o etiket etrafında şekillenir. Ve sonra başka biri de çıkar ve “hayır kardeş yanılıyorsun, o öyle biri değil” der ve iki ucu pisli değnek tarzı bir sorun çıkar ortaya. İki iddia, iki yol vardır artık önümüzde; bu 3.tekil şahıs ya öyle biri, ya da öyle biri değil… Etiketler doğru veya yanlış olabilir. Bu yüzden hiç etiketleme, yaftalama saçmalama vs ile uğraşmadan, her olasılığı göz önüne alarak hareket etmek lazım. (Bkz. ROTA YENİDEN HESAPLANIYOR, 3H 1Y KURALI adlı yazım)
Ekleme Tarihi: 09 Kasım 2024 - Cumartesi
Ersoy Arslan

O ÖYLE BİRİ DEĞİL

Kimdir bu “O” dediğimiz zat? Sıradan bir 3.tekil şahıs kişisini neden bu denli dert edinelim ki kendimize? Ama yapıyoruz işte, O aşağı O yukarı, tutturmuşuz bir O’dur gidiyor.

Hayatın çeşitli alanlarında karşımıza çıkan insanlar, bazen sadece yüzeysel bir bakışla değerlendirilir, bazen de iç dünyaları, davranışları ve yaşadıklarıyla daha derin bir anlayışla incelenir. İşte bu noktada, "O öyle biri değil" gibi bir ifade, bir kişiyi tanımaya ve anlamaya dair önemli bir çağrıdır. Bu söz, bir kişiyi tanıyan, ona yakın olan veya gözlemleyen birinin, ilk bakışta yanlış anlaşılabilecek veya yüzeysel bir izlenim oluşturabilecek bir durumu açıklamak için kullanılır. Fakat gerçek şu ki, kimse kimseyi tam manasıyla tanıyamaz.

Yüzeysel Değerlendirmelerin Ötesine Geçmek

İlk izlenimler, insanları tanımadığımızda oluşan ilk fikirlerdir. Bu izlenimler bazen yanıltıcı olabilir. Bir kişi dışarıdan sert, soğuk, içine kapanık ya da zor bir insan gibi görünebilir. (Mesela ben) Ancak, derinlemesine incelendiğinde, bu kişilerin başka bir yönü ortaya çıkabilir. "O öyle biri değil" sözü, işte bu tür bir yanlış anlamanın ya da önyargının düzeltilmesi için söylenir. İnsanlar, dışarıdan bir şekilde değerlendirilse de, gerçek karakterleri çoğu zaman karmaşıktır ve her zaman anlaşılması kolay değildir. Bu ifade, bazen başka birinin, o kişiyi sadece dış görünüşüyle değil, tüm hikâyesiyle görmek gerektiğini hatırlatır.

Empati ve Anlayışın Gücü

Bir kişiyi "öyle biri" olarak tanımlamak, genellikle empati eksikliğinden kaynaklanır. Bir kişiyi “öyle biri değil” diye tanımlamak da empati eksikliğinden kaynaklanır. Bu empati denen şey, başkalarının ne hissettiğini anlamaya çalışma yetisidir. İnsanlar çoğu zaman, başka birinin yaşadığı zorlukları, acıları, korkuları veya mutlulukları bilmeden onları yargılarlar. Ancak "O öyle biri değil" demek, aslında bu durumu sorgulama, derinlere inme ve empatik bir bakış açısına sahip olma çağrısıdır. Bu söz, insanların sadece davranışlarını değil, geçmişlerini ve yaşadıkları koşulları göz önünde bulundurarak daha kapsamlı bir değerlendirme yapmamız gerektiğini anlatır. Gerçi empatinin fazlası da zarar (kendimden biliyorum), lakin empati yoksunu odunlardan çektiğimiz de yeter gari..!

Yanıltıcı Etiketlerin Zararları

Bir kişiyi "öyle biri" olarak etiketlemek, genellikle kalıcı ve yanıltıcı izlenimlerin ortaya çıkmasına neden olur. İnsanlar bir kez bir etikete takıldıklarında, o kişiyle ilgili tüm düşünceleri o etiket etrafında şekillenir. Ve sonra başka biri de çıkar ve “hayır kardeş yanılıyorsun, o öyle biri değil” der ve iki ucu pisli değnek tarzı bir sorun çıkar ortaya. İki iddia, iki yol vardır artık önümüzde; bu 3.tekil şahıs ya öyle biri, ya da öyle biri değil… Etiketler doğru veya yanlış olabilir. Bu yüzden hiç etiketleme, yaftalama saçmalama vs ile uğraşmadan, her olasılığı göz önüne alarak hareket etmek lazım. (Bkz. ROTA YENİDEN HESAPLANIYOR, 3H 1Y KURALI adlı yazım)

Yazıya ifade bırak !