Toprağı betona boğmanın bayramı, şenliği olur mu?

ÖZEL HABER 20.03.2023 - 18:11, Güncelleme: 20.03.2023 - 18:31 9269+ kez okundu.
 

Toprağı betona boğmanın bayramı, şenliği olur mu?

Tarım topraklarını betonlaşmaya açmanın “müjde” olarak duyurulduğu zamanlardan geçiyoruz…

Toprağı betona boğmanın bayramı, şenliği olur mu? Oluyor işte... Yusuf Yavuz Antalya Kırcami bölgesinde bulunan ve kent içi tarım için oldukça önemli olan verimli topraklar yıllardır imara açılmak isteniyor. İmar rantının ülkede en yüksek olduğu illerin başında gelen Antalya’da siyasetin de, yerel yönetimlerin de gündemi yıllardır bu konu. Bu kördüğümü ‘sen mi çözdün ben mi çözdüm’ tartışmalarıyla geçen çeyrek asırdan fazla zaman. Geçen yıl planlarla ilgili süreç netleşince bu bölgede davullu-zurnalı “imara açma şenliği” bile düzenlendi. Beklentinin ve hırsın geldiği noktanın özeti bu…     Geçen hafta Kırcami’nin bulunduğu Muratpaşa ilçesinin Belediye Başkanı Ümit Uysal yeni müjdeyi verdiği bir video paylaştı. Ününe dizilmiş tapularla adeta bir emlakçı gibi Kırcami’de 40 yıldır imar planı bekleyen toprak sahiplerine “güzünüz aydın” dedi, “planımızın ayağına taş değmesin” diye de ekledi. Bizim kültürümüzde “ayağına taş değmesin” sözü çok sevdiklerimiz, canlarımız için söylenir. Tarım topraklarını betonlaştıracak, yaklaşık 15 bin dekar 1. Sınıf verimli araziyi tarım dışına çıkaran bu plan için söylenen bu söz bile beklentinin ve yerel siyasetin iç içe geçmişliğini göstermeye yetiyor.     Başkan Uysal’ın bu duyurusundan hemen sonra kentteki emlak-inşaat-imar rantı üçgeni de hareketlenmeye, kat karşılığı arsa ilanları dolaşıma girmeye başladı. Toprakla beton kütleler arasında bir sur duvarı gibi uzanan yapılaşma hattı artık daha genişleyecek, kentin tarım topraklarını adım adım yutacak. Hatalı tarım politikalarına eşlik eden hatalı kentleşme ülkenin en verimli arazilerini işgal edecek.   Patatesi-soğanı 15-20 liraya, domatesi 30 liraya tüketen, buğdaydan mercimeğe, nohuttan ayçiçeğine, kırmızı etten canlı hayvana birçok üründe ithalatçı konuma düşürülen ülkede sağı-solu fark etmeksizin siyasetin gündemini beton ekonomisi belirliyor. Bu kısır döngüden çıkmazsak, hepimizin ayağına taş değecek. Hepimiz daha zor zamanlara maruz kalacağız.                                  
Tarım topraklarını betonlaşmaya açmanın “müjde” olarak duyurulduğu zamanlardan geçiyoruz…
Toprağı betona boğmanın bayramı, şenliği olur mu?
Oluyor işte...
Yusuf Yavuz
Antalya Kırcami bölgesinde bulunan ve kent içi tarım için oldukça önemli olan verimli topraklar yıllardır imara açılmak isteniyor. İmar rantının ülkede en yüksek olduğu illerin başında gelen Antalya’da siyasetin de, yerel yönetimlerin de gündemi yıllardır bu konu. Bu kördüğümü ‘sen mi çözdün ben mi çözdüm’ tartışmalarıyla geçen çeyrek asırdan fazla zaman.
Geçen yıl planlarla ilgili süreç netleşince bu bölgede davullu-zurnalı “imara açma şenliği” bile düzenlendi. Beklentinin ve hırsın geldiği noktanın özeti bu…
 
 
Geçen hafta Kırcami’nin bulunduğu Muratpaşa ilçesinin Belediye Başkanı Ümit Uysal yeni müjdeyi verdiği bir video paylaştı. Ününe dizilmiş tapularla adeta bir emlakçı gibi Kırcami’de 40 yıldır imar planı bekleyen toprak sahiplerine “güzünüz aydın” dedi, “planımızın ayağına taş değmesin” diye de ekledi.
Bizim kültürümüzde “ayağına taş değmesin” sözü çok sevdiklerimiz, canlarımız için söylenir. Tarım topraklarını betonlaştıracak, yaklaşık 15 bin dekar 1. Sınıf verimli araziyi tarım dışına çıkaran bu plan için söylenen bu söz bile beklentinin ve yerel siyasetin iç içe geçmişliğini göstermeye yetiyor.
 

 
Başkan Uysal’ın bu duyurusundan hemen sonra kentteki emlak-inşaat-imar rantı üçgeni de hareketlenmeye, kat karşılığı arsa ilanları dolaşıma girmeye başladı. Toprakla beton kütleler arasında bir sur duvarı gibi uzanan yapılaşma hattı artık daha genişleyecek, kentin tarım topraklarını adım adım yutacak. Hatalı tarım politikalarına eşlik eden hatalı kentleşme ülkenin en verimli arazilerini işgal edecek.
 
Patatesi-soğanı 15-20 liraya, domatesi 30 liraya tüketen, buğdaydan mercimeğe, nohuttan ayçiçeğine, kırmızı etten canlı hayvana birçok üründe ithalatçı konuma düşürülen ülkede sağı-solu fark etmeksizin siyasetin gündemini beton ekonomisi belirliyor. Bu kısır döngüden çıkmazsak, hepimizin ayağına taş değecek. Hepimiz daha zor zamanlara maruz kalacağız.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.