Prof. Dr. Tolga Yarman
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Tolga Yarman
 

Uzaktan Eğitim

Bugün 11.00'de her Sali Gunu olduğu gibi, Üniversite'de, dersim vardı...  Mühendislik Fiziği'nde bu dönem elektrik ve manyetizma çalışıyoruz... Gauss Yasası'nı anlatacaktım, Çocuklar'a, bugün... Gauss Yasası, elektrik yükler arasında Coulomb çekme yahut itme yasasının dokunmuş halidir...  Evet, elim bir süreçten çıktık... Allah tekerrürünü göstermesin... Ama Üniversite kapalı... Ne öğretim üyesi var, ne öğrenci... Hele bugün orada olmamamız için elle tutulur bir sebep yok... Ya da ben göremiyorum!..   Bu durumda, zamanı boş yere harcıyoruz... Arada, o müsabaka bu yarış, öğrencilerimiz izinli sayılırlar... Depremzede ailelerin çocukları olabilecektir, elbette okulda... Onlar'a izleyeyememiş olacakları dersler bir biçimde telafi ettirlebilirdi...   Kötüsü dersler yüzyüze değil, uzaktan olacak, dendi, bu dönem.... Yurtlar'da depremzedeler misafir edilecek imiş... Tek çözüm bu değil ki, bu!.. Kaş yapalım derken, daha kötüsünü yapıyoruz... Bir defa söyleyeyim, hele bizim derslerimizde uzaktan eğitim birşeye benzemiyor... Onu geçeyim...    Sevinçte ve tasada bir bir millet değil miyiz? Onca yazlık var... Depremzedeler icin ikamet edebilecekleri barakalar çatılıncaya kadar, git git bitmez, ucu bucağı belli değil, yazlıklarımızda, hamiyet sahibi vatandaşlarımız tarafından misafir edilemezleri mi?   Bu çözüm 1999 Depremi sonrası aklımdaydı. Önerinin hiç gündeme getirilmeyişine çok üzüldüm... Şu ki, 17 Ağustos'ta deprem sabaha karşı 00.03'de oldu. 00.05'te Birinci Ordu, tam kadro, çadırlar, aş çadırları, sahra hastaneleri, tuvalet birimleri, aklınıza hangi ayrıntı gelirse, deprem sahasındaydı...   Bu sefer öyle bir şey yok... Çünkü EMASYA (Yani, Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma) Kurumu ortadan kaldırıldı...   Size birşey diyeyim mi: Böylesi kararların çoğuna bizim tahayyülümüz dahi yetmez.. "Programlar", keşke yanılsam, dışarıdan geliyor... Uygulamak zorunda kalıyoruz... Mesela, genleriyle oynanmış tohumu olmayan bir alay bitki ekiyoruz... Zürriyet devam etmiyor... Müteakip yıl, yine tohumsuz bitkiye avuç açacak ve kepçeyle para verecek olarak... Kimin aklı bu? Ankara'nın mı? Olamaz!.. Saymakla bitmez örneği var bunun: Geçen yıl, Afganistan'da Taliban'a karşı savaşmış bi milyon salt erkek Afgan mülteci girdi, ülkemize ellerini kollarını sallaya sallaya... Ülkemizin neresindeler bunlar? Korkarım belli değil... Ankara'nın fikri miydi, acaba, Onlar'ı ülkemize davet etmek... Hiç sanmıyorum...   Şİmdilerde aklımızın ve imanımızın genleriyle oynanıyor... Üniversite bunun için laçkalaştırılıyor, sanki... Kazazedelere, devlet misafirhanelerini açsana!.. Olmaz... Kızılay belli vakıflara, yasalarla oynandı, çok çok büyük paralar transfer etti... Bu vakıflar bugün, depremzedeler için ne yapıyorlar? Belki birşeyler yapıyorlardır; biz duymuyoruz...   Boyle olmaz, Bey Kardeşler... Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı'nın göbeğinde eğitim kurultayı toplamıştı (16 Temmuz 1921), ya hu... Siz, Allah bir daha göstermesin, şu ki, yurtları, kazazedelere açacağız heveslenmesi ile, üniversiteyi, tatil ediyorsunuz... Pardon: Covit döneminden biliyoruz, pek bir işe yaramayan, "Uzaktan Eğitim"e icbar ediyorsunuz...   Allah cümle sevdiği kullarına, iz'an, nasip etsin!..   Prof. Dr. Tolga Yarman CHP Kurultay Onur Üyesi       
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2023 - Çarşamba
Prof. Dr. Tolga Yarman

Uzaktan Eğitim

Bugün 11.00'de her Sali Gunu olduğu gibi, Üniversite'de, dersim vardı...  Mühendislik Fiziği'nde bu dönem elektrik ve manyetizma çalışıyoruz... Gauss Yasası'nı anlatacaktım, Çocuklar'a, bugün... Gauss Yasası, elektrik yükler arasında Coulomb çekme yahut itme yasasının dokunmuş halidir... 


