Sabret Teğmenim

ÖZEL HABER 09.02.2024 - 13:21, Güncelleme: 09.02.2024 - 13:21 15792+ kez okundu.
 

Sabret Teğmenim

Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Yener BOZKURT “Sabret Teğmenim” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun, Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım töreninde yaşanan arbedeye karışan yedi Teğmenin de TSK’dan ihraç etmesini ele alan BOZKURT, açıklamasının devamında şu hususlara yer verdi. SABRET TEĞMENİM… Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olaya karışan yedi Teğmenin de TSK’dan ihracına karar verdi. Olay neydi? 10 Kasım töreninde iki Teğmen grubu arasında yaşanan arbede. Bir tarafta, yakalarına ATATÜRK fotoğrafı takmayı reddeden ve “ATATÜRK’e saygı duymadan da TSK’nın şerefli bir mensubu olabileceğini” düşünen üç Teğmen, Diğer tarafta ise “Şanlı Türk Ordusu’nun Ebedi Başkomutanı Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’e saygısızlığa asla müsaade etmeyiz” diyen dört Teğmen. Buyurun size sıkı bir tez ve antitez açmazı. Malumunuz, tez ve antitezden bir sentez çıkmak zorunda. KKK Yüksek Disiplin Kurulu’ndan çıkan sentez, yedi Teğmenin de ihraç edilerek her iki tezin de çürütülmesi oldu. Şimdi adım adım ilerleyelim. Ordudan ihracı gerektiren yönetmelik ne diyor? “On farklı suçtan herhangi birinin işlenmesi halinde, sıralı disiplin amirlerinin talebiyle ihraç süreci başlatılır ve sonuçlandırılır” diyor. Peki, neler var ihracı gerektiren suçlar arasında? TSK’nın itibarını sarsacak şekilde yüz kızartıcı, utanç verici fiillerde bulunmak var, Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda bulunmak var, İdeolojik veya siyasi amaçlarla disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmak var. Yani ortada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ATATÜRK’ün fotoğrafını taşımayı reddetmek bir yana, posterinin yırtılarak yere atılması gibi, İdeolojik amaçla yapıldığı apaçık olan, devletin ve TSK’nın itibarını sarsan net bir suç var. Ama bu suçu işleyenlerle, suça engel olmak isteyenler aynı bedeli ödüyor iyi mi? Devam edelim. Ödenecek bedeli belirleyen kim peki? Peygamber Ocağı’nda yetişip ATATÜRK ve Cumhuriyet aşkıyla orduda göreve başlayan, “Önce Vatan” diyerek ömrünü ülkeyi korumaya adamış, TC’nin bekasına yönelik tehdidin ne olduğunu iyi bilen, Teğmenlerin sıralı amirleri Üsteğmenden başlayıp, KKK Kurmay Başkanı Korgenerale kadar uzanan onlarca subay. Ödenecek bedeli bunlar belirliyor. Ve bunlardan bir tanesi çıkıp da “Beyler sek sek mi oynuyoruz burada?  Suç belliyken, suçlu ortadayken, suça karşı duranı da cezalandırmak ne demek?” demiyor, diyemiyor. İşte Türklük de, Atatürkçülük de, Türkiye Cumhuriyeti de, aba altından sopa gösteren bu tarz ince kıyımlarla, adım adım yok ediliyor. Neyse sadede gelelim. Gün olup devran döndüğünde, işte bu Türkoğlu Türk dört Teğmenimiz bir üst rütbeden tekrar göreve başlayacaklar. Hem de gururla taşıyacakları Devlet Üstün Hizmet Madalyaları da göğüslerine takılmış bir halde. Zira TSK’dan İhraç Yönetmeliği gibi bu ülkenin Madalya Yönetmeliği de var çok şükür. Ne diyor bu yönetmelik; “Yurt içinde veya yurt dışında, feragat, fedakârlık ve gayretiyle ülke ve dünya çapında emsallerine nazaran üstün başarı göstererek, devletin yücelmesine ve milli menfaatlere önemli ölçüde katkısı olan Türk vatandaşlarına verilir” diyor. Eee. Yüzlerce Teğmenin önünde gerçekleşen bu olayda, ATATÜRK’e saygısızlığa karşı koymak suretiyle, meslekten feragati göze alan, emsallerine nazaran üstün cesaret gösteren, devletin yücelmesine ve milli menfaatlere önemli ölçüde katkısı olan bu dört aslan parçası dururken kalkıp da madalyayı başkalarına verecek değiliz herhalde. Yaşamın doğal akışına aykırı fikir sahibi üç teğmen ile eşyanın doğasıyla uyum halindeki Atatürkçü 4 Teğmeni aynı kefeye koyarak güya adil bir karar veren Yüksek Disiplin Kurulu Üyelerine gelince, TSK’dan ihracı gerektiren o on madde vardı ya, bunlardan size de uygun bir-ikisi bulunur elbet.   YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ, VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ. İzlemek için
Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Yener BOZKURT “Sabret Teğmenim” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun, Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım töreninde yaşanan arbedeye karışan yedi Teğmenin de TSK’dan ihraç etmesini ele alan BOZKURT, açıklamasının devamında şu hususlara yer verdi.

