E.Komd.Kur.Yb.Sabri Sipahioğlu
Değerli Dostlarım, hepinizi en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. İç Cephe’de bir gün geçmiyor ki, Yönetim ve Kontrollü Muhalefet; aynı kökten beslendiğini haykırmasın!…. BAŞ ÖRTÜSÜ konusu; mutabakat ile çözülüp, ülkenin gündeminden düştüğü halde , Kontrollü Muhalefet tarafından kaşınıp, Yönetimce gündemin ilk maddesi haline getiriliyorsa ve anayasal bir düzleme çekilebiliyorsa; alınan bir talimat gereği yapılıyor demektir!…. Halkın böyle bir sorunu yoksa, bu kimin sorunudur?…. Sosyal mutabakatın çözdüğü bir sorunun, anayasal güvenceye ne ihtiyacı olabilir? Bu konunun , referanduma götürülmesi; halkın çözümünü bulduğu konuda bir kere daha bölünmesine hizmet etmez mi ?… Giderek artan bölünmüşlük kimin işine yaramaktadır ? Ana aidiyeti itibari ile, kadınlarımızın inanç özgürlüğünün tezahürü olan bu konu; erkeği neden en çok ilgilendiren bir konu haline gelebilmektedir? Şeytan’ın ;Hz. Adem’e ilk hamlesi; Havva üzerinden olmuştur!.. Hedef;kadının, erkeğinden koparılıp aşağılaması ve kölesi haline getirilmesidir!. Yaradan’ın insana yüklediği en değerli özellik, SORGULAYAN AKIL olduğuna göre; beyin, kafatası , baş ; insanın yönetim merkezidir ve korunmalıdır!…. Erkekte şapka, kadında baş örtüsü insanlık tarihi boyunca koruma amaçlı gündemde kalmıştır!…. Ne zamanki bu koruma aksesuarlarına , SEMBOL bir ANLAM yüklenmiş , o zaman bu aksesuarlar bir aidiyet alameti olarak algılanmaya başlamıştır!…. Genellikle erkeklerde milli, kadınlarda dini anlamların tezahürü şeklinde kullanılmışlardır!…. Yaradan’ın Temel ve Evrensel Öğretileri’nde bu tür aidiyetlere yer yoktur! Bu ,tamamen toplumların iklimsel ihtiyaçlarına, kültürel ve geleneksel tercihlerine göre karar verdikleri bir konudur!…. Dinlerin kitaplarını her vatandaşı okuyup, anlayabildiğinin gereğini kendi hür iradesiyle yaparak yaşıyorsa ve bu konu diğer vatandaşlarca hoş görülüyorsa ; bu konuyu suistimal edenlerin GİZLİ AMAÇLARI nedir?…. Siyasiler bu konunun amigoluğunu yapmaya kalkarlarsa, niyetleri ; SİYASİ RANT’dır!…. Diğer Dinler bunu halletmişken, İslam’ın bu konuyu halkların kararına bırakmama ısrarı düşündürücüdür!…. Hele ülkemizde çözümlenmiş bu konunun, seçimler öncesinde anlaşmalı olarak gündeme taşınması; taşıyanların sorgulanmasını gerektirir!…. Sorgulanmaktadır da! AYDINLANDIK!…. AYDINLATIYORUZ!.. AYDINLATACAĞIZ!… HEPBERABER BAŞARACAĞIZ!…
DOYDUK Çam çamdı dört yanımız,Ormanın içine düştük,Yeşilin her rengine doyduk. Tam denizin göbeğinden,Onunla beraber doğduk,Kıl kızıl çizgiden, tabak güneşe doyduk. Üzmeyecek tatta, kıvamda,Yağmursuz, yaşsız olur mu?Toprak kokusuna doyduk. Kimi akar, kimi dalgalanır,Denizde, ırmakta,Berrak, billur suya doyduk. Yelken açtık ummana,Dağıttık iyice rüzgarımızı,Feraha, huzura doyduk. Sanki başımızdaydılar,Gelip soframıza kuruldular,Çil çil yıldızlara doyduk. Boş verin yediğimizi, içtiğimizi,Külbastılarla, şekerparelerle,Sabahlarla dolu muhabbete doyduk. Çok özlemişiz be…O güzel günleri,Çocukluğa, gençliğe yeniden doyduk. Cahile bulunmaz nimetti,İyi geldi Adrasan havası,Fakirhanede Dostlara doyduk. Bir Cahil23.10.2022, PazarGÖLBAŞI/ANKARA
]]>