HaticeTopçu
Köşe Yazarı
HaticeTopçu
 

Eğitimin Geleceğini Düşünmek-4

Yazı dizinimizin bu bölümünde geldik geleceğin eğitimine ve insanın rolüne. Geleceğin Eğitimi ve İnsanı! 2050’ de iş piyasası neye benzeyecek? Çağımızın mesleklerinden kaçı ayakta kalabilecek? Bugün yeni doğmuş bir bebek 2050 yılında 27 yaşında olacak.Peki bu bebek bizim çağımızda olduğu gibi tek bir meslekle mi varlığını sürdürecek? Peki ya ‘Yapay zeka’ sezgisel boyuta erişebilecek mi?      Sorular çok, en sonuncusundan başlayalım. Stephen Hawking’in“Yapay zeka, kendisini geliştirmeyi sürdürebilir ve hatta kendisini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz”uyarısı ürkütücü(www.bbc.com).   Elbette ki 2050 okullar da değişecek, değişmeli de… Peki okullar nasıl olacak? Yuval Noah Harari’nin ’21.Yüzyılda 21 Ders’ kitabında yer alan başlıklardan biri ‘Eğitim’. Harari, günümüz okullarının bilgi yükleme odaklı oluşundan söz ediyor. Bunun eskiden bir anlamı olduğunu çünkü bilginin az olduğunu ancak günümüzde gereğinden fazla bilgiye maruz kaldığımızı belirterek; bilgiyi anlamlandırabilme, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ayırt edebilme, hepsinden önemlisi de pek çok bilgi parçasını dünyaya ilişkin geniş bir resme dönüştürebilme yeteneğine gereksinim olduğunu belirtiyor. Hariri çok eskilerde hayatın iki parçaya ayrıldığını; bunların öğrenme evresi ve çalışma evresinden oluştuğunu; Birinci evrede bilginin biriktirildiğini, beceri geliştirildiğini ve dünya görüşü edinildiğini ve böylece sabit bir kimlik inşa edildiğini söylüyor (Hariri, 241-243). Hariri’nin eğitim başlığı insanın karşısında ciddi bir rakibin olduğunu da söylüyor: Coca-cola, Amazon, Baidu ve hükümet sizi ele geçirmek için yarışıyor.  Akıllı televizyonunuzu, telefonunuzu, bilgisayarınızı, banka hesabınızı değil, sizi ve organik işletim sisteminizi ele geçirme yarışındalar (Hariri, 166). İşte insanın hacklenmesi denilen aşama! Bu aşamadakuantum fizikçisi ve fütürist Prof. Dr. Michio Kaku’nun eğitimin geleceği görüşlerine de yer vermek istiyorum. Fütürist bilim insanı Kaku, 2 Nisan 2016 tarihinde ülkemize gelerek Türk Eğitim Derneği tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Geleceğine İnanıyoruz: Geleceği Okuyoruz” konulu IV. Uluslararası Eğitim Forumu’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Teknolojinin bilgiye erişim olanaklarını sınırsız hale getirdiğini ve dolayısıyla eğitimi geliştireceğini, bu süreçte öğretmenin öğrenciler için bir rehber ve akıl hocası haline geleceğini söyledi. Kaku, SMS’lerin yerini duygu aktarımlarının, internetlerin yerini ‘beyin-net’lerin alacağını belirterek anılarımızı artık internete yükleyebiliyoruz dedi. Gelişimde dördüncü dalganın Moleküler fizikle geleceğini belirten Kaku, Bilim insanlarının genç insanlara ilham kaynağı olması gerektiğinin altını çizerek üzerine sıklıkla konuşulan varlık, servet ve diğer konuların tamamının kökünde bilim ve teknolojinin yattığını vurguladı. Günümüzde teknolojinin geldiği noktanın muazzam etkilerine dikkat çeken ünlü bilim insanı, “Bilgisayarların kuvveti 18 ayda bir iki kat yenileniyor. Günümüzde kullandığımız cep telefonları NASA’nın 1960’ların sonunda uzaya gönderdiği uzay araçlarından daha güçlü” dedi ve“Öğretmenler artık öğrencilerini yönlendiren, onların gelişimini denetleyen akıl hocalarına dönüşecek. İşte geleceğin öğretmeni bu” ifadelerini kullandı. “Bilgisayarlar tamamen ortadan kalkacak. İnternet artık camların, gözlüklerin, kontakt lenslerin içerisinde olacak” dedi. İnsanların artık birbirlerini takacakları akıllı gözlüklerle tanıyacaklarını söyleyen Kaku, kişilerin yüzlerini tanıyabilen cihazlar sayesinde bir insanın yüzüne bakmakla onun özgeçmişini tüm ayrıntılarla öğrenmenin, evlerdeki akıllı duvar kağıtlarıyla tüm bilgilere anında erişimin mümkün olabileceğini belirtti. Tıp, hukuk ve eğitim gibi alanlarda tüm bilgileri anında ve etkileşimli olarak aktarabileceğinin altını çizen Kaku, doktorların ve avukatların da bu teknolojik devrim nedeniyle ortadan kalkmayacağını, rollerininse öğretmenlerde olduğu gibi danışman ve akıl hocalığı temelinde gelişeceğini vurguladı (Sözcü Gazetesi, 03 Nisan 2016). Buraya kadar öngörülerde endüstri ve toplum düzeyigelişmelerin öncelendiği çok açıktır. Eğitimin işlevlerinden küresel dünyanın isteklerinin öncelenmesi uzun yıllardır süregelen bir alışkanlık.  