Değerli Gülbin Aybar:Bağlantıdan izlenen haberiniz ve bunun içeriği hakkında, tarafıma görüş sorduğunuz için, teşekkür ederim... Yazıyı ve kökteki "akademik zevatın raporunu", içim burularak okudum...Benim gördüğüm; kaygılarını dikkate getirenler, raporu yazanlardan, daha özenli davranmışlar...Bir defa, bilimsel bir öngörü, zar atarak, fal bakarak, yapılmaz ki!.. Rapor müelliflerinin muhakkak teknik hisleri vardır, ancak bunun görünürde, kuvvetli temellerinin bulunmadığı bir tarafa, kimsenin raporda ifade edilen kesinlikte, olacak olanların, şimdiden ve olumlu bir yönde, "mutlak noterliğini" üstlenmesi, söz konusu olamaz... Teknik hisler, bir ÇED Raporu yerine, ayrıca, katiyen geçemez. ÇED Raporu dahi, nihaî hüküm mercii değildir. Çevre halkının gönül rızasını, dinlemece (hearing) tabir edilen süreçlerde istihsal etme, zorunluluğu vardır... Onun için örneğin, nükleer santrallerin tesis süreleri, Avrupa ve ABD'de, şimdilerde, dana önceleri olana oranla, çok daha uzun sürelere yayılmaktadır. Aynı sebeple, milyarlarca dolar sarfedilerek, Nevada'da, nükleer atıklar için kurulan Kabristan'a, hala daha, tek bir nükleer mevta, defin edilememektedir... Raporu yazan müellifler, merak etmekten kendimi alamıyorum, haberi yapan sizlere oranla, raporun vücut bulmasına, acaba, ne kadar daha çok emek verdiler!.. Bilemiyorum...Her hal-u karda duyarlılığınızı ve emeklerinizi kutluyorum... Bugünler de geçer...Güzel dilekler ve sevgiyle...Prof. Dr. Tolga Yarman
]]>