Kir Kirle Yıkanmaz Sayın Başkan!

Yusuf Yavuz Yörük festivaline yönelik eleştirilere verilen yanıtta, yine bu eleştirileri ilk kez gündeme getiren birinin Yörüklerle ilgili fikirleri ve sözleriyle karşılık verilmesi benim açımdan elbette önemlidir. Ancak yine de 99 bilim insanı, 27 üniversite, onca danışman, onca daire başkanı ve bir o kadar da dünyanın dört bir yanından geldiği söylenen Yörükler’den neden tek bir satır görüş, fikir ve bilgi kırıntısının Başkan Böcek’in açıklamasında yer almadığını merak ediyor insan… Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kentte ve ülke gündeminde tartışmalara neden olan Yörük-Türkmen Festivali’nin ardından konuyla ilgili gelen eleştirilere zehir zemberek bir açıklamayla yanıt vermeye çalıştı… Bu yanıtlara geçmeden önce festival sonrasında yaşananlara kısaca göz atmakta yarar var. KAMU GÖREVLİLERİ SİYASİ PARTİ BAŞKANINA HESAP VERİR Mİ? Başkan Böcek’in “Tertip Komitesi Başkanı” da yapıldığı festivalin koordinasyonunu belediyenin bürokratları yürüttü. Millet İttifakının İyi Parti kontenjanından Büyükşehir Belediyesi’nde görevlendirilen bu iki isim, festivalin yer seçiminden konuk tercihine birçok alanda belirleyici oldu. Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan ile Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay’dan oluşan iki bürokrat, festivalin hemen ardından da kamuoyundaki tartışmaların sıcaklığı sürerken 11 Mayıs’ta Ankara’nın yolunu tutarak Genel Başkan Meral Akşener ile yaptıkları görüşmenin fotoğrafı eşliğinde, “çalışmalarımız hakkında genel başkanımızı bilgilendirdik” notunu paylaştılar. Sadece bu bile Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde işlerin nasıl bir ciddiyetsizlik içinde ve kamu disiplininden uzak yürüdüğünün göstergesiydi. Kamu görevlilerinin bir siyasi partinin genel başkanını ziyaret edip görev ve sorumlulukları hakkında bilgilendirme yapması, bir başka deyişle “hesap” vermesinin yasal olarak nasıl bir karşılığı olduğunu işin uzmanlarına bırakalım. Daire Başkanı Oskay'ın festivalle ilgili bir paylaşımı. ATARLI GİDERLİ ERGEN TAVIRLARI KURUMSAL İLETİŞİME RAHMET OKUTTU Ayrıca her iki bürokratın sosyal medya hesaplarından ergen tavırlarını aratmayacak şekilde hem festivaldeki eksiklikleri ve hataları eleştiren Yörük derneği başkanlarına hem de kamuoyuna yönelik atarlı-giderli paylaşımlar yapmaları da Büyükşehir Belediyesi’nde kurumsal iletişim dilinin çoktan terk edildiğinin göstergesiydi. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in eleştirilere yönelik açıklaması da aynı şekilde kurumsal dilden uzak, ötekileştirici, suçlayıcı ve hastalığı döneminden kendisine kurulduğunu öne sürdüğü siyasi komplonun bir parçası olarak yorumlarla doluydu. Başkan Böcek, işi mağdur edebiyatına dökerek sorunun üzerini örtmeye çalıştı. Oysa mesele oldukça basitti: Büyükşehir Belediyesi bir festival organize etmek istedi, bu amaçla sahaya çıktı ve ardından detaylar ortaya döküldükçe de hem Yörüklerden hem de kamuoyundan gelen eleştiriler karşısında açıklıkla kamuoyu ile iletişim kurmak yerine ya susmayı ya da suçlamayı tercih etti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in festivale yönelik benim yazı ve haberlerimden sonra gelen eleştirilere, yine benim 2016'da yazmış olduğum Yörükler'le ilgili bir rapordan bir bölümü de içeren ifadelerle yanıt vermesi dikkat çekti. 2016 yılında yazmış olduğum 36 sayfalık raporun ilgili bölümü. ‘YANLIŞ VARSA DÜZELTELİM’ DEMEK YERİNE KİRLİ OYUN SUÇLAMASI Başkan Böcek’in “kirli oyunlar” olarak nitelediği festivale yönelik eleştirileri gündeme ilk getiren benim yazı ve haberlerim olmuştu. Mart ayından bu yana 10’dan fazla yazı ve haber yayımlayarak bu süreçteki eleştirileri ve çarpıklıkları gündeme getirdim. Büyükşehir bürokratlarıyla da, festivale davet edilen Yörük derneklerinin başkanlarıyla da, dağdaki çobanlarla da konuştum. Eski Başkan Türel dönemindeki festivallerden kopyalanıp kullanılan teknik şartname detayını da, halka ayrı protokole ayrı Yörük yağlığı gibi ayrıştırıcı uygulamaları ve kabarık bütçeyi de ilk kez ben gündeme getirdim. Ayrıca festivale günler kala özel organizasyon firması ile belediye bürokratları arasında yapılan görüşmeyi de kamuoyunun gündemine taşıdık. Festivalin en tartışılan konularından biri olan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dakikada etkinliğe katılmaktan vazgeçmesine neden olan