Bu alışkanlık yazı dizimin birincisinde Salman Khan’dan alıntıladığım, “Eski öğrenme yöntemi ile yenisi arasında sistemde bir çatlak var ve dünyanın her yerinde çocuklar her gün bu çatlaktan aşağı düşüyor” saptamasını doğruluyor. Yine bu gerçeklik Harari’nin “Bilgisayarların ‘hacklendiği’ bir çağda yaşadığımızı duymuşsunuzdur. Ama bu gerçeğin olsa olsa küçük bir kısmı. Aslında insanların ‘hacklendiği’ bir çağda yaşıyoruz”tespitini de destekliyor. Öyleyse eğitimde insanlığın en büyük savaşı yine insanla… Olan ile olması gereken arasındaki farkın maliyeti çok büyük. Maliyet derken maddi kayıpları kast etmiyorum elbette. Öğrenme kayıplarının oluşturduğu gelecekten yoksun bırakılmış çocuk ve gençlerden söz ediyorum. Oysa eğitim konusunda daima insan öncelenmelidir.  Ne yazık ki bu konuda ülkemiz hiç de başarılı değil. Peki bu mekanik yapı ile eğitimin geleceğine nasıl umutla bakılabılır? Bu tespit ve öngörülerin ışığında geldiğimiz yeri geçmişteki eğitim bilimciler görebilmişler miydi? Elbette görebilmişlerdi.Örneğin 1859-1952 yılları arasında yaşamış filozof ve eğitim kuramcısı Jhon Dewey’in,“Eğitim gelecek yaşam için bir hazırlık değil, eğitim yaşamın kendisidir”(Ratner, 3).Sözü hayattan kopuk eğitimin insan için yanlışlığını ortaya koymuştur. Yine Bertrant Russel,“Gelecekte yaratmayı hedef alacağımız eğitim düzeyinin her çocuğa var olan en iyiden yararlanma fırsatını vermesidir” (Russel, 19)sözleri benzer şekilde eğitimde fırsat eşitliğini öncelemiştir. Prof. Dr. Veysel Sönmez, “İnsan diğer insan, kurum, ulus için araç olunca ve diğer pek çok nedende bunu destekleyince hızla yabancılaşma sürecine girebilir”(Sönmez, 35) demiştir.Onun tespiti de insanı öncelemiş ve uygulamaların insanı yaşadığı dünyaya yabancılaştırdığının altını çizmiştir. İnsanı kendinden uzaklaştırmanın adıdır yabancılaşma.İçinde yaşadığımız çağda tam da oradayız. Bir sonraki yazımda “Yaşadığı Dünyaya Yabancılaşan İnsan” ı anlatmaya çalışacağım. Sağlıkla kalın… KAYNAKÇA Aydın, Ayhan, “Eğitim Politikaları” (2015) PegemA Akademi, Ankara Khan Salman, “Dünya Okulu” (2017) Yapı Kredi Yayınları, İstanbul Topçu, Hatice, “Eğitim Politikaları” 28 Ocak 2020 tarihli ‘Ticari Hayat Gazetesi” Köşe Yazısı, Ankara. Türk Dil Kurumu Sözlükleri, https://sozluk.gov.tr/ Harari, Yuval Noah, “21 Yüzyıl için 21 Ders” (2018), Kolektif Kitap, İstanbul Ratner, Joseph, “Günümüzde Eğitim Jhon Dewey” 2010, PegemA Akademi, Ankara. Russell, Bertrand, “Eğitim Üzerine” (1999), Say Yayınları, İstanbul. Sönmez, Veysel “Sevgi Eğitimi”(1997), Anı Yayıncılık, Ankara. Özdemir, Servet, “Eğitimde Örgütsel Yenileşme” (2000), PegemA Akademi, Ankara. Sözcü Gazetesi, Haber Eğitim: “Prof. Michio Kaku, bilim dünyasındaki son gelişmeleri açıkladı!https://www.sozcu.com.tr/2016/egitim/prof-michio-kaku-bilim-dunyasindaki-son-gelismeleri-acikladi-1165903/(Alınma Tarihi: 30.11.2021). Osho, “Değişim, İnsanlık İçin En Büyük Mücadele” 2008, Butik Yayıncılık ve Kişisel Gelişim Hizmetleri Tic. Ltd, Şti, İstanbul. Dünyanın önde gelen bilim insanlarından Profesör Stephen Hawking yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141202_hawking_yapay_zeka(Alınma Tarihi: 30.11.2021).   Eğitimin Geleceğini Düşünmek3 Eğitimin Geleceğini Düşünmek2 Eğitimin Geleceğini Düşünmek1 Medya Siyaset    
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2023 - Perşembe
HaticeTopçu

