DEPREM ÖNCEDEN HABER ALINABİLİR Mİ ?

ÖZEL HABER 26.12.2023 - 14:44, Güncelleme: 26.12.2023 - 22:38 30230+ kez okundu.
 

DEPREM ÖNCEDEN HABER ALINABİLİR Mİ ?

Prof. Tolga Yarman, “kader” varsayılan depremi, Dünya'nın önde gelen dergilerinde yayınlanmış, özellikle yeni yerçekimi kuramından süzülerek öngörülmüş çalışmaları ve bunlar uzantısında gerçekleştirilmiş olan deneyler uzantısında olarak, nasıl öngörebileceğimizi ve bunun için teknik olarak neler yapmamız gerektiğini İstanbul Kandilli Rasathanesi’nde, güzide bir topluluğa anlattı.

Araştırmacı Yazar Aktivist Erdal Direğin'in aktardığına göre, 21 Aralık Cuma Günü Kandilli Rasathanesi’nde, akademisyenler ve öğrenciler ile, Rasathane Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'in  hazır bulunduğu  konferansa tam saatinde başlandı. Yer Titreşimleri, Ses ve Elektromanyetik (EM) Işınım özelliklerini birlikte olarak öne çeken konferans; bu konuda, bilhassa 2013’ten başlayarak dünya bilim dergilerinde Prof. T. Yarman’la birlikte yayınlar yapan Prof. Metin Arık ve Prof. Alexander L. Kholmetskii, kısaca YARK yani, Yarman-Arık-Knolmetskii Grubu’nun, makalelerindeki içerikten kök alıp, bu güne kadar yapılamayan, ancak bir an önce yapılması gereken hususları gündeme getirdi. Prof. T. Yarman, çalışma arkadaşlarını anarak, çalışmalarından ve deneylerinden örnekler verdi. 2014 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde yaptıkları ölçümleri ve aynı zaman diliminde İTÜ Yüksek Gerilim Laboratuvarı’nda gerçekleştirdikleri ölçümleri özetledi. Elde ettikleri ortak şu özelliğin altını çizdi: Yerdeki baskıyla oluşan ivmeli hareketin sebebiyet verdiği “yer titreşim frekansı” ile, buna bağlı olarak oluşan “havadaki sesin frekansı”, keza “yer hareketinden oluşmasını öngördükleri EM ışımanın frekansı”, örtüşmek durumunda… Büyük sayılabilecek depremlerde yer titreşimleri itibariyle yuvarlak 20 Hz’lik bir  ışıma beklendiğinin daha önceden yapılan ölçümlerde belirlendiğini söyleyen Yarman; “Buradan kaynakalacak havadaki ses frekansı ve EM ışınım frekansının örtüşeceğine dair, kendi bulgularımızdan hareketle  sözünü ettiğim kural uyarınca, bilhassa deprem olasılığının yüksek olduğu mevkilere dönük olarak , 0.05 Hz dolayından itibaren sistemli biçimde yükselen frekanslar sergileyen söz konusu frekanslar, bilhassa da EM dalga ışınım frekansi kıstırılıp takip altına alınabilirse, deprem zamanını kestirmek üzere umut bahşeden adımlar atıabileceğini” vurguladı. 0.05 Hz dolayındaki frekanslara güvercinlerin duyarlı olduğunun bilindiğini kaydeden Prof. Yarman, “Güvercinleri daha yakından incelemeye  almak, ses frekansının yükselmesiyle eş zamanlı olarak, onların sergileyeceği huysuzlanmayı incelemek önem taşıyor” diye sözlerini sürdürdü. Özet olarak geçtiğimiz konferansın sonunda Tolga Yarman; Prof. Ahmet Ercan’dan başlayarak güvendiği deprembilimci arkadaşlarını referans gösterip, 2040 yılından önce büyük  İstanbul Depremi’nin beklenmediğini, bu çalışmalar için zamanlarının olduğunu söyleyerek; “Her hal-u karda İstanbul Deprem’ini öngörememek bize yakışmaz” dedi. İstanbul Depremi’nin Türkiye’ye maliyetinin, öteki türlü, ağızdan yel alsın, depremle gelecek zararın, 40’da 1‘nin epey altında bir ederle, isaret ettigi sistemin kurulabileceğine değinen Tolga Yarman, önceden haber alınan bir depremdeki kayıpların çok azalacağını vurguladı. Akademisyen, hocaların ve ilgili bölüm öğrencilerinin sorduğu soruları yanıtlayan Tolga Yarman dinleyenleri mest eden ve adeta şaşkınlığa çeviren sunumunu alkışlar arasında bitirirken, 90 dakika süren Konferans, Rasathane Müdürü Prof. Dr.Haluk Özener’in zarif teşekkür konuşması ile sona erdi. Dünya Bilim Dünyası’nı etkileyecek tasarının ses getirmesini diliyoruz...   
Prof. Tolga Yarman, “kader” varsayılan depremi, Dünya'nın önde gelen dergilerinde yayınlanmış, özellikle yeni yerçekimi kuramından süzülerek öngörülmüş çalışmaları ve bunlar uzantısında gerçekleştirilmiş olan deneyler uzantısında olarak, nasıl öngörebileceğimizi ve bunun için teknik olarak neler yapmamız gerektiğini İstanbul Kandilli Rasathanesi’nde, güzide bir topluluğa anlattı.

