Ahmet, gece 11’de işten çıkarken telefonuna mesaj geldi. Annesinden: “Gece eve gidince haber ver.” Ne kadar da alışılmış bir cümleydi, yıllardır hep aynı uyarıyı alıyordu. Kadınlar için güvenlik, sanki sadece onların sorunuymuş gibi...
Ama o gece, Şeyma'nın başına gelenleri düşündü. O, şiddetle boğuşan, sokakta yalnız kalmaktan korkan, eve her adımını temkinli atmak zorunda kalan bir kadındı. Ahmet'in hiç düşünmediği, “Gece eve gidince haber ver” cümlesi Şeyma için bir hayat meselesiydi. Şeyma, sokakta yürürken arkasını kollamak zorunda kalıyordu. Ahmet’in ise buna dair hiçbir kaygısı yoktu.
O gece Ahmet, annesine “Tamam” yazıp telefonu cebine koydu. Ama Şeyma, saatlerce kendini güvende hissedebilmek için sürekli gözünü saatin üzerinde tutuyordu. Sadece bir kadına mı ait bu korku? Şiddet yalnızca kadının sorunu mu? Bir erkek eve giderken “haber ver” demezken, bir kadına her an güvende olup olmadığını sormak gereklidir.
Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, şiddetin cinsiyetle sınırlı olmadığını hatırlamalıyız. Şiddet, toplumsal bir yara; erkeğe yönelik şiddet de bir gerçek. Kadına yönelik şiddetle mücadele derken, hepimiz için bir değişimin kapılarını aralamalıyız.