Turgut Karabekir
Köşe Yazarı
Turgut Karabekir
 

ABD kırmızı çizgileri, BOP ve CHP

İsrail’in aylardır Filistin’ de yaptığı katliama ABD yönetimi, “Henüz bizim kırmızıçizgilerimiz aşılmadı” dedi. ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında olan ülkelerin sıra kendilerine geldiğinde ne boyutta acımazız ve insanlık dışı bir vahşetle karşılaşabileceklerini, şimdiye kadar anlamadılarsa, artık anlamış olmaları gerekir. ABD Dış işleri bakanı Condoleezza Rice 2006 yılında Ortadoğu’ya gelerek, “Hudutlar değişecek” dedi. Konuşmadan birkaç hafta önce de ABD bir binbaşısı eliyle yeni Ortadoğu haritası yayınlandı. https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/bu-toplum-bu-genclik-tehlikenin-farkinda-mi-1247-kose-yazisi Yukarıdaki kırmızıçizgi söyleminin ertesi günü aynı harita, Suriye ve Irak’ın Kuzeyinde PYD ve YPG kontrolündeki bölgeyi ve Türkiye’nin Güney Doğusunu içeren kısmı aynı renk ile boyanmış Büyük Kürdistan olarak tekrar yayınlandı. Harita, Hatayı ve komşu Kürt yönetimindeki Afrin bölgesini de içermekteydi. Siyasette olaylara rastlantı olarak bakmak saflıktır. Üstü örtülü olarak yapılan bildirileri görmemenin vahim sonuçlar doğurduğu da yaşanmış gerçeklerdir. Suriye’nin kuzeyinde, şehitler vererek yaptığımız hareketler getirisi, Suriye ve Irak’ın Kuzey sınırında oluşturacağımızı söylediğimiz 30 kilometre derinlikteki kontrollü bölge oluşturulması ne oldu? Başarıldı mı? Bir işe yaradı mı? Neden artık hiç sözü geçmiyor? Yıllardır çatışmalar olurken adı bile söylenmeyen Afrin bölgesinin ne durumda olduğu, hangi güçler tarafından kullanıldığı hakkında da halâ kimse bir şey söylemiyor? O zaman susuldu, şimdi de susuluyor! En son teknoloji ile üretilmiş ABD silahlarıyla donatılmış ve ABD tarafından yetiştiriliş yaklaşık 350 bin olduğu yazılan Peşmerge gücü Afrin’de mi konumlandı, sessiz bekliyor? Ne bekliyor? Suriye ve Irak’ın Kuzey hududunda konumlanmış, Afrin’i içine alan ABD himâyesindeki PYD YPG kontrolüne olan yaklaşık 40 kilometre derinliğindeki şeridin Akdeniz’e çıkış yolunu kapatan Hatay vilayetimizdir. Kürt kontrolündeki bölgeden geçecek petrol hattının da önündedir. Hatay demografisinin gittikçe Türklükten arındırılması hızla ilerlerken Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden bu durumdan kimsenin bahsetmemesi de rastlantı olamaz. BOP’nin yurdumuzun Güney Doğusunu içine almak olduğu açıklanmış iken, sessiz olmamızın anlamı ve nedeninin sorgulanmaması ülkemiz için hayâti önem taşır. Kuruluşunda belirtilmiş olan BOP eş Başkanlığı acaba hâlâ devam etmekte midir? İç karmaşaya düşmüş, ekonomisi çökmüş, ordusu zayıflatılmış ve halkı birlikte hareket etme basiret ve gücünü kaybetmiş iken, yanı başımızdaki bu tehlikenin karşısında neden sessiz kalınır? Yabancı topraklarda Vatan evlatlarımız ne gerekle yetirildi? Şimdi orada değiliz, neden oradaydık? Muhalefet kendi içerisinde birbirini yerken yukarıdaki sorular cevapsız duruyor ve basın da buna sessiz kalıyor. Tehlike her gün daha büyük boyutlara çıkıyor ama gelecek için orta vadeli bile bir palan yok. CHP yeni yönetimi genellikle doğru hareketlerde bulunuyor. Genç yöneticileri; son seçimde halkın oyunu CHP’ye hayran olduğu için vermediğini, açlıktan kurtulabilmesi için başka seçeneği olmadığından verildiğinin farkında. Bu bilinç ile halkla yakinen ilgileniyor, güvenini kazanmak için doğru yolu arıyor. Fakat başkası tarafından yaratılan gündemlerle uğraşmaya devam ediyor. Kontrolün hâlâ iktidarda olduğunun sanki farkında değil. CHP kendi gündemini yaratarak İktidarın gayretlerini gölgede bırakmayı başaramazsa gerekli güveni kazanamayacak. Selefi gibi iktidarı kınamakla hiçbir yere varamayacak. Bu güne kadar başarıyla çalışan Başkan Özgür Özel şâyet halkın güvenini kazanıp iktidara seçilmek istiyorsa, iktidara geldiğinde nasıl hareket edeceğini, şimdiden yapacağı konuşmalar, temaslar ve işlemlerle vatanın ana sorunlarına nasıl hâkim olacağını belirtmeli ve yapabileceğine halkı inandırmalı. Halkın desteğini almış bir topluma en güçlü saldırgan bile diş geçiremez. Bu tek kurtuluş yoludur. Uluslararası siyasi manevralara sessiz kalınarak beklenen güven kazanılmaz. Halk bilgilendirilmeli ve içine düşürülmüş olduğumuz durumun nedenleri, oyuncuları ve varacağı sonuçları açıklıkla anlatılmalı, önlemler alınmalı ve kararlığımız gösterilmeli. İdare-i- maslahat ve geçiştirme, başka bir çağda başarısız olarak uygulanmış ve zayıflıktan doğmuş yanlışlar dizisidir. Tekrar edilmemeli! Yazımın başındaki ABD kırmızıçizgisin anlamına, Özgür Bey gereken değeri vermeli ve halkı ülkenin ana sorunları hakkında aydınlatmalı ve uyarmalıdır. CHP yönetiminin günlük olayların kurucusu, gündemin yaratıcısı olmalıdır. BOP’ne karşı önlemler üzerinde konuşmalı ve halkı şimdiden bilgilendirmeli, uyandırmalıdır. CHP’li belediyeler kendi tesislerinde derhal GES kullanmaya başlamalı, bölgelerindeki çiftçiye yardım eli uzatmalı, deprem önlemleri almaya başlamalı. CHP yeni, uygar, olgun, açık, inkılapçı ve Atatürkçü bir yol sergileyip, o yolda olduğunu halka göstermezse, inandırmazsa, halkın oyunu alamaz ve birinci parti olamaz, iktidara gelme ihtimali de azalır. İş çok, vakit dar ama ümit daima var. Yeter ki o isteği ve basireti yeni yönetimin tümünden görelim. Yeter ki halk yapılanları görsün, anlansın, faydalansın, gelen tehlikeyi CHP’nin durdurabileceğine inansın ve onun arkasında olduğunu göstersin.
Ekleme Tarihi: 04 Haziran 2024 - Salı
Turgut Karabekir

