Kerkük ve Türkmeneli: Türk Kimliğinin Mücadelesi
Kerkük ve Türkmeneli: Türk Kimliğinin Mücadelesi
Kerkük, tarih boyunca Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir bölge olarak bilinir. Ancak son yıllarda bu topraklarda yaşanan olaylar, Türk kimliğinin ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. Kerkük’te yaşananlar, sadece bir şehirdeki etnik dengelerin değişimi değil, aynı zamanda bir kimlik mücadelesinin de göstergesidir.
Kerkük, tarih boyunca Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir bölge olarak bilinir. Ancak son yıllarda bu topraklarda yaşanan olaylar, Türk kimliğinin ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. Kerkük’te yaşananlar, sadece bir şehirdeki etnik dengelerin değişimi değil, aynı zamanda bir kimlik mücadelesinin de göstergesidir.
Yeşim Tütün
Tarihi Arka Plan
Kerkük, Türklerin binlerce yıldır yaşadığı bir yerleşimdir. Bu bölge, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Türk kültürü ve kimliği açısından önemli bir merkez olmuştur. Ancak, Irak’ın 2003’teki işgali ve sonrasında yaşanan siyasi istikrarsızlık, Türkmenlerin yaşadığı bu topraklarda ciddi değişimlere yol açmıştır.
Etnik Temizlik ve Kimlik Değişimi
Kerkük’te, Türk nüfusunu azaltmaya yönelik sistematik bir politika izlenmiştir. İlk adımlar, Kerkük’teki Nüfûs ve Tapu müdürlüklerinin kundaklanmasıyla başladı. Bu eylemler, Türklerin mülk ve kimlik belgelerinin yok edilmesini hedefliyordu. Ardından, Türklerin yaşadığı bölgelerde terör saldırıları gerçekleştirildi; bu saldırılar, insanları korkutarak bölgeden göç etmeye zorlamak için yapıldı.
Bu süreçte, PKK, Peşmerge ve IŞİD gibi terörist grupların bölgeye sokulması, Türk nüfusunu yıldırma politikalarının bir parçası haline geldi. Terör, katliamlar, fidye talepleri ve kaçırmalar, Türklerin Kerkük’ü terk etmesi için uygulanan baskı yöntemleridir. Böylece, Türk nüfusu bilinçli olarak bu topraklardan göç ettirilmiştir.
Demografik Değişim ve Yeni Nüfus Politikaları
Türklerin yerini almak üzere Kürt nüfusunun bölgeye yerleştirilmesi, Irak hükümetinin benimsediği bir diğer stratejidir. Göç eden Türklerin yerine, Suriye, İran ve Türkiye’den getirilen Kürtlere vatandaşlık verilmiş, onlara memuriyet ve toprak tahsis edilmiştir. Bu durum, Kerkük’teki demografik yapının hızla değişmesine neden olmuştur.
Bu sahte vatandaşlık alan Kürtler, bugün Kerkük’te çoğunluk olduklarını iddia ederek, Türk kimliğini tehdit eden bir durum yaratmaktadır. Yapılacak nüfus sayımları ile, asırlarca Türk yurdu olan Kerkük’ün kimliğini değiştirme çabaları devam etmektedir.
Sonuç
Kerkük ve Türkmeneli, Türk kimliğinin ve kültürünün varlığını sürdürme mücadelesinin en önemli alanlarından biridir. Süregelen hükümet politikaları ve etnik temizlik girişimleri, Türklerin bu topraklardaki varlığını tehdit etmektedir. Türkmenlerin hakları, kimlikleri ve kültürel mirasları korunmalı; uluslararası toplumun dikkatini bu konuya çekmek için daha fazla çaba sarf edilmelidir. Kerkük, yalnızca bir şehir değil, aynı zamanda Türk kimliğinin sembolüdür ve bu kimliğin korunması için mücadele devam etmelidir.
Kerkük Türk olarak kalmalıdır
Kerkük ve Türkmeneli, Türkiye için sadece tarihi ve kültürel bir miras değil, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve stratejik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, Türkiye’nin Kerkük ve çevresindeki gelişmeleri dikkatle izlemesi ve bu bölgedeki Türk varlığını desteklemesi, hem ulusal güvenliği hem de bölgesel istikrar açısından kritik bir gerekliliktir.