CENGİZ’ in DOĞA KATLİAMINA KARŞI MÜCADELE DİRENCİ BÜYÜYOR !
ÖZEL HABER
10.11.2024 - 16:16, Güncelleme:
10.11.2024 - 16:16 19721 kez okundu.
CENGİZ’ in DOĞA KATLİAMINA KARŞI MÜCADELE DİRENCİ BÜYÜYOR !
Cengiz madenciliğin Kaz Dağlarında bulunan Çanakkale-Bayramiç ilçesinin Hacıbekirler köyüne bağlı Halilağa mevkiinde başlattığı Altın-Bakır maden arama çalışmaları kapsamında ağaç kesimlerine “ dur” demek ve protesto etmek için yöre halkı ile birlikte ülkenin bir çok yerinde gelen “doğayı koruma ve yaşam savunucuları”, bazı siyasi partiler ile Demokratik kitle örgütleri ve bazı sendikalar destek vermek üzere yaklaşık toplam iki bine yakın kişiyle 09.11.2024 tarihinde saat 12:00 sularında toplanarak protesto etiler.
Haber : M. Can ŞADİOĞLU - Özgür İfade - BAYRAMİÇ
Ağaçların kesildiği alanda toplanan “doğayı koruma ve yaşam savunucuları” nın yanı sıra yöre halkı temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Demokratik kite örgütleri ile sendikaların temsilcileri sırasıyla birer konuşma yaptılar.
Gurup temsilcilerinin yaptığı konuşmalar çeşitli sloganlar eşliğinde devam ederken Özellikle, ülkenin bir çok yerinde çıkarılan maden arama çalışmalarına değinerek, Ulubeyler, şahindereler, cerratepeler, akbelenleri tahribata uğratanlar şimdide Halil ağaya yapılan ağaç katliamı ve doğa tahribatlarına başladılar. Alanlarımızı tahribata uğratan beşli çeteler ve bileşeni olan Mehmet cengizlere asla teslim etmeyeceğiz ve kanımızın son damlasına kadar mücadelemize devam edeceğiz. Buralar tamamıyla halkındır ve halkın malı olarak kalacaktır. Kanımızın son damlasına kadar buraları savunacağız ve beşli çete ile Cengizlere vermeyeceğiz.
Ülkenin bir çok yerinde çıkarılan madenlerin çok az kısmı ülkemizde kalıyor çoğunun ise ya İngiliz firmasına yada yabancı şirketlere gidiyor. Tüm madenlerin yasa değişiklikleri bu şirketlerin önerileriyle yapılıyor. Devletin hazinesinde adeta bir hortum var ve bizleri sömürüyorlar. Bunlar ülkemizde sömürge madenciliği yapıyorlar. Onun için ülkede hukuk ta yoktur, Demokraside yoktur, adalette yoktur. Yukarıdan alınan talimatlarla karar veriyorlar. Tüm bu yaşanan ağaç katliamları ve doğa tahribatları adeta bir hukuk tiyatrosudur. Demokrasi tiyatrosu da meclistedir. AKP yasa çıkarıyor muhalefet partileri de figüran görevini yapıyorlar.
Sanki bu ağaçları kendileri dikmişler gibi katlediyorlar. Ülkenin her yerini talan ediliyor, Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarına çökenler elbet bir gün altında kalacaklar. Artık yeter diyoruz ve İşçinin, emekçinin, emeklinin ve köylünün emeklerine, toprağına, doğasına, suyuna dokunma diyor ve şiddetle protesto ediyoruz diyerek saat 15:30 sularında alandan ayrılmak üzere cengiz holdingin altın-bakır madeni işletme binasına doğru hareket ederek işletmenin önüne kadar sloganlar eşliğinde yürüdüler. Ancak İşletmenin önünde Çevik Kuvvet ve Jandarmayla güvenlik barikatlarıyla koruma altına alındığı ve içeri alınmadığı için dışarıda barikatın önünde gurup adına bir basın açıklaması yapıldıktan sonra dağıldı.
Cengiz holding’in maden çalışmaları yaklaşık 5.200 dönümlük arazi alanında başlattığı ağaç katliamı davası Danıştay da devam ederken ağaç kesimlerine devam etmektedir. Çıkarılacak olan altın-bakır madenlerinin diğer yörelerde olduğu gibi başta Arsenik olmak üzere daha bir çok kimyasal madde kullanıldığı ve ağaç kesimleri sonrasında patlatılacak olan dinamitlerle birlikte bir çok köyün haritadan silineceği söylentiler arasında olup, ayrıca yörenin su toplama havzası da ortadan kaldırılarak köylünün su kaynaklarına el konulacağı için köylülerin hem üretim alanlarını daraltılacağı, hem de köylülerin yaşam alanlarını yok edileceği iddia edilmektedir.
Köylülerin temsilcilerinin dile getirdiği cengiz holdingin Yaptığı kamulaştırma kararı ile köylülerin tarlalarına da el konulacağından dolayı telafisi imkansız zararlar doğuracağı için hep birlikte güçlü bir şekilde karşı çıkalım, mücadelemize devam edelim ve cengiz holdingi durdurarak köylerimizden ve kaz dağlarında gönderelim.
