HEYBELİADA SANATORYUMU YAĞMASINA YÜKSEK YARGI DUR DEDİ

ÖZEL HABER 11.01.2023 - 00:00, Güncelleme: 11.01.2023 - 00:00 8824+ kez okundu.
 

HEYBELİADA SANATORYUMU YAĞMASINA YÜKSEK YARGI DUR DEDİ

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine ilişkin davada verilen iptal kararı, üst mahkemece temyiz yolu kapalı olmak üzere kesinleştirildi. 

Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İstanbul Barosu, Türk Toraks Derneği ve İstanbul Tabip Odası’nın açtığı ortak davada Heybeliada Sanatoryomu yağmadan kurtarıldı. Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine ilişkin davada verilen iptal kararı, üst mahkemece temyiz yolu kapalı olmak üzere kesinleştirildi.  İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Dava Dairesi, İstanbul 14. İdare Mahkemesi’nce verilen Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisinin iptali yönündeki kararı kesinleştirdi. TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın dün (9 Ocak) duyurduğu karar, 27 Aralık 2022’de “temyiz yolu kapalı olmak üzere”, “kesin olarak” ve “oybirliğiyle” alındı.  TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreter Yardımcısı Göktuğ Yeni, “Bu konu temyize götürülemeyecek şekilde kapatıldı. Eğer idare tekrar bir tahsis istiyorsa bunun için yeni bir işlem düzenlemek zorunda” dedi. Konuyu “bilimsel ilkeler göz önüne alındığında sanatoryumun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisini gerektirecek herhangi bir şey göremedikleri” için yargıya taşıdıklarını söyleyen Yeni, “Siyasi iktidar, bu tür yapıları kendi uhdesinde nasıl kullanabileceğine dair tahsisler gerçekleştiriyor. Ama bizim oranın kendi kültürel ve tarihsel birikimine sahip çıkılarak korunmasına dair bir irademiz var” diye konuştu.  Yeni, Heybeliada Sanatoryumu’nun İstanbul ve Adalar sakinleri için anlamlı bir yer olduğunu hatırlatıp şunları söyledi: “Bu konunun işin uzmanlarıyla konuşularak ve yurttaşların görüşleri dikkate alınarak, herkesi memnun edecek bir uygulamayla çözülmesini isteriz. Buna destek de oluruz.”  TÜRKİYE'NİN İLK PANDEMİ HASTAHANESİ HEYBELİADA SENATORYUMUHeybeliada Sanatoryumu 15 Kasım 1924’te 16 yataklı gayet mütevazı bir sağlık tesisi olarak açılmıştı. Heybeliada'da 224 dönüm arazinin içinde Rumlar döneminden kalan tarihi bina, ağaçlarla çevrilmiş tepenin tam ortasında bulunuyor. Bir yıl sonra 1925’te Dr. Tevfik İsmail Gökçe başhekimliğe tayin oldu. Gökçe tam 30 yıl bu görevde kaldı. Heybeliada Sanatoryumu’nun Kuruluş ve Gelişimi adında bir de kitap yazdı. Yoksulluk yıllarında sanatoryum sobayla ısıtılıyordu. Suyu tulumbayla sarnıçlardan çekiliyordu. Elektrik ancak akşamları birkaç saatliğine verilebiliyordu. 1940’tan itibaren ek binalarla sanatoryum büyümeye başladı. 1947’de kadın hastalar için 7.492 metrekarelik yeni bir bina inşa edildi. Böylece 510 yatak kapasitesine ulaşıldı. Kısa bir süre sonra yatak sayısı 640 oldu. Verem üzerine İsviçre’nin Davos Sanatoryumu en meşhuru, en rağbet göreniydi. Avrupa’ya gitmeye gücü yetmeyenler ise Davos’un mikro-klimasına çok benzeyen Heybeliada’ya giderdi. Yıllarca boş ve bakımsız kaldıktan sonra, 17 Ağustos 1999 depremi sanatoryuma son darbeyi vurdu. Binada derin çatlaklar oluştu. Hastanenin hasar gören iki bloğu boşaltılarak 2001'de, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası tarafından masrafların karşılanması sayesinde restore edildi. 30 Eylül 2005’te bir gece ansızın kapattılar. 250 personeli ve tüm cihazları Süreyya Paşa Eğitim Hastanesi’ne devredildi. 2009’da ise şaibeli bir yangın sonucu hastane daha da harap hale geldi. Sanatoryumdan geriye köpekleri kaldı. Hastane mutfağının atıklarıyla beslenen köpekleri birkaç hayvan dostu evlerinden getirdikleriyle besliyordu. Ancak bir gece onları da zehirlediler. Sanatoryum artık tamamen sahipsizdi. 2020 de Akp iktidarının Senatoryumu iki yıl önce 2018 de gizlice Diyanet vakfına devrettiği ortaya çıkmıştı.11 Ocak 2023 Abidin Sarı
Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine ilişkin davada verilen iptal kararı, üst mahkemece temyiz yolu kapalı olmak üzere kesinleştirildi. 

Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İstanbul Barosu, Türk Toraks Derneği ve İstanbul Tabip Odası’nın açtığı ortak davada Heybeliada Sanatoryomu yağmadan kurtarıldı.

Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilmesine ilişkin davada verilen iptal kararı, üst mahkemece temyiz yolu kapalı olmak üzere kesinleştirildi. 

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Dava Dairesi, İstanbul 14. İdare Mahkemesi’nce verilen Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisinin iptali yönündeki kararı kesinleştirdi. TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın dün (9 Ocak) duyurduğu karar, 27 Aralık 2022’de “temyiz yolu kapalı olmak üzere”, “kesin olarak” ve “oybirliğiyle” alındı. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreter Yardımcısı Göktuğ Yeni, “Bu konu temyize götürülemeyecek şekilde kapatıldı. Eğer idare tekrar bir tahsis istiyorsa bunun için yeni bir işlem düzenlemek zorunda” dedi.

Konuyu “bilimsel ilkeler göz önüne alındığında sanatoryumun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisini gerektirecek herhangi bir şey göremedikleri” için yargıya taşıdıklarını söyleyen Yeni, “Siyasi iktidar, bu tür yapıları kendi uhdesinde nasıl kullanabileceğine dair tahsisler gerçekleştiriyor. Ama bizim oranın kendi kültürel ve tarihsel birikimine sahip çıkılarak korunmasına dair bir irademiz var” diye konuştu. 

Yeni, Heybeliada Sanatoryumu’nun İstanbul ve Adalar sakinleri için anlamlı bir yer olduğunu hatırlatıp şunları söyledi: 
“Bu konunun işin uzmanlarıyla konuşularak ve yurttaşların görüşleri dikkate alınarak, herkesi memnun edecek bir uygulamayla çözülmesini isteriz. Buna destek de oluruz.” 

TÜRKİYE'NİN İLK PANDEMİ HASTAHANESİ HEYBELİADA SENATORYUMU
Heybeliada Sanatoryumu 15 Kasım 1924’te 16 yataklı gayet mütevazı bir sağlık tesisi olarak açılmıştı. Heybeliada'da 224 dönüm arazinin içinde Rumlar döneminden kalan tarihi bina, ağaçlarla çevrilmiş tepenin tam ortasında bulunuyor.

Bir yıl sonra 1925’te Dr. Tevfik İsmail Gökçe başhekimliğe tayin oldu. Gökçe tam 30 yıl bu görevde kaldı. Heybeliada Sanatoryumu’nun Kuruluş ve Gelişimi adında bir de kitap yazdı.

Yoksulluk yıllarında sanatoryum sobayla ısıtılıyordu. Suyu tulumbayla sarnıçlardan çekiliyordu. Elektrik ancak akşamları birkaç saatliğine verilebiliyordu. 1940’tan itibaren ek binalarla sanatoryum büyümeye başladı. 1947’de kadın hastalar için 7.492 metrekarelik yeni bir bina inşa edildi. Böylece 510 yatak kapasitesine ulaşıldı. Kısa bir süre sonra yatak sayısı 640 oldu.

Verem üzerine İsviçre’nin Davos Sanatoryumu en meşhuru, en rağbet göreniydi. Avrupa’ya gitmeye gücü yetmeyenler ise Davos’un mikro-klimasına çok benzeyen Heybeliada’ya giderdi.

Yıllarca boş ve bakımsız kaldıktan sonra, 17 Ağustos 1999 depremi sanatoryuma son darbeyi vurdu. Binada derin çatlaklar oluştu. Hastanenin hasar gören iki bloğu boşaltılarak 2001'de, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası tarafından masrafların karşılanması sayesinde restore edildi.

30 Eylül 2005’te bir gece ansızın kapattılar. 250 personeli ve tüm cihazları Süreyya Paşa Eğitim Hastanesi’ne devredildi. 2009’da ise şaibeli bir yangın sonucu hastane daha da harap hale geldi.

Sanatoryumdan geriye köpekleri kaldı. Hastane mutfağının atıklarıyla beslenen köpekleri birkaç hayvan dostu evlerinden getirdikleriyle besliyordu. Ancak bir gece onları da zehirlediler. Sanatoryum artık tamamen sahipsizdi. 2020 de Akp iktidarının Senatoryumu iki yıl önce 2018 de gizlice Diyanet vakfına devrettiği ortaya çıkmıştı.
11 Ocak 2023

Abidin Sarı

Haber Detay Altı LOGO

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.