Eğitimin Geleceğini Düşünmek-4

Yazı dizinimizin bu bölümünde geldik geleceğin eğitimine ve insanın rolüne.

Geleceğin Eğitimi ve İnsanı!

2050’ de iş piyasası neye benzeyecek? Çağımızın mesleklerinden kaçı ayakta kalabilecek?


Bugün yeni doğmuş bir bebek 2050 yılında 27 yaşında olacak.Peki bu bebek bizim çağımızda olduğu gibi tek bir meslekle mi varlığını sürdürecek? Peki ya ‘Yapay zeka’ sezgisel boyuta
erişebilecek mi?     

Sorular çok, en sonuncusundan başlayalım.

Stephen Hawking’in“Yapay zeka, kendisini geliştirmeyi sürdürebilir ve hatta kendisini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz”uyarısı ürkütücü(www.bbc.com).

 

Elbette ki 2050 okullar da değişecek, değişmeli de… Peki okullar nasıl olacak?

Yuval Noah Harari’nin ’21.Yüzyılda 21 Ders’ kitabında yer alan başlıklardan biri ‘Eğitim’. Harari, günümüz okullarının bilgi yükleme odaklı oluşundan söz ediyor. Bunun eskiden bir anlamı olduğunu çünkü bilginin az olduğunu ancak günümüzde gereğinden fazla bilgiye maruz kaldığımızı belirterek; bilgiyi anlamlandırabilme, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ayırt edebilme, hepsinden önemlisi de pek çok bilgi parçasını dünyaya ilişkin geniş bir resme dönüştürebilme yeteneğine gereksinim olduğunu belirtiyor. Hariri çok eskilerde hayatın iki parçaya ayrıldığını; bunların öğrenme evresi ve çalışma evresinden oluştuğunu; Birinci evrede bilginin biriktirildiğini, beceri geliştirildiğini ve dünya görüşü edinildiğini ve böylece sabit bir kimlik inşa edildiğini söylüyor (Hariri, 241-243).