Fettah Tamince’nin yöneticisi olduğu üniversite detayını da kamuoyu bizim haberlerimizden öğrendi. Biz sadece gazetecilik yaptık ve soru sorduk, kurumun kendi belgelerindeki çarpıklıklara işaret ettik. Uyarıcı nitelikte yazılar yazdık. Bu süreçte festival için ne kadar bütçe ayrıldığı yönündeki sorumuza “bunu yanıtlayamayız” yanıtını veren belediye bürokratları, şimdi “verilmeyecek hesabımız yok” paylaşımları yapıyorlar. “Biz en güzelini yaptık, böylesi görülmedi” diyerek, “meyve veren ağaç taşlanır” klişesine sığınıyorlar. TÜRK SİYASETİNDEKİ ERDOĞANLAŞMADAN BÖCEK DE KURTULAMADI Başkan Böcek ise tam anlamıyla kişisel hayalleriyle çıktığı yolda karşılaştığı yol kazalarının neden ve sonuçlarını oturup düşünmek ve hataları düzeltmek yerine eleştiriler karşısında “Hiçbir kimse umurumda değil, suskunluğum asaletimdendir, Ben Muhittin Böcek’im” gibi ifadelerle tıpkı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi Türk siyasetinde egemen olmaya başlayan “Erdoğanlaşma” modasından kendini kurtaramıyor. YAPILMASI GEREKEN SUÇLAMAK DEĞİL, SORULARA CEVAP VERMEKTİ Başkan Böcek’in festival açıklamasının üslubu da yöntemi de yanlıştı. Bunca soru işaretinin biriktiği ve genel başkanın da katılacağı duyurulduğu halde katılmamasıyla ülke gündeminde tartışmalara yol açan bir etkinliğin ardından yapılması gereken basın mensuplarını ve ilgili dernekleri davet edip konuyla ilgili tüm sorulara yanıt verilmesi ve eleştirilere tek tek açıklık getirilmesiydi. Ancak böyle olmadığı gibi suçlayıcı bir dilin kullanılması tercih edildi. ELEŞTİRİLERE, ELEŞTİRENİN DİLİYLE YANIT VERMEKBaşkan Böcek’in açıklamasında dikkat çeken bir başka konu da Yörüklerle ilgili neden böyle bir işe girişildiğini özetlediği bölümdeki sözlerin, tıpkı açılış konuşmasında olduğu gibi yine 2016’da benim yazmış olduğum Yörüklerle ilgili bir rapordan alıntı olmasıydı. Açıklamanın başında yer verilen “Bu kültürü yaşatmak için anlamak, anlamak için bilmek zorundayız” ifadeleri ile suçlamalardan sonra değinilen Yörüklüğe ilişkin “Edirne'den Ardahan'a, Kastamonu'dan Antalya'ya ülkenin dört bir yanına tespih taneleri gibi dağılan, bu güzel toprakları 'yurt' yapan, 'vatan' kılan Yörüklerin tarihleri, kültürleri ve üretim biçimlerine daha yakından bakmak için yola çıktık” ifadeleri bana ait. Ancak Başkan Böcek’in açıklamasında metnin yola çıkmayla ilgili kısmı “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak yola çıktık. Ve bu yoldan dönmeyeceğiz” şeklinde aktarılmış.* O KADAR DANIŞMAN, AKADEMİSYEN, DAİRE BAŞKANI NEREDE? Yörük festivaline yönelik eleştirilere verilen yanıtta, yine bu eleştirileri ilk kez gündeme getiren birinin Yörüklerle ilgili fikirleri ve sözleriyle karşılık verilmesi benim açımdan elbette önemlidir. Başkan Böcek’in açıklamalarını kimin kaleme aldığı konusunda da hiçbir fikrim yok. Ancak yine de 99 bilim insanı, 27 üniversite, onca danışman, onca daire başkanı ve bir o kadar da dünyanın dört bir yanından geldiği söylenen Yörükler’den neden tek bir satır görüş, fikir ve bilgi kırıntısının Başkan Böcek’in açıklamasında yer almadığını merak ediyor insan. 750 BİN TL BAĞIŞ YAPAN YABANCI KADIN KİMBaşkan Böcek’in açıklamalarında yanıt bekleyen birçok soru var ancak en önemlisi sponsor meselesi. Aktüel firması destek verenler arasında gösterilirken listeden adı neden çıkarıldı? Açıklamada sözü edilen 3 milyonluk bağışı yapan iş adamı kim ve neyin karşılığı olarak bu parayı verdi. Yabancı bir kadından 750 bin lira bağış aldığınızı açıkladınız? Yabancı kişi ve kurumların Türkiye’deki kamu kurumlarına yönelik bağışları İç İşleri Bakanlığı’nın bilgisi ve ilgili kanun dâhilinde yapılır. Bahsedilen bu yabancı kadın kim ve yapılan bağıştan İç İşleri Bakanlığı’nın bilgisi ve izni var mı? Ayrıca bu yabancı kadının adı ya da varsa kurumu neden festivalin destek verenler kısmında yer almadı? KİR KİRLE YIKANMAZ SAYIN BAŞKAN Başkan Muhittin Böcek, çok önemli bir konuda iyi niyetle başlanan ancak giderek birçok aksaklık ve çarpıklık nedeniyle eleştirilerin odağı haline gelerek noktalanan bir etkinliğe yönelik kamuoyunda oluşan burukluğu komplo olarak görüp, kirli oyunlara benzetti. Ancak son açıklamaları gösterdi ki siyasilerin kamuoyunu bıktıran ve umudunu tüketen kiri kirle yıkama kolaycılığından kendini kurtaramadı. Kir kirle yıkanmaz Sayın Başkan. Bu toplumun hala her şeyi arıtacak kadar suyu var… Yusuf Yavuz ]]>