Evet, elim bir süreçten çıktık... Allah tekerrürünü göstermesin... Ama Üniversite kapalı... Ne öğretim üyesi var, ne öğrenci... Hele bugün orada olmamamız için elle tutulur bir sebep yok... Ya da ben göremiyorum!..
 
Bu durumda, zamanı boş yere harcıyoruz... Arada, o müsabaka bu yarış, öğrencilerimiz izinli sayılırlar... Depremzede ailelerin çocukları olabilecektir, elbette okulda... Onlar'a izleyeyememiş olacakları dersler bir biçimde telafi ettirlebilirdi...
 
Kötüsü dersler yüzyüze değil, uzaktan olacak, dendi, bu dönem.... Yurtlar'da depremzedeler misafir edilecek imiş... Tek çözüm bu değil ki, bu!.. Kaş yapalım derken, daha kötüsünü yapıyoruz... Bir defa söyleyeyim, hele bizim derslerimizde uzaktan eğitim birşeye benzemiyor... Onu geçeyim... 
 
Sevinçte ve tasada bir bir millet değil miyiz? Onca yazlık var... Depremzedeler icin ikamet edebilecekleri barakalar çatılıncaya kadar, git git bitmez, ucu bucağı belli değil, yazlıklarımızda, hamiyet sahibi vatandaşlarımız tarafından misafir edilemezleri mi?
 
Bu çözüm 1999 Depremi sonrası aklımdaydı. Önerinin hiç gündeme getirilmeyişine çok üzüldüm... Şu ki, 17 Ağustos'ta deprem sabaha karşı 00.03'de oldu. 00.05'te Birinci Ordu, tam kadro, çadırlar, aş çadırları, sahra hastaneleri, tuvalet birimleri, aklınıza hangi ayrıntı gelirse, deprem sahasındaydı...
 
Bu sefer öyle bir şey yok... Çünkü EMASYA (Yani, Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma) Kurumu ortadan kaldırıldı...
 
Size birşey diyeyim mi: Böylesi kararların çoğuna bizim tahayyülümüz dahi yetmez.. "Programlar", keşke yanılsam, dışarıdan geliyor... Uygulamak zorunda kalıyoruz... Mesela, genleriyle oynanmış tohumu olmayan bir alay bitki ekiyoruz... Zürriyet devam etmiyor... Müteakip yıl, yine tohumsuz bitkiye avuç açacak ve kepçeyle para verecek olarak... Kimin aklı bu? Ankara'nın mı? Olamaz!.. Saymakla bitmez örneği var bunun: Geçen yıl, Afganistan'da Taliban'a karşı savaşmış bi milyon salt erkek Afgan mülteci girdi, ülkemize ellerini kollarını sallaya sallaya... Ülkemizin neresindeler bunlar? Korkarım belli değil... Ankara'nın fikri miydi, acaba, Onlar'ı ülkemize davet etmek... Hiç sanmıyorum...
 
Şİmdilerde aklımızın ve imanımızın genleriyle oynanıyor... Üniversite bunun için laçkalaştırılıyor, sanki... Kazazedelere, devlet misafirhanelerini açsana!.. Olmaz... Kızılay belli vakıflara, yasalarla oynandı, çok çok büyük paralar transfer etti... Bu vakıflar bugün, depremzedeler için ne yapıyorlar? Belki birşeyler yapıyorlardır; biz duymuyoruz...
 
Boyle olmaz, Bey Kardeşler... Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı'nın göbeğinde eğitim kurultayı toplamıştı (16 Temmuz 1921), ya hu... Siz, Allah bir daha göstermesin, şu ki, yurtları, kazazedelere açacağız heveslenmesi ile, üniversiteyi, tatil ediyorsunuz... Pardon: Covit döneminden biliyoruz, pek bir işe yaramayan, "Uzaktan Eğitim"e icbar ediyorsunuz...
 
Allah cümle sevdiği kullarına, iz'an, nasip etsin!..
 
Prof. Dr. Tolga Yarman
CHP Kurultay Onur Üyesi 
 
Haber Detay Altı LOGO
 
 
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

27
Mayıs
28
Ekim
28
Mayıs
15
Şubat
05
Eylül