Hariri’nin eğitim başlığı insanın karşısında ciddi bir rakibin olduğunu da söylüyor: Coca-cola, Amazon, Baidu ve hükümet sizi ele geçirmek için yarışıyor.  Akıllı televizyonunuzu, telefonunuzu, bilgisayarınızı, banka hesabınızı değil, sizi ve organik işletim sisteminizi ele geçirme yarışındalar (Hariri, 166).

İşte insanın hacklenmesi denilen aşama!

Bu aşamadakuantum fizikçisi ve fütürist Prof. Dr. Michio Kaku’nun eğitimin geleceği görüşlerine de yer vermek istiyorum. Fütürist bilim insanı Kaku, 2 Nisan 2016 tarihinde ülkemize gelerek Türk Eğitim Derneği tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Geleceğine İnanıyoruz: Geleceği Okuyoruz” konulu IV. Uluslararası Eğitim Forumu’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Teknolojinin bilgiye erişim olanaklarını sınırsız hale getirdiğini ve dolayısıyla eğitimi geliştireceğini, bu süreçte öğretmenin öğrenciler için bir rehber ve akıl hocası haline geleceğini söyledi. Kaku, SMS’lerin yerini duygu aktarımlarının, internetlerin yerini ‘beyin-net’lerin alacağını belirterek anılarımızı artık internete yükleyebiliyoruz dedi.

Gelişimde dördüncü dalganın Moleküler fizikle geleceğini belirten Kaku, Bilim insanlarının genç insanlara ilham kaynağı olması gerektiğinin altını çizerek üzerine sıklıkla konuşulan varlık, servet ve diğer konuların tamamının kökünde bilim ve teknolojinin yattığını vurguladı. Günümüzde teknolojinin geldiği noktanın muazzam etkilerine dikkat çeken ünlü bilim insanı, “Bilgisayarların kuvveti 18 ayda bir iki kat yenileniyor. Günümüzde kullandığımız cep telefonları NASA’nın 1960’ların sonunda uzaya gönderdiği uzay araçlarından daha güçlü” dedi ve“Öğretmenler artık öğrencilerini yönlendiren, onların gelişimini denetleyen akıl hocalarına dönüşecek. İşte geleceğin öğretmeni bu” ifadelerini kullandı. “Bilgisayarlar tamamen ortadan kalkacak. İnternet artık camların, gözlüklerin, kontakt lenslerin içerisinde olacak” dedi. İnsanların artık birbirlerini takacakları akıllı gözlüklerle tanıyacaklarını söyleyen Kaku, kişilerin yüzlerini tanıyabilen cihazlar sayesinde bir insanın yüzüne bakmakla onun özgeçmişini tüm ayrıntılarla öğrenmenin, evlerdeki akıllı duvar kağıtlarıyla tüm bilgilere anında erişimin mümkün olabileceğini belirtti. Tıp, hukuk ve eğitim gibi alanlarda tüm bilgileri anında ve etkileşimli olarak aktarabileceğinin altını çizen Kaku, doktorların ve avukatların da bu teknolojik devrim nedeniyle ortadan kalkmayacağını, rollerininse öğretmenlerde olduğu gibi danışman ve akıl hocalığı temelinde gelişeceğini vurguladı (Sözcü Gazetesi, 03 Nisan 2016).

Buraya kadar öngörülerde endüstri ve toplum düzeyigelişmelerin öncelendiği çok açıktır. Eğitimin işlevlerinden küresel dünyanın isteklerinin öncelenmesi uzun yıllardır süregelen bir alışkanlık.  Bu alışkanlık yazı dizimin birincisinde Salman Khan’dan alıntıladığım, “Eski öğrenme yöntemi ile yenisi arasında sistemde bir çatlak var ve dünyanın her yerinde çocuklar her gün bu çatlaktan aşağı düşüyor” saptamasını doğruluyor. Yine bu gerçeklik Harari’nin “Bilgisayarların ‘hacklendiği’ bir çağda yaşadığımızı duymuşsunuzdur. Ama bu gerçeğin olsa olsa küçük bir kısmı. Aslında insanların ‘hacklendiği’ bir çağda yaşıyoruz”tespitini de destekliyor.

