Suay Karaman: NORMALLEŞME
Suay Karaman: NORMALLEŞME
İktidara hesap sorma görevi ana muhalefet partisi sıfatıyla CHP’ye aittir ama CHP sürekli savrulmaktadır.
İktidara hesap sorma görevi ana muhalefet partisi sıfatıyla CHP’ye aittir ama CHP sürekli savrulmaktadır.
Akademisyen Yazar Suay Karaman yaptığı açıklamada yerel seçimlerde birinci parti olan ve ana muhalefet konumundaki CHP, içte ve dıştaki çok kritik durumumuza karşın hiçbir ciddi, yol ya da yön gösterici politika üretememektedir dedi.
Suay Karaman açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
9 Aralık günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Genel Kurulunda 2025 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi’nin açılışında yaptığı 77 dakika süren uzun konuşmasında birçok konuya değindi. Konuşmasından iki bölüme yer vermek gerekir: “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı eğer buradan bir talimatınız olursa, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bölgelerindeki, hatta yakınlarındaki tüm okullarda öğrencilere sıcak yemek vermek ve ücretsiz sağlıklı su vermek için göreve hazırdır. Sadece buradan bir talimatınızı bekliyoruz. Bunu yapmak isteyen belediyelerimizin okul kapılarında engellendiğini de milletimize şikâyet etmek isterim.”
Ülkemizin kurucu partisi ve 101 yıllık çınarı CHP, kendi belediyelerinin okullarda bir öğün yemek ve su vermesi için, AKP genel başkanından talimat istiyor. Yumuşama, değişim ve normalleşme demek, CHP’nin talimat alarak iş yapması mıdır? Talimat nedir: AKP’nin bakanı mısınız, yoksa CHP genel başkanı mısınız? Parti genel merkezinizde kırmızı halıyla karşıladınız yetmedi; şimdi talimat bekliyorsunuz.
Konuşmasının bir başka yerinde şunları söyledi: “Kime veriyorsunuz Çayırhan’ı, kimin malını kime veriyorsunuz? Bu yüzden şu kadarını söyleyeyim ki bu projelerde hem Türk lirasına döneceğiz iktidarımızın ilk gününde. Hukuk gözetilerek buraya kamu yararı gözüyle yeniden bakacağız. Bu kısmı Selin Hanım (Sayek Böke) yazdı. Eğitimli hanımefendi, utanmış diyememiş. Kamulaştıracağız, kamulaştıracağız, kamulaştıracağız.” Simgesi altı ok olan ve bu oklardan birinin devletçilik olduğu bilinmesine karşın, CHP genel sekreterinin ‘kamulaştırma’ sözünden utanması nedendir, nasıl olur da utanır? Eğer utanıyorsa devletçiliği ilke edinmiş bir partide neden ve nasıl yönetici, hatta üye olmuştur?
3 Kasım 2024 tarihinde sosyal medya hesaplarında paylaştığı yazı üzerine CHP Hatay eski Anakent Belediye Başkanı Dr. Lütfü Savaş, kesin ihraç istemiyle disipline gönderildi. Paylaştığı yazısının tamamında çok önemli durumlara vurgu yapan Lütfü Savaş; “Bugünün CHP'si DEM'lenmekle meşgul. Parti olarak, terör ile bağ kuran ve terörden siyasi rant devşirenleri her kim olursa olsun ya da hangi oluşum olursa olsun savunamayız.” ifadelerini kullanmıştı. Lütfü Savaş’ın sosyal medyada yazdıklarına katılmayanların, CHP aidiyetleri tartışılmalıdır. 11 Aralık tarihinde partiden kesin ihraç edilen Lütfü Savaş, yasal yollara başvuracaktır. CHP Merkez Yönetim Kurulunun ve onun etkisindeki bağımlı Disiplin Kurulunun kararı tartışma konusu olacaktır.
İstanbul Anakent Belediyesi tarafından düzenlenen Tunceli Kültür Buluşmaları kapsamında; 12 Aralık günü sahneye çıkan şarkıcı Pınar Aydınlar elinde vatan haini Seyit Rıza'nın posterini açarak şunları söyledi: “Ben 'size eğilmedim' diyen Seyit Rıza'nın anısı önünde, yitirdiklerimizin anısı önünde bin kere saygıyla eğiliyorum. Liderimizin mezarını bile bilmiyorken, liderimizin mezarını ziyaret edemiyorken Dersim'in doğasını katledenlere bir kez daha diyoruz ki; 'Biz Seyit Rıza'nın torunlarıyız. Biz buradayız. Biz buradayız.” Aynı şarkıcının daha önce bebek katili PKK terör örgütü başının posterleri önünde de konser verdiği bilinmektedir. Tescilli vatan hainlerini anmak, suçu ve suçluyu övmektir; bu nedenle şarkıcı hakkında yasal işlem başlatılmıştır.