Araştırmacı Yazar Aktivist Erdal Direğin'in aktardığına göre, 21 Aralık Cuma Günü Kandilli Rasathanesi’nde, akademisyenler ve öğrenciler ile, Rasathane Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'in  hazır bulunduğu  konferansa tam saatinde başlandı.

Yer Titreşimleri, Ses ve Elektromanyetik (EM) Işınım özelliklerini birlikte olarak öne çeken konferans; bu konuda, bilhassa 2013’ten başlayarak dünya bilim dergilerinde Prof. T. Yarman’la birlikte yayınlar yapan Prof. Metin Arık ve Prof. Alexander L. Kholmetskii, kısaca YARK yani, Yarman-Arık-Knolmetskii Grubu’nun, makalelerindeki içerikten kök alıp, bu güne kadar yapılamayan, ancak bir an önce yapılması gereken hususları gündeme getirdi.

Prof. T. Yarman, çalışma arkadaşlarını anarak, çalışmalarından ve deneylerinden örnekler verdi. 2014 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde yaptıkları ölçümleri ve aynı zaman diliminde İTÜ Yüksek Gerilim Laboratuvarı’nda gerçekleştirdikleri ölçümleri özetledi. Elde ettikleri ortak şu özelliğin altını çizdi: Yerdeki baskıyla oluşan ivmeli hareketin sebebiyet verdiği “yer titreşim frekansı” ile, buna bağlı olarak oluşan “havadaki sesin frekansı”, keza “yer hareketinden oluşmasını öngördükleri EM ışımanın frekansı”, örtüşmek durumunda…

Büyük sayılabilecek depremlerde yer titreşimleri itibariyle yuvarlak 20 Hz’lik bir  ışıma beklendiğinin daha önceden yapılan ölçümlerde belirlendiğini söyleyen Yarman; “Buradan kaynakalacak havadaki ses frekansı ve EM ışınım frekansının örtüşeceğine dair, kendi bulgularımızdan hareketle  sözünü ettiğim kural uyarınca, bilhassa deprem olasılığının yüksek olduğu mevkilere dönük olarak , 0.05 Hz dolayından itibaren sistemli biçimde yükselen frekanslar sergileyen söz konusu frekanslar, bilhassa da EM dalga ışınım frekansi kıstırılıp takip altına alınabilirse, deprem zamanını kestirmek üzere umut bahşeden adımlar atıabileceğini” vurguladı.

0.05 Hz dolayındaki frekanslara güvercinlerin duyarlı olduğunun bilindiğini kaydeden Prof. Yarman, “Güvercinleri daha yakından incelemeye  almak, ses frekansının yükselmesiyle eş zamanlı olarak, onların sergileyeceği huysuzlanmayı incelemek önem taşıyor” diye sözlerini sürdürdü.

Özet olarak geçtiğimiz konferansın sonunda Tolga Yarman; Prof. Ahmet Ercan’dan başlayarak güvendiği deprembilimci arkadaşlarını referans gösterip, 2040 yılından önce büyük  İstanbul Depremi’nin beklenmediğini, bu çalışmalar için zamanlarının olduğunu söyleyerek; “Her hal-u karda İstanbul Deprem’ini öngörememek bize yakışmaz” dedi.

İstanbul Depremi’nin Türkiye’ye maliyetinin, öteki türlü, ağızdan yel alsın, depremle gelecek zararın, 40’da 1‘nin epey altında bir ederle, isaret ettigi sistemin kurulabileceğine değinen Tolga Yarman, önceden haber alınan bir depremdeki kayıpların çok azalacağını vurguladı.

Akademisyen, hocaların ve ilgili bölüm öğrencilerinin sorduğu soruları yanıtlayan Tolga Yarman dinleyenleri mest eden ve adeta şaşkınlığa çeviren sunumunu alkışlar arasında bitirirken, 90 dakika süren Konferans, Rasathane Müdürü Prof. Dr.Haluk Özener’in zarif teşekkür konuşması ile sona erdi.

Dünya Bilim Dünyası’nı etkileyecek tasarının ses getirmesini diliyoruz... 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.