Bir fidanımızı daha yitirdik. Hayatının en güzel çağında mecbur bırakıldığı karanlık hayata isyan etti ve yaşamına son verdi Enes Kaya. Son mesajında dahi kaybedeceği hayatından çok geride kalan kardeşlerinin geleceğinden endişe ediyordu. Cemaat ve tarikat yurtları çocuklarımız ve gençlerimiz için büyük tehdit oluşturuyor. Bu gerçeği sürekli dile getiriyoruz. Büyük bir baskı var ve yapılan haberlere bile yayın yasağı getiriliyor. Enes Kaya’nın intiharından sonra toplum olarak hepimiz sesimiz çıktığınca yazdık çizdik tepkimizi gösterdik. Bu vahim olay karşısında en yüksek sesle haykırması gereken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri ise hepimizi şok etti. Hani son zamanlarda biraz yüksek sesle duruş göstermesi bu olayda sessiz kalmaz diye düşündürmüştü beni. Sn Kılıçdarğolu ‘’ETİK NEDENLERLE’’ paylaşım yapmıyorum demiş! Hangi etik neden Sn.Kılıçdaroğlu? Çocuklarımız, geleceğimiz tazecik hayatlarından kopartılıyor bu yurtlarda. Şu anda kaç çocuğumuz, gencimiz bu yurtların kıskacında? Çocuklarımız ve gençlerimizin teminatı bizim iktidarımız demişsiniz. Genel Başkan olarak çıkıp en yüksek sesle haykırmaktan sizi alıkoyan nedir? Hangi etik kural insanın böyle bir olaya sessiz kalmasını sağlayabilir? O gençler böyle bir acıya sessiz kalan bir liderin iktidarına ne kadar güvenir? Bilim insanlarının uyarılarını dinlediğinizi söylemişsiniz! Peki siz böyle bir konuda sessiz kalırsanız, tepki vermezseniz bu çocuklarımız nasıl bilim insanı olacak? Hangi bilim insanı böylesine acı bir olaya tepki vermeyi eleştirebilir? Böyle bir ortamda bilim insanı yetişir mi? Çocuklarımıza, gençlerimize güven telkin etmeniz, arkalarında olduğunuzu hissettirmeniz doğrusu değil mi? Bulunduğunuz makam seçmeniniz adına konuşma hakkı veriyor. Haksızlıklar, böyle vahim olaylar karşısında en yüksek perdeden konuşma sorumluluğunuz var. Seçmeniniz haykırıyor siz susuyorsunuz!!! Birilerini üzmekten mi çekiniyorsunuz yoksa. Mesela mühürsüz oylar geçerli sayıldığında susmuştunuz! Oy sayımı bitmeden seçim sonuçları açıklandığında da susmuş, hatta seçim sonuçlarına saygılıyım diyerek hepimizi büyük hayal kırıklığına uğratmıştınız. Etik nedenleriniz neydi? Ya da şöyle sorayım: Kurultayda size rakip olan genel başkan adaylarına konuşma hakkı vermemeniz ne kadar etikti? Uzun uğraşlardan sonra 5 dakika olarak verdiğiniz konuşma hakkını kullanan Prof.Dr.Tolga Yarman‘ın konuşmasında süresi dolmadan mikrofonun sesinin kısılması ne kadar etikti? Partiye gönül vermiş seçmeninizi bu kadar hayal kırıklığına uğratma ve yok sayma hakkınız yok! Siz geçicisiniz, seçmen CHP’nin sahibi! Sanırım etik kurallar konusunda sizin kafanız epey karışık sn.Kılıçdaroğlu! ]]>