Madencilik Şirketi Doğanyurt’u Yok Etmeye Kararlı!

Ülkemizde bakir kalan ender doğa parçalarından Ankara- Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt köyü, bölgeye açılmak istenen taş ocağı nedeni ile uzun süredir yok olma tehdidi ile karşı karşıyaydı. Doğanyurt köyü sakinleri örgütlü bir mücadele ile Taş Ocağının bu eşsiz doğa parçasını yok etmesine engel olmak için yasal mücadelelerini sürdürmüşler; ASKİ’nin su kaynaklarının tehdit altında olduğu görüşü belirten raporu ile Bakanlığı ÇED sürecini sonlandırması ile Bölgenin SİT Alanı ilan edilmesi için başvurmuşlardı. Fakat Taşocağı şirketi bu eşsiz doğa parçasını yok etmeye kararlı görünüyor. Bölgeden gelen istihbarata göre Doğanyurt Köylülerinin tesadüfen tanık oldukları; haberleri dahi olmadan bir mahkeme gerçekleştiğine tanık oldular. Hakim, bilirkişiler, uzmanlar, Çevre Şehircilik görevlileri, şirket avukatı ve şirket sahiplerini bir arada gören köylüler ne olduğunu sorduklarında ‘’Keşif ‘’ yapıldığını öğrenmişler. Köylüler daha öncede ÇED sürecinde yapılan keşifte özellikle doğanın uykuda olduğu kış mevsiminin başında inceleme heyetini Doğanyurt’a getiren maden yetkililerinin yine bu mahkeme sürecini de köylülerden habersiz yürütme çabaları yargıyı yanıltma amaçlarının göstergesi olduğunun altını çizdiler. Olanları köylülerden dinleyelim: 8 Şubat2024’te köylülerimiz hayvanlar için sulama olukları yerleştirdikleri esnada birkaç aracın doğru taş ocağına gittiğini gördüler. Köylülerimiz o gün taş ocağını açılması planlanan alanın yanındaki  su pınarına  hayvan sulama olukları yapacaklardı. Gelenlerin kim olduğunu merak ederler (tamamen tesadüfen  5-6 köy sakini).  Hakim, bilirkişiler, uzmanlar, Çevre Şehircilik Bakanlığı görevlileri, şirket avukatı ve şirket sahiplerini orada görünce şaşkınlığa uğramışlar.  Kim olduklarını ve ne yaptıklarını sorarlar.  Meğer orda bir mahkeme heyeti var ve keşif yapılıyormuş. Şirket ASKİ’nin su kaynaklarına zarar verir, su kaynakları her geçen gün azalıyor diye vermiş olduğu olumsuz karardan dolayı, Çevre Şehircilik Bakanlığını ÇED sürecini sonlandırması nedeniyle mahkemeye vermiş. Şirket avukatı mahkeme heyetini su pınarlarından uzaklaştırarak  tesisin kurulacağı yerden de uzakta, yanlış yerde keşif yaptırıyor.  Gelenlerde bölgeyi tam bilmiyor.  Kırma eleme nereye kurulacak, patlatma nerde yapılacak… Şirketin avukatı nereye götürürse oraya gidiyorlar. Avukat bölgede su kaynakları olmadığını ısrarla savunmuş, bunun üzerine köylülerimiz de de burada 15’in üzerinde su kaynağı var, biz buraya hayvanlar için su oluğu koymak için geldik.  Su yoksa biz olukları niye yapalım diye itiraz etmişler ve su kaynaklarını göstermek istediklerini söylemişler.  Köylülerimize siz  mahkemeye müdahil değilsiniz demişler. Komşularımız burada yaşayan biziz, biz neden müdahil değiliz diye itirazlarını yinelemişler. Tüm su kaynaklarını tek tek göstermek istediklerini söylemeleri üzerine  hakime hanım  duyarlı davranarak köylülerimize söz hakkı  vermiş ve taş ocağının altından akan güldür güldür suları göstermişler bilirkişilere. Fakat umarız bu görülenler mahkeme kayıtlarına girer, zira burası Beypazarı’nın en kaliteli su kaynaklarına sahip, en temiz yerlerden biridir ve her gün köye gelen 40-50 araç suyunu buradan doldurmaktadır.   Taş ocağının köyün uzaklığı  sadece 300 metre uzaklıktadır.  Taşocağı yetkilileri sürekli hileli ve bizlerden gizli işler yapılmaktadır. Burada 21 endemik bitki ve 28 yabani hayvan vardır. Önemli doğa alanları içerisindedir. Türkiye'de  olmayan fosiller taş ocağı içinde bulunmuş ve bunlar üniversiteler aracılığı ile bilimsel  rapor haline getirilmiştir. Bağımsız üniversitelerden  oluşan bir kurul bur alanda incelemeler yapmış , buranın doğal sit alanı özelliğinde olduğunu; çok kıymetli yerler olduğunu raporlamış ve Çevre Bakanlığımıza  doğal sit alanı olması için girişimlerde bulunulmuştur.  Fakat aldığımız  duyumlara göre bazı Beypazarı’ndaki bazı siyasi yetkili kişilerin  sit alanı olmasını istememektedir. Bu da (inanmak istemesek de)çok ilginç ve kafa kurcalayan bir durumdur. Bu topraklar kızıl geyiklerin hem geçit yolu hem de ana merkezlerinden biridir. Başka bir ülkede olsa fanus içine alır buraları korurlar, fakat ne yazık ki bizde bu böyle olmuyor. Alanın en kısa sürede doğal sit alanı olmasını umut ediyoruz’’. Doğanyurt Köyüne Taş Ocağı açılırsa bir daha dönüşü olmamak üzere yurdumuzun bakir topraklarından bir kısmı daha yitirilecektir. Doğanyurt köyü en kısasürede Sit Alanı ilan edilmelidir. Yekililerin ve duyarlı halkımızın desteklerini bekliyoruz.    Doğanyurt ile ilgili haberlerimizden bazıları: Doğanyurt Bir Kez daha Kazandı Taşocağı Şirketi Doğanyurt Köyünü Yok etmek İçin Israrlı Ankara Doğanyurt Köyünde Maden Tehdidi Doğanyurt Köyü Taşocağına Kurban Edilemez Doğanyurt Köyünde Endişeli Bekleyiş Devam Ediyor Geyik ve Karacaların Hakkı ÇED Tutanağına Girdi Doğanyurt Köyü Haklı Mücadelesini Kazandı Doğanyurtlulardan Vefa Örneği