Öyleyse eğitimde insanlığın en büyük savaşı yine insanla…

Olan ile olması gereken arasındaki farkın maliyeti çok büyük. Maliyet derken maddi kayıpları kast etmiyorum elbette. Öğrenme kayıplarının oluşturduğu gelecekten yoksun bırakılmış çocuk ve gençlerden söz ediyorum. Oysa eğitim konusunda daima insan öncelenmelidir.  Ne yazık ki bu konuda ülkemiz hiç de başarılı değil.

Peki bu mekanik yapı ile eğitimin geleceğine nasıl umutla bakılabılır?

Bu tespit ve öngörülerin ışığında geldiğimiz yeri geçmişteki eğitim bilimciler görebilmişler miydi?

Elbette görebilmişlerdi.Örneğin 1859-1952 yılları arasında yaşamış filozof ve eğitim kuramcısı Jhon Dewey’in,“Eğitim gelecek yaşam için bir hazırlık değil, eğitim yaşamın kendisidir”(Ratner, 3).Sözü hayattan kopuk eğitimin insan için yanlışlığını ortaya koymuştur.

Yine Bertrant Russel,“Gelecekte yaratmayı hedef alacağımız eğitim düzeyinin her çocuğa var olan en iyiden yararlanma fırsatını vermesidir” (Russel, 19)sözleri benzer şekilde eğitimde fırsat eşitliğini öncelemiştir.

Prof. Dr. Veysel Sönmez, “İnsan diğer insan, kurum, ulus için araç olunca ve diğer pek çok nedende bunu destekleyince hızla yabancılaşma sürecine girebilir”(Sönmez, 35) demiştir.Onun tespiti de insanı öncelemiş ve uygulamaların insanı yaşadığı dünyaya yabancılaştırdığının altını çizmiştir.

İnsanı kendinden uzaklaştırmanın adıdır yabancılaşma.İçinde yaşadığımız çağda tam da oradayız. Bir sonraki yazımda “Yaşadığı Dünyaya Yabancılaşan İnsan” ı anlatmaya çalışacağım.

Sağlıkla kalın…

KAYNAKÇA

  • Aydın, Ayhan, “Eğitim Politikaları” (2015) PegemA Akademi, Ankara
  • Khan Salman, “Dünya Okulu” (2017) Yapı Kredi Yayınları, İstanbul
  • Topçu, Hatice, “Eğitim Politikaları” 28 Ocak 2020 tarihli ‘Ticari Hayat Gazetesi” Köşe Yazısı, Ankara.
  • Türk Dil Kurumu Sözlükleri, https://sozluk.gov.tr/
  • Harari, Yuval Noah, “21 Yüzyıl için 21 Ders” (2018), Kolektif Kitap, İstanbul
  • Ratner, Joseph, “Günümüzde Eğitim Jhon Dewey” 2010, PegemA Akademi, Ankara.
  • Russell, Bertrand, “Eğitim Üzerine” (1999), Say Yayınları, İstanbul.
  • Sönmez, Veysel “Sevgi Eğitimi”(1997), Anı Yayıncılık, Ankara.
  • Özdemir, Servet, “Eğitimde Örgütsel Yenileşme” (2000), PegemA Akademi, Ankara.
  • Sözcü Gazetesi, Haber Eğitim: “Prof. Michio Kaku, bilim dünyasındaki son gelişmeleri açıkladı!https://www.sozcu.com.tr/2016/egitim/prof-michio-kaku-bilim-dunyasindaki-son-gelismeleri-acikladi-1165903/(Alınma Tarihi: 30.11.2021).
  • Osho, “Değişim, İnsanlık İçin En Büyük Mücadele” 2008, Butik Yayıncılık ve Kişisel Gelişim Hizmetleri Tic. Ltd, Şti, İstanbul.
  • Dünyanın önde gelen bilim insanlarından Profesör Stephen Hawking yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141202_hawking_yapay_zeka(Alınma Tarihi: 30.11.2021).

 

Eğitimin Geleceğini Düşünmek3
Eğitimin Geleceğini Düşünmek2
Eğitimin Geleceğini Düşünmek1

Medya Siyaset

 

 

Yazıya ifade bırak !