Cengiz madenciliğin Kaz Dağlarında bulunan Çanakkale-Bayramiç ilçesinin Hacıbekirler köyüne bağlı Halilağa mevkiinde başlattığı Altın-Bakır maden arama çalışmaları kapsamında ağaç kesimlerine “ dur” demek ve protesto etmek için yöre halkı ile birlikte ülkenin bir çok yerinde gelen “doğayı koruma ve yaşam savunucuları”, bazı siyasi partiler ile Demokratik kitle örgütleri ve bazı sendikalar destek vermek üzere yaklaşık toplam iki bine yakın kişiyle 09.11.2024 tarihinde saat 12:00 sularında toplanarak protesto etiler.
Haber : M. Can ŞADİOĞLU - Özgür İfade - BAYRAMİÇ
Ağaçların kesildiği alanda toplanan “doğayı koruma ve yaşam savunucuları” nın yanı sıra yöre halkı temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Demokratik kite örgütleri ile sendikaların temsilcileri sırasıyla birer konuşma yaptılar.
Gurup temsilcilerinin yaptığı konuşmalar çeşitli sloganlar eşliğinde devam ederken Özellikle, ülkenin bir çok yerinde çıkarılan maden arama çalışmalarına değinerek, Ulubeyler, şahindereler, cerratepeler, akbelenleri tahribata uğratanlar şimdide Halil ağaya yapılan ağaç katliamı ve doğa tahribatlarına başladılar. Alanlarımızı tahribata uğratan beşli çeteler ve bileşeni olan Mehmet cengizlere asla teslim etmeyeceğiz ve kanımızın son damlasına kadar mücadelemize devam edeceğiz. Buralar tamamıyla halkındır ve halkın malı olarak kalacaktır. Kanımızın son damlasına kadar buraları savunacağız ve beşli çete ile Cengizlere vermeyeceğiz.
Ülkenin bir çok yerinde çıkarılan madenlerin çok az kısmı ülkemizde kalıyor çoğunun ise ya İngiliz firmasına yada yabancı şirketlere gidiyor. Tüm madenlerin yasa değişiklikleri bu şirketlerin önerileriyle yapılıyor. Devletin hazinesinde adeta bir hortum var ve bizleri sömürüyorlar. Bunlar ülkemizde sömürge madenciliği yapıyorlar. Onun için ülkede hukuk ta yoktur, Demokraside yoktur, adalette yoktur. Yukarıdan alınan talimatlarla karar veriyorlar. Tüm bu yaşanan ağaç katliamları ve doğa tahribatları adeta bir hukuk tiyatrosudur. Demokrasi tiyatrosu da meclistedir. AKP yasa çıkarıyor muhalefet partileri de figüran görevini yapıyorlar.
Sanki bu ağaçları kendileri dikmişler gibi katlediyorlar. Ülkenin her yerini talan ediliyor, Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarına çökenler elbet bir gün altında kalacaklar. Artık yeter diyoruz ve İşçinin, emekçinin, emeklinin ve köylünün emeklerine, toprağına, doğasına, suyuna dokunma diyor ve şiddetle protesto ediyoruz diyerek saat 15:30 sularında alandan ayrılmak üzere cengiz holdingin altın-bakır madeni işletme binasına doğru hareket ederek işletmenin önüne kadar sloganlar eşliğinde yürüdüler. Ancak İşletmenin önünde Çevik Kuvvet ve Jandarmayla güvenlik barikatlarıyla koruma altına alındığı ve içeri alınmadığı için dışarıda barikatın önünde gurup adına bir basın açıklaması yapıldıktan sonra dağıldı.
Cengiz holding’in maden çalışmaları yaklaşık 5.200 dönümlük arazi alanında başlattığı ağaç katliamı davası Danıştay da devam ederken ağaç kesimlerine devam etmektedir. Çıkarılacak olan altın-bakır madenlerinin diğer yörelerde olduğu gibi başta Arsenik olmak üzere daha bir çok kimyasal madde kullanıldığı ve ağaç kesimleri sonrasında patlatılacak olan dinamitlerle birlikte bir çok köyün haritadan silineceği söylentiler arasında olup, ayrıca yörenin su toplama havzası da ortadan kaldırılarak köylünün su kaynaklarına el konulacağı için köylülerin hem üretim alanlarını daraltılacağı, hem de köylülerin yaşam alanlarını yok edileceği iddia edilmektedir.
Köylülerin temsilcilerinin dile getirdiği cengiz holdingin Yaptığı kamulaştırma kararı ile köylülerin tarlalarına da el konulacağından dolayı telafisi imkansız zararlar doğuracağı için hep birlikte güçlü bir şekilde karşı çıkalım, mücadelemize devam edelim ve cengiz holdingi durdurarak köylerimizden ve kaz dağlarında gönderelim.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir.
Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemiz ve sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.