Erdoğan, depremden sonra ilk kez seçim tarihi verdi: 14 Mayıs

POLİTİKA (Bir Gün) - Bir Gün Gazetesi | 01.03.2023 - 13:02, Güncelleme: 01.03.2023 - 13:02 9174+ kez okundu.
 

Erdoğan, depremden sonra ilk kez seçim tarihi verdi: 14 Mayıs

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem felaketinin ardından seçim tarihine ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, seçim tarihi için 14 Mayıs'ı işaret etti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan açıklamasında Kahramanmaraş merkezli deprem felaketine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Son tespitlere göre yıkık, acil yıkılacak 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98'i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Yıkık bina sayısı 31 binin üzerindedir" ifadelerini kullandı. Muhalefeti hedef alan Erdoğan, "Birileri için ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip, sadece konuşacak, poz verecek, yaşanan acıların istismarını yapacak" diye konuştu. Erdoğan, açıklamasında, "Söylenen her şeyi şimdilik not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır" ifadelerini kullandı. Depremden sonra ilk kez seçim tarihi hakkında konuşan Erdoğan, "Şunu iyi bilin ki bu millet, 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır" dedi.   Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: "Ülke olarak her ne kadar birileri kabul etmese de asrın felaketi diye nitelenen 7.7 ve 7.6 ve sonrasında gelen büyüklüğü 6.6'ya kadar çıkan 11 bin 400 sarsıntı yaşadık. Bölgede 62 ilçede ve 10 bin 190 köyde çok ciddi yıkımlara neden olan depremleri yaşamaya devam ediyoruz. Büyüklükleri 4'ün, 5'in üzerine çıkabilen tedirginlik sürüyor. Sürecin normal olmadığını tüm bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen göre şudur; evvela deprem öncesi altyapısıyla, konutlarıyla, işyerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Ardından ise en etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmaktır. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek ilerleme kaydetmiştir. Seliyle, heyelanıyla, yangınıyla, kuraklığıyla daha farklı afetlerle de yüzleştik. terörden sığınmacı akınına, siyasi ve sosyal kaos denemelerine ve darbe teşebbüslerine kadar diğer sınamaları da bunların üzerine eklememiz gerekiyor. 6 Şubat'ta 11 ilimizi vuran deprem fırtınası milletimize hepsinden büyük bir acıyı yaşattı. 500 km'lik çapa sahip 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Ağır kış şartlarının etkili olduğu günde karşı karşıya kaldık. Yıkılan altyapının ve yaşanan karmaşanın getirdiği zorluklar ve hava şartları bizi zorladı. "YÜZDE 98'İ 2000 YILI ÖNCESİ YAPILAR" Son tespitlere göre yıkık, acil yıkılacak 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98'i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Yıkık bina sayısı 31 binin üzerindedir. Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerinin, dünyadaki çok önemli arama kurtarma ekiplerini topladık. 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaşabildik. 271 bin kamu görevlisi, 15 bin iş makinesi, 78 uçak, 115 helikopter, 38 gemi görevlendirdik. Gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerin imdadına koştu. "BÖLGEYE İKİ KEZ GİTTİK" Buna rağmen kimi eksiklikler, aksaklıklar yaşanmıştır. Herkes şahittir ki var gücümüzle ve en hızlı şekilde depremzedelerin yardımına koştuk. İlk andaki eksikler tamamlanıp arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, geçici barınma alanı ve kalıcı konutların inşasına kadar her şey yoluna girince bunlar da kimliklerine büründüler. Bütün bu sirk cambazları bölgeye kaç kere gittiler. Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 kez gittik, arkadaşlarımız sürekli bölgede, vekillerimiz bölgede telefon diplomasisiyle, valilerimizle, kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla bölgeyi tarıyoruz. SEÇİM TARİHİ AÇIKLAMASI Bugün yavru muhalefet yargıyı bizim yönlendirdiğimizi söylemiş, ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını rabbim bilir, sen anlamazsın. Sen önce kendini düzelt. Şunu iyi bilin ki bu millet, 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Asla böyle kuru-sıkı atanlara prim vermeyecektir. "HELALLİK İSTEMEK ZAAF DEĞİL" Birileri için ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip, sadece konuşacak, poz verecek, yaşanan acıların istismarını yapacak. Enkazları kaldıracağız, yaraları saracağız. Yıkılanların yerine daha iyisi yapacağız, insanımızın önüne daha iyi bir hayat süreceğiz. Eksiklerimizi söylemek, helallik istemek zaafiyetimiz değildir. Eksiklerimizi söylemek, helallik istemek bizim samimiyetimizin, milletimizle aramızdaki muhabbetin ifadesidir. YİNE 'NOT EDİYORUZ' DEDİ Söylenen her şeyi şimdilik not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Kulağımızı sadece milletimize veriyoruz. Acımızı sadece milletimizle paylaşıyoruz. Adaylık kavgasından, bakanlık paylaşımından, birbirlerine laf yetiştirmekten fırsat bulamayanları kendi sığ dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. Adaylık kavgasından, bakanlık paylaşımından, birbirlerine laf yetiştirmekten milletin derdine gidemeyenleri kendi hesaplarına bırakıyoruz. Ülkenin gündemine dönemeyenleri millete havale ediyoruz. DEPREM BÖLGESİNE YAPILACAK KONUTLAR Enkaz kaldırma faaliyetlerine başladık. Geçici barınma alanlarını önce çadır, ardından konteynerlerle ağırlıklı olarak dayadık, döşedik ve vatandaşlarımızı taşımaya başladık. Şehir merkezlerinde ticaretin devamı için geçici ticari alan yapıyoruz. Deprem bölgesinde 392 bin 350 konut ve 75 bin köy evinden oluşan 468 bin hane inşa etmeyi planlıyoruz. Hatay’da 145 bin 650 konut, 15 bin 224 köy evi, Kahramanmaraş’ta 83 bin konut, 18 bin 681 köy evi, Malatya’da 62 bin konut, 16 bin 714 köy evi, Adıyaman’da 43 bin 400 konut, 11 bin 400 köy evi, Gaziantep’te 30 bin 150 konut, 8 bin 162 köy evi, Osmaniye’de 11 bin 600 konut, bin 598 köy evi, Diyarbakır’da 6 bin konut, 634 köy evi, Elazığ’da 4500 konut, 588 köy evi, Şanlıurfa’da 3 bin konut, 700 köy evi, Adana’da bin 800 konut, 293 köy evi, Kilis’te bin 250 konut, bin 681 köy evi inşa edeceğiz. 'AFET YENİDEN İMAR FONU' KURULACAK Deprem sonraı şehirlerin hızla ayağa kalkmasını temin için Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz. Afetler için uzun vadeli kaynak sağlayarak bütçe üzerindeki yükü azaltacaktır. Yıkık, ağır ahasarlı binaların geçmişe dönük borçlarını siliyoruz. Afet riski ve acil durum yönetimi bakımından ülkemizin 20 yıl öncesiyle bugünkü fotoğrafı arasındaki fark, akıl ve vicdan sahibi herkes için gayet açıktır. Türkiye'de bütünleşik afet yönetimi dediğimiz anlayışla 2009'da AFAD'ı kuran biziz. AFAD'ın ve diğer STK'ların pek çok afette, insani krizde gösterdiği çalışmaları yakından takip ettik. Sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, kayıtlarımıza aldığımızı ifade etmek istiyorum. 'TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ' Ülkemizin deprem, sel, orman yangını, maden kazası gibi öncelikli risk alanlarını belirliyoruz. Kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekeleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışmasının koordinasyonunu Çevre, Şehirlik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum yönetecektir. KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI 'Bay Bay Kemal' kentsel dönüşümü karşı. Aynı şekilde yanındaki hanımefendi karşı. Beykoz'a gidiyor, vatandaşı toplayıp orada kentsel dönüşüme karşı olduklarını söylüyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem felaketinin ardından seçim tarihine ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, seçim tarihi için 14 Mayıs'ı işaret etti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan açıklamasında Kahramanmaraş merkezli deprem felaketine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Son tespitlere göre yıkık, acil yıkılacak 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98'i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Yıkık bina sayısı 31 binin üzerindedir" ifadelerini kullandı.