SABRET TEĞMENİM…

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olaya karışan yedi Teğmenin de TSK’dan ihracına karar verdi.

Olay neydi? 10 Kasım töreninde iki Teğmen grubu arasında yaşanan arbede.

Bir tarafta, yakalarına ATATÜRK fotoğrafı takmayı reddeden ve “ATATÜRK’e saygı duymadan da TSK’nın şerefli bir mensubu olabileceğini” düşünen üç Teğmen,

Diğer tarafta ise “Şanlı Türk Ordusu’nun Ebedi Başkomutanı Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’e saygısızlığa asla müsaade etmeyiz” diyen dört Teğmen.

Buyurun size sıkı bir tez ve antitez açmazı. Malumunuz, tez ve antitezden bir sentez çıkmak zorunda.

KKK Yüksek Disiplin Kurulu’ndan çıkan sentez, yedi Teğmenin de ihraç edilerek her iki tezin de çürütülmesi oldu.

Şimdi adım adım ilerleyelim.

Ordudan ihracı gerektiren yönetmelik ne diyor?

“On farklı suçtan herhangi birinin işlenmesi halinde, sıralı disiplin amirlerinin talebiyle ihraç süreci başlatılır ve sonuçlandırılır” diyor.

Peki, neler var ihracı gerektiren suçlar arasında?

TSK’nın itibarını sarsacak şekilde yüz kızartıcı, utanç verici fiillerde bulunmak var,

Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda bulunmak var,

İdeolojik veya siyasi amaçlarla disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmak var.

Yani ortada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ATATÜRK’ün fotoğrafını taşımayı reddetmek bir yana, posterinin yırtılarak yere atılması gibi,

İdeolojik amaçla yapıldığı apaçık olan, devletin ve TSK’nın itibarını sarsan net bir suç var.

Ama bu suçu işleyenlerle, suça engel olmak isteyenler aynı bedeli ödüyor iyi mi?

Devam edelim.

Ödenecek bedeli belirleyen kim peki?

Peygamber Ocağı’nda yetişip ATATÜRK ve Cumhuriyet aşkıyla orduda göreve başlayan, “Önce Vatan” diyerek ömrünü ülkeyi korumaya adamış, TC’nin bekasına yönelik tehdidin ne olduğunu iyi bilen,

Teğmenlerin sıralı amirleri Üsteğmenden başlayıp, KKK Kurmay Başkanı Korgenerale kadar uzanan onlarca subay.

Ödenecek bedeli bunlar belirliyor.

Ve bunlardan bir tanesi çıkıp da “Beyler sek sek mi oynuyoruz burada?  Suç belliyken, suçlu ortadayken, suça karşı duranı da cezalandırmak ne demek?” demiyor, diyemiyor.

İşte Türklük de, Atatürkçülük de, Türkiye Cumhuriyeti de, aba altından sopa gösteren bu tarz ince kıyımlarla, adım adım yok ediliyor.

Neyse sadede gelelim.

Gün olup devran döndüğünde, işte bu Türkoğlu Türk dört Teğmenimiz bir üst rütbeden tekrar göreve başlayacaklar.

Hem de gururla taşıyacakları Devlet Üstün Hizmet Madalyaları da göğüslerine takılmış bir halde.

Zira TSK’dan İhraç Yönetmeliği gibi bu ülkenin Madalya Yönetmeliği de var çok şükür.

Ne diyor bu yönetmelik;

“Yurt içinde veya yurt dışında, feragat, fedakârlık ve gayretiyle ülke ve dünya çapında emsallerine nazaran üstün başarı göstererek, devletin yücelmesine ve milli menfaatlere önemli ölçüde katkısı olan Türk vatandaşlarına verilir” diyor.

Eee. Yüzlerce Teğmenin önünde gerçekleşen bu olayda, ATATÜRK’e saygısızlığa karşı koymak suretiyle, meslekten feragati göze alan, emsallerine nazaran üstün cesaret gösteren, devletin yücelmesine ve milli menfaatlere önemli ölçüde katkısı olan bu dört aslan parçası dururken kalkıp da madalyayı başkalarına verecek değiliz herhalde.

Yaşamın doğal akışına aykırı fikir sahibi üç teğmen ile eşyanın doğasıyla uyum halindeki Atatürkçü 4 Teğmeni aynı kefeye koyarak güya adil bir karar veren Yüksek Disiplin Kurulu Üyelerine gelince,

TSK’dan ihracı gerektiren o on madde vardı ya, bunlardan size de uygun bir-ikisi bulunur elbet.

 

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,

VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.

İzlemek için

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.