ABD kırmızı çizgileri, BOP ve CHP

İsrail’in aylardır Filistin’ de yaptığı katliama ABD yönetimi, “Henüz bizim kırmızıçizgilerimiz aşılmadı” dedi. ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında olan ülkelerin sıra kendilerine geldiğinde ne boyutta acımazız ve insanlık dışı bir vahşetle karşılaşabileceklerini, şimdiye kadar anlamadılarsa, artık anlamış olmaları gerekir.

ABD Dış işleri bakanı Condoleezza Rice 2006 yılında Ortadoğu’ya gelerek, “Hudutlar değişecek” dedi. Konuşmadan birkaç hafta önce de ABD bir binbaşısı eliyle yeni Ortadoğu haritası yayınlandı.

https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/bu-toplum-bu-genclik-tehlikenin-farkinda-mi-1247-kose-yazisi

Yukarıdaki kırmızıçizgi söyleminin ertesi günü aynı harita, Suriye ve Irak’ın Kuzeyinde PYD ve YPG kontrolündeki bölgeyi ve Türkiye’nin Güney Doğusunu içeren kısmı aynı renk ile boyanmış Büyük Kürdistan olarak tekrar yayınlandı. Harita, Hatayı ve komşu Kürt yönetimindeki Afrin bölgesini de içermekteydi.

Siyasette olaylara rastlantı olarak bakmak saflıktır. Üstü örtülü olarak yapılan bildirileri görmemenin vahim sonuçlar doğurduğu da yaşanmış gerçeklerdir.

Suriye’nin kuzeyinde, şehitler vererek yaptığımız hareketler getirisi, Suriye ve Irak’ın Kuzey sınırında oluşturacağımızı söylediğimiz 30 kilometre derinlikteki kontrollü bölge oluşturulması ne oldu? Başarıldı mı?

Bir işe yaradı mı? Neden artık hiç sözü geçmiyor?

Yıllardır çatışmalar olurken adı bile söylenmeyen Afrin bölgesinin ne durumda olduğu, hangi güçler tarafından kullanıldığı hakkında da halâ kimse bir şey söylemiyor? O zaman susuldu, şimdi de susuluyor!

En son teknoloji ile üretilmiş ABD silahlarıyla donatılmış ve ABD tarafından yetiştiriliş yaklaşık 350 bin olduğu yazılan Peşmerge gücü Afrin’de mi konumlandı, sessiz bekliyor? Ne bekliyor?