Muhalefeti hedef alan Erdoğan, "Birileri için ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip, sadece konuşacak, poz verecek, yaşanan acıların istismarını yapacak" diye konuştu.

Erdoğan, açıklamasında, "Söylenen her şeyi şimdilik not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır" ifadelerini kullandı.

Depremden sonra ilk kez seçim tarihi hakkında konuşan Erdoğan, "Şunu iyi bilin ki bu millet, 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır" dedi.
 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

"Ülke olarak her ne kadar birileri kabul etmese de asrın felaketi diye nitelenen 7.7 ve 7.6 ve sonrasında gelen büyüklüğü 6.6'ya kadar çıkan 11 bin 400 sarsıntı yaşadık. Bölgede 62 ilçede ve 10 bin 190 köyde çok ciddi yıkımlara neden olan depremleri yaşamaya devam ediyoruz. Büyüklükleri 4'ün, 5'in üzerine çıkabilen tedirginlik sürüyor. Sürecin normal olmadığını tüm bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır.

Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen göre şudur; evvela deprem öncesi altyapısıyla, konutlarıyla, işyerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Ardından ise en etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmaktır. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek ilerleme kaydetmiştir.

Seliyle, heyelanıyla, yangınıyla, kuraklığıyla daha farklı afetlerle de yüzleştik. terörden sığınmacı akınına, siyasi ve sosyal kaos denemelerine ve darbe teşebbüslerine kadar diğer sınamaları da bunların üzerine eklememiz gerekiyor.

6 Şubat'ta 11 ilimizi vuran deprem fırtınası milletimize hepsinden büyük bir acıyı yaşattı. 500 km'lik çapa sahip 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Ağır kış şartlarının etkili olduğu günde karşı karşıya kaldık. Yıkılan altyapının ve yaşanan karmaşanın getirdiği zorluklar ve hava şartları bizi zorladı.

"YÜZDE 98'İ 2000 YILI ÖNCESİ YAPILAR"

Son tespitlere göre yıkık, acil yıkılacak 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98'i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Yıkık bina sayısı 31 binin üzerindedir. Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerinin, dünyadaki çok önemli arama kurtarma ekiplerini topladık. 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaşabildik. 271 bin kamu görevlisi, 15 bin iş makinesi, 78 uçak, 115 helikopter, 38 gemi görevlendirdik. Gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerin imdadına koştu.

"BÖLGEYE İKİ KEZ GİTTİK"

Buna rağmen kimi eksiklikler, aksaklıklar yaşanmıştır. Herkes şahittir ki var gücümüzle ve en hızlı şekilde depremzedelerin yardımına koştuk. İlk andaki eksikler tamamlanıp arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, geçici barınma alanı ve kalıcı konutların inşasına kadar her şey yoluna girince bunlar da kimliklerine büründüler. Bütün bu sirk cambazları bölgeye kaç kere gittiler. Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 kez gittik, arkadaşlarımız sürekli bölgede, vekillerimiz bölgede telefon diplomasisiyle, valilerimizle, kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla bölgeyi tarıyoruz.

SEÇİM TARİHİ AÇIKLAMASI

Bugün yavru muhalefet yargıyı bizim yönlendirdiğimizi söylemiş, ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını rabbim bilir, sen anlamazsın. Sen önce kendini düzelt.

Şunu iyi bilin ki bu millet, 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Asla böyle kuru-sıkı atanlara prim vermeyecektir.

