Özgür Bey, sizde biliyorsunuz ki siperlerde kalıp kurşunların geldiğinden şikâyet edilerek savaş kazanılmaz. “Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek siz de buna saygı göstereceksiniz” sözü, pimini sizin çektiğiniz bir bomba iken, size taarruzda kullanılıyor, sizler siperdesiniz, engelleyemiyorsunuz. Benzetmeleri bırakıp konunun gerçek yüzüne dönersek yandaş olmayan basın, medya ve sizler, bütün “siyasi hesaplaşmanızı” iktidârın ortaya attığı gündem içinde, onun söylediklerini / yanlışlarını tekrar etmek, karşı çıkmak üzere yapılandırıyorsunuz. İktidar tarafından söylenenler gerçek dışı bile olsa kullanılan sözler ve girişimleri durduracak güç muhalefette yok. Yâni iktidarın hâkim olduğu harp alanında, onun silahlarına karşı silahsız savaş kazanılmadı. Böyle giderse kazanılamayacak. Hasmınızın yumuşak karnı yaptığı yanlışlar değil. Onları kınamakla hiçbir yere varılmadı. Aksine onun yaptıklarının değiştirilemediği gösterildi. İktidarın yumuşak karnı, ekonominin kötülüğü, halkın sıkıntıda olması, yapılan yolsuzluklar, yörenin istismar edilerek talan edilmesi, belediyelerde yapılan soygunlar, ihâlelerdeki usulsüzlükler ve daha onlarca benzeridir. Yapılan yanlışların tenkidini ve halka gerçekleri açıklamayı, çoğunlukla yardımcılarınıza bırakın, siz bütün gücünüzle düzelmesi gereken sorunların çözümüne odaklanın. Siz, iktidara geldiğinizde bu konularda nasıl çözümler uygulayacağınızı somut rakamlar ve veriler kullanarak, açıklıkla, yazılı kolay anlaşılır kalıcı belgeler olarak halka sunmalısınız. Bu tür belgeler en açık ve basit şekliyle her an halkın karşısında, görünürde, kolay erişebilecekleri yerde olmalı, hafızalara kazınmalı. Siz bu düzelmelerin sâhibi ve düzeltecek kişi mevkiine, kendinizi yükseltmelisiniz Siz, kendi yeteneklerinizin çözüm getireceğinin sözcüsü, yol göstericisi, başkanı olmalı ve bunları sükûnet, ağırbaşlılık, kendinize olan güveni gösteren, etrafınıza da güven saçan bir tarzda yapmalısınız. Yâni, kendi tabiriniz ile söylersek, siz kendi harp alanını yaratmalısınız. Onun alanında müdafaada değil, kendi silahlarınızla hücumda olmalısınız. Hiçbir savaş müdafaada kalarak kazanılmaz. Siyasi savaşınızı da kendi gücünüzü oy sahiplerine göstermeden, yâni askerlerinizi “halkı” liderliğinizin gücüne inandırmadan savaş kazanamazsınız. Karşınızda onun her yaptığına körü körüne de olsa inanan ya da inanmayı hâlâ zorunlu bulan bir kitle var. Bu kitleye sâkin ve rahat, kendinden emin ve görünerek, en olmaz sıkıntılı konuları tersine çevirerek sizleri suçlayabilen “başarılı” bir lider var. Siyasî harp alanında gerçeklerin ne olduğu çok zaman önemli değil, söylenenlerin nasıl algılanmış olduğu önemlidir ve yapana kazanç sağlamaktadır. Ne yazık ki yetersiz gösteri nedeniyle muhalefetten algılanan, kimsenin arzu ettiği nitelikte değil. Yolunuz 180 drece değişmeli. Siz, size söylenenlerden etkilenmemiş görünmeli ve halk sizi güçlü görerek yapılan yanlışları sizin düzeltileceğine kanaat getirmeli Ezilmiş değil, ezebilecek olan, halka yaşamakta oldukları sıkıntının nasıl düzeltilebileceğini gösteren, donanımlı ve bilgili lider görünümünde olmalısınız. Belediyelerin israfları ve borçları konuşuldu ve açıklandı. Şimdi kaç kişi hatırlıyor? “hafızai beşer nüsran ile maluldür”. Unutulanlar hayatî önemli gerçekler olsa da, unutulunca hiçbir işe yaramazlar. Sözcü gazetesi son aylarda ekler yayınladı ve çok kişi bilgilendi, hatta bilgiler saklandı. Siz de soygunları, Belediyelerin borç verilerini, usulsüzlükleri bastırınız, dağıtınız, gözde ve akıllarda, kalıcı belgeler üretiniz. Halkın sizinle ilişki kurmasına kolaylık sağlayınız. Halkla olan kopukluğunuz, halkın size erişememesi, sizden cevap alamaması bu devirde ve sizin problemleriniz varken kabul edilemez. Halktan kopuk hiçbir başkan halkın başkanı olamaz, gücünü inandıramaz, halkı arkasına alamaz. Halk katlanmak zorunda kaldığı sıkıntılarına muhalefetin ne yapacağını duymak isterken, basın ve medya iktidarın söylediklerini ve sizin ne karşılık verdiğinizi tekrarla meşgul. Çünkü sizin yapmış olduğunuz bir şey yok. İktidarın yanlışlarını gece gündüz haykırmak muhalefetin çaresizliğini göstermesinden başka bir işe yaramıyor, başarısızlığı gören halk, muhalefetten beklediği ümidini yetiriyor. Özgür Bey, iktidarın girişimlerini yankısız bırakın, onların üstünde ve dışında kalın. Kendi gündeminizi ele aldığınız zaman göreceksiniz ki sizin kuvvetli olmanızı bekleyen tarafsız basın dilini değiştirecek, iktidarın yaptıkları değil sizin yapacaklarınız yazılacak ve konuşulur olacak Yardımcılarınızla iş bölümü yapmanız, olayların açıklanmasını onlara bırakmak yolunuz olsun. Siz halkın beklediği koruyucu değil yapıcı lider olunuz. Başarının yolu da bu. Doğru algıyı yaratınız! 1992 yılında ABD’de Texas’lı iş adamı Ross Perot kendi kaynaklarıyla her akşam en değerli saatlerde basılmış kartlarla ekonominin neden çökmekte olduğunu açıkladı. Halk hiç tanımadığı bu adamdan gerçekleri somut olarak karşısında gördü. Veriler gazetelerde çıktı. Seçime iki ay kala onun konuştukları üzerine yapılanmış bir parti oluştu ve halk oyunun 18.9’unu almayı başardı. Bu ABD’de siyasete yeni bir anlayışın başlangıcı, kalıcı bir devrim oldu. Yapılmış olan yolsuzluklar, belediyelerdeki usulsüzlük ve israflar, 5 li çete kıyakları aynı şekilde halka yazılı ve kalıcı olarak anlatılmalı ve bunların nasıl değişeceği de yavaş yavaş anlatılan, kolay anlaşılır gerçeklere dayanarak açıklanmalı. Siz bu düzeltmeleri yapabilecek kişi olarak halkın beyninde yer almalısınız. Şikâyet eden yorulmuş birisi olarak değil. Halk sizin kurtarıcısı olmanızı bekliyor.