Suriye ve Irak’ın Kuzey hududunda konumlanmış, Afrin’i içine alan ABD himâyesindeki PYD YPG kontrolüne olan yaklaşık 40 kilometre derinliğindeki şeridin Akdeniz’e çıkış yolunu kapatan Hatay vilayetimizdir. Kürt kontrolündeki bölgeden geçecek petrol hattının da önündedir. Hatay demografisinin gittikçe Türklükten arındırılması hızla ilerlerken

Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden bu durumdan kimsenin bahsetmemesi de rastlantı olamaz.

BOP’nin yurdumuzun Güney Doğusunu içine almak olduğu açıklanmış iken, sessiz olmamızın anlamı ve nedeninin sorgulanmaması ülkemiz için hayâti önem taşır. Kuruluşunda belirtilmiş olan BOP eş Başkanlığı acaba hâlâ devam etmekte midir?

İç karmaşaya düşmüş, ekonomisi çökmüş, ordusu zayıflatılmış ve halkı birlikte hareket etme basiret ve gücünü kaybetmiş iken, yanı başımızdaki bu tehlikenin karşısında neden sessiz kalınır?

Yabancı topraklarda Vatan evlatlarımız ne gerekle yetirildi? Şimdi orada değiliz, neden oradaydık?

Muhalefet kendi içerisinde birbirini yerken yukarıdaki sorular cevapsız duruyor ve basın da buna sessiz kalıyor. Tehlike her gün daha büyük boyutlara çıkıyor ama gelecek için orta vadeli bile bir palan yok.

CHP yeni yönetimi genellikle doğru hareketlerde bulunuyor. Genç yöneticileri; son seçimde halkın oyunu CHP’ye hayran olduğu için vermediğini, açlıktan kurtulabilmesi için başka seçeneği olmadığından verildiğinin farkında. Bu bilinç ile halkla yakinen ilgileniyor, güvenini kazanmak için doğru yolu arıyor.

Fakat başkası tarafından yaratılan gündemlerle uğraşmaya devam ediyor. Kontrolün hâlâ iktidarda olduğunun sanki farkında değil. CHP kendi gündemini yaratarak İktidarın gayretlerini gölgede bırakmayı başaramazsa gerekli güveni kazanamayacak. Selefi gibi iktidarı kınamakla hiçbir yere varamayacak.

Bu güne kadar başarıyla çalışan Başkan Özgür Özel şâyet halkın güvenini kazanıp iktidara seçilmek istiyorsa, iktidara geldiğinde nasıl hareket edeceğini, şimdiden yapacağı konuşmalar, temaslar ve işlemlerle vatanın ana sorunlarına nasıl hâkim olacağını belirtmeli ve yapabileceğine halkı inandırmalı.

Halkın desteğini almış bir topluma en güçlü saldırgan bile diş geçiremez. Bu tek kurtuluş yoludur.

Uluslararası siyasi manevralara sessiz kalınarak beklenen güven kazanılmaz. Halk bilgilendirilmeli ve içine düşürülmüş olduğumuz durumun nedenleri, oyuncuları ve varacağı sonuçları açıklıkla anlatılmalı, önlemler alınmalı ve kararlığımız gösterilmeli.

İdare-i- maslahat ve geçiştirme, başka bir çağda başarısız olarak uygulanmış ve zayıflıktan doğmuş yanlışlar dizisidir. Tekrar edilmemeli!

Yazımın başındaki ABD kırmızıçizgisin anlamına, Özgür Bey gereken değeri vermeli ve halkı ülkenin ana sorunları hakkında aydınlatmalı ve uyarmalıdır.

CHP yönetiminin günlük olayların kurucusu, gündemin yaratıcısı olmalıdır.

BOP’ne karşı önlemler üzerinde konuşmalı ve halkı şimdiden bilgilendirmeli, uyandırmalıdır.

CHP’li belediyeler kendi tesislerinde derhal GES kullanmaya başlamalı, bölgelerindeki çiftçiye yardım eli uzatmalı, deprem önlemleri almaya başlamalı.

CHP yeni, uygar, olgun, açık, inkılapçı ve Atatürkçü bir yol sergileyip, o yolda olduğunu halka göstermezse, inandırmazsa, halkın oyunu alamaz ve birinci parti olamaz, iktidara gelme ihtimali de azalır.
İş çok, vakit dar ama ümit daima var. Yeter ki o isteği ve basireti yeni yönetimin tümünden görelim.

Yeter ki halk yapılanları görsün, anlansın, faydalansın, gelen tehlikeyi CHP’nin durdurabileceğine inansın ve onun arkasında olduğunu göstersin.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

02
Ekim
08
Kasım
02
Kasım