"HELALLİK İSTEMEK ZAAF DEĞİL"

Birileri için ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip, sadece konuşacak, poz verecek, yaşanan acıların istismarını yapacak. Enkazları kaldıracağız, yaraları saracağız. Yıkılanların yerine daha iyisi yapacağız, insanımızın önüne daha iyi bir hayat süreceğiz. Eksiklerimizi söylemek, helallik istemek zaafiyetimiz değildir. Eksiklerimizi söylemek, helallik istemek bizim samimiyetimizin, milletimizle aramızdaki muhabbetin ifadesidir.

YİNE 'NOT EDİYORUZ' DEDİ

Söylenen her şeyi şimdilik not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Kulağımızı sadece milletimize veriyoruz. Acımızı sadece milletimizle paylaşıyoruz. Adaylık kavgasından, bakanlık paylaşımından, birbirlerine laf yetiştirmekten fırsat bulamayanları kendi sığ dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz.

Adaylık kavgasından, bakanlık paylaşımından, birbirlerine laf yetiştirmekten milletin derdine gidemeyenleri kendi hesaplarına bırakıyoruz. Ülkenin gündemine dönemeyenleri millete havale ediyoruz.

DEPREM BÖLGESİNE YAPILACAK KONUTLAR

Enkaz kaldırma faaliyetlerine başladık. Geçici barınma alanlarını önce çadır, ardından konteynerlerle ağırlıklı olarak dayadık, döşedik ve vatandaşlarımızı taşımaya başladık. Şehir merkezlerinde ticaretin devamı için geçici ticari alan yapıyoruz. Deprem bölgesinde 392 bin 350 konut ve 75 bin köy evinden oluşan 468 bin hane inşa etmeyi planlıyoruz.

Hatay’da 145 bin 650 konut, 15 bin 224 köy evi, Kahramanmaraş’ta 83 bin konut, 18 bin 681 köy evi, Malatya’da 62 bin konut, 16 bin 714 köy evi, Adıyaman’da 43 bin 400 konut, 11 bin 400 köy evi, Gaziantep’te 30 bin 150 konut, 8 bin 162 köy evi, Osmaniye’de 11 bin 600 konut, bin 598 köy evi, Diyarbakır’da 6 bin konut, 634 köy evi, Elazığ’da 4500 konut, 588 köy evi, Şanlıurfa’da 3 bin konut, 700 köy evi, Adana’da bin 800 konut, 293 köy evi, Kilis’te bin 250 konut, bin 681 köy evi inşa edeceğiz.

'AFET YENİDEN İMAR FONU' KURULACAK

Deprem sonraı şehirlerin hızla ayağa kalkmasını temin için Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz. Afetler için uzun vadeli kaynak sağlayarak bütçe üzerindeki yükü azaltacaktır. Yıkık, ağır ahasarlı binaların geçmişe dönük borçlarını siliyoruz.

Afet riski ve acil durum yönetimi bakımından ülkemizin 20 yıl öncesiyle bugünkü fotoğrafı arasındaki fark, akıl ve vicdan sahibi herkes için gayet açıktır. Türkiye'de bütünleşik afet yönetimi dediğimiz anlayışla 2009'da AFAD'ı kuran biziz. AFAD'ın ve diğer STK'ların pek çok afette, insani krizde gösterdiği çalışmaları yakından takip ettik. Sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, kayıtlarımıza aldığımızı ifade etmek istiyorum.

'TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ'

Ülkemizin deprem, sel, orman yangını, maden kazası gibi öncelikli risk alanlarını belirliyoruz. Kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekeleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışmasının koordinasyonunu Çevre, Şehirlik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum yönetecektir.

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

'Bay Bay Kemal' kentsel dönüşümü karşı. Aynı şekilde yanındaki hanımefendi karşı. Beykoz'a gidiyor, vatandaşı toplayıp orada kentsel dönüşüme karşı olduklarını söylüyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.